|
|
|
KRİZDE TARIM GÜVENLİ LİMAN |
Türkiye Ziraatçiler Derneği Başkanı İbrahim Yetkin, tarım sektörünün günlük dalgalanmalardan geç etkilendiğini belirterek, “Tarım sektörü kriz şartlarında sığınılacak bir liman gibidir” dedi.
KRİZE RAĞMEN TARIMDA İSTİHDAM FAZLA
DÜŞMEDİ
Yetkin, Türkiye’de kuraklığın tarımsal üretime büyük bir darbe vurduğu ve küresel krizin en etkili biçimde hissedildiği 2007-2008 yıllarında tarımsal istihdam oranının fazla değişmediğine dikkati çekti.
Krizde tarım güvenli liman
TÜRKİYE Ziraatçiler Derneği (TZD) Başkanı İbrahim Yetkin, tarım sektörünün günlük dalgalanmalardan geç etkilendiğini belirterek, ‘’Tarım sektörü kriz koşullarında sığınılacak bir liman gibidir’’ dedi.
Yetkin, Türkiye Ziraatçiler Derneği’nin Ankara Ticaret Odası (ATO) toplantı salonunda yapılan 38. Olağan Genel Kurulu toplantısında yaptığı konuşmada, derneğin 60 yıldır Türk tarımına hizmet veren bir sivil toplum kuruluşu olduğunu söyledi. Tarım sektörünün Türkiye’nin en önemli sektörlerinden biri olduğunu vurgulayan Yetkin, tarıma hak ettiği değerin verilmesi ve desteklenmesi gerektiğini söyledi. Tarımsal büyüme ve küçülmenin ekonominin tümünü yakından ilgilendiğini belirten Yetkin, tarım sektörünün 2008 yıl sonu itibariyle yüzde 4,1 oranında büyüdüğünü kaydetti.
Türkiye’de kuraklığın tarımsal üretime büyük bir darbe vurduğu ve küresel krizin en etkili biçimde hissedildiği 2007-2008 yıllarında tarımsal istihdam oranının fazla değişmediğine, yalnızca yüzde 26,4’ten yüzde 26,2’ye indiğine dikkati çeken Yetkin, ‘’Bunun anlamı şudur, tarım sektörü kriz koşullarında sığınılacak bir liman gibidir’’ dedi. Tarım sektörünün günlük dalgalanmalardan geç etkilendiğine işaret eden Yetkin, yıllardan beri yaşanan tarımdan diğer kesimlere emek göçünün de son krizle birlikte bir ölçüde tersine döndüğünü söyledi.
IMF ile ilişkilere de değinen Yetkin, ‘’aman batıyoruz ne olursa olsun IMF ile bir an önce anlaşılsın’’ şeklindeki bir tutum yerine, IMF ile yapılan pazarlık görüşmelerini olumlu karşıladıklarını belirtti.
2001 yılındaki krizde IMF’nin uyguladığı daraltıcı tedbirlerin en büyük kurbanının tarım sektörü olduğunu ifade eden Yetkin, ‘’Eğer şimdi IMF’ye bizim gibi ülkelerin ekonomilerini canlandırmak gibi bir rol verilecekse, bunun tarım sektörüne de yansıtılmasını beklemek hakkımızdır’’ dedi.
|
12.04.2009
|
|
|
FAİZLİ SİSTEM HEP KRİZ ÜRETİR |
ABD'de patlak veren ve dünyayı sarsan finans krizinin asıl sebebinin faiz olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. İsmail Özsoy, “Kapitalist sistem gerçek bir serbest piyasa oluşturmaz, çünkü ilân edilen faizler buna engeldir” dedi. Özsoy, “Faizli sistem her 10 yılda bir kriz üretir ve bu krizlerin altında bankalar var” tesbitini dile getirdi.
