27 Kasım 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Güncel

 

MİLLETİN VİCDANINI YARALIYOR

Hak-İş Genel Başkanı Salim Uslu, Danıştay 8. Dairesinin, YÖK’ün üniversiteye girişte katsayı farkını kaldıran kararının yürütmesini durdurmasının ‘’kamu vicdanını rahatsız ettiğini’’ ifade etti. Uslu, alınan kararla gençlerin aylar süren emeklerine saygısızlık yapıldığını söyledi.

YÖK YENİ BİR DÜZENLEME YAPSIN

Karara tepki gösteren Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu ise, gençleri mağdur edecek bu kararın etkilerini ortadan kaldıracak şekilde, katsayı adaletsizliğini bertaraf edecek yeni düzenlemenin YÖK tarafından bir an önce gerçekleştirilmesi gerektiğini söyledi.

SORUNU SİVİL BİR ANAYASA ÇÖZER

Teknik Eğitim Vakfı Genel Başkanı Mustafa Aksoy, bu kararı anlamakta güçlük çektiklerini belirterek yasanın ilgili maddelerinin TBMM’de değiştirilerek sorunun daha kalıcı olarak çözülmesinin mümkün olduğunu söyledi. MTTB tarafından yapılan açıklamada da sorunun sivil bir anayasa ile çözülebileceği belirtildi.

BİR AN ÖNCE DÜZENLEME YAPILSIN

Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, ‘’Danıştay kararı, başta gençlerimiz olmak üzere toplumun büyük bölümünde hukuki güvenliğe sahip olmadığı inancını oluşturacaktır’’ dedi. Memur-Sen üyeleri, YÖK Genel Kurulu kararının yürütmesinin durdurulmasını, Danıştay önünde protesto etti. ‘’YÖK’ün kararının, demokrasi, özgürlük ve eşitlik gibi kavramların kendi mülkiyetinde olduğunu savunan kişi ve kurumları rahatsız ettiğini’’ öne süren Gündoğdu, danıştayın, bu konuda dava açma ehliyeti olmadığı gerekçesiyle İstanbul Barosu' nun başvurusunu usul yönünden reddetmesini beklediklerini bildirerek, ‘’Danıştay, katsayı adaletsizliğini sona erdiren ve adaylar arasında eşitliği sağlayan YÖK kararının yürütmesini durdurdu’’ dedi. Gündoğdu, şöyle devam etti: ‘’Oysa, ‘Yargı yetkisi, idari eylem ve işlemlerin, hukuka uygunluğunun denetimiyle sınırlıdır. Yürütme görevinin kanunlarda gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlayacak, idari eylem ve işlem niteliğinde veya takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı verilemez’ hükmünü içeren Anayasa’nın 125. maddesinin 4. fıkrası karşısında, böyle bir eğilimin dahi Anayasa’nın açık ihlali olacağı tartışmasızdır. Bu karar göstermektedir ki eğitim sistemi ve felsefesi konusunda ahkam kesen, ancak Anayasa’nın kendisine çizdiği sınırları dahi algılamakta zorlanan bir Danıştay var. Katsayı adaletsizliğini sona erdiren YÖK Genel Kurulu kararının yürütmesinin durdurulmasına ilişkin Danıştay kararı, başta gençlerimiz olmak üzere toplumun büyük bölümünde hukuki güvenliğe sahip olmadığı inancını oluşturacaktır.’’ Katsayı adaletsizliğini bertaraf edecek yeni düzenlemenin YÖK tarafından bir an önce gerçekleştirilmesi gerektiğini kaydeden Gündüğdu, Meclisin de YÖK’un bu konuda yapacağı düzenlemenin, yargı tarafından iptal edilmesini engelleyecek yasal düzenleme yapmasını istedi. Gündoğdu, siyasî iktidarın ise kuvvetler ayrılığı ilkesine uygun olarak, özellikle yargı organlarının oluşumuna ve görevlerine ilişkin yargı reformunu da hayata geçirmesi gerektiğini kaydetti.

AHMET TERZİ - ANKARA

YÖK, hükümet ve Meclis göreve

EĞİTİMCİLER Birliği Sendikası (Eğitim-Bir-Sen) Danıştay Sekizinci Dairesi’nin İstanbul Barosu Başkanlığı’nın Yükseköğretim Genel Kurulu’nun yükseköğretime girişte katsayı puanı uygulamasının kaldırılmasına ilişkin 21 Temmuz 2009 tarihli kararının iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle açtığı dâvâda, YÖK’ün kararının yürütmesini oy birliğiyle durdurmasını “millet adına millete karşı karar” şeklinde değerlendirdi.

Sendikadan yapılan açıklamada, YÖK’ün 30.07.1998 tarihli kararı ile 1999 yılından itibaren başlatılan adaletsiz katsayı uygulamasının siyasî hınçla milletin özünü hedef alan bir uygulama olarak yüzbinlerce mağdur oluşturduğu vurgulanırken, “Meslek liselilere uygulanan katsayı engeliyle 1999’dan itibaren bu okullara giden öğrenci sayısı hızla azalmıştır. Daha önce başarılı öğrencilerin, sınavla girebildiği meslek liselerinin atölyelerine kilit vurulmuş, derslikler öğrencisiz kalmıştır. Meslek liselilerin üniversiteyi kazanma şanslarının neredeyse tamamen kaybolmasıyla ilköğretim mezunu öğrenciler, katsayı engelinin psikolojik etkisiyle akademik liselere yönelerek 40-50 kişilik sınıflar oluşturmuş, akademik liselerde de başarı seviyeleri taban yapmıştır” denildi.

İSTANBUL BAROSUNUN

HAREKETE GEÇMESİ ŞAŞIRTMAMIŞTI!

