Haberler |
İşsizlik giderek şiddetleniyor |
TİSK tarafından hazırlanan ‘’İşgücü Piyasası Bülteni’’nde, ‘’yıllık değişimlerin seyrine bakıldığında işsizliğin Nisan dönemini de içine alacak şekilde giderek şiddetlendiği’’ belirtildi. TİSK: İşsizlik şiddetlendi
TİSK tarafından hazırlanan ‘’İşgücü Piyasası Bülteni’’nde, ‘’yıllık değişimlerin seyrine bakıldığında işsizliğin Nisan dönemini de içine alacak şekilde giderek şiddetlendiği’’ ifade edildi. Konfederasyon, 2009 Nisan ayı itibarıyla TÜİK Hanehalkı İşgücü Araştırması sonuçları, İŞKUR’un işsizlik ödeneğine başvuru verileri, kısa vadeli istihdam beklentilerine yönelik anket sonuçları ve küresel iş gücü piyasalarındaki değişime ilişkin ILO verilerini değerlendirerek, son bir yıllık dönemde iş gücü piyasasında ön plana çıkan temel sonuçlar ve ana değişim eksenleriyle ilgili ‘’TİSK İşgücü Piyasası Bülteni’’ hazırladı. Bültende, son bir yıllık dönemde Türkiye’de 15 yaş ve üzerindeki nüfusun 880 bin, iş gücünün 755 bin arttığına dikkat çekildi. İş gücü içinde yer alan istihdam edilenler 530 bin azalırken, iş arayanların 1 milyon 285 bin arttığı ifade edilen bültende, böylece işsiz sayısındaki artışın, iş gücü artışını aştığına dikkat çekildi. Bültende, çeşitli sebeplerle iş gücü piyasasına dahil olmayanların sayısının ise 125 bin kişi arttığı belirtildi. TİSK Bülteni’ne göre, son 1 yıllık dönemde iş gücü piyasasında ön plana çıkan sonuçlar ve değişim eksenleri şöyle: ‘’nİşsizlik oranı, 2009 Nisan döneminde daha ziyade mevsimlik çalışmalara bağlı olarak önceki aylara göre düşük gerçekleşti. nKısa vadeli değişimler yerine, daha sağlıklı değerlendirmeye imkân veren, yıllık değişimlerin seyrine bakıldığında, işsizliğin Nisan dönemini de içine alacak şekilde giderek şiddetlendiği ortaya çıkmakta. nİşsizlik oranında Ocak 2009’da 3,9 puan olan yıllık artış, sürekli yükselerek Nisanda 5 puana çıkmıştır. nİşsiz sayısındaki yıllık artış oranı ise Ocak’ta yüzde 40,9’dan Nisan’da yüzde 55,1’e yükseldi. nİstihdamda da durum sürekli olarak ve hızla kötüleşmektedir. Ocak 2009’da yıllık bazda yüzde 0,4 artmış olan toplam istihdam Martta yüzde 1,2, Nisanda yüzde 2,5 azaldı. nİstihdam azalışı Nisan 2009’da imalat sanayi açısından yüzde 9,2’yi buldu. nNisan 2009 itibarıyla Türkiye’deki işsizliğin yıllık artış eğilimi dünya geneline, gelişmiş ülkeler ve gelişmekte olan ülkeler ortalamalarına göre yüksektir. Buna karşılık istihdam azalışı konusunda Türkiye gelişmiş ülkelere kıyasla (ücretli istihdamı hariç) daha olumlu bir noktada görünmektedir. nILO verileri Nisan 2009 itibarıyla küresel krizin gelişmiş ülkelerin iş gücü piyasalarını, gelişmekte olan ülkelere kıyasla daha fazla etkilediğini ancak gelişmekte olanların göstergelerinin hızla bozulduğunu ifade etmektedir.
‘’UMUTSUZLARIN SAYISI 243 BİN YÜKSELDİ’’
nSanayi ve inşaat sektörlerinden açığa çıkan işsiz sayısı 669 bin oldu. Sanayinin toplam istihdamdaki payı azaldı. nGenç işsizlerin sayısı son bir yılda 374 bin arttı. nŞehirlerde genç işsizliği oranı yüzde 29,4’e ulaştı. nİş gücüne katılma oranı arttı. Bu eğilime kadınlar öncülük etti. nUmutsuzların sayısı 243 bin yükseldi. nSon 1 yılda erkek istihdamı sadece tarım sektöründe arttı. nÜcretli veya yevmiyeli istihdam edilenlerin sayısı 501 bin azaldı. nÜcretlilerde kayıt dışılık oranı yüzde 25,2’den yüzde 23,7’ye indi.’’ Ankara / aa |
17.07.2009 |
KÜMESTEKİ KAZ GİBİ |
Maliyeti 1 lira olan benzinin 3 liranın üzerinde satılmasını ''soygun'' olarak niteleyen Tüketici Dernekleri Federasyonu Başkanı Ali Çetin, ''Ülkemizdeki akaryakıt fiyat politikası, yıllardır tüketicinin 'kümesteki kaz gibi yolunması' esasıyla yürütülmektedir” dedi. “TAVAN FİYAT” OYUNU
“EPDK'nın tavan fiyat uygulamasının bir 'orta oyunu' olduğunu açıklamıştık. Amaç gerçek bir akaryakıt fiyat indirimi değil, tüketiciyi psikolojik olarak indirim varmış gibi kandırmaktır” diyen Çetin, fiyatı 3.16 TL'ye çıkaran zammı sorumsuzluk olarak niteledi.
Pompalı soygun
TÜKETİCİ Dernekleri Federasyonu (TÜDEF) Başkanı Ali Çetin, akaryakıttan alınan Özel Tüketim Vergisindeki (ÖTV) artışla kurşunsuz benzinin 3,16 lirayı bulduğunu belirterek, ‘’EPDK’nın tavan fiyat uygulamasıyla ilgili bunun bir ‘orta oyunu’ olduğunu açıklamıştık. Amaç gerçek bir akaryakıt fiyat indirimi değil, tüketiciyi psikolojik olarak indirim varmış gibi kandırmaktır’’ dedi. Çetin yaptığı yazılı açıklamada, ÖTV üzerinden alınan KDV ile birlikte zammın yüzde 9,2 olduğunu ifade ederek, bunun akaryakıtla sınırlı kalmayacağını, nakliye dahil petrol türevlerinin kullanıldığı bütün ürünlere yansıyacağına dikkati çekti. Çetin, ‘’Zam, kriz ortamında geçim derdinden çok, açlıktan can derdine düşen tüketici için iğneden ipliğe en az yüzde 10 daha zam demektir’’ dedi.
