26 Kasım 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Güncel

 

BERAAT KARARINI AİHM VERDİ

Kutlular: “Hak ve adalet yerini buldu. Bundan elbette memnunum. Bu cezayı hak etmemiştim. 276 gün beni içeride tutmamaları lâzımdı. Vicdanım rahat, çünkü ben suç işlemedim. Beni mahkûm edenler utansın. Ve beni beraat ettiren, bizim mahkeme değil, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi. AİHM ‘Hayır, bu suç olamaz. İlâhî ikaz sözü hürriyetin gereğidir’ dedi ve devleti 5 bin euro tazminata mahkûm etti. Bu beraat, ondan sonra geldi.”

TÜRKİYE'NİN SORUNU ASKERî MÜDAHALELER

“Türkiye'de maalesef sıkıntı demokratikleşememek. Her 10 senede bir asker bu müdahaleleri yapıyor. 60'ta, 71'de, 80'de üç ihtilâl, 28 Şubat'ta postmodern darbe... Onların işi ne ki kalkıp fişleme yapıyorlar? Senin işin ne ki devamlı şekilde başörtüsünün yasaklanması için uğraşıyorsun? Bu kadar öğrenci sokağa atıldı. Bizim de bunları dile getirmemiz gerekiyordu, dile getirdik. Bundan rahatsız oldular...”

276 GÜNLÜK HAPSİN YANLIŞLIĞI ANLAŞILDI

Av. Mehmet Ali Aslan: “Biz Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesinin görevsizlik kararı vererek dosyayı Asliye Ceza Mahkemesine göndermesini talep etmiştik. Mahkeme bu dosyanın ‘uyarlama dosyası’ olduğunu düşünerek esasa girdi ve beraat kararı verdi. Kararla, Kutlular’ın 276 gün cezaevinde yatırılmasının yanlış olduğu anlaşıldı. Kutlular özel hukuktan doğan haklarını arayabilir.” Marmara depremine ilişkin sözleri üzerine daha önce, ‘’Halkı, sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge farklılığı gözeterek kin ve düşmanlığa açıkça tahrik ettiği’’ iddiasıyla 2 yıl 1 gün hapse mahkûm edilen gazetemiz İmtiyaz Sahibi Mehmet Kutlular, cezasının 5237 Sayılı yeni Türk Ceza Kanunu’na (TCK) uyarlanması için yapılan duruşmada beraat etti. Yargılamanın yenilenmesi ve uyarlama başvurusu üzerine Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya Kutlular’ın avukatı Mehmet Ali Aslan katıldı. Esas hakkındaki görüşünü bildiren Cumhuriyet Savcısı Mustafa Bilgili, yargılamanın iadesi talebinin, yasada öngörülen süre yönünden reddedilmesini istedi. Bilgili, ancak yeni TCK’nın sanık lehine hükümler içermesi ve dâvâya ilişkin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararı sebebiyle, dâvânın yeni TCK’ya uyarlanmasını ve Kutlular’ın beraatını talep etti. Avukat Aslan da müvekkili için beraat talebinde bulundu. Mahkeme, yargılamanın iadesi talebini reddederken, AİHM’nin, dâvâyla ‘’ifade özgürlüğü hakkının ihlâl edildiği’’ yönündeki kararı çerçevesinde, Kutlular’ın beraatına karar verdi. Ankara / aa CEZANIN YANLIŞ OLDUĞU ANLAŞILDI

