KAHRAMANMARAŞ MERKEZLİ YIKICI DEPREMİN YILDÖNÜMÜNDE “DEPREM GERÇEĞİ” YENİDEN HATIRLANDI. DEPREME HAZIRLIKTA İKTİDAR, MAHALLÎ İDARELER VE HALKIN İŞ BİRLİĞİ YAPMASI İSTENİYOR.
Depreme dayanıklı şehirler kuralım
Deprem tedbirleri tamam mı?
“Deprem enkazı” duruyor...
Deprem ülkesiyiz
MEHMET KARA - ANKARA
GÖSTERİŞ DEĞİL, İŞ YAPMA ZAMANI
Yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür, Marmara depremi için İstanbul uyarısı yaptı. Görür, “Biz hep depremde konuşuyoruz. Gösterişe sapan, vitrine yönelik çalışmaları yapıyoruz. Ondan sonra unutuyoruz. Sokağa inin, iş yapın. Zor olan birtakım işleri devletle belediye, halk bütünleşir, yumruk gibi olursa biz İstanbul’u 10-15 senede depreme hazırlarız, 25 senedir hazırlayamadık. 25 senede değil İstanbul, Türkiye’nin tümü depreme hazırlanabilirdi” dedi.
KALICI TEDBİR YOK, YARA SARMA VAR
Merkez üssü Kahramanmaraş olan 11 ili etkileyen 6 Şubat depreminin 2. yıldönümünde Meclis Genel Kurulunda konuşan milletvekilleri ülkenin depreme hâlâ hazır olmadığını söyledi. Deprem yardımlarının yerli yerinde kullanılmadığını ifade eden muhalefet milletvekillerince, iktidarın kalıcı tedbir almak yerine "yara sarma" politikası uyguladığı iddia edildi. Konteynerlarda yaşayan depremzedelerin çok azı kalıcı meskenlere yerleştirebildi.
***
Depreme karşı ortak tedbir çağrısı
6 şubat depreminin 2. Yıldönümünde konuşan milletvekilleri ülkenin depreme hâlâ hazır olmadığını belirterek depreme karşı ortak tedbir çağrısında bulundu.
Merkez üssü Kahramanmaraş olan 11 ili etkileyen 6 şubat depreminin 2. Yıldönümünde Meclis genel kurulunda konuşan milletvekilleri ülkenin depreme hâlâ hazır olmadığını söyledi. Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman “Asrın felaketi” olarak nitelenen depremin bir gerçeği bir kez daha gösterdiğini, deprem meselesinin ulusal güvenlik meselesi olduğunu belirterek, “Türkiye deprem kuşaklarındadır ve deprem meselesi siyaset üstü bir mesele olarak ele alınmalıdır. 11 ilde, yaklaşık olarak 124 ilçeyi, 6.229 köyü, yaklaşık 14 milyon nüfusu etkileyen çok büyük bir depremi milletçe yaşadık” dedi.
GELEN YARDIMLARIN NE KADARI DEPREM BÖLGESİNDE KULLANILDI?
Adana Milletvekili ve jeoloji mühendisi Müzeyyen Şevkin, yaklaşık olarak 100 milyar liraya yaklaşan özel iletişim vergisini kentleri dirençli hâle getirmek için kullanmadığına işaret ederek, “Yine, 133 milyar 236 milyon -Sayın İçişleri Bakanının açıklamasına göre- yurt dışından yardım geldi; bunların ne kadarını deprem bölgesine kullandık ve şeffaf olarak bunun ne kadarını vatandaşla paylaşıyoruz; bunu da buradan sorgulamak isterim. Türkiye’de 20 milyondan fazla hasarlı olacak, yüzde 75’i ruhsatsız olan yapı stoku var. Yüzde 60’tan fazlası 20 yaş üzeri konutlardan oluşuyor ve yüzde 50’ye yakını da oturulmaz durumda. Depremden önce defalarca uyardık, ülkemizde 25 il, 80’i aşkın ilçe ve 502 köy, mahalle aktif fay zonu üzerinde bulunuyor. Neden bunlara dair bir çalışma yapılmadı?” diye sordu.