“AKARYAKIT BOYKOTUNA HAZIRLANALIM’’ ‘’Maliyeti 1 lira olan benzinin 3 liranın üzerinde satılmasını’’, ‘’soygun’’ olarak nitelendiren Çetin, özetle şunları kaydetti: ‘’Ülkemizdeki akaryakıt fiyat politikası, yıllardır tüketicinin ‘kümesteki kaz gibi yolunması’ esasıyla yürütülmektedir. Bu politika AKP tarafından da ısrarlı bir biçimde sürdürülmektedir. Dünyanın hiçbir ülkesinde görülmeyen bir uygulamayla vergiden vergi alınmaktadır. Tüketiciler olarak bu haksızlığın düzeltilmesini beklerken yapılan zam sorumsuzluktur. Vergi adaleti için akaryakıtta gerçek bir indirim için tüketimden gelen gücümüzü, tüketme hakkımızı kullanalım. Akaryakıt boykotuna hazırlanalım.’’ |
17.07.2009 |
Akaryakıta ÖTV zammı Meclis gündeminde |
CHP Adıyaman Milletvekili Şevket Köse, benzinde uygulanan vergi artışının sebebini sordu. Köse, Enerji ve Tabiî Kaynakları Bakanı Taner Yıldız’ın cevaplaması talebiyle TBMM Başkanlığına sunduğu soru önergesinde, akaryakıt fiyatlarındaki yeni düzenlemenin ardından, 1 litre benzin için ödenen paranın yüzde 67’sinin vergi olarak alındığını belirtti. Şevket Köse, AB ülkelerinde ise tüketicinin 1 litre benzine ödediği rakamın, yüzde 54.8’inin vergi ve harç yoluyla devletin kasasına girdiğini ifade eti. Benzinde uygulanan söz konusu vergi artışının sebebini soran Köse, AB ülkeleri ile karşılaştırıldığında bu artışın adil olup olmadığını öğrenmek istedi. Köse, önergesinde şu soruları yöneltti: ‘’Uzun süredir istihdam ve yatırım alanlarında sıkıntı yaşayan akaryakıt sektörü bu zamdan nasıl etkilenecek? Böyle bir ekonomik kriz yaşanırken bu zammın yapılması doğru mudur? Vergi zamları nedeniyle yurttaşların ve akaryakıt firmalarının yaşadığı mağduriyetin giderilmesi için nasıl bir yol izleyeceksiniz?’’ |
17.07.2009 |
Kamu-Sen: Benzine 1,15 TL daha fazla para ödüyoruz |
TÜRKİYE Kamu-Sen, vatandaşların aldıkları her litre benzin için geçen yıla göre 1,15 TL daha fazla para ödediğini ileri sürdü. Türkiye Kamu-Sen’den yapılan yazılı açıklamada, benzin fiyatlarına yapılan zamların kronik bir hal aldığı ifade edildi. Uluslar arası piyasalarda petrolün varil fiyatında yaşanan değişimlerin benzin pompa fiyatlarına adil bir şekilde yansıtılmadığı dile getirilen açıklamada, şu anda litresi 3,16 TL olan benzinin 2,17 TL’sinin vergi olarak ödendiği, Türkiye’de kurşunsuz benzinin yüzde 36 daha pahalı satıldığı kaydedildi. Açıklamada, ‘’Eğer 2009’da petrol fiyatlarında yaşanan düşüş aynı şekilde benzin fiyatlarına da yansıtılmış olsaydı, bugün kurşunsuz benzinin litre fiyatı 2,02 TL olacaktı. Oysa şu anda kurşunsuz benzinin litresi 3,16 TL’den satılıyor. Dolayısıyla vatandaşlarımız aldığı her litre benzin için geçen yıla göre 1,15 TL daha fazla para ödüyor’’ denildi. |
17.07.2009 |
Konut satış ve kiraları arttı |
GARANTİ Mortgage’nin desteğiyle REIDIN.com tarafından hazırlanan Emlakendeks’in haziran ayı raporuna göre geçen ay konut satış fiyatları en çok Bursa’da yükseldi. Rapora göre geçen ay, Türkiye’nin 6 büyük ili Adana, Ankara, Bursa, İstanbul, İzmir ve Kocaeli’de konut satış fiyatları ve kira değerlerinde bir önceki aya göre az da olsa bir artış gözlemlendi. Haziran ayında konut satış fiyatlarının en çok yükseldiği şehir yüzde 2,91 ile Bursa olurken, bu ili yüzde 2,49 ile İzmir, yüzde 2,38 ile Ankara, yüzde 1,53 ile Kocaeli, yüzde 1,48 ile Adana ve yüzde 1,28 ile İstanbul izledi. Raporun kapsadığı 6 büyük ilde haziran ayındaki kira değerleri incelendiğinde, Adana yüzde 0,94’lük değer artışıyla kiraların en fazla arttığı şehir olurken, Adana’yı yüzde 0,64 ile İzmir, yüzde 0,45 ile İstanbul, yüzde 0,25 ile Kocaeli ve yüzde 0,21 ile Bursa takip etti. Ankara’daki kira değerlerinde ise yüzde 0,23’lük düşüş yaşandı. |
17.07.2009 |
Moody’s: Enflasyon hedefin altında olacak |
ULUSLARARASI kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, Türkiye’de enflasyonun, Merkez Bankasının hedeflediği oranın altında seyredeceğini belirtti. Moody’s’in Türkiye analizinden derlenen bilgiye göre enflasyon, yüzde 7,5 hedefinin altında kalmaya devam edecek. Analizde, petrol fiyatlarındaki seyir ile enflasyonist beklentiler, emek piyasasındaki gelişmeler, kamu maliyesi, iç-dış talep koşulları ele alındığında enflasyonda hedefin üstüne çıkma ihtimalinin zayıf olduğu vurgulandı. Moody’s’e göre, Merkez Bankası, enflasyonun hedefin altında gerçekleşmesinin maliyetini arttırmamak için para politikasını gevşetecek. Moody’s’in analizine göre Merkez Bankası, mevcut enflasyonist baskının olmadığı bir ortamda, enflasyonun hedefin altında gerçekleşmesinin maliyetini arttırmamak için faiz oranlarını indirmeye devam edecek. |