SERBEST PİYASA İSLÂMLA OLUR
“İslâm ekonomisi arz ve talebi dikkate alır, bu sebeple gerçek serbest piyasa ekonomisi İslâmî sistemle mümkün” diyen Prof. Özsoy, “Başta İngiltere ve Hollanda olmak üzere dünya faizsiz sistemi araştırıyor. Hatta Rusya’da bile bu sistem uygulanmaya başladı” şeklinde konuştu.
Faizsiz sistem krizleri önler
UluslararasI Teknolojik Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Vakfı’nın (UTESAV) İstanbul’da düzenlediği toplantıda “Faizsiz Finansman Sertifikası: Sûkûk” konulu bir konuşma yapan Prof. Dr. İsmail Özsoy, faizin bütün dinler tarafından yasaklandığını hatırlattı. Tarih boyunca “faizsiz olmaz” kanaatinin hakim olduğunu belirten Özsoy, “Uzun süre ‘faiz’ aleyhinde konuşmak bile tehlikeli addedilmişti. Üniversitelerde bu konuda araşıtırma yapmak bile ihraç sebebiydi. Ama şartlar değişti, faizin kriz sebebi olduğu anlaşıldı. Başta İngiltere ve Hollanda olmak üzere faizsiz sistemi araştırıyorlar. Hatta Rusya’da bile bu sistem uygulanmaya başladı. Dünya hızla faizsiz siteme doğru yol alıyor” dedi.
KRİZİN SEBEBİ FAİZ
Amerika’da patlak veren finansal krizin sebebinin de faiz olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. İsmail Özsoy, “Faiz tabu olmaktan çıkmalıdır. Faizsiz sistemi uygulamak, Türkiye’yi daha büyük krizlere sürüklenmekten kurtarmıştır. İslâm ekonomisi arz ve talebi dikkat ealır ve bu sebeple gerçek ‘serbest piyasa ekonomisi’ İslâmî sistemle mümkündür. Kapitalist sistem gerçek bir serbest piyasa oluşturmaz, çünkü ilân edilen ‘faiz’ler buna engeldir” şeklinde konuştu.
HZ. İSA’NIN MASALARI DEVİRMESİ GİBİ
Krizi, ‘Kitab-ı Mukaddes’te anlatılan bir Hz. İsa hadisesiyle izah eden Özsoy, “Buna göre Hz. İsa, Kudüs’te bir kiliseye girer ve oradaki masaların üzerinde para alış verişi yapıldığını görür ve o masaları devirir. Hz. İsa hayatta olduğuna göre, mevcut bankaların devrilmesi de bir anlamda yine Hz. İsa’nın o masaları devirmesi gibidir. Kriz, Hıristiyan dünyasının ‘tuş’a gelmesidir. Faizli sistemde her 10 yılda bir kriz var ve krizlerin altında da bankalar var” dedi.
|
FARUK ÇAKIR
12.04.2009
|
|
|
Rahmi Koç, Türkiye’nin de vergi rekortmeni |
İŞ adamı Rahmi Koç, Ankara’dan sonra Türkiye’nin de gelir vergisi rekortmeni oldu. Edinilen bilgiye göre, Koç Holding Şeref Başkanı Rahmi Koç, 27 Mart’ta sona eren gelir vergisi genel beyan döneminde 2008 yılı için 51 milyon 484 bin 113,3 lira gelir bildiriminde bulundu.
Temettü şeklindeki menkul sermaye iratlarından oluşan bu gelir için Koç’a 18 milyon 14 bin 87,6 lira gelir vergisi tahakkuk ettirildi. Söz konusu vergiyle Başkentin vergi rekortmenleri listesinin başında yer alan Rahmi Koç, diğer illerdeki gelir beyanları ve vergi tahakkukları sonrasında Türkiye’nin de en fazla gelir vergisi ödeyecek ismi oldu. Listenin 2. sırasında İstanbul’un da vergi rekortmeni olan Aydın Doğan yer aldı. Gelir vergisi rekortmenleri listesinde Koç ve Doğan’ı Hüsnü Özyeğin ile Semahat Sevim Arsel izledi.
|
12.04.2009
|
|
|
Kaldırımda uzun namlulu silâh mermileri bulundu |
BAYRAMPAŞA'DA, kaldırım üzerindeki bir poşet içinde 15 adet uzun namlulu silâh mermisi bulundu.