KararI gazetemize değerlendiren Mehmet Kutlular’ın avukatı Mehmet Ali Aslan, kararın eski hükmü kaldırdığını belirterek, “TCK yeni değişiklik 5237 sayılı kanunun 216. maddesinde bu suça getirilen tanım ile AİHM’nin kararı üzerine konu yeniden değerlendirildi. Bu yüzden suç oluşmadığı gerekçesiyle berat karar verildi” diye konuştu. Aslan, Yargıtay’ın daha önceki bozma kararında da yeni duruma göre suçun oluşup oluşmadığının yeniden değerlendirilmesi talep edildiğini, buna göre yapılan yargılamaya göre beraat kararının verildiğini söyledi. Yargıtay’a kararın bozulması için dilekçe verdiklerini söyleyen Aslan, şöyle devam etti: “Yargıtay’a kararın bozulması dilekçe vermiştik. Dilekçede, bu suç artık CMK 250. maddede yazılı suçlara bakan özel görevli ağır ceza mahkemesinin görev alanından çıkmıştır. Dolayısıyla Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesinin görevsizlik kararı vererek dosyayı Ankara Aslî Ceza Mahkemesi’ni göndermesini talep etmiştik. Ancak mahkeme bu dosyanın ‘uyarlama dosyası’ olduğunu düşünerek esasa girdi ve beraat kararı verdi. Bu durumda Mehmet Kutlular’ın daha önce derdest edilip 276 gün cezaevinde yatırılmasının yanlış olduğu anlaşıldı. Kutlular, özel hukuktan doğan haklarını arayabilecektir.” Ankara / M. Fatih Kara AİHM DE HAKLI BULMUŞTU Bedİüzzaman Said-i Nursî’nin ölümünün 39. yıl dönümü sebebiyle 10 Ekim 1999’da Ankara Kocatepe Camiinde okutulan mevlitte ‘’İlâhî İkaz Deprem’’ adlı kitapçık, Yeni Asya Gazetesince hediye olarak dağıtılmış, Kutlular da gazetecilerin sorularını cevaplamıştı. Kutlular, bunun üzerine, hakkında açılan dâvâda, ‘’halkı, sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge farklılığı gözeterek kin ve düşmanlığa açıkça tahrik ettiği’’ iddiasıyla 2 yıl 1 gün hapse mahkûm edilmişti. Cezası Yargıtay tarafından da onanan Kutlular, bir süre cezaevinde kalmıştı. Kutlular, aldığı ceza üzerine AİHM’e başvurmuştu. AİHM, Kutlular’ın sözlerinin ifade özgürlüğü sınırları içinde olduğuna karar vererek, Türkiye’nin Kutlular’a manevî tazminat ödemesine hükmetmişti. Kutlular, AİHM’nin kararı ve 5237 Sayılı TCK’nın yürürlüğe girmesinin ardından yargılamanın iadesi ve cezanın uyarlaması için avukatı aracılığıyla mahkemeye başvurmuştu.

Gazetemİz İmtiyaz Sahibi Mehmet Kutlular yaşanan dâvâ sürecini ve son beraat kararını değerlendirdi.

“Deprem İlâhî ikaz” sözünü sarf ettikten sonra hakkınızda bir süreç işledi. Bu süreçte neler yaşadınız?

Hakkımda 312. Madde’den dâvâ açtılar. Madde; bölge, mezhep, ırk farklılığı gözeterek halkı kışkırtmak olarak geçiyordu. Neticede bana 2 sene 1 gün ceza verdiler. Bu çok ağır bir karardı. Çünkü siyasî haklarınız, basın kartınız elinizden alınıyor, bir vakfın mütevelli heyetinde bile olamıyorsunuz. Böyle neticeleri veren, bu kadar ağır bir madde bu. 2 sene 1 gün ceza verilince, mahkemeye; “Bu cezayı şerefimle, dünya-ahiret boynumda taşırım; siz bunu taşıyabilecek misiniz?” diye sordum. Sonra Temyiz yani Yargıtay cezayı tasdik etti. Cezam kesinleştiğinde Avustralya’daydım. Bana bilgi geldi. O sırada hacca gidecektim. “Kutlular kaçtı” dedirtmemek için, uçağa bindiğim gibi memleketime geldim. Cezaevine girdim.

Ankara DGM’nin emriyle İstanbul savcıları ifadenizi aldı. Bu süreç nasıl gelişti?

Savcılar ve emniyet emir kulu. Ancak burada meseleye ideolojik olarak yaklaştılar. Meselâ Marmara zelzelesinde binlerce can kaybı oldu. “İlâhî ceza, ikaz” denmesinin dinimizde, Kur’ân’da yeri var. Geçmiş kavimler de isyan ve zulümlere saptıklarında Allah onlara felâketler vermiş. Ad, Nuh, Semud gibi kavimleri tarih yazıyor.

Yaşar Nuri Öztürk “İlâhî şamar” diye bir kitap yazdı. Diyanet “İlâhî ceza” dedi. Benimkisi bunlara göre hafifti. Onlara dâvâ açılmadı, ama bana açıldı. Sonuçta İlâhî ikaz bir uyarıdır. Demek toplumun yapmış olduğu büyük hatalar vardı. Kader de zelzele felâketiyle bizi cezalandırdı, ikaz etti. Eğer bu suç olsaydı Yaşar Nuri Öztürk’e de dâvâ açılmalıydı. “İlâhî şamar” dedi çünkü.

O zaman ceza almanızda başka bir saik mi var?

