Aydın’ın Söke ilçesinde, radar kontrolü sırasında hız sınırını aştığı için 172 lira ceza kesilen Cansu A., konuyu yargıya taşıdı. Radar kontrolü için herhangi bir uyarı levhasının konulmadığı belirtilerek açılan dava, Söke Sulh Ceza Hâkimliği’nde karara bağlandı.
Mahkeme cezayı iptal ederken Adalet Bakanlığı da kararı Yargıtay’a götürdü. Üst mahkeme ise son noktayı koydu: “Trafik denetimlerinde bilgilendirme yapmadan sürücülerin kural ihlali yapmalarını beklemek ve cezalandırmak çağdaş hukuk devleti ilkeleriyle bağdaşmaz.”
Yarına Bakış gazetesinin haberine göre dava konusu olay, Aydın Emniyet Müdürlüğü Söke Bölge Trafik Denetleme İstasyonu Amirliği ekiplerinin 10 Temmuz 2014’te radarla hız kontrolü denetimiyle başladı. Hız limitini aştığı gerekçesiyle aracı durdurulan Cansu A.’ya 172 lira ceza kesildi. Cansu A., cezanın iptali için Söke Sulh Ceza Hakimliği’ne başvurdu. Kontrol yapılan yerde radar işaretinin bulunmadığına dikkat çeken hakimlik, uygun şekilde uyarı yapılmadan kesilen cezaların hukuki mesnedinin bulunmadığına hükmedip cezayı iptal etti.
Hukuk devletinde tuzak olmaz
Adalet Bakanlığı’nın 8 Nisan 2015’te kanun yararına bozma talebiyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı dava dosyasını Yargıtay 19. Ceza Dairesi’ne gönderdi. Daire, emsal bir kara imza attı. Radarla hız denetiminin karayolunun hangi kesiminde ve hangi sürelerde yapılacağı hususunda yol kullanıcılarının bilgilendirilmesi gerektiği vurgulandı. Kişilerin can ve mal güvenliğini sağlamak amacıyla yapılması gereken trafik denetimlerinin, yol kullanıcılarına ceza vermek amacıyla yapılamayacağı belirtildi. Bilgilendirme yapmadan sürücülerin kural ihlali yapmalarının beklenilmesinin araç sürücülerine tuzak kurulması anlamına geleceği ve bu durumun da çağdaş hukuk devleti ilkeleriyle bağdaşmayacağı dile getirildi.
Yargıtay’dan bir karar daha
Konya’nın Akşehir ilçesindeki hız kontrolünde bir şirkete ait araca yazılan 356 liralık ceza da benzer bir yargı süreci izledi. Davada son noktayı koyan Yargıtay 19. Ceza Dairesi, oy çokluğu ile itirazı reddetti. Hukuk devletini, ‘faaliyetlerinde hukuk kurallarına bağlı olan, vatandaşlarına hukukî güvenlik sağlayan devlet’ olarak tanımlayan Daire, şu uyarıları yaptı: “Devletin üç erkinden biri olan yürütme organı da hukuk kurallarıyla bağlıdır. Yürütme organı bakımından, idarî faaliyetlerinin belirliliği ve önceden bilinebilirliği zorunludur.”