11 Mayıs 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Dergilerimiz

Haberler

 

“Laiklik ulusal yaşamımızın temeli”

Danıştay Başkanı Mustafa Birden, “Cumhuriyetimizin özü ve ulusal yaşamımızın temeli” olarak tarif ettiği “laiklik ilkesini ve laik eğitim kurallarını dolaylı dahi olsa erozyona uğratacak hiç bir düzenlemenin iç hukukumuzda yeri bulunmadığı gibi uluslararası hukuk ve hukukun evrensel ilkeleri bağlamında da koruma ve himaye görmesinin söz konusu olmadığını” savundu.

Danıştay Başkanı: Yasakçılığa devam

DANIŞTAY Başkanı Mustafa Birden, “Cumhuriyetimizin özü ve ulusal yaşamımızın temeli” olarak tarif ettiği “laiklik ilkesini ve laik eğitim kurallarını dolaylı dahi olsa erozyona uğratacak hiçbir düzenlemenin iç hukukumuzda yeri bulunmadığı gibi uluslar arası hukuk ve hukukun evrensel ilkeleri bağlamında da koruma ve himaye görmesinin söz konusu olmadığını” savundu.

Danıştayın kuruluşunun 141. yıl dönümü ve ‘’Danıştay ve İdarî Yargı Günü’’ dolayısıyla Danıştay Genel Kurulu’nda tören düzenlendi. Birden, törende yaptığı 36 sayfalık konuşmada özetle şunları kaydetti:

n Cumhuriyetimizin özü ve ulusal yaşamımızın temeli olan laiklik ilkesi ve laik eğitim kurallarını dolaylı dahi olsa erozyona uğratacak hiçbir düzenlemenin iç hukukumuzda yeri bulunmadığı gibi uluslar arası hukuk ve hukukun evrensel ilkeleri bağlamında da koruma ve himaye görmesi söz konusu değildir.

n Anayasal ve yasal değişiklik çalışmaları hakkında getirilen öneriler ve bu konuda yapılan açıklamalar, yasama organının faaliyet alanına bir müdahale olarak algılanmamalıdır.

n Bu durum (Anayasanın 104. maddesinin cumhurbaşkanına verdiği görev ve yetkiler) Cumhurbaşkanına Anayasa’nın kendisine verdiği takdir yetkisi çerçevesinde yüksek yargı organ ve kurullarını ve bu kapsamda yargıyı biçimlendirme imkânı vermektedir.

n Cumhurbaşkanının yargı erkine ilişkin görev ve yetkileri sınırlandırılmalı ve bu bağlamda Anayasa’nın 104’üncü maddesi yeniden düzenlenmelidir.

n Hakimler Ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun, oluşumu nedeniyle, Danıştay’a ve Yargıtay’a üye seçme görev ve yetkisinin, yüksek yargı yerlerinin kendilerine bırakılması, bu konudaki eleştiri ve tartışmaları sona erdirecektir.

n Kendi başkanını, başsavcısını, başkanvekillerini ve daire başkanlarını seçen Danıştay Genel Kurulu, kendi bünyesinde görev yapacak üyeyi de seçebilmelidir.

n Yüksek Kurulun, daha bağımsız, daha etkin ve siyasî etkilerden uzak bir yapıya kavuşturulması için oluşumunda, Adalet Bakanı ve bakanlık müsteşarına yer verilmemeli; Kurulun, Danıştay ve Yargıtay Genel Kurullarınca doğrudan seçilmiş eşit sayıda yüksek yargıçtan oluşması sağlanmalıdır.

n Temel hak ve özgürlüklerin korunması konusunda hukuk sistemimizde ciddi bir boşluk varmış gibi gösterilmesi, üstelik bunun da kapsamı, içeriği ve gerekliliği ortaya konulmamış Anayasa şikayeti yöntemi ile karşılanması önerisini doğru bulmuyoruz.

11.05.2009


 

Gül: Reformlar yeterli değil, uygulama önemli

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Danıştay’ın kuruluşunun 141. yıldönümü dolayısıyla yayınladığı mesajda, reform niteliğinde de olsa düzenleme yapılmasının tek başına yeterli olmadığını, bunların bütün kurumların uygulamalarında etkin bir şekilde hayata geçirilmesinin beklendiğini söyledi.

Reformlar yeterli değil, UYGULAMA ÖNEMLİ

CUMHURBAŞKANI Abdullah Gül, reform niteliğinde de olsa düzenleme yapılmasının tek başına yeterli olmadığını, bunların bütün kurumların uygulamalarında etkin bir şekilde hayata geçirilmesinin beklendiğini belirterek, ‘’Bu çerçevede, Danıştayın önündeki işlerle ilgili olarak vereceği kararlar da ülkemizin uygarlık çıtasını belirleyecek en önemli ölçütlerden birini oluşturmaktadır’’ dedi.

Gül, yayımladığı mesajda, bundan 141 yıl önce kurulan Danıştayın kuruluş yıl dönümünü ve ‘’Danıştay ve İdari Yargı Günü’’nü kutlayarak, şunları kaydetti: ‘’Anayasamıza göre, idare mahkemelerince verilen ve kanunun başka bir idarî yargı merciine bırakmadığı kararların son inceleme merci; kanunla gösterilen belli dâvâlarda ise ilk ve son derece mahkemesi olarak görev yapan Danıştay aynı zamanda bir danışma ve inceleme organı olarak çok önemli fonksiyonları yerine getirmektedir. Bu nedenle, Danıştay, Cumhuriyetimizin temel nitelikleri arasında yer alan hukuk devleti ilkesinin hayata geçirilmesinde ve özellikle temel hak ve hürriyetlerin güvence altına alınarak hukukun üstünlüğünün sağlanmasında önemli bir konuma sahiptir. Çağdaş dünyadaki yerimizi sağlamlaştırmak amacıyla hukuk alanında sürdürülecek reformlarla ülkemizde hukukun üstünlüğünün daha da güçlendirilerek hakim kılınması gerekmektedir. Ancak, reform niteliğinde de olsa düzenleme yapılması tek başına yeterli olmamakta, bunların bütün kurumlarımızın uygulamalarında etkin bir şekilde hayata geçirilmesi beklenmektedir. Bu çerçevede, Danıştayın önündeki işlerle ilgili olarak vereceği kararlar da ülkemizin uygarlık çıtasını belirleyecek en önemli ölçütlerden birini oluşturmaktadır.