Saik, bizim Nur Talebesi olmamız. Onları en çok rahatsız eden mesele de şu: “İlâhî ikaz” dediğimiz zaman Ankara Kocatepe Camii’nde Bediüzzaman Hazretleri için mevlid okutuyorduk. Bediüzzaman’ın Risâlelerde zelzele bahisleri var. Onları toparlayıp broşür hâline getirip, orada dağıtmıştık. Kocatepe’deki mevlidde bir basın toplantısı yaptım. Basın mensupları suâller sordular, ben de cevap verdim. Ondan da rahatsız oldular. Belki şundan rahatsız oldular: “İlâhî ikaz nasıl olur, zulüm nerede?” diye soruldu. Ben de “Şu kadar sayıda kız öğrenci başörtülü olduğu için okuldan uzaklaştırıldı. Kâinatta tesadüf diye bir şey de yok” dedim. Neydi tesadüf olmayan? O zaman cumhurbaşkanı Demirel’di. Kandilli Rasathanesini ziyarete gitmişti. Ahmet Mete Işıkara ona brifing verdi. Işıkara, orada “Efendim, depremin merkez üssü maalesef Gölcük Donanma Komutanlığı’dır” dedi. Ben de o zaman “Kâinatta tesadüf mü var?” dedim. Deniz Kuvvetleri Komutanı Güven Erkaya, bütün dindar grupları fişledi. Batı Çalışma Grubu adı altında yaptı bunları. Başörtüsünün yasaklanması için gayret de sarf etti. Oranın da, ilmen, zelzelenin merkez üssü olduğu açıklandı.

“Kâinatta tesadüf yoktur” cümlesini bu şekilde kullandım. Bu sözler onları rahatsız etti. Bana verilen o ceza “hukukî” değildi. “Senin dilin uzun, senin gibi başkalarına gözdağı olması için sana bu cezayı verelim” denilmek istendi. Aslında işin altında yatan buydu.

Özel bir cezaydı yani…

Siyasî bir karardı o. Burada kimseye hakaret etmedim. Bir gazeteci olarak Türkiye’de olan vakıaları dile getirdim. Türkiye’nin meselesi de öyleydi zaten. Batı Çalışma Grubu tarafından bütün İslâmî gruplar, iş adamları, insanlar vs. fişlendi.

Siyasî sürecin etkisi oldu demek istiyorsunuz?

Siyasî sürecin etkisi oldu, ama siyasetin üstünde Türkiye’mizde maalesef sıkıntı demokratikleşememe. Bu ne demek? Türkiye’de 50’den sonra her 10 senede bir müdahaleler yapılmış. Ortada ihtilâller var. 60’ta bir ihtilâl, 71’de bir ihtilâl, 80’de bir ihtilâl, 28 Şubat sürecindeki postmodern darbe... Her 10 senede bir asker bu müdahaleleri yapıyor. Onların işi ne ki kalkıp fişleme yapıyor? Senin işin ne ki devamlı şekilde başörtüsünün yasaklanması için uğraşıyorsun? Bu kadar öğrenci sokağa atıldı. Bizim de bunları dile getirmemiz gerekiyordu, dile getirdik. Bundan rahatsız oldular.

Birileri bana “Sen de konuştuklarını biraz tevil et. ‘Yanlış anlaşıldım’ de” dediler. Katiyetle “Hayır” dedim. “Ben tevil etmem. Benim sözlerim yerinde ve doğrudur. Sözlerimin arkasındayım” dedim. Sonra bu söz meşhur oldu. Kaba tabirle kıvırsaydım, özür diler gibi olsaydım belki tâ o zaman beraat edecektim. Mevlid sonrası konuştuklarımızı ve dâvâ esnasında yaşadıklarımızı ve cevaplarımızı “Deprem İlâhî İkaz, Sözlerimin Arkasındayım” diye broşür hâline getirdik.

Jandarma beni gece yarısı evimden alıp tevkif etti. Metris’e götürdüler. Orada 12-13 gün yattım. Kırklareli Vize’de cezamı çekmek için müracaat ettim. Orada 276 gün yattım. 2 sene bir gündü, ama çeşitli indirimlerle 276 gün oldu. O sıralarda Tayyip Erdoğan için madde değişti. Malûm o da bir şiir okumuş ve 10 ay ceza almıştı. Parti genel başkanıydı, ama milletvekili olamıyordu. Partisi seçimi kazanmıştı. Problem olmasın diye madde değişti. Gerisi bilinen meseleler zaten.

28 ŞUBAT SÜRECİ İFLÂS ETTİ

28 Şubat döneminde, bu süreç için bin yıl sürecek denmişti. Beraat kararına göre bu sürecin bittiğini, iflâs ettiğini söyleyebilir miyiz?

