İlahiyatçı M. ALİ Kaya: Önce iman, sonra ibadet ve ahlâk yolunu takip eden Kur’ân'ın metodu din eğitiminde ihmal edildiği için dinin hayata yansıması engellendi.
Gazetemiz yazarlarından emekli öğretmen M. Ali Kaya, “Demokrat Eğitimciler Derneği”nde “Okullarda Din Eğitimi Metodolojisi” isimli bir seminer verdi.
Yeni Asya Vakfı'nın Süleymaniye'deki seminer salonunda düzenlenen toplantıda din eğitiminin yasal zorunluluk olarak okullarda verilmesi gerektiğini ifade eden Kaya, ancak bunun “metotlu ve sistemli” olarak verilmemesinden dolayı verimli olmadığını belirtti. Metot olarak Kur’ân'ın ve Peygamberimizin (asm) takip ettiği metodun en doğru metot olduğunu vurguladı.
Kur’ân'ın ve Peygamberimizin (asm) takip ettiği metodun ise önce “İman eğitimi” sonra “İbadet ve ahlâk eğitimi” şeklinde olduğunu söyleyen Kaya, Kur’ân'ın dörtte üçünün Mekke’de nazil olduğınu ve bunun 6666 âyetten 4500’ünü teşkil ettiğine dikkat çekti. Bu âyetlerin de “ahkâm” yani emir ve yasaklarla ilgili hükümler taşımadığını doğrudan “Allah’a ve ahirete iman” başta olmak üzere imana dair olduğunu 3000 âyetin Allah’ın varlığı ve birliğinden ve kâinattaki tecellilerinden bahsettiğini, 3000 âyetin de öldükten sonra dirilme yani haşir ve kıyamet hallerinden bahsettiğini belirtti.
Önce iman sonra ibadet ve ahlâk metodunu takip eden Kur’ân'ın bu metodunun okullarda ve din eğitiminde ihmal edilmesinden dolayı dinin hayata ve topluma yansımadığını belirtti. Emekli eğitimci M. Ali Kaya, Bediüzzaman’ın neden “Zaman imanı kurtarmak zamanıdır” ve “Ben bütün mesaimi iman üzerine teksif ettim!” dediğini de bu çerçevede güzel örneklerle açıklığa kavuşturdu.
Sedat Serdar / Yeni Asya