17.07.2009 |
Kiler, müşterisine altın dağıtacak |
KİLER Mağazaları’ndan, 18 Temmuz -11 Eylül tarihleri arasında alış veriş yapan herkes çekilişsiz kurasız, altın ve çekpara kazanacak. Kiler Holding Perakende Grubu, yeni tüketici kampanyasını Kiler Eyüp Mağazasında, Kiler Holding Perakende Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Kiler ve Kiler Holding Perakende Grubu Genel Müdürü Nihat Özdemir’in katılımıyla düzenlenen bir basın toplantısıyla kamuoyuna tanıttı. Tüketicinin bütçesine katkı sağlamayı, yaptığı alış verişi ödüllendirmeyi ve gıda perakendesi sektörüne hareket kazandırmayı amaçlayan “Altın Değerinde Kampanya” ile 50.000 adet altın ve 30.000 adet çekpara dağıtılması hedefleniyor. Türkiye çapında yer alan tüm Kiler mağazalarında geçerli olacak kampanya 56 gün boyunca devam edecek. Kampanya süresince toplam 1000 TL tutarında alışveriş yapan herkese çekilişsiz kurasız bir çeyrek altın ya da 100 TL tutarında çekpara verilecek. Ayrıca toplam 750 TL’lik alış veriş yapan herkese 75 TL değerinde çekpara ve yine toplam 500 TL tutarında alışveriş yapan herkese 50 TL’lik çekpara hediye edilecek. Ümit Kiler, yaptığı konuşmada tüketicilerin ihtiyaç ve beklentilerinin artık eskisi gibi olmadığını ve firmaların artık tüketici ihtiyaçları doğrultusunda ciddi adımlar atmaları gerektiğini söyledi. Kilerin “Altın Değerinde Kampanya”sının bu yönde atılmış önemli bir adım olduğunu belirten Kiler, “Sunmuş olduğumuz bu fırsattan tüm tüketicileri yararlanmaya davet ediyoruz.” dedi. |
17.07.2009 |
Devlet, müteahhitleri tefeci eline düşürdü |
MÜSİAD İnşaat ve Yapı Malzemeleri Sektör Kurulu Başkanı Mahmut Asmalı, müteahhitlerin devlet eliyle tefecilerin kucağına itildiğini söyledi. Sektörün sorunlarını dile getirmek amacıyla basın toplantısı düzenleyen Asmalı, inşaat sektörünün küresel kriz sebebiyle düşen talebin yanı sıra taahhüt ve ödemelerdeki sapmalar sebebiyle de güçlük içerisinde olduğunu dile getirdi. Mevcut İhale yasasına göre en düşük teklif verene işin verildiğini hatırlatan Asmalı, “Müteahhit işi almak için fiyatı maliyetin altına bile düşürüyor. İnşaat aşamasında maliyet ve ekstra masraflar çıkabiliyor. Böyle olunca da taahhüdünü yerine getirmekte zorlanıyor. İş zamanında bitmiyor, Müşteri evini zamanında alamıyor, yüklenici (taşeron) firmalar iflasla karşı karşıya kalıyor. Bu nedenle düşük teklif veren firmaların ihaleden elenmesi lazım. İhalelerde en düşük bedel yerine ortalama fiyat sistemi uygulanmalı” dedi. Kamuoyunda uzun süre tartışılan Fiyat Farkı Kararnamesine de değinen Asmalı, inşaat malzemelerindeki artışı telafi etmek için düşünülen ödemelerin yapılmadığını belirterek, “Bir müteahhit arkadaşımız 2008 yılında demir için 6 milyon lira fark ödedi. Devlet ise 100 bin lira fiyat farkı belirledi, onu bile vermedi” diye konuştu. Mahmut Asmalı, sektördeki sıkıntının bir sebebinin de bütçesi ve projesi hazır olmayan işler olduğunu kaydederek, birçok müteahhidin 6-7 aylık alacaklarının biriktiğini, ödemelerdeki kesinti nedeniyle, müteahhitlerle birlikte onlara iş yapan mermerci, tuğlacı, betoncu gibi yan sanayicilerin de iflasla karşı karşıya olduğunu vurguladı. Asmalı şöyle konuştu: “Yasada yer alan, ‘Bütçesi ve projesi hazır’ kavramı son dönemlerde ihmal edildi. Özellikle belediyeler ve birçok kurum bütçesinde o paralar olmadığı halde bu ihaleleri yaptı ve şu anda müteahhitlere ciddi anlamda borcu olan kurumlar var. Adam zaten işi düşük fiyata alıyor, 6-7 para alamıyor. Gidiyor tefeciye çek kırdırıyor ya da bankaya gidip temlik yapıyor. ”
ESKİDEN KUMAR BATIRIRDI Parasını alamayan müteahhitlerin, tefecinin kucağına düştüğünü, çek kırdırdığını anlatan Asmalı şunları söyledi: “Maalesef 6-7 aydır müteahhitlere ödeme yapmayan kamu kuruluşları var. İnşaatçılar tefecilerin eline düşmüş durumdalar. Hatta tefecilerin, müteahhitlerin memleketteki babalarına kadar gidip baskı yaptığını duyuyoruz. Eskiden müteahhitler kadın-kumar yüzünden batardı, şimdi taahhüdünü dürüst bir şekilde yerine getirmek istediği için batıyor, alnının teriyle batıyor.” |
17.07.2009 |
Helâl gıdanın standardı belli oldu |
İSLÂM Kalkınma Teşkilâtı (İKT) bünyesinde çalışmaları yürütülen “Helâl Gıda Standardı”nın ana hatları belli oldu. Türkiye’de Devlet Planlama Teşkilâtı’nın (DPT) sekretaryasını sürdürdüğü çalışma kapsamında, standardı, İKT bünyesinde 52 ülkeden uzmanların katıldığı Standart Hazırlama Komitesi hazırlıyor. “Ortak doküman” olarak niteliğindeki standart ile İslâmî kurallar konusunda ülkelerin farklı yorum ve uygulama yapmasının önlenmesi hedefleniyor. Ekim ayında İKT Uzmanlar Grubu’na sunulacak helâl gıda standardı taslağında en önemli bölümü, et ve et ürünleri üretimi amacıyla kesilecek hayvanların kesim şartlarına ilişkin düzenlemeler oluşturuyor. Kur’ân ve Peygamberim Hz. Muhammed’in (a.s.m) sözleri ve İslâm’ın sünnetleri yanında FAO bünyesinde hazırlanan Codeks Alimentarius ve diğer uluslar arası hijyen kuralları da dikkate alınarak hazırlanan standart, İslâmî kurallara uygun olarak gıdaların, üretimi, depolanması, taşınması, pazarlanmasına ilişkin şartları düzenliyor. |
17.07.2009 |
CHP, AYM’yi su yolu yaptı |
CHP, Meclisin 23. Dönemde çıkardığı 233 kanundan 33’ünün iptali veya yürürlüğünün durdurulması için Anayasa Mahkemesine başvurdu. CHP Grubu ve CHP’li milletvekilleri, 2007’de 2, 2008’de 23 ve 2009’da 8 kanunun iptali için Anayasa Mahkemesinde dâvâ açtı. CHP’den AYM’ye 33 başvuru
CHP, Meclisin 23. Dönemde çıkardığı 233 kanundan 33’ünün iptali veya yürürlüğünün durdurulması için Anayasa Mahkemesine başvurdu. Alınan bilgiye göre, CHP Grubu ve CHP’li milletvekilleri, 2007’de 2, 2008’de 23 ve 2009’da 8 kanunun iptali için Anayasa Mahkemesinde dâvâ açtı. CHP, 23. Dönemde ilk olarak, DSP’li milletvekilleriyle Anayasanın Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapan Kanunun, ‘’anayasaya aykırılığı sebebiyle yokluğunun hükme bağlanması veya iptali ve yürürlüğünün durdurulması’’ talebiyle, 25 Ekim 2007’de Anayasa Mahkemesine gitti. CHP, bu kanundan sonra, Anayasa Mahkemesine, Nükleer Güç Santrallerinin Kurulması ve İşletilmesiyle Enerji Satışına İlişkin Kanunun bazı hükümlerinin iptali ve yürürlüğünün durdurulması talebiyle başvurdu. Yüksek Mahkeme, yaptığı inceleme sonucunda ''Türkiye Atom Enerjisi Kurumu, görevlerini yerine getirirken özel bilgi ve ihtisas gerektiren işlerde kadro aranmaksızın uygun nitelikli yerli ve yabancı uyruklu sözleşmeli personel çalıştırabilir'' hükmünü iptal etti. CHP’nin geçen yılki Anayasa Mahkemesine başvuru gündemi yoğun oldu. CHP, 2008’de aralarında Tanık Koruma, Vakıflar, Bazı Varlıkların Ekonomiye Kazandırılması kanunlarının da bulunduğu 23 kanun için Anayasa Mahkemesinde iptal dâvâsı açtı. CHP, bu yıl ise 8 kanunu Anayasa Mahkemesine taşıdı. Bunlar arasında, kamuoyunda uzun bir süre tartışılan Suriye sınırındaki mayınlı arazilerin temizlenmesine ilişkin yasa ile askere sivil yargı yolunu açan yasa yer aldı. Mayınlı arazilerin temizlenmesine ilişkin Anayasa Mahkemesine sunulan dâvâ dilekçesinde, CHP'nin yanı sıra, MHP, DTP, DSP ve Türkiye Partisi ile bazı bağımsız milletvekillerinin de imzası bulundu. Anayasa Mahkemesinde bu yıl, Kamu İhale Kanunu ile Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, 2009 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu, Tapu Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun, Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, Türkiye ile Suriye Arasındaki Kara Sınırı Boyunca Yapılacak Mayın Temizleme Faaliyetleri ile İhale İşlemleri Hakkında Kanunun ve Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun için dâvâ açıldı. CHP, 22. Dönemde ise 113 kanun için Anayasa Mahkemesine gitmişti. |
17.07.2009 |
ANKARA-KONYA YHT’DE İLK RAY KAYNAĞI |
Ankara-Konya Yüksek Hızlı Tren (YHT) Projesi kapsamında döşenen rayların ilk kaynağı, bugün, Konya'nın Pınarbaşı beldesinde düzenlenecek törenle yapılacak. TCDD Genel Müdürlüğünden yapılan yazılı açıklamada, Polatlı'dan başlayarak güneye doğru inen Ankara Konya YHT projesinde saatte 250 kilometre hıza uygun çift hatlı, elektrikli, sinyalli yeni demiryolu inşa edildiği belirtildi. 94 kilometresi Ankara-İstanbul YHT projesi içinde yer alan Ankara-Konya YHT hattının toplam uzunluğunun 306 kilometre olduğu ifade edildi. Alt yapı inşaatı 2 kesimli olarak sürdürülen projede, 7 köprü, 25 karayolu üst geçidi, 58 karayolu alt geçidi, 133 menfez, 2030 metrelik 1 tünel ve demiryoluna paralel emniyet amaçlı karayolu yer aldığına işaret edildi. Ankara-Konya YHT'nin 2010'da hayata geçirilmesinin planlandığına dikkat çekilen açıklamada, ''Ankara-Konya YHT projesiyle, Ankara-Konya arasındaki 10,5 saatlik seyahat süresi 1 saat 15 dakikaya, Eskişehir-İstanbul YHT hattı tamamlandığında ise İstanbul-Konya arasındaki 12 saat 25 dakikalık seyahat süresi 3,5 saate inecek'' denildi. |
17.07.2009 |
İLKAV’ın kapatılmasına ret |
