"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İstişarenin gücü!

Ali FERŞADOĞLU
07 Mayıs 2024, Salı
İslâm âlemi fikren, ilmen ve dahi hak, hürriyet, adalet, meşveret mevzularında da eski zaman köşelerinde yaşıyor!

Oysa, Kur’an’da “şûra” ve “meşveret” bir emirdir: “Ve işlerde onlarla istişare et.”1 ‘Onların aralarındaki işleri istişare iledir.’2 âyet-i kerîmelerinin tecellîsidir ve meşveret-i şer’iyedir.”3 Diğer taraftan, “Eski zamanda değiliz. Eskiden hâkim bir şahs-ı vâhid idi. O hâkimin müftüsü de onun gibi münferit bir şahıs olabilirdi, onun fikrini tashih ve tâdil ederdi. Şimdi ise, zaman cemaat zamanıdır.”4 Yani, meşveret ferdîlikten çıkıp tepeden tırnağa müesseseleşmeli.

Meşveretin önemi, hükmü, şartları, usulü bilmediğinden fert, aile, cemat ve millet olarak atalet, tembellik, uyuşukluk zindanına düştük. İşte, “İnsanın âmâlini (emeller, beklentiler) dağıtan fikr-i infiradî (tek başına olma fikri) ve tasavvur-u şahsî (şahsa ait bencil düşünceler).”5 Cemaat ve meşveret mana ve ruhundan uzaklaştırır; harika gücünden mahrum eder. İstişarenin tarifi şöyle:

Ortak akıl, kollektif şuur, işin ehline, uzmanına müracaat, alternatif fikirlere yer verme, şeffaflık, sorgulama ve cemaat, şahs-ı manevî, efkâr-ı amme, kamuoyu, ekseriyetin kararlarına saygı… “Hükmün (kararın) eksere (çoğunluğa) göre verildiği meşveretin”6 kazanımlarından bazıları şöyle maddeleştirilebilir:

● “Meşveret-i şer’iyye istibdat ve tahakkümün belâsından kurtarır.”7

● “Meşveretin hüküm sürdüğü yerde, bâtıl hak sûretini giymekle fikirleri aldatamaz.”8

● Meşveret, “Medâr-ı nizâ [tartışma sebeplerini]” ortadan kaldırır.9

● “Meşveret-i şer’iye görüş ve düşünceleri teşettütten (dağınıklıktan, bir anlamda kafa karışıklığından)” kurtarır.10

● Ve işte, “Taassup yerinde hak; ve safsata yerinde bürhan; ve tadlil-i gayr yerinde tevfik ve tatbik ve istişare ederse, dünya birleşse, hak olan mezhep ve mesleğini bir parça tebdil edemez.”11 Taassup, bir şeye körü körüne yapışmaktır. Bir mesele taassupla değil, gerçeklere, delillere dayanıp ispat edilmeli. Başkasını suçlamak yerine istişare ederse hakikati ortaya çıkarır. Ve hiç kimse onu yolundan döndüremez.

“Yaşasın sıdk! Ölsün yeis! Muhabbet devam etsin! Şûrâ (cemaat, meclis, meşveret) kuvvet bulsun!”12

Dipnotlar: 

1-Al-i İmran Suresi, 159; 2-Şûra Suresi, 38.; 3-Münazarat, Enst./intr., s. 23.; 4-Sünuhat, s. 51.; 5-Münâzârât, s. 137.; 6-bknz., Age., s. 81.; 7-bknz., Divân-ı Harb-i Örfî, s. 59.; 8-Muhâkemât, s. 33.; 9-bknz., Kastamonu Lahikası, s. 181.; 10-bknz., Age, s. 183.; 11-Muhakemat, s. 32.; 12-Hutbe-i Şamiye, s. 67.

Okunma Sayısı: 910
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Oğuz Yiğiter

    7.5.2024 03:41:59

    İhlas ve tesanüdü netice veren haklı şuralar neticesinde kendisine sağlam rotalar çizen şanlı mazisinin te'yidiyle istikameti belli olan bir cemaati, hiçbir ârîzî iç ve dış manüplasyon girişimleri uzun ve daîmî yolundan şaşırtamaz. Kısa fasılalarla bir sendeleme olsa da, du akar yolunu bulur biiznillah bu hep böyle olmuştur. Çünki; İnâyet ve himâyete mazhariyet var....

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı