|
|
|
| |
Münir Nurettin Selçuk 110 yaşında |
MÜNİR Nurettin Selçuk’u doğumunun 110. yılında İstanbul Devlet Klâsik Türk Müziği Korosu tarafından bir konserle anılıyor.
Fatih Salgar’ın şefliğini üstleneceği konserin solistleri Münip Utandı, Bekir Ünlüataer ve Şehnaz Rizeli. 1899 yılında İstanbul’da doğan Münir Nureddin Selçuk, olağan üstü sesi ve emsalsiz üslûbuyla adını müzik tarihimize altın harflerle yazdırmıştı. Her biri birbirinden değerli 100’ü aşkın eseriyle büyük bir bestekâr ve son yüzyılın en büyük ses icracılarından olan Münir Nurettin Selçuk doğumunun 110. yıl dönümünde bir konserle anılıyor. İstanbul Devlet Türk Müziği Korosu’nun, bugün Cemal Reşit Rey’de (CRR) vereceği konserde, günümüz solo anlayışının temellerini atan Münir Nureddin Selçuk’un eserleri üç önemli solist tarafından icra edi- lecek.
M. Kemal plaklarını trenden atmıştı
ÇANKAYA Köşkü Kütüphanecisi Nuri Ulusu’nun hatıralarından oluşan “Atatürk’ün Yanı Başında” adlı kitapta Mustafa Kemal’in Munir Nurettin Selçuk’un plaklarını trenden aşağıya attığı, Atatürk’ün bunun sebebini ise şu şekilde anlattığı aktarılıyor: “Münir Nurettin hani bir gece Dolmabahçe’ye gelmişti, sofrada şarkı söylerken, ben de keyifliydim söylediği şarkılara iştirak ediyordum. Bir müddet sonra şarkısını kesti ve yanıma gelip kulağıma, ’Lütfen benimle beraber söylemeyin, şarkıyı bozuyorsunuz, ben rahat söyleyemiyorum’ dedi. Belki kimse sezmedi ama kendime mani oldum, ters bir şey söylemedim. Tabiî şarkı bizim işimiz değil ama keyiflenmişiz, söylemeye çalışıyoruz. Beyefendiyi pek rahatsız etmişiz.” Ulusu kitabında Mustafa Kemal’in “Ama yine de plaklarını atmamalıydım, yanlış yaptım” dediğini aktardıktan sonra, Münir Nurettin’i bir başka gece yine dâvet ettiğini, ama nedense Münir Nurettin’den hiç şarkı istemediğini yazıyor.
|
|
12.04.2009
|
|
| |
Türk ressamlar özüne dönüyor |
Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Fikret Haşimov, son yıllarda yapılan araştırmalarla gün yüzüne çıkan zengin Türk resim sanatı örneklerinin genç ressamlar için esin kaynağı olmaya başladığını söyledi.
Doç. Dr. Haşimov, Türk dünyasında uzun bir dönemden beri ressamlar için Batı’nın esin kaynağı olduğunu ve kendi kökeninden uzak kaldığını belirtti.
Türk dünyasında, söz konusu san'at kolunda kişilikli, ulusal nitelikte, özgün ve sahici değerlere sahip bir üslûp, bir akım doğmadığını ve son yüzyılda birkaç Türk ressamın kişisel çabalarıyla ortaya koydukları ürünlerin ötesinde bir san'at oluşturulamadığını dile getiren Haşimov, şu bilgileri verdi:
‘’Ancak yeni araştırmalarla Türklerin özellikle resim san'atında çok büyük bir zenginliğe sahip olduğu ortaya çıkıyor. Birkaç yıl öncesine kadar dünyanın en eski modern resimlerinin Batı dünyasına ait olduğu bilinirken, yapılan yeni araştırmalarla en eski modern resmin Türklere ait olduğu belirlenmiştir. Rus Arkeolog Rudenko tarafından Orta Asya’da Başadar Kurganı’nda yapılan bir kazıda bulunan kilime işlenen insan figürleri, dünyanın bilinen en eski modern resimlerinden biridir. Her yıl yapılan araştırmalarla bunun gibi birçok örneğin gün yüzüne çıktığına şahit oluyoruz.’’
Türklerin, tarihte göçebe bir hayat sürmesi dolayısıyla san'ata uzak bir millet olarak düşünüldüğünü, ancak yapılan araştırmaların tam tersi bir durumun olduğunu açıkça ortaya koyduğunu ifade eden Haşimov, şunları kaydetti:
‘’San'atta mutlaka kültürler arası bir etkileşim ve kaynaşma olur. Ancak neticede her kültürün kendine has bir san'atı vardır. Fakat Türk dünyasında uzun bir dönemden beri ressamlar için Batı esin kaynağı olmuş ve kendi kökenimizden uzaklaşmışlardır. Yeni araştırmalarla modern Türk resim san'atının örneklerinin gün yüzüne çıkması Türk resim san'atına yeni bir ivme kazandırmıştır.’’
|
|
12.04.2009
|
|
| |
Hz. Peygamber, Toplum ve Aile |
İSLÂM medeniyetini anlamak için şüphesiz İslâmın Müslüman hayatında ve tarihinde oluşturmuş olduğu etkiye bakmak gerekir. Bu etki kendisini ibadetlerde, kurumlarda, düşüncede ve manevî hayatta belirgin kılmıştır.
Aile içinde Rasûl-i Ekrem, mükemmel bir eş, gayet şefkatli bir babadır, dededir. O (asm), aile fertlerine hürmetkâr, samimî ve içten muamele ederdi. Aşağılayıcı ve cansıkıcı sözlere, azar ve dayak gibi onur kırıcı yollara tevessül etmezdi. Kıskançlık, dedikodu, mal ve eşyaya düşkünlük, dikkafalılık gibi üzücü davranışlara hep sabırla ve eğiterek cevap verirdi. Ensar Neşriyat’tan çıkan “Hz. Peygamber, Toplum ve Aile” bu konuda aydınlatıcı bilgiler sunuyor. Kitap, Kutlu Doğum Haftası münasebetiyle 1.75 TL’ye satışa sunuldu.
Bilgi için: 0(212) 491 19 03-04
|
|
12.04.2009
|
|
| |
Trabzon vilayet salnameleri yayınlandı |
OSMANLI Devleti döneminde bugünkü bütün Doğu Karadeniz illerinin kapsayarak hepsinin merkezi olan ‘Trabzon Vilayeti’, Vilayât Kanunnamesi’nin gereği olarak ‘vilayet salnamesi’ yayınlamıştı.
Vilayetin bütün beldeleri hakkında coğrafî, tarihî, bürokratik, ekonomik ve demografik bilgiler içeren salnameler, Trabzon’da ilki 1869’da sonuncusu 1905’te olmak üzere 22 cilt halinde yayınlanmıştı. Resmî il yıllığı niteliğindeki salnameler, Trabzon Vakfı tarafından yayınlandı. Trabzon Vilayet Salnamelerinin tamamı, Kudret Emiroğlu tarafından yapılan çevrim yazılarıyla, orijinali Osmanlıca ve Latin alfabesiyle iki taraflı olarak, şamua kâğıda ve bez ciltli olarak basıldı. Online satış: www.e-hamsi.com
|
|
12.04.2009
|
|
|
|