YÖK’ün eşitliği esas alan yeni bir sisteme geçme kararı almasını milletin sevinçle karşıladığı belirtiler açıklamada, “Millete muhalefet etmeyi aydın olmanın gereği zanneden ve Taksim Meydanı’nda ‘Darbeci Baro Taksim’e Hoş Geldin’ pankartıyla karşılanan İstanbul Barosu’nun bu karar karşısında harekete geçmiş olması aslında milletimizi şaşırtmamıştır. Darbe zihniyetlilerin neşv-ü nema buldukları ortamlar antidemokratik ortamlardır. Demokratikleşmenin revaç bulduğu, milletin topyekûn kucaklaşmaya başladığı bir dönemde, darbe süreçlerinin antidemokratik kararlarının yerini adaletin, eşitliğin egemen olduğu kararların alması zihninde darbe virüsü bulunanları ürkütmüş, çığlık çığlığa sağa sola koşuşturmaya başlamışlardır” denildi.

BİR AN ÖNCE ADIM ATILMALI

Açıklamada, millet adına karar açıklayan Yargının milletin beklentilerinin aksine, eşitlik ve adalet duygusunu rencide eden bu kararının bayram öncesi meslek liselilere matem yaşattığı belirtilirken, bu matem havasının dağıtılması için bir an önce YÖK’ün, hükümetin ve Meclis’in acilen bir adım atması gerekli olduğu vurgulandı.

DANIŞTAY, ÖNCEKİ KARARIYLA ÇELİŞTİ

“ASIL şaşırtıcı olan Danıştay Sekizinci Dairesi’nin eşitsizliğin devamını sağlamaya dönük ve önceki kararıyla çelişen kararıdır” denilen açıklamada şöyle denildi: “Danıştay Sekizinci Dairesi, dört yıl önce ‘katsayı konusunda YÖK yetkilidir’ kararı vermiştir. 2005 yılında Ankara Aydınlıkevler Ticaret Meslek Lisesi öğrencisi İlknur Öztürk’ün katsayı düzenlemesinin iptali için başvurduğu davada ‘1739 Sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu’nun ilgili maddeleri gereği yükseköğretim kurumlarına ortaöğretim kurumlarını bitirenlerin nasıl gireceğinin Millî Eğitim Bakanlığı ile işbirliği yapılarak Yükseköğretim Kurulu tarafından saptanacağı’nı ifade eden Danıştay Sekizinci Dairesi bugün YÖK’ün aldığı kararı yok sayma kararı almıştır. YÖK’ün 30.07.1998 tarihli kararının ardından uygulama 1999 yılında başlatıldığında o gün meslek lisesinde kaydı olan tüm öğrenciler için hiçbir çıkış yolu bırakılmadan telâfisi mümkün olmayan mağduriyetler oluşturduğunda sesini çıkarmayanların bugün adaletin tesisi ve eşitliğin sağlanmasına yönelik adım atıldığında ‘telâfisi güç ve imkânsız zararlar oluşacağı’ kanaatine varması da anlaşılamamaktadır.”

FATİH KARAGÖZ - ANKARA TEKEV: Problem kalıcı olarak çözülmeli TEKNİK Eğitim Vakfı (TEKEV) Genel Başkanı Mustafa Aksoy, ‘’TEKEV ve Mesleki Teknik Eğitim paydaşları olarak çıkan bu kararı anlamakta güçlük çekiyoruz’’ dedi. Aksoy, çıkan bu karara Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) ve Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) tarafından itiraz edilmesinin mutlaka gerekliliği olduğuna inandıklarını söyledi. Danıştay 8. Dairesinin aldığı bu karara gerekçe ve dayanak olan 2547 sayılı yasanın ilgili maddelerinin TBMM’de değiştirilerek sorunun daha kalıcı olarak çözülmesinin mümkün olduğunu savunan Aksoy, şunları kaydetti: ‘’TEKEV ve Meslekî Teknik Eğitim paydaşları olarak çıkan bu kararı anlamakta güçlük çekiyoruz. Kamuoyumuzun umutsuzluğa kapılmadan, kaldığımız yerden mücadelemize devam edileceğini bilmesini arzu ediyorum. Hakkımızı teslim etmeyen ve mağduriyetimizi gidermeyen, hiçbir sonucu olağan bir şekilde karşılamamızı kimse bizden beklemesin.’’ Siyasi iradenin yıllardan beri ‘’katsayı adaletsizliğini çözeceğine dair verdikleri sözlerin kulaklarında’’ olduğunu ifade eden Aksoy, Meslekî Teknik Eğitimin sorunlarının çözümünü hiç ertelenmeden, önümüzdeki öğretim yılında geçerli olacak şekilde beklediklerini kaydetti. Ankara / aa Hukuksuzluğun çözümü için Sivil Anayasa şart MİLLî Türk Talebe Birliği’de (MTTB) yaptığı açıklamada, Danıştay’ın vermiş olduğu karar ve buna benzer hukuka ayrıkı uygulamaların çözümü için yeni bir Sivil Anayasa’nın şart olduğunu belirterek, hükümeti Sivil Anayasa yapmaya çağırdı. MTTB yaptığı açıklamada , şunlar kaydedildi: “Türkiye’de ne yazık ki milletin egemenliğinden çok kurumların egemenliği vardır. Hatta, milletin egemenlik hakkı, darbe anayasaları sayesinde kurumların hegemonyasına teslim edilmiştir. Biz, MTTB olarak; Türkiye’de her ne adına olursa olsun bireyin en temel insani haklarından biri olan eğitim hakkının önündeki engellerin bir an önce kaldırılması gerektiğine inanıyoruz. Maalesef, oy birliği ile alınmış bu insafsız karara, YÖK’ün en kısa zamanda itiraz edeceğini ve Danıştay’ın İdari Dava Daireleri’nin adil ve hukuka uygun bir biçimde bu konuyu olumlu bir karara bağlayarak sonuçlandıracağını ümit ediyoruz. Aksi takdirde, zaten toplum nezdinde adilliği tartışılır durumda olan hukuk sistemimize kendi elleriyle bir darbe daha indirmiş olacaklar ve asıl o zaman “Toplum vicdanında telâfisi güç ve imkânsız yaralar oluşacağı açıktır”. Bu ve buna benzer hukuka aykırı uygulamaları göz önünde bulundurduğumuz vakit görünüyor ki; Türkiye’nin, geleceğinde de bu gibi olaylarla karşılaşma ihtimali yüksektir. Bunun yegâne çözüm yolu ise yeni bir “Sivil Anayasa”dır. Gerekirse, referanduma gidilerek çıkartılacak yeni bir sivil anayasa ülkemizi rahatlatacak ve “Büyük Türkiye” idealimize ulaşma yolunda önümüzü açacaktır. İktidarı, bunun sorumluluğuna dâvet ediyoruz.”