Yalnız bu beraat kararı bizim mahkememizden değil. Öyle olunca AİHM’e müracaat ettim. AİHM dedi ki; “Hayır bu suç olamaz. İlâhî ikaz sözü hürriyetin gereğidir.” Devleti de 5 bin Avro tazminata mahkûm etti. Biz tam üye olmasak da AB’ye üyelik sürecimiz sürüyor. Yargıtay çok da uzattı bu kararı. 2 sene sonra verdi.

Netice olarak aslında beni AİHM beraat ettirdi. Ben o zaman demiştim ve gazetecilere açıklamıştım; Avrupa mahkemelerinde haklı olduğumuzu ispatlamamız lâzımdı. Bundan dolayı üzgünüm. Ama başka bir çare de yoktu. Kendi memleketimde bulamadığım adaleti AİHM’de buldum. Burası yani Yargıtay 2 seneden fazladır bu kararı sürüncemede götürüyordu. Mahkeme bizi bu yeni AİHM kararına uyarak bizi beraat ettirdi. Kendilerinden değil yani.

Kısacası bu kararı 28 Şubat adlı sürecin sonu olarak adlandırabilir miyiz?

Gayet tabiî. Tam sürecin sonu değil, ama bitmek üzere olduğunun göstergesi. Niçin? Çünkü burada tarihimizde yapılan hatalar, zulümler, yanlışlar ortaya çıkıyor. Akademisyenler ve basın mensupları bunları dile getiriyor. Meselâ Dersim. Ayaklanma deniyordu, ama öyle değilmiş. Bunun gibi birçok hadisenin daha farklı şekilde olduğu açığa çıkıyor.

Artık bunun bitmesi, millî iradenin hâkim olması gerekli. Askerin kışlasına çekilerek milletin emrine girmesi lâzım. Bu ihtilâl ve müdahalelerin sona ermesi lâzım. İnşaallah sona erecek. Biz de gerçek mânâsıyla demokratikleşmiş olacağız.

Netice itibariyle hak ve adalet yerini buldu. Bundan elbette memnunum. Bu cezayı hak etmemiştim. 276 gün beni içeride tutmamaları lâzımdı. Vicdanım rahat çünkü ben suç işlemedim. Beni mahkûm edenler utansın.

RECEP BOZDAĞ / İSTANBUL

26.11.2009


 

Memur eylemi trenleri durdurdu

Memurların bir günlük ‘’uyarı grevi’’ kapsamında İstanbul'da Haydarpaşa ve Sirkeci, Ankara, Eskişehir başta olmak üzere birçok ilde tren seferleri yapılamadı. Seferlerin iptal edilmesi sebebiyle çok sayıda yolcu beklemek zorunda kaldı. Anadolu, Güney, Ankara, Fatih ve İç Anadolu Mavi ekspresleri Sakarya-Arifiye'deki tren garında 5 saat bekletildi.

Memurlar, dün bütün yurtta ‘’uyarı grevi’’ adıyla iş bırakma eylemi yaptı. Memur konfederasyonlarının iş bırakma eylemi geceyarısı itibarıyla başladı. Grev sebebiyle tren seferlerinde önemli aksama yaşandı. Arifiye Tren İstasyonu’nda gece başlayan eylemde İstanbul yönünden gelen 5 tren durduruldu, 5 saatlik bekleyişin ardından trenlerin geçişine izin verildi.

Ankara ve İstanbul istikametinden gelip Eskişehir’den geçen yolcu trenlerinin bazıları eylem sebebiyle merkez garda, bazıları da Enveriye İstasyonu’nda bekletildi. Yolcuların bir kısmı sabaha karşı temin edilen otobüslerle İstanbul’a gönderildi. Sirkeci Garı’nda tren seferleri durdu. Memurların eylemine sanatçı Mustafa Alabora da destek verdi. Trenlerin peronlarda bekletildiği Sirkeci Garı’nda, seferlerin gün boyunca yapılmadı.

TCDD’de çalışan işçiler, memur konfederasyonlarının aldığı bir günlük “uyarı grevi”ne destek amacıyla işbaşı yapmadı. Bu nedenle Haydarpaşa Garı’ndan banliyö, ana hat ve bölgesel yolcu trenleri sefere çıkmadı.

Ankara Garı’ndan da, gecikmeli kalkan 2 YHT dışında, trenler ve banliyöler kalkmadı. Saat 08.00’de hareket etmesi gereken Boğaziçi Ekspresi de “tren personelinin görev kabul etmemesi nedeniyle” depoya çekildi. Bazı vatandaşlar ise grev yapılacağının bilinmesine rağmen kendilerine tren bileti satılmasını eleştirdi.

