Aile-Sağlık |
Aile yapısı güçlü olmalı Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf, Turgutlu ilçesinde Toplum Merkezi ve Özel Ege Umut Hastanesinin açılış törenlerine katıldı. Turgutlu Belediyesinin katkılarıyla yaptırılan Toplum Merkezinin açılışında konuşan Bakan Kavaf, Manisa’nın zengin maden yatakları ve bereketli topraklarıyla bölgede bir çekim merkezi konumunda olduğunu anlattı. Bakan Kavaf, Manisa’nın önemli ölçüde göç alan bir şehir olduğuna dikkat çekerek, şöyle dedi: ‘’Göçten kaynaklanan toplumsal sorunların aşılmasında Toplum Merkezlerimiz çok önemli bir rol oynamaktadır. Toplum Merkezlerimiz, ‘hak’ temelli bir anlayışla sürdürdüğümüz sosyal hizmetlerin topluma ulaşmasını sağlamaktadır. Bu merkezler, hizmet verdikleri bölgelerdeki tüm kesimlerin daha iyi yaşam koşullarına ulaşmalarını sağlamak ve bireylerle ailelerinin statülerini güçlendirmek amacıyla çalışmalar yapmaktadır. Bu çerçevede ülke genelinde hizmet veren 86 Toplum Merkezimiz bulunmaktadır. Turgutlu Toplum Merkeziyle bu sayı 87 olacak.’’ Toplum Merkezlerinde, yoksulluktan ve hızlı şehirleşmeden en çok etkilenen gruplar olan çocukların, gençlerin ve kadınların öncelikli hizmet grubu olarak düşünüldüğünü ifade eden Bakan Kavaf, özellikle annelik vasfıyla gelecek nesilleri eğiten kadınların bilgi, beceri, eğitim, inisiyatif gücü gibi niteliklerinin arttırılmasının, pek çok sorunun ortaya çıkmadan önlenmesi anlamına geldiğini vurguladı. Bakan Kavaf, şöyle devam etti: ‘’Ailenin ve aile içinde kadınların, annelerin güçlendirilmesi Toplum Merkezlerimizin temel hareket noktasını oluşturmaktadır. Toplumsal dokumuzun, millet olma vasıflarımızın korunması, kadınlarımızın ve dolayısıyla aile yapımızın güçlü tutulmasıyla mümkündür. Hepimizin bildiği gibi Türk aile yapısında kadınlarımızın oynadığı rol, onları toplumun çekirdeğine yerleştiren hayatî bir özelliktir. Güçlü bir tarihî ve kültürel birikime dayanan, toplumsal bir miras olarak vurguladığımız aile yapımız bunu kanıtlamaktadır.’’ ‘’İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’’ ilkesiyle, yaşlıların, güçsüzlerin, kimsesizlerin, öksüz ve yetimlerin binlerce yıldır huzur bulduğunu anlatan Kavaf, ‘’Bugün de sosyal hizmetler alanında yaptığımız çalışmaları bu sevgi, kardeşlik ve dayanışma ruhunun üzerine inşa ediyoruz. Devleti halka hizmet etme aracı olarak gören hükümetimiz, bu çerçevede ülkemizin her köşesinde çok büyük yatırımlar gerçekleştirmektedir’’ dedi. |
01.08.2010 |
Doğubayazıt’ta verem hastalarına eğitim Verem (tüberküloz) hastalığının genellikle öksürükle bulaşma riskinin yüksek olduğu, geç kalınmadığı zaman tedavi edilebildiği belirtildi. Ağrı İl Sağlık Müdürü Dr. Turhan Sultan’ın talimatıyla il ve ilçelerdeki verem hastaların sorunlarını belirlemek için çalışma başlatıldı. Doğubayazıt Sağlık Grup Başkanlığı da Doğubayazıt Verem Savaş Kliniği ile birlikte verem hastalarına yönelik bilgilendirme ve eğitim semineri düzenledi. Eğitimde İlçe Sağlık Grup Başkan Vekili Dr. Alper Başak, Dr. Burhan Göy, Nuran Kozan ve Savaş Akbaş tarafından toplantıya katılan 22 hastaya bilgi verildi. Dr. Burhan Göy, slayt gösterisiyle