27.11.2009


 

Sanayileşmeye darbe

Danıştay 8. Dairesi’nin üniversiteye girişte meslek liselerinin önünü yeniden tıkayan kararını eleştiren Ankara Sanayi Odası Başkanı Nurettin Özdebir, sert tepki gösterdi. Özdebir, “Türkiye’nin gelişmesine vurulmuş en büyük darbedir. Sanayileşmesine vurulmuş en büyük darbe. Gençlerimize yazık ediyoruz. Beni hayrete düşürdü” dedi.

Danıştay 8. Dairesi’nin üniversiteye girişte meslek liselerinin önünü yeniden tıkayan kararını eleştiren Ankara Sanayi Odası Başkanı Nurettin Özdebir, sert tepki gösterdi. Özdebir, “Türkiye’nin gelişmesine vurulmuş en büyük darbedir. Sanayileşmesine vurulmuş en büyük darbe. Gençlerimize yazık ediyoruz. Beni hayrete düşürdü” dedi. Danıştay’ın Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) üniversiteye girişte katsayı farkını kaldıran düzenlemesini iptal etme kararını değerlendiren Özdebir, Danıştay’ın ‘meslek erbabı yetiştirmeye gerek yoktur’ diye düşünmüş olabileceği eleştirisinde bulundu. ASO Başkanı, kararın kendisini hayrete düşürdüğünü belirtti. Gençlere iş vermek gerektiğini söyleyen Özdebir, “Okullardan mezun olan insanları özel sektör istihdam edecekse reel sektörün ihtiyaçlarına göre şekillendirmemiz lazım. İşveren kriz döneminde bile nitelikli eleman ararken, liselerimiz hala mesleksiz insan yetiştirecekse rekabet edebilmemiz mümkün değildir” dedi. Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu Başkanı Bendevi Palandöken de kararı ‘haksızlık’ olarak niteledi. Danıştay kararının meslek liselerine yönelen çocuklara büyük zarar vereceğini dile getiren Palandöken, “Elektrik teknisyeni neden üniversiteye giremesin. Onlara haksızlık. Sağlam zeminlere oturtularak eğitimde eşitliğin uygulanması gerekiyor.” değerlendirmesini yaptı. Meclis Millî Eğitim Komisyonu Başkanı Mehmet Sağlam da karara tepkisini, “Milyonlarca gencin istikbalini karartan bir karar. Anlamak mümkün değil. Yanlış bir karar. Hiçbir fayda getirmeyecek” sözleriyle değerlendirdi.

27.11.2009


 

Belirsizlik endişesi

ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan, Danıştay’ın kararından sonra ‘’ortada tam bir belirsizlik olduğunu’’ belirterek, ‘’Bu seneki sistemin nasıl uygulanacağının belirginleşmesi ve bunun 20 Aralık'tan önce olması lâzım. Yoksa sınav takvimimiz aksar. Sınav takviminin yürüyebilmesi için belirsizliklerin kalkması gerekiyor” dedi.

ÖSYM’de belirsizlik endişesi

ÖĞRENCİ Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanı (ÖSYM) Prof. Dr. Ünal Yarımağan, Danıştayın, YÖK’ün, üniversiteye girişte katsayı farkını kaldıran kararının yürütmesini durdurmasıyla ‘’ortada tam bir belirsizlik olduğunu’’ belirterek, ‘’Bu seneki sistemin nasıl uygulanacağının belirginleşmesi ve bunun 20 Aralık’ tan önce olması lâzım. Yoksa sınav takvimimiz aksar’’ dedi. Danıştayın, YÖK Genel Kurulunun aldığı kararların 3, 4 ve 5. maddelerinin yürütmesini durdurduğunu hatırlatan Yarımağan, YÖK’ün karara itiraz edeceğini ifade ederek, ‘’Bunların sonuçlanıp bu seneki sistemin nasıl uygulanacağının belirginleşmesi ve bunun 20 Aralık’tan önce olması lazım. Yoksa takvimimiz aksar’’ diye konuştu. ‘’Sınav tarihleri mi değişebilir?’’ sorusu üzerine Yarımağan, şunları kaydetti: ‘’Tabiî Sınavlar için bizim öngördüğümüz takvimde başvurular 11 Ocak 2010’da başlıyor. Birinci aşama sınavı 11 Nisan 2010’da yapılacak, ikinci aşama sınavlarının takvimi belli. Bu takvimin yürüyebilmesi için sınav kılavuzu baskısının 20 Aralıkta başlaması lâzım. Bunun başlayabilmesi için de belirsizliklerin ortadan kalkması lâzım. Bir itiraz varsa itirazın sonuçlanması, yürütmesi durdurulanların yerine uygulanacak olan kararların alınması lâzım. Ortada bir belirsizlik var ve bu belirsizlik bizi son derece endişelendiriyor.’’ Ankara /aa

27.11.2009


 

“Kafes”te üç tutuklama

Kafes operasyonu iddialarıyla ilgili olarak, bir yarbay ve 2 albay için tutuklama kararı çıktı. Yarbay Halit Özsaran, Albay Mücahit Erakyol ve Albay Levent Gülmen hakkında terör örgütüne üye olmak suçlamasıyla tutuklama kararı çıkarıldı.1 yarbay ve iki albay soruşturma kapsamında serbest daha önce bırakılmıştı.

KAFES operasyonu iddilarıyla ilgili olarak, bir yarbay ve 2 albay için tutuklama kararı çıktı. Yarbay Halit Özsaran, Albay Mücahit Erakyol ve Albay Levent Gülmen hakkında terör örgütüne üye olmak suçlamasıyla tutuklama kararı çıkarıldı.1 yarbay ve iki albay soruşturma kapsamında serbest bırakılmıştı ama savcılar itiraz etti ve tutuklama kararı çıkarıldı. Kararı alan 12. Ağır Ceza Mahkemesi. 1 yarbay ve iki albay görüldükleri yerde gözaltına alınarak askeri cezaevine konacak.

27.11.2009


 

Fitneci konuştu

İslâmı karalamak için hazırlattığı “Fitne” filmiyle yoğun tepkilere hedef olan ve Türkiye’yi ziyareti de istenmeyen Hollandalı siyasetçi Geert Wilders, Akşam gazetesine verdiği röportajda, “Atatürk’ün İslâm hakkında neler söylediğine bakarsanız, benimkinden çok da farklı değil” dedi.

Dünyada’da İslâm düşmanlığı ile ün yapan Hollanda’nın aşırı sağcı Özgürlük Partisi Lideri Geert Wilders, Atatürk ile İslâm’a bakışlarının aynı olduğunu söyledi. Akşam gazetesi’nde yer alan söyleşide Geert Wilders, Türkiye’ye ziyareti konusunda istenmemesinin hayal kırıklığına uğradığını ifade etti. Gelememesi halinde Hollanda Parlamento heyetinin ziyareti tümüyle iptal edeceğini belirten Wilders, hükümeti demokratik olmamakla eleştirdi

Wilders, “Sizce Avrupa Hristiyan kulübü mü? sorusuna, “”ayır ama dominant kültür, değerler Yahudilik, Hıristiyanlık ve hümanist değerler üzerine kurulu ve bunun böyle korunması gerektiğine düşünüyorum. Bu da İslam’ı dışarıda tutmakla mümkün olacak. Kopenhag Kriterleri gereği ordunun ülkede siyasi rolünün olmaması gerekiyor. Ama, Atatürk’ün laik mirasını koruyan tek yapı ordu, Cumhurbaşkanı veya Başbakan değil’ diye cevapladı.

Çok keskin fikirlerinizden dolayı öldürülmekten korkuyor musunuz? sorusunu ise Wilders şöyle cevapladı: “Son 5 yıldır 24 saat polis gözetiminde yaşıyorum, El Kaide bağlantılı örgütlerden tehdit alıyorum. Bazen seyahat etmek için gözlük ve sakal takmam gerekiyor. Korkmuyorum dersem aptallık olur. Ama görüşlerimi savunmaktan geri durmayacağım. Ve şayet gelirsem, Türk Hükümeti’nin de beni koruyabilmesini bekliyorum.”

Wilders, ‘Türkiye bir İslâm ülkesi değil, laik bir ülke. Ama siz Türkiye’den sanki bir İslâm ülkesi gibi bahsediyorsunuz, neden? sorusuna ise, “Evet, Atatürk’ün bunu sağladığının farkındayım. Atatürk’ün de İslâm hakkında neler söylediğine bakarsanız, benimkinden çok da farklı değil bence” diye cevapladı. İstanbul / YENİ ASYA

27.11.2009


 

SAVUNMA BAKANI, G. KURMAY BAŞKANINI AZLETTİ

ALMANYA Genelkurmay Başkanı Orgeneral Wolfgang Schneiderhan görevinden alındı.

Savunma Bakanı Karl-Theodor zu Guttenberg, Schneiderhan’ın kendi isteğiyle görevinden alındığını söyledi. Schneiderhan’ın görevine, Afganistan’da 4 Eylül’de NATO tarafından düzenlenen ve çok sayıda sivilin de hayatını kaybettiği hava saldırısıyla ilgili bilgilendirme konusunda meydana gelen aksaklıklardan dolayı son verildiği bildirildi. Savunma Bakanlığı Müsteşarı Peter Wichert’in de görevden alınacağı kaydedildi. Berlin / aa

27.11.2009


 

DSÖ TÜRKİYE’DE TOPLANACAK

Dünya Sağlık Örgütü, her yıl ülkelerin tütünle mücadelede yürüttükleri çalışmaları değerlendirdiği ‘’Küresel Tütün Salgını Raporu’’nun açıklandığı toplantısını, dumansız ortamlar oluşturulması ve kapalı ortamlardaki sigara yasağının başarıyla uygulanması dolayısıyla Türkiye’de yapacak.

ALINAN bilgiye göre, DSÖ her yıl tütünle mücadele faaliyetlerini değerlendirmek amacıyla üye 179 ülkeden tütün salgını ve kanıta dayalı tütün kontrolü politikaları ile temel bilgileri topluyor. Ülkelerden toplanan bilgiler, mevcut tütünle mücadele politikalarının ve karşılaşılan güçlüklerin değerlendirilmesi, üye ülkelerdeki sigara kullanım oranlarının belirlenmesi amacıyla analiz edilerek bir rapor halinde yayımlanıyor. Bu raporların tanıtımı, her yıl sigarayla mücadelede önemli gelişme kaydeden ve bu mücadelesiyle örnek olan farklı bir ülke veya şehirde yapılıyor. Geçen yılki toplantı, yemek ve eğlence yerlerinde başlatılan ve başarıyla uygulanan sigara yasağı sebebiyle ABD’nin New York şehrinde yapılmıştı. Bu yılki toplantı için de kapalı ortamlarda sigara yasağının başlatılması dolayısıyla İngiltere’nin Londra, İrlanda’nın Dublin, Meksika’nın Meksiko City, Uruguay’ın Montevideo’nun yanı sıra Türkiye’de İstanbul aday gösterilmişti. DSÖ tarafından yapılan değerlendirme ve aday şehirlerdeki incelemeler sonucunda, DSÖ’nün 2009 yılı Küresel Tütün Salgını Raporu’nun tanıtımının, ‘’Yüzde 100 Dumansız Hava Sahası’’ oluşturulması ve kapalı ortamlardaki sigara yasağının başarıyla uygulanması sebebiyle İstanbul’da yapılması kararlaştırıldı. 9 Aralık 2009 Çarşamba günü İstanbul’da düzenlenecek toplantıya, Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın yanı sıra, DSÖ Başkan Yardımcısı ve eski Irak Sağlık Bakanı Dr. Ala Alwan, Tütünle Mücadele Birimi Genel Direktörü Dr. Douglas Bettcher başkanlığında bir ekip, Bloomberg Sigara Mücadele Projesi Genel Direktörü Dr. Kelly Henning başkanlığında bir ekip, DSÖ Avrupa Bölgesi ve Türkiye ofisinden yetkililer katılacak. Ankara / aa

27.11.2009


 

Minibüs şoförlerine, öfke kontrolü eğitimi

ANKARA Minibüsçüler Odası Başkanı Hacı Bekir Gani, bu yıl içinde ikincisi düzenlenen eğitim semineriyle 2 bin minibüsçü esnafı ‘’öfke kontrolü’’, ‘’stres yönetimi’’ ve ‘’halkla ilişkiler’’ alanında eğitildiğini söyledi. Gani, yaptığı açıklamada, oda başkanlığı olarak, 28 Eylül-20 Kasım 2009 tarihleri arasında ikincisi düzenlenen eğitim seminerinin başarıyla tamamlandığını bildirdi. Bu çerçevede 2 bin minibüsçü esnafı ve şoförün Gazi Üniversitesi öğretim üyeleri tarafından etkili iletişim, insan ilişkileri iyileştirme, öfke kontrolü ve stres yönetimi, konularında dersler verildiğini bildiren Gani, şunları kaydetti: ‘’Bu yıl içinde ikincisi düzenlenen eğitim semineriyle 2 bin minibüsçü esnafı ‘öfke kontrolü’, ‘stres yönetimi’ ve ‘halkla ilişkiler’ alanında eğitildi. Verilen derslerin son gününde, odaya eğitim konusunda destek veren Ankara Vali Yardımcısı Mahmut Yıldırım, Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu (TŞOF) Başkanı Fevzi Apaydın, ANKESOB Başkanı Mehmet Yiğiner, ANKESOB Başkan vekili Muhittin Köksal, Ankara Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Trafik Merkez Amiri Seyfi Seyhan’ın katılımı ile tören düzenlendi. Törende minibüsçülere eğitim sonunda hak ettikleri sertifikaları verildi. Eğitimlerden son derece memnunuz.’’ Bu yılın ilk aylarında düzenlenen ‘’halkla ilişkiler eğitimi’’ sonrasında minibüsçü esnafına yolculardan gelen şikâyetlerin yüzde 70 oranında azaldığını gözlemlediklerini bildiren Gani, ‘’Hedefimiz şikâyet oranını tamamen sona erdirmek. Bu sebeple seminerin ikinci ve son ayağını tamamladık’’ dedi. Ankara / aa

27.11.2009


 

Fazla tuz, beyin kanamasına yol açıyor

ÇOK tuzlu besinlerle beslenmek, beyin kanaması ve kalp-damar hastalıkları riskini artırıyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün beslenme merkezi ve Warwick Üniversitesi’nin yaptığı araştırma, çok tuzlu yiyeceklerle beslenmenin kalp ve damarlara olan olumsuz etkilerini bir kez daha gözler önüne serdi. Araştırmacılar, günlük tuzlu yiyecek tüketimi ile beyin kanaması ve kalp-damar hastalıkları arasındaki ilişkiyi incelemek üzere 170 binden fazla kişinin katıldığı 3,5 ila 19 yıl süren 13 araştırmayı değerlendirdi. Sonuçları “British Journal of Medicine” dergisinde yayımlanan kapsamlı araştırma, çok tuzlu besinler tüketmekle beyin kanaması ve kalp-damar hastalıkları riski arasında doğrudan bağlantı olduğunu gösterdi. Fransız “Le Nouvel Observateur” dergisinin internet sitesinde de yer alan konuya ilişkin makalede, bilim adamları, günde 5 gramdan az tuz tüketiminin beyin kanaması riskini yüzde 23, kalp-damar hastalıkları riskini yüzde 17 indirdiğine dikkati çekti. Ekmek, bisküvi, sucuk, salam, sosis, peynir, pizza, sandviç, sos, kek, çörek ve hazır gıdalarda tuz oranının fazla olduğunun belirtildiği makalede, tarım-gıda sanayiinde tuzun, besinlerin tadını, görünüşünü güzelleştirmek, kıvamını ayarlamak, ömrünü ve bazen de gramını arttırmak gibi birçok amaçla kullanıldığı vurgulandı. Makalede, tuzun yüksek tansiyonu tetiklediği, bunun da kalp-damar hastalıklarına zemin hazırladığı uyarısında bulunulurken, kalp yetmezliği ya da böbrek hastalıkları olanlar ile şeker hastalarının tuz kullanımına çok daha fazla dikkat etmesi gerektiği belirtildi. İstanbul / aa

27.11.2009


 

Grip geçirmek, aşı olmaktan daha iyi

HOLLANDALI araştırmacıların son bulgularına göre, grip geçiren insanlar, özellikle de çocuklar, bu hastalığa karşı vücut direncini aşı olanlara göre daha fazla artırıyor. Alman “Frankfurter Allgemeine Zeitung” gazetesinin internet sayfasında yer alan habere göre, Rotterdam Üniversitesi Erasmus Tıp Merkezinden virolog Rogier Bodewes, gribe karşı aşı yaptırmamanın daha faydalı olabileceği görüşünü dile getirdi. Araştırma sonuçlarını “The Lancet Infectious Diseases” adlı tıp dergisinde yayımlayan Bodewes, gribin atlatılmasından sonra vücudun bağışıklık sisteminin çok daha fazla geliştiğini, bunun özellikle çocuklarda gelecekleri için faydalı olabileceğini belirterek, bu sebeple sağlıklı çocuklara aşı yapılmasının ne kadar doğru olacağının düşünülmesi gerektiğini ifade etti. Hollandalı araştırmacılar, bir grup fare üzerinde yaptıkları araştırmada, bazı farelere mevsimsel grip aşısı verdikten sonra bütün farelere belirli bir dozda kuş gribi virüsü aşıladı. Mevsimsel grip aşısı yapılan farelerin, bu aşının uygulanmadığı farelere göre daha fazla sayıda öldüğü belirlendi. Ankara / aa

27.11.2009


 

Karbonmonoksit zehirlenmesine dikkat

ANKARA İl Sağlık Müdürü Mustafa Aksoy, soba, şofben ve doğalgaz kullanırken dikkat etmenin ve herhangi bir şikâyet hissedilmesi durumunda 112 Acil Servisi aramanın hayat kurtarıcı olacağını kaydetti. Aksoy, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye’de bilgisizlik, yanlış kullanım ve ihmal sonucunda kış mevsiminde ve özellikle alçak basınçlı havalarda, soba, şofben ve doğalgaz zehirlenmelerinin (karbonmonoksit zehirlenmeleri) arttığının görüldüğüne işaret etti. Türkiye’de her yıl karbonmonoksit zehirlenmelerinden yüzlerce kişinin hastaneye kaldırıldığını ve bir kısmının öldüğünü belirten Aksoy, alınacak tedbirlerle bu zehirlenme ve ölümlerin önlenebileceğini ifade etti. Aksoy, şunları kaydetti: ‘’Bu zehirlenmelere sebep olan karbonmonoksit gazı renksiz, kokusuz, tatsız bir gaz olması sebebiyle zehirlenme olayları çabuk fark edilememektedir. Özellikle soba yanan odalarda bulunan kişilerde baş ağrısı, baş dönmesi, halsizlik, terleme, bulantı, kusma, görme bozukluğu, kalpte sıkışma hissi gibi şikâyetlerin başlaması durumunda kişilerin dikkatli olup karbonmonoksit zehirlenmesini de akıllarına getirmeleri hayat kurtarıcı olacaktır. Karbonmonoksit zehirlenmeleri aslında oldukça basit, küçük tedbirler ve dikkat ile önlenebilecek olaylardır. Vatandaşlarımızın soba, şofben ve doğalgaz kullanırken dikkatli olması, soba ve baca temizliklerini yapmaları ve zehirlenme durumundan şüphelenildiğinde kendi hayatlarını tehlikeye atmayacak şekilde ortamı havalandırıp, kişiyi ortamdan uzaklaştırarak derhal 112 Acil Sağlık Hizmetleri telefonundan yardım istemeleri hayati önem arz etmektedir. Soba, şofben ve doğalgaz kullanırken dikkatli olmak, herhangi bir şikayet hissedilmesi durumunda 112’yi aramak hayat kurtarıcı olacaktır.’’ Ankara / aa

27.11.2009


 

Bayramı dinimize yakışır kutlayalım

KURBAN Bayramı sırasında; dikkat edilmesi gereken hususlar, gıda hijyeni ve güvenliği ile ilgili yaşanması muhtemel olumsuzluklar, alınması gereken tedbirler İstanbul Veteriner Hekimler Odası tarafından basın toplantısında İstanbul Veteriner Hekimler Odası Başkanı Prof. Dr. Tahsin Yeşildere ile İstanbul Veteriner Hekimler Odası Gıda Komisyonu Başkanı Doç. Dr. Özgen Arun tarafından kamuoyuna açıklandı.

Bilimsel gerçeklerden hareketle, Kurban Bayramı’nın titizlikle ele alınması gereken ve birçok noktada tedbirler gerektiren bir dönem olduğu vurgulanan basın açıklamasında, hayvan pazarına giren bütün hayvanlarda menşe’ şahadetnamesi ve Yurt İçi Veteriner Sağlık raporunun aranması gerektiği üzerinde duruldu.

İslâmî değerlerin uygun bir şekilde uygulanmamasının can sıkıcı olduğunu ifade eden İstanbul Veteriner Hekimler Odası Başkanı Prof. Dr. Tahsin Yeşildere, “Kurban kesimi konusunda İslâmiyet’e ve gıda hijyenine uygun, dünyaya örnek olabilecek yapıları oturtmamız gerekirken maalesef ülkemizde merkezi ve yerel yönetimlerle birlikte konuyla ilgili tüm sektörler bu işi hafife almaya devam ediyorlar” dedi.

Geçen yıl Avrupa Birliği’nden gelen sivil toplum örgütlerinin temsilcileriyle İstanbul’da kesim yapılan yerleri dolaştıklarını belirten Yeşildere, “Temsilcileri iyi yerlere götürmeye gayret gösterdik fakat iyi yerleri görmek mümkün değil. Bazı hipermarketler örnek teşkil edecek kesimleri yapabiliyorlar. Bunu onlar yapabiliyorsa belediyeler de yapabilir. İstendiği zaman iyi uygulamaların yapıldığını görüyoruz” diye konuştu.

GÜLSEVİL KAHRİMAN / İSTANBUL

27.11.2009


 

Hijyene dikkat edilmemesi insan sağlığını tehdit ediyor

HAYVANIN kesim öncesinde ve sonrasında yetkin veteriner hekimler tarafından canlı muayenesi ve kesimden sonra yapılması gereken et muayenesinin halk sağlığı açısından çok önemli olduğunu vurgulayan Yeşildere, “Sağlıklı bir hayvanın dahi uygun olmayan şartlarda, hijyen kurallarına uyulmadan yapılan kesimi ile halk sağlığı açısından önemli tehlikelere neden olması mümkündür. Bu nedenle kesim işlemi mutlaka bu iş için özel olarak tasarlanmış, hijyen alt yapı ve gereksinimlerinin tam olarak mevcut bulunduğu alanlarda, tecrübeli kişiler tarafından yapılmalıdır” dedi. Yeşildere, uygunsuz kesimler sonucunda hayvandan insana bulaşan birçok hastalığın ortaya çıkabileceğine dikkati çekti. Toplantıda sonuç olarak insan sağlığı, hayvan refahı, çevre sağlığı ve ekonomik açıdan son derece önem taşıyan kurban hizmetlerinin sağlıklı bir şekilde yürütülmesi için gerek resmî otoritelere, gerekse tüketicilere büyük sorumluluklar düşmekte olduğu hatırlatıldı.

27.11.2009


 

Bayramda yağış beklenmiyor

Meteoroloji İşleri Genel Müdürü Mehmet Çağlar, Kurban Bayramı’nda Türkiye genelinde yağış beklenmediğini belirterek, ‘’Bayram süresince Marmara Bölgesi ile iç ve doğu kesimlerde gece ve sabah saatlerinde sis görülecek’’ dedi. Çağlar, düzenlediği basın toplantısında bayramda yurt genelindeki hava durumuyla ilgili bilgi verdi. Çağlar, bayramın ilk günü yurt genelinde yağış beklenmediğini, Türkiye’nin batısı ile kuzeydoğusunun parçalı ve çok bulutlu, diğer yerlerin ise az bulutlu olacağını bildirdi. Bayram boyunca Marmara ile yurdun iç ve doğu kesimlerinde gece ve sabah saatlerinde sisin etkili olacağını belirten Çağlar, ‘’Vatandaşlarımıza, gece ya da sabah saatlerinde sisin etkili olduğu saatlerde yola çıkmamalarını tavsiye ediyoruz’’ diye konuştu. Çağlar, bayramın 2’nci günü yurdun batısının parçalı bulutlu, diğer kesimlerin az bulutlu olacağını belirtti. Bayramın 3’üncü ve 4’üncü gününde de yağış beklenmediğini kaydeden Çağlar, bayram süresince hava sıcaklığında önemli bir değişiklik olmayacağını, sıcaklıkların mevsim normalleri civarında seyredeceğini kaydetti. Ankara / aa

27.11.2009


 

Bayram geldi, kazalar başladı

KURBAN Bayramı’yla birlikte, kaza haberleri gelmeye başladı. Mardin’in Midyat ilçesinde dün yaşanan trafik kazasında 8 kişinin öldüğü, 14 kişinin de yaralandığı bildirildi. Öte yandan Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde yoğun sis sebebiyle meydana gelen zincirleme trafik kazasında yaklaşık 30 araç birbirine girdi. Kazada çok sayıda yaralı olduğu belirtildi. Konya’da ise bayram tatiline giden iki ailenin içinde bulunduğu kamyonet, bir kamyona arkadan çarptı. Olayda 2 kişi öldü, 4’ü ağır 9 kişi yaralandı. Haber Merkezi

27.11.2009


 

Eskişehirli hanımlardan kermes

ESKİŞEHİR Yeni Asya temsilciliği Bizim Aile hanım okuyucuları tarafından öğrenciler yararına beş gün boyunca düzenlenen kermese yoğun ilgi gözlendi. Eskişehir il merkezi Reşadiye’de yapılan kermeste yöreye ait tatlılar ve böreklerin yanı sıra çeşitli gözlemeler, mantı, pasta ve tatlı türleriyle gıdalar satışa sunuldu. Ayrıca Yeni Asya Neşriyat’ın yayınladığı Risâle-i Nur Külliyatı ve Yeni Asya Medya Grubu’ndan çıkan Bizim Aile, Can Kardeş, Genç Yaklaşım ve Köprü dergileri ve çeşitli kitapların tanıtımı ve satışları yapıldı.

Büyük bir katılım ve dayanışma örneği sergilenen kermes, öğrenciler, hanımlar ve beylerin de yardımlarıyla gerçekleştirildi. Kermese büyük ilgi gösteren Eskişehir halkı, memnuniyetlerini dile getirerek, sık sık böyle faaliyetler yapılması gerektiğini ifade ettiler. Eskişehir / RABİA BEŞTAŞ

27.11.2009


 

Hak-İş: Kamu vicdanını rahatsız etti

HAK-İŞ Genel Başkanı Salim Uslu, Danıştay 8. Dairesi’nin, üniversiteye girişte katsayı farkını kaldıran kararının kamu vicdanını rahatsız ettiğini söyledi. Uslu, Danıştay’ın kararının aylardır büyük bir gayretle üniversiteye hazırlanan meslek liselileri hayal kırıklığına uğrattığını belirtti. Öğrencilerin kurdukları üniversite hayallerine ve ideallerine kıyıldığını ifade eden Uslu, şu ifadeleri kullandı: “Verilen bu kararla, masum meslek lisesi öğrencilerinin aylardır verdikleri emeğe haksızlık yapılmıştır. Bu karar, Türkiye’nin ekonomik gerçekleriyle ve toplumun ihtiyaçlarıyla asla bağdaşmamaktadır.” Uslu, Türkiye’nin eğitim reformu yapması ve eğitimin önündeki engelleri ve haksızlıkları kaldırması gerektiğine işaret ederek, açıklamasına şöyle devam etti: “Ülke olarak mesleki eğitim reformu yapmamız, eğitimin önündeki engelleri ve haksızlıkları ortadan kaldırmamız gerekirken sorunu, ‘İmam Hatip Liselerine’ indirgeyerek mesleki eğitimin önünün tıkanması ve binlerce öğrencinin mağdur edilmesinin hiçbir haklı ve hukuki gerekçesi olamaz. Yıllardır Millî Eğitim Bakanlığı, YÖK, İŞKUR, sendikalar, işveren örgütleri ve AB meslek eğitimini özendirmeye ve meslekî eğitimin önündeki engelleri kaldırmaya yönelik politikalar ve mevzuat geliştirmeye odaklanmışken, Danıştay’ın hem ülke hem de dünya gerçeklerinden uzak kararı kamu vicdanını rahatsız etmiştir. Alınan karar hukuka, özgürlüklere ve ekonomik akla aykırıdır. Mesleki eğitime olan ihtiyaç ortadayken meseleye ideolojik vehim ve kaygılarla yaklaşmak, konuyu sadece ‘bir çeşit liseye’ indirgemek, olayı bilimsel gerçeklere ve rasyonaliteye karşı bir inat savaşı haline getirmek ve kimi takıntılarla eğitimde ‘fırsat eşitliğini’ ıskalamak Türkiye için stratejik bir kayıp olacaktır. Türkiye’nin böyle bir kayba tahammülü olamaz.” Son dönemde iş piyasasının ihtiyacı olan nitelikte iş gücü yetiştirmek ve istihdamı artırmak maksadıyla Avrupa Birliği tarafından mesleki eğitimin desteklendiğini vurgulayan Uslu, kararın, Türkiye’nin işgücü rekabetini olumsuz etkileyeceğine işaret etti.

ÖNDER: YÖK GEREĞİNİ YAPMALI ÖNDER Genel Başkanı Hüseyin Korkut, YÖK’ün yapacağı bir düzenlemeyle bu haksızlığı giderecek yeni bir karar alacağını beklediklerini söyledi. Danıştay’ın katsayı kararı ile ilgili açıklama yapan ÖNDER Başkanı Korkut, daha önce katsayı ve sınav sistemini değiştirme kararının YÖK'e ait olduğu kararını veren Danıştay'ın şimdi böyle bir karar vermesinin anlaşılamadığını kaydetti. Bunun tam anlamıyla çifte standart olduğunu belirten Korkut şunları söyledi: " YÖK umuyoruz ki küçük bir düzenlemeyle bu haksızlığı giderecek yeni bir karar alacaktır. Hükümet’in YÖK kanununun 44. maddesinde değişiklik yaparak adaletsiz uygulamalara nihai olarak son vereceğini ümit ediyoruz. Mezunlarımızın bir daha haksız katsayı uygulaması ile mağdur olmamaları için bu işin takipçisiyiz. Bu anlamda, hem meslek liselerinde hem de imam Hatip Liselerinde okuyan öğrencilerimiz ile öğretmenlerimiz ve öğrenci velileri müsterih olsunlar. Artık bu yoldan geriye dönüş yoktur.”

RECEP GÖREN - ANKARA

27.11.2009


 

Partilerde bayramlaşma ikinci gün

TÜRKİYE, Kurban Bayramı’nı kutlamaya hazırlanırken liderlerin bayram programları da belli oldu. Alınan bilgiye göre, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, bayramı Ankara’da geçirecek. TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin bayramın ilk günü Antalya’da, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ise İstanbul’da olacak. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve DTP Genel Başkanı Ahmet Türk, bayramın ikinci günü Ankara’da partilerinin genel merkezlerinde partililerle bayramlaşacak. Bayramın ikinci gününde, parti genel merkezlerindeki bayramlaşmalar ve siyasi parti temsilcilerinin karşılıklı ziyaretleri nedeniyle hareketli bir gün yaşanacak. Ankara / aa

27.11.2009


 

Gripten ölenlerin sayısı, 161’e ulaştı

SAĞLIK Bakanlığı, domuz gribinden ölenlerin sayısının 161’e ulaştığını, 243 kişinin hastanede yattığını, 70 hastanın takip ve tedavisinin yoğun bakımlarda sürdüğünü, bunlardan 32’sinin ise solunum destek cihazına bağlı olduğunu açıkladı. Sağlık Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada, pandemik gripten kaybedilen vatandaşların sayısının 161 olduğu bildirildi. Açıklamada, “Halen pandemik grip sebebiyle hastanelerde yatan hasta sayısı 243’dür. 70 hastanın takip ve tedavisi yoğun bakımlarda sürdürülmektedir. Bunlardan 32’si ise solunum destek cihazına bağlı olarak takip edilmektedir” bilgisi yer aldı. Vefat edenlerden 92’sinde pandemik grip açısından risk taşıyan altta yatan kronik hastalık tesbit edildiği belirtildi.

27.11.2009


 

Hazine, 136 milyar lira borç ödedi

HAZİNE, Ekim ayında, 17 milyar 186 milyon lira iç borç, 633 milyon dolarlık dış borç servisi gerçekleştirdi. Hazine’nin Kasım ayı Kamu Borç Yönetim Raporuna göre, 2009 yılının tümü için 153,9 milyar liralık toplam borç planlayan Hazinenin, Ocak-Ekim döneminde gerçekleştirdiği toplam borç servisi 136,3 milyar lira oldu. Ocak-Ekim dönemine ait toplam borç servisinin 122,8 milyar lirası iç borç, 13,5 milyar lirası da dış borç olarak gerçekleşti. İç borç geri ödeme projeksiyonlarına göre, Kasım ayında 8,1 milyar ve Aralık ayında da 1,5 milyar liralık iç borç geri ödemesi yapılacak. Ankara / aa

27.11.2009

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

Bütün haberler

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu

Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.
Kurumsal Linkler: Risale-i Nur Kongresi - Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Demokrasi100 - Yeni Asya Gazetesi - YASEM - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat - Yeni Asya Takvim - Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım - Yeni Asya 40. Yıl