Zonguldak’tan hareket eden yolcu treni Karabük’e 2 kilometre kala durarak yoluna devam etmedi. Bazı yolcular yürüyerek istasyona gelirken, bazıları da trende bekledi.

Erzurum’da memurların tren durdurmak istemeleri sebebiyle emniyet güçleri yoğun güvenlik önlemi aldı. Polislerin grubun tren garına girmelerine izin vermemesi üzerine gergin anlar yaşandı.

Ankara’da bir Yüksek Hızlı Tren (YHT) makinisti eyleme katılmayarak treni sefere çıkardı. Bunun üzerine garda eylemlerini sürdüren bazı memurlar, sefere hazırlanan makiniste tepki gösterdi. Tartışmanın devam ettiği sırada tren perondan ayrılarak Eskişehir yönüne doğru hareket etti.

Balıkesir Garı’nda greve katılan 5 Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası üyesi gözaltına alındı. Ankara / aa

POLİS, EYLEME MÜDAHALE ETTİ

Türkiye Kamu-Sen ve KESK’in çağrısıyla yapılan ‘’uyarı grevi’’ne destek veren bir grup, Ziya Gökalp Caddesi SSK İş Hanı önündeki üst geçite çıkmak istedi. Polisin izin vermemesi üzerine göstericilerle polis arasında arbede yaşandı. Eylemcilerin ellerindeki sopalarla polise vurması sonrasında güvenlik görevlileri biber gazı kullanarak grubu üst geçitten indirdi.

KESK Genel Başkanı Sami Evren, daha ağır şartlarda bu grevi gerçekleştirmek istemediklerini belirterek, “Vatandaşlarımızdan eylemimize anlayış göstermelerini umuyoruz. Yaptığımız eylem, özünde onlara daha iyi hizmet sunabilmek içindir” dedi.

AKYILDIZ: ÇALIŞAN EYLEMDEN DOLAYI SUÇLANAMAZ

Türkiye Kamu-Sen üyeleri, Abdi İpekçi Parkı’nda toplandı. Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Akyıldız, kamu çalışanlarının, ‘’keyfinden eylem yapmadığını’’ ifade ederek, ‘’Verdikleri sözün, attıkları imzanın arkasında duramayanlar, kamu çalışanlarını eylem yaptıkları için suçlayamaz’’ dedi.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖNÜNDE AÇIKLAMA

Kamu-Sen’e bağlı Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, sendika üyeleriyle toplandıkları Millî Eğitim Bakanlığı önünde bir basın açıklaması yaptı. Öğretmenlerin 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü ekonomik ve sosyal sıkıntılar sebebiyle buruk kutladığını belirten Koncuk, ‘’Bunun hesabı sandıkta sorulacaktır’’ dedi.

HAK-İŞ’TEN MEMURA DESTEK

Hak-İş Genel Başkanı Salim Uslu da yaptığı yazılı açıklamada, memurların haklı taleplerinin dikkate alınmasını istedi. Uslu, memurların yaptığı uyarı grevinin sadece yasalar ve güvenlik açısından değerlendirilmemesi gerektiğini söyledi. Uslu, yasalarda karşılığının olmamasının ‘’Uyarı eylemi’’ hakkının bulunmadığı anlamına gelmeyeceği görüşünü aktararak, ‘’Yapılması gereken ILO sözleşmelerini referans alarak Anayasayı ve yasaları yasaklardan arındırmaktır’’ dedi.

BAKANLIK: SAĞLIĞA ERİŞİM ENGELLENEMEZ

Türkiye Kamu-Sen’e bağlı sendikaya üye bir grup sağlık çalışanı da iş bırakma eylemi yaptı. Sağlık Bakanlığının internet sitesinde ‘’Memur Eylemi Hakkında Bakanlık Duyurusu’’ başlığı altında yapılan açıklamada, hukuk çerçevesinde hak aranabileceği, ancak ‘’hiçbir hak arama eyleminin, insan haklarını, bu haklar içerisinde en önemli hak olan sağlık hizmetlerine erişme hakkını engellememesi, sağlık hizmeti sunumunda aksaklıklara, olumsuzluklara yol açmaması’’ gerektiği vurgulandı.

26.11.2009


 

YÖK’ÜN KATSAYI KARARI DANIŞTAY’A TAKILDI

26.11.2009


 

Kriz büyükleri değil, KOBİ’leri vurdu

Türkİye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kurulu Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, bu krizde en fazla küçük işletmelerin, KOBİ’lerin kaybettiğini ifade ederek, “büyüklere” birşey olmadğını söyledi.