Rami Kışla Caddesi’nde kaldırım üzerinde bırakılan poşet içinde uzun namlulu silâh mermisi olduğunu fark eden bir kişi, durumu polise bildirdi. Olay yerine gelen polis ekipleri, çevrede yaptığı araştırmanın ardından, 15 adet olduğu öğrenilen mermileri, incelenmek üzere kriminal laboratuvarına götürdü.
|
12.04.2009
|
|
|
Danıştay üyeliğine İlyas Arlı seçildi |
CUMHURBAŞKANI Abdullah Gül, Danıştay üyeliğine Devlet Malzeme Ofisi (DMO) Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkanı İlyas Arlı’yı seçti.
Cumhurbaşkanlığının Arlı’nın Danıştay üyeliğine seçilmesine ilişkin kararı Resmî Gazete’nin dünkü sayısında yayımlandı.
|
12.04.2009
|
|
|
İstanbul’da bazı yollar bugün kapalı |
CUMHURBAŞKANLIĞI Bisiklet Turu İstanbul Etabı sebebiyle bugün bazı yollar kapatılacak.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nden yapılan yazılı açıklamada, 45. Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu İstanbul Etabı’nın, bugün saat 11.00’de Sultanahmet Meydanı’ndan başlayacağı belirtildi. Bisiklet turu sebebiyle Aksakal Caddesi, Nakilbent Sokak, At Meydanı Caddesi, Kabasakal Caddesi, İshakpaşa Caddesi, Ahırkapı Sokak, Cemil Birsen Işıklar, Cankurtaran Işıklar, Çatladı Kapı Işıklar, Sahil Kennedy Caddesi’nin trafiğe kapatılacağı; Türkeli Caddesi, Mustafa Kemal Bulvarı, Atatürk Bulvarı, Ragıp Gümüşpala Caddesi ve Ordu Caddesi’nin alternatif olarak kullanılabileceği ifade edildi.
|
12.04.2009
|
|
|
Bakan Tüzmen: Türkiye, küresel güç olacak |
Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, bölgesel güç Türkiye’nin küresel güç haline geldiğini söyledi.
Bakan Tüzmen, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) ve Dış Ticaret Müsteşarlığının (DTM) işbirliğiyle düzenlenen Dünya Türk Girişimciler Kurultayı’nın Sultanahmet Binbirdirek Sarnıcı’ndaki gala yemeğinde yaptığı konuşmada, burada tarihi beraberce yaşadıklarını ifade etti. Tüzmen, ‘’Bölgesel güç Türkiye küresel güç haline geliyor. Hep beraber bu geçirdiğimiz yıllarda bu gelişmeyi görüyoruz’’ diye konuştu. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da bu sabah tarihi bir gün yaşadıklarını, 2 bini aşkın girişimcinin ‘’Küresel Güç Türkiye’’ sloganı ile bir araya geldiğini ifade etti. Türk girişimcilerinin, Türkiye’nin küresel güç haline gelmesinin en etkin aktörleri olacağını vurgulayan Hisarcıklıoğlu, ‘’Dünya Türk İş Konseyi çatısı altında bir araya gelen bu girişimciler, ülkemiz için önemli güç parametrelerinden olan ‘Soft Power’ının asli unsurları ve ikincil diplomasinin en önemli aktörleri olacaklardır’’ şeklinde konuştu.
|
12.04.2009
|
|
|
Konya’nın Tarım Planı, yılda 1,1 milyar TL kazandıracak |
Konya Valiliği öncülüğünde, tarımla ilgili kesimler bir araya gelerek, su ve tarımla ilgili sorunların kökten çözümü için Tarım Eylem Planı hazırladı.