Diğer taraftan, uyuşmazlıkların adil bir şekilde çözümlenmesi kadar işlerin geç sonuçlanmaması da büyük bir önem taşımaktadır. Dâvâların geç sonuçlandırılması kişilerin zarara uğramasına ve kamu hizmetlerinin aksamasına yol açmaktadır. Özverili bir şekilde görev yapmasına rağmen Danıştayın artan bir iş yükü altında bulunduğu bilinmektedir. Bu itibarla, yargılama sürecinin hızlanmasını sağlayacak çözümlerin acilen bulunması gerekmektedir. Bu vesileyle, fedakâr bir şekilde görev yapan Danıştay ve yargı organlarımızın sorunlarının önümüzdeki dönemde çözümleneceğine inandığımı ifade etmek istiyorum.’’

TBMM Başkanı Köksal Toptan ise mesjında, “Danıştay, kuruluşundan bu yana idarî işlemlerin denetlenmesi, kamu hizmetlerinin kişi hak ve hürriyetlerini engellemeden yerine getirilmesi konusunda önemli hizmetler yerine getirmiştir” dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da “Hukuk devleti anlayışının her geçen gün daha da kökleşerek hayat bulmasında, idarî işlem ve eylemlerin hukuka uygunluğunu denetleyen Danıştay ve idare mahkemelerinin çok önemli bir rolü ve sorumluluğu vardır” diye konuştu.

11.05.2009


 

Denizden bomba, silâh ve mermi çıktı

Beykoz’un Çubuklu İskelesi’nde denize atılmış poşetler içinden çok sayıda bomba, silâh ve mermi çıkartıldı. Alınan bilgiye göre, Çubuk İskelesinden poşetler içerisinde patlayıcı maddelerin denize atıldığı yönünde ihbarı değerlendiren Beykoz İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri, olay yerinde arama yaptı.

Beykoz’da denizden bomba, silâh ve mermi

çıkartıldı

BEYKOZ'UN Çubuklu İskelesi’nde denize atılmış poşetler içinden çok sayıda bomba, silâh ve mermi çıkartıldı.

Alınan bilgiye göre, Çubuk İskelesi’nden poşetler içerisinde patlayıcı maddelerin denize atıldığı yönünde ihbarı değerlendiren Beykoz İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri, olay yerinde arama yaptı. Yapılan ilk aramada, poşetler içerisinde çok sayıda mermi ele geçirilmesi üzerine durum terörle mücadele ve diğer ilgili birimlere bildirildi. Olay yerinde alınan geniş güvenlik tedbirler altında yapılan aramalarda, denizden çıkartılan poşetlerde el bombaları, silah, 1000’in üzerinde mermi, sis bombaları, aydınlatma fişekleri, uzun namlulu silâh mermileri, bomba yapımında kullanan düzenek ve malzemeler ele geçirildi. Polisin olayla ilgili başlattığı çalışma sürüyor.

11.05.2009


 

Şırnak’ta mayın patladı: 5 ölü

ŞIRNAK'TAKİ mayın patlaması sonucu, 2’si geçici köy koruyucusu 5 kişi öldü, 2 kişi de yaralandı.

Edinilen bilgiye göre, henüz plakası belirlenemeyen bir otomobil, merkez Cevizdüzü köyü yakınlarında mayına çarptı. Patlamada, geçici köy koruyucusu oldukları bildirilen Abdülmuttalip Hanedan ve Selman Bilir ile Nebil Özmen, Ramazan Altan ve Mehmet Tekas öldü, 2 vatandaş da yaralandı. Genelkurmay Başkanlığının internet sitesinde yer alan bölücü terör örgütüyle mücadeleye ilişkin duyuruda, helikopterle Şırnak Asker Hastanesine getirilen 2 yaralının tedavilerinin sürdüğünü bildirdi. Yaralıların hayatî tehlikesinin bulunmadığı belirtildi.

11.05.2009


 

Orhan Pamuk: Türkiye’nin, AB üyeliğinde iki taraf da yoruldu

2006 yılı Nobel Edebiyat Ödülü sahibi yazar Orhan Pamuk, İspanya’nın güneyindeki Endülüs bölgesinin tarihi şehirlerinden Granada’da düzenlenen kültür ve sanat festivali ‘’Hay Festival’’e katıldı.

Pamuk, İspanyol basınına yaptığı açıklamada, Türkiye’nin AB’ye giriş sürecine de değindi. Türkiye’nin AB’ye giriş temasından gerek AB gerekse de Türkiye’nin artık ‘’yorulduğunu’’ belirten Pamuk, ‘’AB, geleceğinden dolayı endişeli ve bundan dolayı da yeterince sorunu var. Türkiye de demokrasisi, liberalizmi ve ifade özgürlüğünden dolayı endişeli’’ dedi. Irak’ın ABD tarafından işgalinin, Türkler’in Avrupa isteğinde olumsuz etkiler oluşturduğunu ifade eden Pamuk, ‘’ABD’nin ve tüm Batı toplumunun prestiji, bu savaştan dolayı Türkiye’de çok düştü. Türkler, Avrupa isteklerinde heyecanlarını kaybettiler. Ama herşeye rağmen Türk halkının AB ile birleşmek istediğine inanıyorum. Türkiye’nin, AB üyesi olacağına dair ben de ümidimi kaybetmiyorum’’ değerlendirmesinde bulundu. Pamuk ayrıca, ifade özgürlüğünün her zaman savunucusu olmayı sürdüreceğini bildirdi.