Hisarcıklıoğlu, Konya Sanayi Odası (KSO) tarafından Rixos Otel’de düzenlenen ‘’Türkiye’nin İlk 1000 Büyük Sanayi Kuruluşları’’ ödül törenine katıldı. Hisarcıkloğlu, Türkiye’nin, GSHM’ye bakıldığında cumhuriyet tarihinin ikinci ağır krizini yaşadığının görüldüğünü belirterek, şunları kaydetti: “TÜİK’in rakamlarına göre, 6 milyon 300 bin işsiz var. Yine her yıl 700 bin genç istihdam nüfusuna katılıyor. Türkiye 6 milyon 300 bin mevcut işsizinin yanısıra her yıl istihdam nüfusuna katılan 700 bin gence de iş bulacak. 6 milyon 300 bin insanımızın yüzü gülmüyorsa bizim yüzümüzün gülmesi mümkün değil. Bugün Türkiye’deki her 3 gençten 1’i işsiz. Bu gençler Türkiye’nin geleceği. Bu gençlerin bugünden yüzleri gülmezse, yarın bunlar ne yapacak? Bence Türkiye’nin en büyük sorunu bu, diğerleri ikinci sorundur. Türkiye bunu çözmek zorundadır. Bunu da yapacak olan bu salonda oturan sizlersiniz.’’ Bu krizde en fazla küçük işletmelerin yitirdiklerini ifade eden Hisarcıklıoğlu, ‘’Büyüklere birşey olmamış. Yine kaybeden bizim Anadolu sanayicisi olmuş. Yani KOBİ’ler kaybetmiş. Her bölge bu krizden aynı etkilenmedi. En çok kaybeden yer İstanbul oldu’’ dedi. Konya / aa

26.11.2009


 

POAŞ: Maliye ile uzlaşma sağlayamadık

Malİye Bakanlığı ile Doğan Yayın Holding’in, gruba kesilen 4 milyar 823 milyon 825 bin 987 liralık vergi cezası için uzlaşmaya varamadığı öğrenildi.

Maliye Bakanlığı yetkililerinden edinilen bilgiye göre, önceki gün saat 14.00’de Gelir İdaresi Başkanlığında toplanan ve 16 saat devam eden Merkezi Uzlaşma görüşmelerinden bir sonuç çıkmadı. Dün sabah saatlerinde sona eren görüşmelere Doğan Grubu Doğan Yayın Holding Yürütme Komitesi Başkanı ve Doğan Holding Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Ali Yalçındağ başkanlığındaki bir heyetle katıldı. Heyette, Holding Yönetim Kurulu Başkanvekili İmre Barmanbek de yer aldı. Grup temsilcileri, Gelir İdaresi Başkanlığından ayrılırken herhangi bir açıklamada bulunmazken, Maliye Bakanlığından, tarafların 4,8 milyar liralık vergi cezası için uzlaşmaya varamadığı bilgisi alındı. Bu arada, Petrol Ofisi A.Ş’nin Kamuyu Aydınlatma Platformunda (KAP) yayımlanan özel durum açıklamasında, Boğaziçi Kurumlar Vergi Dairesi tarafından gönderilen 12 milyon 827 bin 599 lira vergi aslı ve 30 milyon 92 bin 800 lira vergi ziyaı cezası içeren ihbarnamelerle ilgili olarak Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı ile yapılan uzlaşma görüşmeleri sonucunda uzlaşma sağlanamadığı hatırlatılarak, şirketin, dava açma hakkını kullanarak vergi mahkemesinde dava açacağı belirtildi. Ankara / aa

26.11.2009


 

TEŞRİK TEKBİRLERİ BAŞLADI

TEŞRİK tekbirleri bugün sabah namazından itibaren başladı. Bayramın dördüncü günü ikindi namazına kadar her farz namazın hemen ardından, başka hiçbir kelime konuşmadan, Teşrik tekbirleri getirmek her Müslüman için vacip. Teşrik tekbiri şöyle getiriliyor: “Allahü ekber, Allahü ekber, Lâ ilâhe illallahü vallahü ekber, Allahü ekber Ve lillâhi’l-hamd.”

Süleyman Kösmene'nin yazısının devamını okumak için tıklayın.

26.11.2009


 

OKUYUCULARLA BAYRAMLAŞMA

HER bayram geleneksel hale getirdiğimiz okuyucularımızla bayramlaşma bayramın birinci günü gazetemizin Güneşli’deki tesislerinde yapılacaktır. Bayram namazının da kılınacağı gazetemize okuyucularımızı bekliyoruz.