verdiği seminerde, amaçlarının hastaların sorunlarıyla ilgilenip, maddî manevî destek vermek olduğunu dile getirdi. Verem hastalığının genellikle öksürükle bulaşma riskinin yüksek olduğunu dile getiren Dr. Göy, geç kalınmadığı zaman tedavi edilebildiğini ifade etti. Verem hastalığının sadece akciğerde değil kemik ve vücudun bir kaç organında da çıkabildiğinin altını çizen Dr. Göy, anlatımının sonunda hastalara broşürler dağıttı. Doktorlar programda, acil durumlar içinde kendileriyle temasa geçilmesi için hastalara cep telefon numaralarını verirken, bu tür toplantıların ve bilgilendirmenin halk arasında da sürekli yapılacağı dile getirildi. |
01.08.2010 |
Aşırı sıcaklar tansiyon düzensizliğine yol açıyor Sakarya Tabip Odası Başkanı Dursun Bostancı, havaların aşırı sıcak ve nemli gitmesi ile birlikte vücutta su ve tuz kaybının yoğun olarak yaşandığını belirterek, bunun tansiyon düzensizliklerine yol açtığını söyledi. Özellikle sıcak havalarda kadınlarda tansiyon düzensizliklerinin çok görüldüğünü belirten Bostancı, bu sebeple dengesini kaybederek balkon ve yüksekten düşme vak'alarında artış yaşandığını kaydetti. Bostancı, mevsimin en sıcak ve bunaltıcı günlerinin yaşandığını, bu durumun en çok tansiyonu etkilediğine dikkat çekti. Aşırı sıcakların insanda yoğun olarak su ve tuz kaybına yol açtığını, bunun da tansiyon düzensizliklerine sebep olduğunu dile getiren Bostancı, özellikle kadınların tansiyonlarına çok dikkat etmeleri gerektiğini vurguladı. Bostancı, balkonda çamaşır asarken ya da otururken dengesini kaybedip düşenlerin sayısında bir artış görüldüğünü, bu düşmelerin ciddî yaralanma ve ölümlerle sonuçlandığına dikkat çekti. Aşırı sıcak ve bunaltıcı havalarda balkon gibi yüksek yerlere çıkılmaması teklifinde bulunan Bostancı, “Tansiyon bir anda düşebilir ya da yükselebilir. Bu da kişide denge kaybına sebep olur. Yaz aylarında balkon ve yüksekten düşmelere sık sık rastlıyoruz. Bu bakımdan en iyisi balkon ya da yüksek yerlere mümkün olduğunca çıkılmamalıdır. Sıcak havalarda bol bol su, ayran ve sıvı gıdalar tüketilmelidir. Ağır iş ve hareketlerden kaçınılmalıdır.” diye konuştu. |
01.08.2010 |
Sağlık çalışanları bir saat az mesai yapacak Türk SağlıkSen tarafından yapılan açıklamada Tam Gün yasasının bazı hükümlerinin Ağustos ayı ile birlikte hayata geçirileceği ifade edildi. Açıklamada sağlık çalışanlarının artık 1 saat daha az çalışacağına dikkat çekilerek, “30 Temmuz 2010 itibariyle Tam Gün Yasasının bazı maddeleri yürürlüğe girmiştir. 2368 Sağlık Personelinin Tazminat ve Çalışma Esaslarına Dair Kanun’un yürürlükten kaldırılmasıyla artık sağlık çalışanlarının günlük çalışma süresi 9 saatten 8 saate inmiş 12 Eylül’ün sağlık çalışanlarına uyguladığı adaletsizlik son bulmuştur. Sağlık çalışanları kamuda görevli tüm memurlar gibi artık günde 8 saat olmak üzere haftada 40 saat görev yapacaklardır” denildi. Açıklamada doktorlara Mesleki Mali Sorumluluk Sigortası zorunluluğunun da başladığı belirtilerek, Türk SağlıkSen üyesi çalışanlar için sigorta şirketleri ile anlaşmanın yapıldığı, üye doktorların bu hizmetten yararlanacağı ifade edildi. Ayrıca açıklamada mesai dışı çalışmaya döner sermaye getirilmesi, genel idari hizmetlerde görev yapan sözleşmeli çalışanlara döner sermaye verilmesi ve ruh sağlığı, enfeksiyon organ ve doku nakli, birimlerinde döner sermaye ödemelerinin riskli birimler katsayısından yapılması gibi döner sermaye değişikliklerinin de yürürlüğe girdiği ifade edildi. |