11.05.2009


 

TBMM, mayınlı arazileri görüşecek

MECLİS, bu hafta, uzun süredir gündeminde bekleyen Türkiye ile Suriye sınırındaki mayınlı bölgenin tarım alanı olarak düzenlenmesini öngören yasa tasarısı için mesai yapacak.

TBMM Genel Kurulunda, Türkiye ile Suriye Arasındaki Kara Sınırı Boyunca Yapılacak Mayın Temizleme Faaliyetleri ile İhale İşlemlerine İlişkin Kanun Tasarısı, Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve Türk Silâhlı Kuvvetleri ile ilgili iki ayrı düzenlemenin ele alınması bekleniyor. Bu hafta ele alınacak diğer düzenleme ise Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı olacak. Genel Kurulda, bu hafta TSK ile ilgili iki ayrı düzenlemenin de yasalaşması bekleniyor. Genel Kurul, yarın 15.00-20.00, 13 Mayıs Çarşamba ve 14 Mayıs Perşembe günleri ise 14.00-20.00 saatleri arasında çalışacak.TBMM’deki ihtisas komisyonları da gündemlerindeki konuları görüşmek üzere toplanacak.

11.05.2009


 

Kanadalı polis şefi: Medeniyeti sizden öğrendik

KANADA Kültürlerarası Diyalog Vakfı’nın (CIDC) organizasyonuyla 5 ile 15 Nisan tarihleri arasında Türkiye’de bulunan Toronto Polis Şefi Bill Blair, Şef Yardımcısı Anthony Warr, Personel Genel Müdürü Peter Sloly ile eşleri Türkiye’ye hayran kaldı.

Şanlıurfa’da eğitim gönüllüsü camia tarafından açılan özel Türk okulunda öğrencilere hitaben bir konuşma yapan Bill Blair, “Kanada’nın medeniyet geçmişi sadece 200 yılık. Bu topraklarda daha önce dağlar, ovalar, göllerden başka bir şey yoktu. Siz ise binlerce yıl medeniyetlere beşiklik etmiş toprakların çocuklarısınız; bunun kıymetini bilin. Biz medeniyeti, insanlığı, diyaloğu, dostluğu sizlerden öğrendik. Bu üstün medeniyete şahit olduktan sonra artık eşsiz misafirperverliğinize ve üstün insanlık özelliklerinize şaşırmıyorum” ifadelerini kullandı.

11.05.2009


 

Muğla’da, 2 turistte domuz gribi şüphesi!

BODRUM-Milas Havalimanı’nda, İngiltere’den Türkiye’ye gelen 1’i çocuk 2 İngiliz, havalimanındaki termal kamerayla yüksek ateş belirlenmesi üzerine Milas Devlet Hastanesi’nde muayeneye alındı.

Yapılan ilk muayenede domuz gribi virüsüyle ilgili herhangi bir bulguya rastlanmazken, turistler kalacakları otele gönderildi. Meksika’da ortaya çıkan ve domuz gribi olarak da adlandırılan H1N1 virüsü nedeniyle Sağlık Bakanlığınca alınan tedbirler çerçevesinde Bodrum-Milas Havalimanı’na yerleştirilen termal kameranın yüksek ateş belirlediği İngiliz N.D. ve 5 yaşındaki çocuğu E.M., ayrıntılı muayeneye amacıyla sağlık ekiplerince Milas Devlet Hastanesi’ne götürüldü. Muğla Valisi Ahmet Altıparmak, yaptığı açıklamada, “Bu şahısların hastalık olan herhangi bir yere seyahatlerinin olmadığı, ayrıca hastalık olan bir bölgeden gelmedikleri tesbit edildi” dedi. Milas Kaymakamı Şahin Arslan da “Abartılacak ve çok önemsenecek bir olay değil. Alınması gereken numuneyi aldık. Ateş dışında görülen başka bir belirti yok” diye konuştu. Muğla Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Levent Özbek ise yaptığı açıklamada, yüksek ateş belirlenen 2 İngiliz vatandaşının ilk yapılan muayenelerinde herhangi bir bulguya rastlanmadığını bildirerek, “Hastalarımızın durumu normal bakteriyel bir enfeksiyon” dedi. Muayenenin ardından İngiliz N. D. ve 5 yaşındaki çocuğu E. M, görevliler tarafından Bodrum’da kalacakları otele götürüldü.

11.05.2009


 

Erdoğan ile Davutoğlu Yunanistan’ı ziyaret edecek

YUNANİSTAN'DA yayımlanan Elefteros Tipos gazetesi, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun Haziran ayında farklı tarihlerde Yunanistan’ı ziyaret edeceklerini yazdı.

İktidar yanlısı Elefteros Tipos, Başbakan Erdoğan’ın diplomatik kanallar aracılığıyla, yeni Akropolis Müzesinin 20 Haziranda yapılacak açılış törenine katılmak üzere Atina’yı ziyaret etme arzusunda bulunduğunu belirtti. Gazete, haberle ilgili yorumunda, ‘’Erdoğan’ın ziyaretinin, Yunanistan Başbakanı Kostas Karamanlis’in 2008 yılında Ankara’ya yaptığı ziyarete karşılık anlamında olacağını ve Türk hükümetinin bu ziyaretle Türk-Yunan ilişkilerindeki kuralları yeniden belirle-yerek, son zamanda Ege’de gözlenen gerginlik havasını ortadan kaldırmayı amaçladığını’’ savundu. Elefteros Tipos gazetesi, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun da, ‘’olağanüstü bir gelişme olmaması halinde’’, Korfu (Kerkira) adasında 29 Haziran tarihlerinde gerçekleştirilecek Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilâtı (AGİT) Dışişleri Bakanları zirvesine katılmak üzere Yunanistan’a geleceğini kaydetti.