26.11.2009


 

Hasretini çektiğimiz Kurban Bayramları

Bu Kurban Bayramı öncesi de bazı tartışmalar yaşandı. ‘Efendim kurban alırken nelere dikkat etmek gerekir?’, ‘herkes kurban kesebilir mi?’, ‘kesilirken dikkat edilmesi gereken hususlar nedir?’ gibi sorular alıp başını gidiyor. Herkesin ehil olup olmasın bu konuda söyleyecek bir sözü var mutlaka. Ortalıktaki bilgi kirliliği ise alıp başını gidiyor. Durum böyle olunca kurban kesilirken nelere dikkat edilmeli, bu konuda unutulan adetlerimiz neler, eskilerin Allah’a ulaşacak olan kurbana gösterdikleri incelikleri üç kuşaktır kasap olan Üsküdar esnafı Mehmet Türkyılmaz’a sorduk.

GÜLSEVİL KAHRİMAN'ın yazısının devamın okumak için tıklayın.

26.11.2009


 

156 bin cep telefonu “sustu”

Bİlgİ ve belgelerinde eksiklik ve yanlışlık bulunan yaklaşık 156 bin GSM abonesinin haberleşme şebekesi ile bağlantısı kesildi. 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’nun Geçici 5. maddesi kapsamında, GSM mobil telefon hizmeti sunan işletmecilerdeki bilgi ve belgelerinde eksiklik ve yanlışlık bulunan abonelerin bilgilerini güncellemeleri için verilen süre 10 Kasımda sona ermişti. Edinilen bilgiye göre, güncellenmesi sağlanamayan hatlar, işletmeci tarafından haberleşme şebekesi ile bağlantısının kesileceği yönünde uyarı yapılabilmesi için 17 Kasıma kadar aramalara açık tutuldu. 18 Kasım tarihi itibarıyla yaklaşık 156 bin GSM abonesinin haberleşme şebekesi ile bağlantısı kesildi. Kimlik bilgilerindeki eksikliklerin tamamlanmasının ardından, hatların haberleşme şebekesi ile bağlantısı yeniden sağlanacak. Ankara / aa

26.11.2009


 

Atalay: Bayram için her türlü tedbir alındı

İçİşlerİ Bakanı Beşir Atalay, vatandaşların bayramlarını huzur ve güven içerisinde geçirmesi amacıyla, güvenlik, trafik, ulaşım, temizlik hizmetleri ile sosyal yardım faaliyetlerinin aksamadan yürütülmesi için her türlü tedbirin alındığını bildirdi. Bakan Atalay, Kurban Bayramı dolayısıyla yayımladığı mesajda, bayramların, insanların birbirini sevgi ve samimiyetle kucakladığı, küskünlerin barıştırıldığı, dargınlıkların ve kırgınlıkların unutulduğu manevî değeri yüksek özel günler olduğunu belirtti. Bayram ziyaretlerinin yoğun olarak yapılacağı dikkate alınarak belediyelerce toplu taşıma hizmetlerinin gözden geçirileceğini, güzergâhlar ve araç sayılarının ihtiyaca göre planlanacağını belirten Bakan Atalay, mesajında şu ifadelere yer verdi: ‘’Bayramlarda sıkça ziyaret edilen mezarlıkların ulaşım, araç parkı, temizliği ve güvenliği konularındaki tedbirler bir kez daha gözden geçirilecek, varsa eksiklikler tamamlanacaktır. Ayrıca vatandaşlarımızın içme ve kullanma suyu, çöp ve katı atıkların toplanması, ihtiyaç halinde ambulans ve cenaze hizmetlerinin gecikmeden karşılanması konusunda gerekli tedbirler alınacaktır.’’

HAC İBADETİ İÇİN ARABİSTAN’A GİTTİ

Bu arada, İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Hac ibadetini yerine getirmek için Suudi Arabistan’a gitti. THY’nin tarifeli uçağıyla Cidde’ye hareket eden Beşir Atalay’ı, Atatürk Havalimanı’ndan İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın uğurladı. Ankara / aa

26.11.2009


 

İl il bayram namazı saatleri

Bayram namazı Ankara’da 07.31, İstanbul’da 07.50’de, İzmir’de 07.49, Hakkâri’de 06.40, Edirne’de 08.02’de kılınacak.