VakIflar Genel Müdürlüğü Ankara Bölge Müdürlüğünün, İlmi ve Kültürel Araştırmalar Vakfı’nın (İLKAV) kapatılması için açtığı dâvâ reddedildi. Ankara 26. Asliye Hukuk Mahkemesindeki dâvânın karar duruşmasına, dâvâcı Vakıflar Genel Müdürlüğü Ankara Bölge Müdürlüğü’nün avukatı Fatma Oflaz ile dâvâlılardan İLKAV Genel Başkanı Mehmet Pamak, Ali Bıyık ve Erdal Ardıç katıldı. Avukat Oflaz daha önceki iddialarını tekrarlayarak, dâvânın kabulüne karar verilmesini talep etti. Mehmet Pamak ise “Toplanan delil ve belgeler ile objektif olan bilirkişi raporuna göre dâvânın reddine karar verilmesini talep ediyorum” dedi. Yargıç Ahmet Pınar, dâvânın reddine karar verildiğini açıkladı. Dâvânın dilekçesinde, İLKAV tarafından düzenlenen bir panelde yapılan konuşmalar sebebiyle vakfın kapatılması istenmişti. |
17.07.2009 |
1.35 milyon kişi YURTKUR’a borçlu |
Devlet Bakanı Faruk Nafız Özak, 1 milyon 354 bin 154 kişinin borçlu olduğu Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumunun, 4 milyar 475 milyon 300 bin 851 lira alacağı bulunduğunu bildirdi. Özak, CHP Ordu Milletvekili Rahmi Güner’in soru önergesine verdiği yazılı cevapta, Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumundan kredi alan öğrencilerin, öğrenim sürelerinin bitiminden itibaren 2 yıl sonra, krediyi aldıkları sürenin yarısı kadar zamanda, aylık taksitler halinde borçlarını ödemek zorunda olduklarını belirtti. Özak, kurumdan kredi alan öğrencilerin borçlarının, alınan kredi miktarına TEFE artışları uygulanarak hesaplandığını belirtti. Bakan Özak, mezun olduktan sonra herhangi bir işte çalışmadıkları için borçlarını erteletmek isteyenlerin, talepleri halinde, kredi borçlarının ertelenebildiğini, bu kapsamda 23 bin 163 borçlu bulunduğunu ifade eti.Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumuna toplam 1 milyon 354 bin 154 kişinin borçlu olduğunu belirten Özak, kurumun toplam 4 milyar 475 milyon 300 bin 851 lira alacağı bulunduğunu bildirdi. |
17.07.2009 |
TBMM heyeti Çin’e gidecek |
TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Zafer Üskül başkanlığında oluşturulacak bir heyetin, Çin’e gitmesi bekleniyor. TBMM Başkanı Köksal Toptan’ın, Çin Dışişleri Bakanlığı Özel Temsilcisi Aiguo Song ile hafta başında yaptığı görüşmede, Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ndeki olaylarla ilgili parlamenter diyaloğun geliştirilmesinin yararlı olacağı gündeme geldi. TBMM’den bir parlamenter heyetin bölgeyi ziyaretinin, Song tarafından da olumlu karşılanması üzerine Meclis harekete geçti. TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Üskül başkanlığında 5 kişilik bir heyetin bu ülkeye ziyareti için Çin Hükümetinden teyit beklendiği belirtildi. |
17.07.2009 |
Çürük bentler felâket getirdi |
Artvin’in Şavşat ilçesinde etkili olan yağış nedeniyle, ilçeden geçen Tigrat Deresi taştı. Tigrat Deresindeki bentlerin yıkılması sonucu meydana gelen taşkında, dere kenarında bir ev çöktü, Lütfiye Acar (70) hayatını kaybetti. Bir kız çocuğuyla 4 kişi de sel sularına kapıldı. ORDU’DA MEYDANA GELEN HEYELÂNDA 2 KİŞİ ÖLDÜ
Ordu’nun Perşembe ilçesinde etkili olan şiddetli yağış sonrası oluşan heyelânda da, Boğazcık köyü Omar Mahallesinde Ali Durmuşoğlu’na ait ev toprak altında kaldı. Evden Fatma (65) ile oğlu Kadir Durmuşoğlu’nun (40) cesetleri çıkarıldı.
Çürük bentler felâket getirdi
ŞAVŞAT Belediye Başkanı Naci Köroğlu, Tigrat Deresi’nin taşması sonucu önceki gün meydana gelen sel felâketinin yaşanmasına, dere üzerindeki bentlerin amacına uygun şekilde yapılmamasının sebep olduğunu söyledi. Köroğlu, dere üzerinde bulunan 13 bendin 7’sinin yıkıldığını ve bunun da yaşanan felâkete sebep olduğunu öne sürdü. Bentlerin amacına uygun olarak yapılmadığını iddia eden Köroğlu, ‘’Yapılış şeklinde, inşaat şeklinde yanlışlar var. Kullanılan çimento yeterli değil, kum uygun değil, kullanılın çakıl ucuz. Bizim bir sözümüz var, ‘Halep oradaysa arşın buradadır.’ Beton burada, Şavşat burada. Sağlam olsa 13 bendin 7’si yıkılır mı, temel yok, malzeme yok. 2 milyon lira diye söyleniyor Bayındırlık Bakanlığının birim fiyatı. Ancak 935 bin liraya ihale edilmiş, verilmiş. Yüzde 50’den fazla fiyat kıran adam elbette çalacak, elbette ki bir şeyler yapacak’’ diye konuştu. Belediye Başkanı Köroğlu, 50 yaşında olduğunu ve böyle bir sel felâketi Şavşat’ta görmediğini anlatarak, şöyle devam etti: ‘’Çünkü orada 130 yıllık değirmen var ve o değirmen düne kadar yaşıyordu. Bentler yapılmadan öncede aynı yağmur yağıyordu. 7 bendin bozulmasıyla birden boşalan suyun gücünü düşünün. 7-10 metre dolu kabın boşaldığını düşünün, ne olur? 5 katlı binanın 5’inci katını da vurur. Değirmen yerinde yok. Bentlerin yapılma amacında değil, yapılış şeklinde yanlış var. Bir metreküp kuma, 6 tane çimento olmalı, ama 1 metreküp yıkanmış temizlenmiş çakıl olmalı. Burada dereden rastgele çıkarıltılan kumlu, taşlı, çamurlu şeye 3 tane çimento katarsan böyle beton olur.’’ Bentlerin yapımıyla ilgili konuyu Kaymakama söylediğini ifade eden Köroğlu, Kaymakamlığın da bunu DSİ’ye aktardığını, ancak herhangi bir sonuç alınamadığını kaydetti. Naci Köroğlu, şu anda 6 bendin ayakta olduğunu, bunların yıkılması durumunda daha kötü felaketler yaşanabileceğini belirtti. |