11.05.2009


 

İşçi ücretleri geriledi

Bİrleşİk Metal-İş Sendikasının yaptığı araştırmaya göre, yılın ilk 2 ayında çeşitli sektörlerde çalışan işçilerin ortalama günlük ücretlerinde reel olarak gerileme yaşandı.

Birleşik Metal-İş Sendikanın Araştırma Dairesi’nin, Sosyal Güvenlik Kurumu verileri üzerinde yaptığı araştırmada, yılın ilk 2 ayında ekonomide ve istihdamda yaşanan gelişmelerin işçi ücretlerine yansıması değerlendirildi. Araştırmada, yılbaşının genel olarak ücret artış dönemi olmasına rağmen Ocak ve Şubat aylarında ortalama günlük ücretlerin daimi süreli çalışanlar için reel olarak yüzde 2,79 gerilediği belirtildi. İmalat sanayinde daimi çalışanlar içinde reel ücretlerde en ciddî gerilemenin yüzde 17 ile içecek imalatında yaşandığı ifade edilen araştırmada, bunu yüzde 13 ile otomotiv sektörünün izlediğine yer verildi.

Reel ücretlerdeki gerilemenin kâğıt ve kâğıt ürünleri imalatında yüzde 11, kimyasal ürünler, kok kömürü ve petrol ürünleri imalatında yüzde 9, ana metal sanayinde yüzde 8, tekstil ürünleri imalatında yüzde 2 olduğuna işaret edilen araştırmada, buna karşın tütün ürünleri imalatında çalışanların ortalama günlük ücretlerinin yüzde 19 arttığına dikkat çekildi.

Araştırmaya göre, hizmet sektöründe daimî çalışanlar için reel ücretlerin en fazla gerilediği sektör yüzde 27 ile “istihdam faaliyetleri” oldu. Bunu yüzde 17 ile “telekomünikasyon hizmetleri” alanı izledi. “Konaklama hizmetleri”nde reel kazançlar yüzde 12, sosyal hizmetlerde yüzde 8, “hukuk ve muhasebe hizmetleri”nde yüzde 9 düştü. Buna karşın “ev içi hizmetler”de çalışanların ücretleri reel olarak yüzde 10 artış gösterdi. Araştırmada, Ocak ve Şubat aylarında istihdamda yaşanan gelişmeler de “Toplamda istihdamda daralma ise iki ay için 440 bin düzeyinde gerçekleşti. Aralık 2008 tarihinde 8 milyon 803 bin olan zorunlu sigortalı sayısı, Şubat 2009 tarihinde 8 milyon 362 bine geriledi. Kadınlarda da istihdam 50 bin azaldı” şekilde ifade edildi. Araştırmaya göre, istihdamdaki daralma en çok İstanbul, Ankara, Bursa, İzmir, Kocaeli, Tekirdağ, Kayseri, Konya, Manisa, Eskişehir gibi sanayi şehirlerinde kendisini gösterdi.

Araştırmanın sonuç bölümündeki değerlendirmede, son dönemde yüksek ücretlilerin işten çıkarılması, yeni istihdam edilenlerin ücretlerinin düşüklüğü ve kimi iş yerlerinde ücretlerin düşürülmesinin ortalama günlük ücretlerde gerilemeye sebep olduğu belirtildi.

11.05.2009


 

Yurt dışına çıkış harcında görüş ayrılığı

Yurt dışına çıkışta alınan 15 liralık harcın tahsil yöntemi Maliye Bakanlığı ile Ulaştırma Bakanlığı arasında görüş ayrılığına yol açtı.

Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, “15 liranın vatandaştan alınmamasını, doğrudan bilete yansıtılmasını Maliye Bakanlığına ilettik” dedi. Bu konuda bir mevzuat değişikliğine ihtiyaç duyulduğunu belirten Yıldırım, konuya ilişkin çalışmaların sürdüğünü kaydetti. Maliye Bakanlığı ise yurt dışı çıkış harcının bilet fiyatına dahil edilmesinin teknik olarak mümkün olmadığını belirtiyor. Maliye yetkilileri, şunları söylediler: “Bu çalışmada, yurt dışına çıkış harcının bilet fiyatlarına yansıtılamayacağı anlaşıldı. Öncelikle bilete harç ilâve edilmesinin uluslar arası havacılık standartlarına aykırı olduğu belirlendi. Buradaki ikinci engel de hava yolu şirketlerinin durumu. Çalışmalar sırasında THY ile belli bir noktaya varıldı ama yabancı hava yolu şirketleri buna sıcak bakmadıklarını baştan belirttiler.” Bu arada Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğü verileri, yılın ilk çeyreğinde, yurt dışına çıkış harcı gelirlerinde, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 14,6’lık azalma olduğunu ortaya koydu. 2008 yılının ilk 3 ayında 11 milyon 334 bin lira olan çıkış harcı geliri, bu yıl 9 milyon 677 bin liraya düştü.

11.05.2009


 

“Okulda hareket var”

MİllÎ Eğitim Bakanlığı ile bir dondurma üretim firmasının yarın başlatacağı ‘’Okulda Hareket Var Kampanyası’’ ile çocukları yeterli ve dengeli beslenmeyle daha fazla hareket etmeye teşvik amaçlanıyor.