TEDBİR ALMAK YERİNE YARA SARMA POLİTİKASI UYGULUYORUZ
Şevin, “İnsanlar hâlâ bugün konteynerlerde; yazın sıcakta, kışın soğukta; altyapı yetersiz, gıdaya erişim yetersiz, hijyen yetersiz ve sağlık sorunlarıyla karşı karşıya kalmış durumdalar. Bugün kendi ilimde de 7 bine yakın orta hasarlı bina var, hâlâ bunlara dair ne yapılacağı belli değil, kira alamıyor insanlar; ortada kaderiyle baş başa bırakılmış durumda” dedi. Deprem koordinasyonsuzluk yaşandığını ifade eden Şevkin, “insanlar enkazın altında üç gün kurtarılmayı beklerken öldüler. Pek çok insan kurtarılabilecekken kurtarma ekipleri geç gitti, hatta yabancı kurtarma şirketleri terk etti. Komisyon raporunda da söyledik, depremin toplam maliyeti ülkeye 2 trilyon 853 milyar 300 milyon olarak hesaplanmıştır. Buradan soruyorum: Önlem almak daha ucuz değil mi arkadaşlar? Önlem almak daha ucuz değil mi? Ama biz ne yapıyoruz? Maalesef, tedbir almak yerine deprem sonrası yara sarma politikası uyguluyoruz” şeklinde konuştu.
Sokağa inin, iş yapın
Yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür, 6 Şubat depremleri ve olası depremlerle ilgili şunları söyledi: “Biz hep depremde konuşuyoruz. Etkinlik yapacağız diye gösterişe sapan vitrine yönelik çalışmaları yapıyoruz. Ondan sonra unutuyoruz. Siyaset de bunu yapıyor, yönetim de bunu yapıyor. Sokağa inin, iş yapın. Bu iş o kadar zor değil. Zor olan birtakım işleri de devletle belediye, halk bütünleşir, yumruk gibi olursa biz İstanbul’u 10-15 senede depreme hazırlarız, 25 senedir hazırlayamadık. 25 senede değil İstanbul, Türkiye’nin tümü depreme hazırlanabilir. Ülke bunu yapabilir. Yeter ki niyeti olsun. Bu niyetinin olması için de siyasîlerin, halk gözetim ve denetiminde olsun. Kim ki depreme önlem almadan uzaklaşırsa kaşını karartmayı, gözünü karartmayı halk bilsin. Biz bu işi bu şekilde hallederiz. Yoksa Türkiye’nin geleceği yok demektir” İstanbul - anka
‘Önce deprem olsun, sonra gerekeni yaparız’ mantığı var
Yerbilimci Prof. Dr. Naci Görür, İzmir ve çevresinde yer alan 15 aktif fay hattının, 7 ve üzeri büyüklükte deprem üretme potansiyeli olduğunu belirtti. Görür, “Bunların ne zaman deprem üreteceğine dair bilgimiz yok. Çünkü çalışmıyoruz. ‘Önce deprem olsun, sonra gerekeni yaparız’ diyoruz” dedi. Görür, İzmir’in tarihsel olarak büyük depremler yaşadığına dikkati çekerek şu ifadeleri kullandı: “Erzincan’da 7 ve üzeri deprem deprem olmuşsa, bir daha 1939’un üzerine artı 250’yi koy; dersin ki, böyle büyük bir depremi kabaca ben bu alanda bekliyorum. Adapazarı’nda en son deprem 1967; artı 250’yi koy, ne geliyorsa kabaca aynı büyük depremi ben bu tarihte görüyorum. İzmir’deki bu 10-15 fayın ne zaman deprem üreteceğini bilmiyoruz, korku orada.”
Haber Merkezi
Haber Merkezi