17.07.2009 |
SELDE ÖLENLERİN SAYISI ARTIYOR |
ŞAVŞAT ilçesinde önceki gün meydana gelen selde ölenlerin sayısı 4’e yükseldi. Daha önce Lütfiye Acar, Mavinur Durmuş ve Özgen Demiral’ın eşi Dildar Demiral’ın cesedi bulunmuştu. Selde kaybolan 6 yaşındaki Selin Demiral’ın aranmasına ise devam ediliyor. Ordu’nun Perşembe ilçesinde etkili olan şiddetli yağış sonrası oluşan heyelanda, Boğazcık köyü Omar Mahallesi’nde Ali Durmuşoğlu’na ait ev toprak altında kaldı. Olay sırasında evde bulunan Ali Durmuşoğlu (102) kurtarıldı. Ordu Sivil Savunma Arama Kurtarma Birliği ekiplerince yürütülen çalışmalar sonucu, toprak altında kalan evden Fatma (65) ile oğlu Kadir Durmuşoğlu’nun (40) cesetleri çıkarıldı. |
17.07.2009 |
HER ŞEY 3 SANİYE İÇİNDE OLDU |
OLAYIN görgü şahitlerinden Ali Dede, dere kenarındaki evlerinde bulundukları sırada patlama sesi gibi bir ses duyduklarını belirterek, ‘’İlk önce hanım dışarı çıktı. Daha sonra ben de dışarı çıktığımda gelen sel arabaları, atölyeleri ve evleri önüne alarak götürdüğünü gördüm. Her şey 3 saniyede oldu’’ dedi. Sele kapılmaktan son anda kurtulduğunu ifade eden Dede, ‘’Sel suları gelmeye başlayınca ben dereden uzaklaşarak evimin yakınındaki demir korkuluklara tutunarak kurtuldum. Ama dere kenarındaki baraka türü bir yapıda ekmek yapan halamın gelininin de aralarında bulunduğu biri çocuk 4 kişiyi sular götürdü’’ diye konuştu. |
17.07.2009 |
Bartın’da ırmak taştı |
BARTIN’DA etkili olan sağanak yağış sebebiyle Bartın Irmağının taşması sonucu sokaklarda yer yer 2,5-3 metre civarında su birikintileri oluştu. Ev ve iş yerlerini su basan şehirde, çok sayıda vatandaş konutlarında mahsur kaldı. Bartın Valisi Halil Işık, yaklaşık 1000 civarında kişinin evlerinde mahsur kaldığını, ancak herhangi tehlikenin ve can kaybının olmadığını bildirdi. Vali Işık, şunları kaydetti: ‘’Irmak kenarındaki evlerimizde oturan vatandaşlarımıza, yatılı okullarımızı ve yurtları açtık. Onların barınma ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Can kaybının olmadığı taşkınlar sebebiyle Kızılay mobil aşevi kurarak yemek dağıtımına başladı.’’ Zonguldak’ın Gökçebey ilçesinde de gece meydana gelen su baskınlarıyla ilgili Kaymakam Çetin Kılınç, ev ve iş yerlerine su girmesinden dolayı maddî hasarın oluştuğunu, herhangi can kaybının yaşanmadığını bildirdi. Samsun’un Terme ilçesinde de yağışlar dola-yısıyla çok sayıda ekili alanın sular altında kaldığı bildirildi. Düzce’de de meydana gelen sel sebebiyle şehre içme suyu sağlayan şebeke patladı, Kaynaşlı ilçesi ve Beyköy beldesinde yollar çöktü. Kastamonu, Pınarbaşı’nda da gece boyunca devam eden sağanak yağış, hayatı olumsuz etkiledi. Yağışın etkisiyle bazı dereler taşarken, çok sayıda ev ve iş yerini su bastı. Yağış, ekili alanlar ve yollara da zarar verdi. |
17.07.2009 |
Aladağlar’da 30 hayvan telef oldu |
KAYSERİ'DE yüksek rakımlı yaylada otlatılan koyunlardan 30’unun yağış ve soğuk hava nedeniyle telef olduğu belirtildi. Yahyalı ilçesinde Toros Dağları’nın uzantısı olan Aladağlar bölgesinde otlatılan koyunlar yağış ve soğuk havaya maruz kaldı. Cemal Gülbeden, Ziya Özülkü ve Hacı Ahmet Burca’ya ait koyunları otlatan çoban Mustafa Saraç, bölgede 30 hayvanın telef olması üzerine geriye kalan koyunları daha düşük rakımlı alanlara indirdi. Çoban Mustafa Saraç, koyunları otlattığı 2 bin 850 metre rakımlı Yellibel bölgesinde yağmura yakalandıklarını, ardından soğuk ve rüzgâr çıkmasıyla birlikte 30 koyunun telef olduğunu söyledi. Yağışlarla birlikte bölgede hava sıcaklıklarının düştüğünü belirten Saraç, diğer koyunları soğuktan korumak için 2 bin metreden daha düşük rakımdaki yaylalara indirmek zorunda kaldığını anlattı. |
17.07.2009 |
ORMAN YANGINLARI BAŞLADI |
ANTALYA’DA etkili olan poyraz sebebiyle son 24 saatte 35 çalılık ve tarla yangını çıktı. Antalya’da etkili olan ve şiddetini gece artıran rüzgâr, il merkezi ve çevresindeki 35 çalılık alan ve tarlada yangınlara sebep oldu. Serik ilçesinde evlerin yakınında bir tarlada sabaha karşı çıkan ve rüzgâr sebebiyle genişleyen yangın ise itfaiye ve orman ekiplerinin yoğun çalışmasıyla söndürüldü. Aksu ilçesine bağlı Yurtpınar mevkiinde de yakılan anızdan çıkan alevler, bir evin samanlığına sıçradı. Samanlığın zarar gördüğü yangın, itfaiye ekiplerince söndürüldü. Çalışmalar sırasında Antalya Büyükşehir Belediyesi İtfaiyesinde görevli bir itfaiye erinin hafif yaralandığı ve tedavi altına alındığı bildirildi. Öte yandan, sabaha karşı Antalya şehir merkezindeki Uygulama Oteli’nde personelin kaldığı bir odada yangın çıktı. İtfaiye ekiplerinin kısa sürede müdahale ettiği yangın söndürülürken, odadaki ranza ve dolaplar hasar gördü. |
17.07.2009 |
Soçi’ye elbette cami yapılmalı |
Rus İnterfaks ajansı, Rusya Devlet Başkanı Medvedev’in müftülerle yaptığı görüşmede; 2014 Olimpiyat Oyunlarının yapılacağı Soçi’de bir cami inşa edilmesi fikrini desteklediğini açıkladı. Ajans, Medvedev’in, “Elbette cami inşa edilmeli. Müslüman topluluğun rahat şekilde ibadet etmelerinin sağlanması kesinlikle gerekli” ifadelerini kullandığını duyurdu. Rusya Devlet Başkanından din adamlarına teşekkür
Rusya Devlet Başkanı Dmitri Medvedev, Moskova Merkez Camiini ziyaretinin ardından yaptığı konuşmada 105 yıldır Moskova’da var olan caminin genişletilmesi ile ilgili sürdürülen çalışmalardan duyduğu memnuniyeti ifade etti. Toplumun dinî ve manevî terbiyesine katkıda bulundukları için din adamlarına teşekkür eden Medvedev, tolerans ve hoşgörü ortamında yaşama ve aşırılıklardan uzak durma konusunda görevlerini hatırlattı. Rusya’da kaç farklı milletin var olduğunu hesaplamanın zorluğuna rağmen 182 farklı millet olduğunu kaydeden Rusya Devlet Başkanı, bunların 57’sinin Müslüman toplulukları oluşturduğunu söyledi. Rusya halkı için Müslüman toplumun önemine dikkat çeken Medvedev, “Rusya, Müftüler Konseyinin yoğun çalışmaları sayesinde İslâm Konferansı Örgütünde gözlemci ülke olarak bulunuyor. Son Afrika ziyaretimde Mısır’da bunu çok yakinen gördüm. Arap Ligi’nde Rusya’ya karşı ayrı bir saygı var. Bu bizim için çok önemli” diye konuştu. |
17.07.2009 |
Bak şu korsanlara! |
İzmİr’İn Çeşme ilçesinde İzmir Emniyet Müdürlüğü Fikri ve Sınai Haklar Büro Amirliği ekiplerince yapılan operasyonda iki kamyon kaçak kitap ve sahte bandrol ele geçirildi. Kitap korsanlarının kitapların üzerine yapıştırılan bandrolleri Çin’de yaptırdığı ortaya çıktı. Çeşme’de 6 iş yeri ve bir depoya düzenlenen operasyonda 16 bin 882 bandrolsüz, 17 bin 214 bandrol yapıştırılmış 34 bin 96 kitap ele geçirildi. Ayrıca rulo halinde bin 529 bandrol bulundu. Bunun bilirkişi raporundan sonra netlik kazanacağı ifade ediliyor. Kitaplar ve bandroller İzmir Adalet Sarayı’ndaki emanete teslim edildi. Gözaltına alınan 6 iş yeri sahibi ifadelerinin ardından serbest bırakıldı. Depo sorumlusu S. Y. ise tutuklandı. |
17.07.2009 |
66 yaşında anne olan kadın öldü |
İspanya’da 66 yaşında ilk kez bebek sahibi olan yaşlı anne öldü. Maria Del Carmen Bousada de Lara, Cumartesi günü 69 yaşında, ardında 3 yaşındaki ikiz çocuklarını bırakarak öldü. Bousada de Lara’nın 2006’da doğum yaptıktan kısa bir süre sonra kansere yakalandığı belirtildi. Yaşlı kadın, tüp bebek yapabilmek için, California’daki kısırlık tedavi merkezindeki doktorlara 55 yaşında olduğunu bildirerek, yalan söylediğini açıklamıştı. 101 yaşında ölen annesi gibi uzun yaşamayacağına inanmamak için bir sebep olmadığını belirten De Lara, “belki de torunlarını bile görebileceği” şeklinde şaka yapmıştı. Bousada de Lara, erken ölse bile iki oğlunun hiçbir zaman yalnız kalmayacağını, ailesinde onlara bakabilecek birçok genç insan bulunduğunu söylemişti. |
17.07.2009 |
Kepek tüketimi hipertansiyonu azaltıyor |
Yenİ bulgulara göre tane hububatlar ve özellikle kepek tüketiminin erkeklerde hipertansiyon vak'alarını yüzde 19 azalttığı bildirildi. İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Gıda Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. M. Hikmet Boyacıoğlu, kan basıncının normalin üzerinde seyretmesinin göstergesi olan hipertansiyonun, ölümcül sonuçlar doğurabilecek önemli bir sağlık sorunu olduğunu söyledi. Boyacıoğlu, Harvard Üniversitesi’ne bağlı Harvard Kamu Sağlığı Okulu’nun 30 binden fazla erkeğin katıldığı ‘Sağlık Çalışanları İzleme Çalışması’na göre tam tane hububatların tüketimindeki artışın hipertansiyonun görülme sıklığını yüzde 19 azalttığını ifade etti. Yapılan araştırmada, hipertansiyon, kanser, inme veya kalp hastalığı olup olmadığı bilinmeyen 40 ile 75 yaş arasındaki 31 bin 684 erkek sağlık çalışanının 18 yıl süresince izlendiğini aktaran Boyacıoğlu, tam tane hububatların en yüksek miktarlarda tüketiminin en düşük tüketimle kıyaslandığında, hububatların hipertansiyon oluşumunu azalttığının tesbit edildiğinin altını çizdi. |
17.07.2009 |
Leylek köyüne hüzün çöktü |