Konuya ilişkin yapılan yazılı açıklamaya göre, bakanlık ile Algida Max işbirliğindeki kampanya, İstanbul ve Bursa’daki 38 okulda, pilot uygulama olarak gerçekleştirilecek. Kampanyada 30 bin çocuğa, sağlıklı bir yaşam için yeterli ve dengeli beslenmenin ve hayata daha fazla hareket katmanın öneminin anlatılacak.

11.05.2009


 

Zeytinburnu’nda tatbikat

Konuşmaların ardından deprem alarmının verilmesiyle ekipler tarafından 8. Çınar Sokak’taki binalar boşaltıldı.

Yaralıların ambulansa taşınmasının ardından yangın çıkan bir bina mahsur kalanlar, itfaiye ekiplerince merdiven uzatılarak kurtarıldı. Tatbikat, depremde yaralananların Ulusal Medikal Kurtarma Ekipleri (UMKE) tarafından hastaneye taşınmasıyla sona erdi.

11.05.2009


 

E-imzayla bin 600 ağaç kurtarıldı

Sanayİ ve Ticaret Bakanlığında, 2008 yılında 54 bin işlemin e-imzayla yapılması sonucu yaklaşık bin 600 ağaç kurtarıldı.

Sanayi ve Ticaret Bakanlığı 2008 yılı faaliyet raporundan yapılan derlemelere göre, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkından Kanunun ilgili maddeleri çerçevesinde sürdürülen garanti belgesi ve satış sonrası hizmetleri yeterlilik belgesi işlemleri, 1 Ocak 2008 tarihinden itibaren tamamen elektronik ortamda ve elektronik imzayla gerçekleştirilmeye başlandı. 2008 yılında bu çerçevede 54 bin 214 işlem yapıldı. Atılmayan imza ve paraf sayısı 2 milyon 607 bini aştı. 1 milyon 937 bin 110 adet A4 kâğıdı tasarruf edildi. Rapordaki verilere göre, tasarruf edilen A4 kâğıdı yaklaşık 9,4 ton. Bu miktarda kullanılmış kâğıt çöpe atılmayıp geri kazanıldığı ve kâğıt üretiminde tekrar kullanıldığında yaklaşık bin 600 yetişmiş çam ağacının kesilmesi, 3 bin 382 ton sera gazı karbondioksitin atmosfere atılması, 385 bin 194 kwh elektrik enerjisinin israf edilmesi önleniyor. Raporda, e-imza uygulamasına geçilmesiyle 5 milyon 154 bin lira noter ücretinin tasarruf edildiği, ödenmeyen tahmini iş takibi ücretinin ise yaklaşık 60 milyon lira olduğu vurgulandı.

11.05.2009


 

Elektrik tüketimi artışa geçecek

Elektrİk tüketimindeki düşüş eğilimi, Nisan ayında da devam ederken, Mayıs sonu itibariyle tüketimin artması bekleniyor.

TEİAŞ yetkililerinden edinilen bilgiye göre, bu yılın Nisan ayında elektrik tüketimi bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 5,2 oranında azalarak, 14 milyar 830 milyon kilovat saat (kwh) düzeyine geriledi. Geçen yıl Nisan ayında elektrik tüketimi 15 milyar 644 milyon kilovat saat seviyesinde gerçekleşmişti. Yetkililer, küresel krizin etkisi ve buna bağlı olarak sanayide elektrik tüketimindeki azalmayla düşüş eğiliminin Nisan ayında da devam ettiğine dikkati çekerek, tüketimdeki düşüşte son aylardaki yağışların da etkisi olduğunu ifade ettiler. Havaların yağışlı gitmesi ile soğutmaya ihtiyaç duyulmadığına işaret eden yetkililer, bunun yanı sıra tarımsal sulamalarda da azalma olduğunu ve bunun elektrik tüketimine yansıdığını belirttiler.

11.05.2009


 

TPAO denizlerde veri toplayacak

Türkİye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) Genel Müdürlüğü, kara alanlarına yönelik sürdürdüğü veri toplama proje çalışmalarını, denizlere de yaygınlaştırıyor.

TPAO Genel Müdürlüğünden yapılan açıklamada petrol ve doğal gaz arama faaliyetleri kapsamında kuyu öncesi deniz alanlarında veri toplama çalışmaları için yeni bir ihale daha açıldı. Yeni enerji kaynaklarının bulunması amacı ile yürütülen proje, Lokasyon yerlerinin deniz tabanına ait jeofizik,jeoteknik, jeolojik istikşaf, jeokimyasal ve oşinografik verilerin lokasyon noktasında elde edilmesi ve bin 467 kilometre yüksek ayrımlı iki boyutlu (2B) veri toplama ve toplanan bu verilerin gemide ve-veya merkezde işleme hizmeti alımı işlerini kapsıyor. 12 Mayıs 2009 tarihinde TPAO Genel Müdürlüğünde yapılacak ihale sonrası ihale kapsamında yer alan çalışmalar hizmet alımı şartnamesine uygun olarak gerçekleştirilecek.

11.05.2009


 

Onlar annelerine kır çiçeklerini mezarlıkta verdi

MARDİN'İN Bilge Köyündeki katliâmda yetim kalan çocuklar Anneler Günü sebebiyle annelerinin mezarlarını ziyaret etti.

Annesinin kabri başında Kur’ân-ı Kerim okuyan İpek Çelebi, “Bugün Anneler Günü. Her yıl olduğu gibi anneme dağdan topladığım çiçekleri hediye edecektim. Ama maalesef bu vahşette annemi kaybettim. Mezarı başında onun ruhuna Kur’ân okuyorum” dedi. Anne acısını yüreğinde yaşadığını anlatan İbrahim Çelebi de (12), Anneler Gününü annesiz geçirdiğini belirterek, “Anneler Gününde annemin çok sevdiği kır çiçeklerini getirdim. Her yıl elini öper öyle verirdim. Bu yıl ise mezarına bıraktım” şeklinde konuştu.

11.05.2009


 

Anneler evlâtlarını ziyarete gittiler

Bütün Türkiye’de şehit anneleri, Anneler Gününde şehitlikleri ziyaret etti.

Kayseri Kartal Şehitliğinde çocuklarının mezarlarındaki çiçekleri sulayan gözü yaşlı anneler, kendilerini ziyarete gelemeyen çocuklarıyla Anneler Gününü kutlamanın burukluğu ve hüznünü yaşadı.

11.05.2009


 

Sigaranın zararı 15 milyar dolar

SAĞLIK Bakanlığı Kanser Savaş Daire Başkanı Prof. Dr. Murat Tuncer, sigaranın sağlık sistemine yıllık yükünün 15 milyar doları bulduğunu söyledi.

Prof. Dr. Murat Tuncer, kanser hastalığını tetikleyen unsurların başında sigaranın geldiğine işaret etti. Sigara içenleri yaşayan ölülere benzeten Tuncer, her yıl çok sayıda kişinin bu yüzden kansere yakalanarak öldüğünü anlattı. Tuncer, sigara başlamamış genç neslin bu alışkanlıktan uzak tutulması gerektiğine dikkat çekerek, “Bugün sigara içen arkadaşlarımızın çoğunu kaybediyoruz. Sigara içenlerin yarısı yaşayan ölü gibiler. Sigara insanlık tarihi boyunca üretilmiş en etkili kitle imha silâhıdır. 1. ve 2. Dünya Savaşlarını ile diğer savaşları üst üste koyun sigaranın verdiği zararla mukayese edemezsiniz. Bugün sigaranın da etkisiyle ülkemizde 300 bin vatandaşımız kanser hastası. Bu rakam 2030 yılında 1.5 milyona çıkacak.Ülkemizde her yıl içilen sigara sağlık sisteminde 15 milyar dolar masrafa yol açmaktadır” dedi. Tuncer, Temmuz ayında tam olarak uygulamaya geçecek olan kapalı alanlarda sigara içme yasağının sonuna kadar arkasında olduklarını vurguladı.

11.05.2009


 

Diyanet Teşkilat Kanunu teklifi hazırlandı

TÜRKİYE Kamu-Sen’e bağlı Diyanet ve Vakıf Hizmetleri Kolu Kamu Görevlileri Sendikası (Türk Diyanet Vakıf-Sen) Genel Başkanı Hazım Zeki Sergi, hukukçuların ve ilâhiyatçıların katkılarıyla yürüttükleri çalışmalar sonucunda, Diyanet İşleri Başkanlığı Teşkilât Kanunu teklifi hazırladıklarını bildirdi.

Gazetemizin Ankara Temsilciliğini ziyaret eden Sergi, hazırlayıp kitap haline getirdikleri “Diyanet İşleri Başkanlığı Teşkilât Kanunu önerisi” başlıklı çalışmayı anlattı. Sendika Teşkilâtlanma Sekreteri Ahmet Gümüş, Genel Basın ve Halkla İlişkiler Sekreteri Mustafa Korkmaz ve Ankara 2 Nolu Şube Başkanı Şahin Çiğerci’nin de katıldığı ziyarette, Ankara Temsilcimiz Mehmet Kara ile görüşen Sergi, Diyanet İşleri Başkanlığı teşkilât kanununun bulunmamasının yönetimde zafiyetlere, belirsizlik ve adaletsizlik yaşanmasına sebep olduğunu söyledi. Sergi, bu çalışmanın hükümet ile Meclis’te grubu bulanan siyasî partiler, Diyanet İşleri Başkanlığı ve basın kuruluşlarına vererek Diyanet’in bir an önce teşkilât kanununa kavuşmasını istediklerini ifade etti.

11.05.2009


 

Diyanet camiası görev şehidine ağlıyor

GÖREV şehidi Kâzım Ozan için Diyanet camiası yas tutuyor.

Mardin Müftüsü Mehmet Kızılkaya, Kâzım Hoca ile sık sık görüştüğünü belirterek, genç imamın büyük bir hizmet aşkıyla çalıştığını dile getirdi. Genç imamı anlatırken köylülerin gözlerinin dolduğunu ifade eden Kızılkaya, Kâzım Ozan’ın kendini 7’den 77’ye herkese sevdirdiğini ve köy halkını etrafında topladığını anlattı. Kızılkaya, görev şehidi Kâzım Ozan’ın hatırasını yaşatmak için Mardin merkezde yapılacak camilerden birine ismini vermeyi düşündüklerini kaydetti. Beypazarı Müftüsü Mustafa Düzgüney ise Ozan için Kocatepe ve Hacıbayram camileri imamlarının ilçeye gelerek hatim indirdiğini anlattı. Düzgüney, genç imamın adının önümüzdeki aylarda açılacak Kur’ân kurslarından birine verileceğini bildirdi. Diyanet İşleri Başkanlığı da Ozan’ın acılı ailesine küçük bir katkı sağlayabilmek için kampanya başlattı. Ayrıca, Türkiye Diyanet Vakfı aracılığıyla Kâzım Ozan’ın kız kardeşlerinin eğitim masraflarının karşılanması planlanıyor.

11.05.2009


 

Alkolle, benzin yan yana

TÜKETİCİLER Birliği Genel Başkanı Nazım Kaya, akaryakıt istasyonlarında alkollü içki satışının yasaklanmasını istedi. Kaya, yaptığı yazılı açıklamada, ‘’Trafik kazalarının en önemli faktörü olan alkollü içkilerin akaryakıt istasyonlarında satışı yasaklanmalıdır’’ ifadesini kullandı.

Anayasanın 58/2 maddesinin ‘’devlet gençleri alkol düşkünlüğünden... korumak için gerekli tedbirleri alır’’, 4250 sayılı İspirto ve İspirtolu İçkiler İnhisar Kanunu’nun 19. maddesinin de ‘’akaryakıt istasyonlarının mağaza ve lokantalarında hacmen yüzde 5 alkolden fazla alkol içeren yüksek alkollü içkilerin satışı için ruhsat verilmez’’ hükümlerini içerdiğini hatırlatan Kaya, ‘’bu düzenlemelere rağmen akaryakıt istasyonlarında ruhsat dahi alınmadan içki satışı yapıldığını’’ belirtti. Kaya, ‘’trafikte başlangıç noktası olan petrol istasyonlarında içki satışı sebebiyle alkollü araç kullanımına katkı yapıldığını, kazalara davet çıkarıldığını’’ savundu. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, dünyada yaşanan trafik kazalarının yüzde 70’inin alkollü araç kullanımından kaynaklandığını anlatan Kaya, “Kazaları ve zararları önlemek için petrol istasyonlarında içki satışı tamamen yasaklanmalı, denetimler sıklaştırılmalı ve cezai yaptırımlar arttırılmalıdır’’ dedi.

11.05.2009


 

Doğu Karadeniz’de su baskını uyarısı

KARADENİZ Teknik Üniversitesi (KTÜ) Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hızır Önsoy, Doğu Karadeniz’de en tehlikeli sel baskını periyodunun Mayıs-Haziran arası olduğunu belirtti.

Prof. Dr. Önsoy, bölgede önceki yıllarda su taşkınlarından büyük can kayıplarının yaşandığını kaydetti. Uyarıların dikkate alınması gerektiğine işaret eden Prof. Dr. Önsoy, şunları söyledi: ‘’Doğu Karadeniz’de en tehlikeli sel baskını periyotu Mayıs-Haziran periyotudur. Eğer bu periyottan önce kar yağdı ise ki bu yıl Doğu Karadeniz’de dağlara epey kar yağdı ve kardan sonra hava ısınıyor ve sürekli yağış varsa toprak suya doyar. Toprağın suya doyması dolayısıyla yağacak şiddetli yağışlar ve eriyen karlar sel baskınlarına neden olabilir. Toprak suya iyice doyarsa şiddetli yağış toprağa sızma yapamaz, bir de havanın ısınması yüzünden eriyen karlar buna eklenirse taşkınlar olur. Bu nedenle bu dönem beni çok korkutuyor.’’ Önsoy, problemin çözümü için Su Konseyi kurulması gerektiğini belirtti.

11.05.2009


 

Denizli’de Kâbe maketi yaptı

DENİZLİ'DE oyma, kabartma ve hat ustası Hüseyin Kahyaoğlu, Suudi Arabistan’da çalıştığı dönemde Suudi krallara yaptığı Kâbe maketinin bir benzerini Denizli’de yaptı.

Kahyaoğlu altın, altın kaplama, mermer, pirinç, cam ve led lambalarından oluşan ürünlerle maketi, gece gündüz çalışarak iki yılda bitirdi. Maketi satmak için 3 yıldır müşteri bulamadığını belirten Kahyaoğlu, en büyük hayalinin Kâbe maketini istediği fiyata satıp İstanbul’un fethi ve Gelibolu Yarımadası maketlerini yapmak olduğunu söyledi.

11.05.2009


 

Bursa’nın hedefi 90 bin Arap turist

TURİZMCİLER, bu sene 90 bin Arap turistin Bursa’ya gelmesinin beklendiğini açıkladı.

Bursa’nın her zaman Arapların rağbet ettiği illerden biri olmasına karşın turistlere yeterli önemin verilmediğini savunan turizmciler, Körfez ülkelerinden Bursa’ya direkt uçuşların olmamasını en büyük problem olduğuna dikkat çektiler. Turizmci Hasan Erdem, Arap turistlerin tarihi alış veriş merkezlerinde dolaşmayı ve alış veriş yapmayı sevdiklerini belirterek, para harcayan Arap turistlerin şehir ekonomisi ve esnaf için iyi bir gelir kaynağı olduğunu söyledi. Körfez ülkelerinden direkt uçuşların başlamasıyla Arap turistlerin sayısında rekora ulaşılacağını ifade eden Erdem, bu sene 90 bin Arap turistin Bursa’ya gelmesinin beklendiğini açıkladı.

11.05.2009


 

Havalar ısınacak

HAVA sıcaklığı, yurt genelinde artış gösterecek. Doğu bölgelerinde ise yağışlar devam edecek.

Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü’nden elde edilen bilgilere göre, ülkenin doğu bölgelerinde aralıklarla kısa süreli ve yerel sağanak ve gök gürültülü sağanak yağış geçişlerinin görüleceği tahmin ediliyor. Hava sıcaklığı, Güney, iç ve batı kesimlerde 1 ila 3 derece artacak, diğer yerlerde önemli bir değişiklik olmayacak. Rüzgâr ise, genellikle kuzey ve kuzeybatı yönlerden hafif, ara sıra orta kuvvette, yağış alan bölgelerimizde yağış anında kuvvetlice esecek.

11.05.2009


 

Sarıkamış beyaza büründü

KARS'IN Sarıkamış ilçesi aralıklı etkili olan kar yağışıyla beyaza büründü.