DİYANET İşleri Başkanlığından alınan bilgiye göre, illere göre Kurban Bayramı için bayram namazı saatleri şöyle:

‘’Adana: 07.12, Adıyaman: 07.02, Afyonkarahisar: 07.36, Ağrı: 06.49, Aksaray: 07.21, Amasya: 07.21, Ankara: 07.31, Antalya: 07.30, Ardahan: 06.56, Artvin: 06.59, Aydın: 07.44, Balıkesir: 07.50, Bartın: 07.39, Batman: 06.51, Bayburt: 07.02, Bilecik: 07.43, Bingöl: 06.57, Bitlis: 06.49, Bolu: 07.39, Burdur: 07.34, Bursa: 07.47, Çanakkale: 07.57, Çankırı: 07.30, Çorum: 07.24, Denizli: 07.39, Diyarbakır: 06.55, Düzce: 07.41, Edirne: 08.02, Elazığ: 07.01, Erzincan: 07.04, Erzurum: 06.57, Eskişehir: 07.40, Gaziantep: 07.04, Giresun: 07.12, Gümüşhane: 07.06, Hakkâri: 06.40, Hatay: 07.06, Iğdır, 06.46, Isparta: 07.33, İstanbul: 07.50, İzmir: 07.49, Kahramanmaraş: 07.07, Karabük: 07.36, Karaman: 07.21, Kars: 06.52, Kastamonu: 07.32, Kayseri: 07.16, Kilis: 07.04, Kırıkkale: 07.28, Kırklareli: 08.00, Kırşehir: 07.23, Kocaeli: 07.45, Konya: 07.25, Kütahya: 07.41, Malatya: 07.04, Manisa: 07.48, Mardin: 06.51, Mersin: 07.14, Muğla: 07.40, Muş: 06.52, Nevşehir: 07.19, Niğde: 07.17, Ordu: 07.14, Osmaniye: 07.08, Rize: 07.04, Sakarya: 07.44, Samsun: 07.22, Siirt: 06.48, Sinop: 07.29, Sivas: 07.14, Şanlıurfa: 06.58, Şırnak: 06.45, Tekirdağ: 07.56, Tokat: 07.17, Trabzon: 07.07, Tunceli: 07.01, Uşak: 07.40, Van: 06.44, Yalova: 07.48, Yozgat: 07.23, Zonguldak: 07.40’’

KKTC’nin başşehri Lefkoşa’da bayram namazı saat 07.14’de kılınacak.

26.11.2009


 

DÖVİZ YERİNE TL İLE KURBAN ALIN

EMNİYET, kalpazanlara karşı döviz yerine TL ile kurbanlık alınmaması uyarısında bulundu. Alanya Emniyet Müdürü Turgay Çalışkan, kurbanlıkların satışa çıktığı şu günlerde vatandaşları uyardı. Özellikle kurbanlıkların alındığı pazarların piyasaya sahte para sürmek isteyen kalpazanlar için en gözde yerler olduğunun altını çizen Çalışkan, sahte olduğundan şüphelenilen paraların hem satıcılar hem de alıcılar tarafından alınmaması gerektiğini anlattı. “Üzerindeki emniyet şeridi, kabartma baskı ve filigran gibi güvenlik tedbirleri olmayan paraları almayın” diyen Çalışkan, kurban pazarlarındaki kalabalık ve karmaşa ortamının piyasaya sahte para sürmek isteyenlere zemin hazırladığının altını çizdi. Kurban pazarlarında güvenliği en üst düzeyde tutacaklarını dile getiren Çalışkan, pazarlarda güvenliği sivil ve resmî kıyafetli polislerin sağlayacağına işaret etti. Kurbanlık almak isteyen vatandaşların pazar yerlerine ceplerinde yüklü miktardaki paralarla gitmemesi gerektiğini ifade eden Çalışkan, şüpheli hareketlerde bulunan satıcılardan da alış veriş yapılmamasını istedi. Hiç pazarlık etmeyen, ısrarcı olmadan indirim yapan kişilerden uzak durulması gerektiğini belirten Çalışkan, “Sahte para verdiği anlaşılan kişilerden alınan sahte banknotlar hemen iade edilmemeli. Şahıslar takip edilmeli. Takip edilen şahıslar hemen vakit kaybetmeden polise ihbar edilmeli. Sahte para veren kişilerle ilgili eşkal bilgileri, kimlik bilgileri veya araç bilgileri güvenlik güçlerine mutlaka bildirilmeli. Ekipler en kısa sürede belirtilen adrese gelerek şahıslar hakkında gerekli işlemleri yapacaktır.” dedi. Antalya / cihan

26.11.2009

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

Bütün haberler

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu

Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.
Kurumsal Linkler: Risale-i Nur Kongresi - Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Demokrasi100 - Yeni Asya Gazetesi - YASEM - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat - Yeni Asya Takvim - Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım - Yeni Asya 40. Yıl