AydIn’In Söke ilçesine bağlı leylekleriyle ünlü Avşar Köyünde leylek ölümlerinin başlamasıyla birlikte köy halkı, hüzünlü günler geçiriyor. Temmuz ayında leylek yavrularının uzun göç için uçma denemelerini yaptığı Avşar Köyünde evlerin engebeli bir arazide bulunmasından dolayı ovaya doğru uçmaları dolayısıyla elektrik tellerine takılan birçok leylek ölmeye başladı. Leylek dostu Avşar Köylüleri, “Biz yıllardır, uzaklardan gelen bu misafirlerle birlikte yaşamaktayız. Onların köyümüzün üstünde uçmalarını, gagalarını takırdatmalarını büyük-küçük hepimiz heyecanla izliyoruz. Ancak onları öldüren elektrik tellerine bir şey yapamamanın çaresizliği içindeyiz” diyor. |
17.07.2009 |
Alman gencin hac yürüyüşü |
Kudüs’e gitmek için Almanya’dan başladığı yürüyüşünü, İsviçre-İtalya ve Yunanistan ardından Türkiye’de devam ettiren 27 yaşındaki Alman Felix Eisenbeis, Hatay’a geldi. Almanya’da başladığı yolculuğunun son durak noktalarından biri olan Antakya’da konaklayan 27 yaşındaki Alman Felix Eisenbeis, 6 Ocakta başladığı yürüyüşünü yakın bir dönemde sonlandıracak. Üniversiteyi henüz bitirdiğini söyleyen Eisenbeis, bu yürüyüşü planlarken, kafasındaki birçok soruya da cevap bulmayı hedeflediğini ifade etti. Eisenbeis, “Bu hac yürüyüşünün temelinde de bu var aslında. Bazı sorulara cevap bulmak, Tanrı’nın bize verdiklerine bir anlamda teşekkür etmek ve belki de daha fazlası” dedi. ‘Neden Kudüs’ sorusunu, “Kudüs, bütün Hıristiyanlar için en önemli dinsel noktalardan bir tanesi” şeklinde cevaplayan Eisenbeis, yolculuğu boyunca herhangi kötü bir şey yaşamamasına rağmen, bu uzun yolculuğun anlamını insanlara ilk aşamada anlatamamanın hep zorluğunu çektiğini ifade etti. Karşılaştığı insanların kendisini arabalarıyla gideceği yere kadar götürmeye çalıştığını aktaran Eisenbeis, bu yürüyüşü Hac anlamında yaptığını anlattığında ise olumlu tepkiler aldığını dile getirdi. Eisenbeis, bütün yolculuğu boyunca karşılaştığı herkesin kendisine yardımcı olmaya çalıştığını söylerken, “Bu ülkede herkes çok misafirperver” şeklinde konuştu. |
17.07.2009 |
TÜRKİYE HAKKINDA ÇOK FAZLA BİLGİM YOKTU |
Daha önce Türkiye hakkında herhangi bir fikri olmadığını anlatan Eisenbeis, şöyle konuştu: “Bu yolculuk öncesi fazla bir bilgimin olmayışı açıkçası beni biraz korkutuyordu. Çünkü bilmediğiniz bir ülkede yürüyorsunuz. Belki Almanya’da çok sayıda Türk yaşıyor ama burada bulunmak çok daha farklı. Bu anlamda Türkiye’yi tanımak için asla herkesin yaptığı gibi turistik yerlere gitmeyi tercih etmedim. Daha çok küçük yerlere gittim. Bu şekilde keşfetmek daha iyi bana göre.” Antakya üzerinden yürüyerek yolculuğuna devam etme kararı aldığı takdirde, Kudüs’e varmasının yaklaşık 3 hafta alacağını söyleyen Eisenbeis, “Ama ben Silifke üzerinden Kıbrıs’a ve oradan da Israil’e geçmeyi planlıyorum” dedi. |
17.07.2009 |
Blackberry kullanıcıları tehlikede |
Bİrleşİk Arap Emirlikleri’ndeki telekomünikasyon şirketi Etisalat tarafından 100 bin kadar Blackberry kullanıcısına gönderilen ve telefonun pilini çabuk bitirdiği için şikâyetlere sebep olan yamanın, önemli bir güvenlik açığı oluşturduğu bildirildi. Katar merkezli ve Sun sertifikalı Java programcısı Nigel Gourlay, yamayı kendisinin de indirip analiz ettiğini, telefonuna kurduğunda Etisalat kullanıcılarının telefonlarından gönderilen tüm e-posta ve SMS’leri izleyebileceğini söyledi. |
17.07.2009 |
Trafik dersi karıncalardan |
Avustralya’da yapılan bir araştırma, insanların trafik kazalarından korunmak için karıncalardan öğreneceği birçok sır olduğunu ortaya koydu. Canberra Üniversitesinde görev yapan ve son 10 yıldır karıncalar üzerinde çalışan biyolog Ajiay Narendra, karıncaların gözleri ve basit ama etkili yön bulma sistemleri sayesinde, istedikleri istikamete gidebildiklerini ve “trafik akışını” insanlardan çok daha iyi düzenlediklerini söyledi. İnsanın görmekte bile zorlanacağı kadar küçük boyutta olmalarına rağmen, uzaklıkları ölçüp kendilerine referans noktaları belirleyerek yuvaları ile yemek kaynağı arasında birçok kez gidip gelen karıncalar, koku işaretlemesi sayesinde akışın sürekliliğini sağlayarak düzenli sıralar halinde yürüyor. Narendra ve ekibi, Avustralya’nın aynı bölgede yuvalanan 4 bulldog karınca türünün, yiyecek bulmak için bir günü aralarında nasıl “vardiya” usûlü programladıklarını araştırdı. Kuvvetli çeneye ve zehirli iğnelere sahip bulldog karıncalarının, bu “program” sayesinde rekabeti ve adaletsizliği engellediklerini belirten Narendra, bütün bu türlerin göz yapılarını günün kendilerine ait bölümünde mevcut olan ışığa göre ayarlayabildiğini kaydetti. Karıncaların aralarında etkin iletişim kurduklarını ve bunun sayesinde yiyecek taşıma “trafiklerini” düzenlediklerini belirten Narendra, “Bunu nasıl yaptıklarını anlarsak aynı sistemi otomobillerde kullanmak mümkün olur” dedi. |
17.07.2009 |