01.08.2010 |
Dumansız hava sahası sağlığa yaradı TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Cevdet Erdöl, sigara yasasının uygulamaya girmesinden sonra sadece İstanbul’da solunum yolu enfeksiyonu ve astım kriziyle ilgili olarak hastane acillerine başvuru sayısının önemli derecede azaldığını bildirdi. Prof. Dr. Erdöl, Danıştay’ın sigara yasağını Anayasa’ya aykırı bulduğunu, son kararı vermesi için konuyu Anayasa Mahkemesi’ne taşıdığını hatırlattı. Anayasa Mahkemesi’nin, kahvehanelerde sigara içilmesine yasak getiren yasa hükmünün iptali için yapılan başvuruyu reddetmesini beklediklerini belirten Erdöl, ‘’Anayasa Mahkemesi’nin böyle bir karar vereceğini umuyorum’’ dedi. Erdöl, yasanın yürürlükten kalkması veya yasağın yumuşatılması durumunda Türkiye’nin geri kalmış ülke konumunda olacağını vurguladı. |
01.08.2010 |
Aile Hekimliği tercihleri yapıldı Ankara İl Sağlık Müdürlüğü tarafından düzenlenen Aile Hekimliği Tercih ve Ek Yerleştirme toplantısı yapıldı. Devlet Tiyatroları Leyla Gencer Sahnesi’nde düzenlenen toplantıya katılan aile hekimleri, Ankara’da boş bulunan 44 pozisyon için tercih yaptı. Ek yerleştirme işleminden sonra sözleşme imzalayan bütün aile hekimlerinin 6 Ağustosta göreve başlayacakları bildirildi |
01.08.2010 |
Unutkanlığa karşı yorum yapın Uzmanlar, unutkanlığa karşı bulmaca çözmeyi ve televizyon izlerken yorum yapmayı önerdi. Fatih Üniversitesi Hastanesi’nin dergisi Yaşama Sanatı’nın son sayısında ‘Modern Çağın Sorunu: Unutkanlık’ konulu yazıya yer verildi. Söz konusu yazıda, unutkanlığın yüzlerce sebebi olabileceğine dikkat çekilerek, “Bunlar arasında alzheimer hastalığını, ilâçları, alkolü, B12 vitamini eksikliğini, tiroid bezinin yetersiz çalışmasını, inmeleri, parkinson hastalığını, depresyonu, şizofreniyi, beyin tümörlerini, sara hastalığını başlarda saymak gerekir.” denildi. Yazıda unutkanlığı önlemek için şu tavsiyelere yer verildi: - Unutulan bir kelime veya yüzün hatırlanması için daha çok çaba gösterilmeli, vazgeçilmemeli. - Bulmaca çözülmeli. - Yoğun zihinsel aktivite gerektiren satranç benzeri oyunlar oynanmalı. - Kitap okunmalı ve okunan metin için zaman zaman yorum yapılmalı, daha sonra okunanların özeti düşünülmeli. - Radyo ve TV aktif dinleyici ve izleyici olarak izlenmeli, tartışma içeren konular sırasında yorum yapılmalı. - Yabancı dildeki kelimeler ezberlenmeye çalışılmalı. - İçe dönük, eve kapalı, kaygılı olmak yerine daha dışa dönük, daha konuşkan olunmalı. Sosyal aktivitelere katılmalı. - Düzenli uyku ve beslenmeye dikkat edilmeli. - Sigara ve alkol kullanılmamalı. - Olumsuz konuşma ortamı ve yayınlardan mümkün olduğunca uzak kalınmalı. - Hayattan zevk almama, uyku sorunları, iştah kaybı, kendine zarar verici davranışlarda hekim yardımına başvurulmalı. |
01.08.2010 |