Haberler |
“Laiklik ulusal yaşamımızın temeli” |
Danıştay Başkanı Mustafa Birden, “Cumhuriyetimizin özü ve ulusal yaşamımızın temeli” olarak tarif ettiği “laiklik ilkesini ve laik eğitim kurallarını dolaylı dahi olsa erozyona uğratacak hiç bir düzenlemenin iç hukukumuzda yeri bulunmadığı gibi uluslararası hukuk ve hukukun evrensel ilkeleri bağlamında da koruma ve himaye görmesinin söz konusu olmadığını” savundu. Danıştay Başkanı: Yasakçılığa devam
DANIŞTAY Başkanı Mustafa Birden, “Cumhuriyetimizin özü ve ulusal yaşamımızın temeli” olarak tarif ettiği “laiklik ilkesini ve laik eğitim kurallarını dolaylı dahi olsa erozyona uğratacak hiçbir düzenlemenin iç hukukumuzda yeri bulunmadığı gibi uluslar arası hukuk ve hukukun evrensel ilkeleri bağlamında da koruma ve himaye görmesinin söz konusu olmadığını” savundu. Danıştayın kuruluşunun 141. yıl dönümü ve ‘’Danıştay ve İdarî Yargı Günü’’ dolayısıyla Danıştay Genel Kurulu’nda tören düzenlendi. Birden, törende yaptığı 36 sayfalık konuşmada özetle şunları kaydetti: n Cumhuriyetimizin özü ve ulusal yaşamımızın temeli olan laiklik ilkesi ve laik eğitim kurallarını dolaylı dahi olsa erozyona uğratacak hiçbir düzenlemenin iç hukukumuzda yeri bulunmadığı gibi uluslar arası hukuk ve hukukun evrensel ilkeleri bağlamında da koruma ve himaye görmesi söz konusu değildir. n Anayasal ve yasal değişiklik çalışmaları hakkında getirilen öneriler ve bu konuda yapılan açıklamalar, yasama organının faaliyet alanına bir müdahale olarak algılanmamalıdır. n Bu durum (Anayasanın 104. maddesinin cumhurbaşkanına verdiği görev ve yetkiler) Cumhurbaşkanına Anayasa’nın kendisine verdiği takdir yetkisi çerçevesinde yüksek yargı organ ve kurullarını ve bu kapsamda yargıyı biçimlendirme imkânı vermektedir. n Cumhurbaşkanının yargı erkine ilişkin görev ve yetkileri sınırlandırılmalı ve bu bağlamda Anayasa’nın 104’üncü maddesi yeniden düzenlenmelidir. n Hakimler Ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun, oluşumu nedeniyle, Danıştay’a ve Yargıtay’a üye seçme görev ve yetkisinin, yüksek yargı yerlerinin kendilerine bırakılması, bu konudaki eleştiri ve tartışmaları sona erdirecektir. n Kendi başkanını, başsavcısını, başkanvekillerini ve daire başkanlarını seçen Danıştay Genel Kurulu, kendi bünyesinde görev yapacak üyeyi de seçebilmelidir. n Yüksek Kurulun, daha bağımsız, daha etkin ve siyasî etkilerden uzak bir yapıya kavuşturulması için oluşumunda, Adalet Bakanı ve bakanlık müsteşarına yer verilmemeli; Kurulun, Danıştay ve Yargıtay Genel Kurullarınca doğrudan seçilmiş eşit sayıda yüksek yargıçtan oluşması sağlanmalıdır. n Temel hak ve özgürlüklerin korunması konusunda hukuk sistemimizde ciddi bir boşluk varmış gibi gösterilmesi, üstelik bunun da kapsamı, içeriği ve gerekliliği ortaya konulmamış Anayasa şikayeti yöntemi ile karşılanması önerisini doğru bulmuyoruz. |
11.05.2009 |