Yüksek kesimlerde başlayan, daha sonra ilçe merkezinde etkili olan kar yağışı, hayatı olumsuz etkiledi. Mayıs ayının gelmesiyle havanın ısınmasını bekleyen vatandaşlar, sabah saatlerinde etkili olmaya başlayan kar yağışı karşısında şaşkınlıklarını gizleyemedi. Yağış sonucunda ilçe merkezinde kar kalınlığı 4 santimetre ölçüldü. Hava sıcaklıklarında düşüş yaşandığını belirten yetkililer, gece ölçülen en düşük hava sıcaklıklarının Ardahan’da 1, Kars’ta 2 ve Erzurum’da 3 derece olduğunu kaydetti.

11.05.2009


 

Macaristan’da Osmanlı izleri

îstanbul ile birlikte Avrupa Kültür Başkenti ünvanını taşıyacak olan Macaristan’ın Pecs şehrinde bulunan tarihî Peçevî Yakovalı Hasan Paşa Camiinin restorasyon çalışmaları başladı.

Meclis Başkanı Köksal Toptan ile Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın peş peşe yaptığı Macaristan ziyaretlerinde Pecs’de bulunan tarihî Peçevi Yakovalı Hasan Paşa Camiinin restorasyonu gündeme gelmişti. Cihan, restorasyon çalışmalarının başladığı ve yakın bir zamanda da restorasyonun bitirileceği bilgisini aldı. Tarihî caminin bahçesinde bulunan Osmanlı mezarlarının da bozulmadan günümüze kadar geldiği kaydedildi.

Yakovalı Hasan Paşa Camiinin içinde bulunduğu Pecs şehri, İstanbul ile ortaklaşa 2010 Avrupa başşehri ilân edilmiş ve bu sebeple de şehrin içinde birçok yapılanma ve restorasyonlar söz konusu. Pecs (Osmanlıda Peçevi); Macaristan’ın güneyinde yer alan ve Baranya İlinin merkezi olan bir şehir. Şehir, Osmanlı zamanlı ordu garnizonunun bulunduğu stratejik yerlerden olagelmiş.

Geçtiğimiz Ekim ayında TBMM Başkanı Toptan, buraya bir ziyarette bulunmuştu. Avrupa Kültür Başkenti 2010 İstanbul-Essen-Pecs’in bulunduğu ülkelerin Meclis Başkanları, Macaristan’ın Pecs şehrindeki Baranya Bölgesi Belediye Başkanlığı binasında bir araya gelmiş ve proje çerçevesinde parlamentolar arası iş birliğiyle ilgili ortak bildiri imzalanmıştı. Bu ziyaretle birlikte burada yaklaşık 400 yıldır ayakta kalan ve Macaristan’da kullanılabilir tek cami olan Yakovalı Hasan Paşa Camii’nin restorasyonu mevzubahis olmuştu.

Vakıflar Genel Müdürlüğü, ‘Osmanlı Coğrafyasındaki Her Şehirde Bir Eser’ projesi ile “Balkanlar’dan Ortadoğu’ya, Kırım’dan Afrika’ya birçok şehirdeki eseri restore” söylemiyle harekete geçmiş, bu kapsamda da Macaristan’dan Peçevi Yakovalı Hasan Paşa Camii ile Sgetvar Sultan Süleyman Camii restore programı içine alınmıştı.

Yakovalı Hasan Paşa Camii’nin yanı sıra Pecs şehrinde bir başka cami daha var: Gazi Kasım Paşa Camii. Fakat şehrin meydanında bulunan ve Pecs şehrinin sembolleri arasında gösterilen cami, sonradan kiliseye çevrilmiş ve hilâlinin ortasına büyük bir haç yerleştirilmiş.

Macaristan’da Osmanlı’dan kalan en büyük mimarî eser olan Gazi Kasım Paşa Camii şu anda kilise olarak kullanılıyor. Caminin kubbesi, Hunyadi Yanoş heykeliyle yüz yüze Pecs’in en kalabalık meydanına bakıyor. Budin Valisi Gazi Kasım Paşa tarafından 1548-1551 yılları arasında yaptırılmış olan cami; altı sütun üzerine oturtulmuş yedi önemli Türk kültür varlıklarından birisi olarak kabul ediliyor ve de etkileyici manzarası dolayısıyla turistlerin ilgisini çekiyor.

Uzun bir tarihî geçmişe dayanan Türk - Macar ilişkilerinin daha da güçlendirilmesi amacıyla ortak kültür varlıklarının işlendiği “Kültür Varlıklarımız” konulu pullar her iki ülke tarafından 02.12.2002 tarihinde satışa sunulmuş ve pullarda da Peç’teki Gazi Kasım Paşa Camii ile Tekirdağ’daki Rakoczi Evi’nin fotoğrafları yer almıştı. Pecs/ cihan

11.05.2009


 

Lâle Konya’yı sevdi

Türkİye’nİn en büyük lâle soğanı üreten firmasının Konya’da yetiştirdiği lâlelerin kalitesinin, dünya lâle sektörünü elinde bulunduran Hollanda lâlelerini geride bıraktığı bildirildi.

Asyalâle firması Yönetim Kurulu Başkanı Ali Yetgin, tarım, altyapı müteahhitliği ve sanayi alanlarında faaliyete devam ederken 1996 yılında Hollanda’ya yaptığı bir iş gezisi sırasında, tesadüfen tarlalara ekili lâlelerle karşılaştığını söyledi.

11.05.2009

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

Bütün haberler

Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.
Kurumsal Linkler: Risale-i Nur Kongresi - Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Demokrasi100 - Yeni Asya Gazetesi - YASEM - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat - Yeni Asya Takvim - Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım - Yeni Asya 40. Yıl
Reklam Linkleri: Risale Yorum- Risale Çocuk- Oktay Usta - Euro Nur - Fıkıh İnfo- Ahmet Maranki- Cevşen - Yeni Asya Barla - Makdis