Alınan bilgiye göre, Konya Valiliği öncülüğünde, Konya milletvekilleri, DSİ 4. Bölge Müdürlüğü, Tarım İl Müdürlüğü, İl Özel İdaresi, Selçuk Üniversitesi ve Tarım Reformu Bölge Müdürlüğü başta olmak üzere tarımla ilgili kesimlerin bir araya gelerek ortak çalışma sonucunda oluşturulan ‘’Tarım Eylem Planı’’ tamamlanma aşamasına geldi. Henüz taslak aşamasında olan eylem planının ilk bölümünde, bölgenin su potansiyeli, tarımsal sulama durumu, ruhsatsız yer altı kuyuları, tarımsal üretim ve organik tarımsal üretim ile tarımsal desteklemeler konusunda bilgiler yer alıyor. Son düzenlemeleri yapıldıktan sonra DPT ve Başbakanlığa iletilecek Eylem Planında, önerilerin gerçekleşmesi halinde ülkenin kazancının yıllık 1 milyar 143 milyon TL olacağı belirtiliyor.
|
12.04.2009
|
|
|
KOBİDER, 1 Mayıs’ın tatil olmasını istemiyor |
KÜÇÜK ve Orta Büyüklükteki İşletmeler Derneği (KOBİDER) Başkanı Nurettin Özgenç, ‘’1 Mayısın resmi tatil olmasının imzadan kaldırılması taraftarıyız’’ dedi.
Özgenç, yaptığı açıklamada, her özel günün tatil olmasının beraberinde ülke ekonomisine de büyük külfet getirdiğini söyledi. Geçen yıl 1 Mayıs’ın tatil olmasının teklif edildiğinde hükümet sözcüsünün ‘’bir günlük kayıp en az 2 milyar TL’den aşağı değildir’’ şeklinde açıklama yaptığını hatırlatan Özgenç, şöyle konuştu: ‘’Günümüz Türkiye’sinde yıllık ortalamaya göre 365 günün 3’te 1’i resmi ve idari tatillerden oluşuyor. Yani bu 2 gün çalışıp 1 gün tatil etmek anlamına geliyor. Üretime ağırlık vererek, büyüyüp, ihracatlarımızı arttırmamız gerekirken, Türkiye bir tatil cenneti durumuna gelmiş durumda. IMF ile kredi anlaşması yapmak için seferber olunduğu ülkemizde bu bayramlar ve uzun tatiller çalışma tempomuzu düşürdüğü gibi bizi iyice zarara uğratıyor. Bundan dolayı yapılması düşünülen tatil kararının imzadan kaldırılması taraftarıyız.’’ ‘’Ekonominin bel kemiği esnaf ve sanatkarların’’ neredeyse yılın 365 günü dur durak bilmeden çalıştığını anlatan Özgenç, 1 Mayıs’ın tatil edilmesinin arkasından birçok tatilin daha gündeme gelmesine sebep olacağını bildirdi.
|
12.04.2009
|
|
|
100 lira taksitle konuta yoğun ilgi |
TOPLU Konut İdaresi (TOKİ) tarafından 16 ilde satışa çıkarılan 8 bin 804 yoksul konutu için, 15 günde 49 bin 631 kişi başvurdu.
Edinilen bilgiye göre, yoksul vatandaşlara yönelik yapılacak ve 100 liradan başlayan taksitlerle satılacak 45 metrekarelik konutlar için başvurular, Antalya hariç, başvuruların başladığı 25 Mart’tan itibaren yoğun bir şekilde sürüyor. Söz konusu konutlar için ilk gün 2 bin 848, ikinci gün 8 bin 84 kişi valiliklere başvuru yaparken, 24 Nisan akşamına kadar yapılan başvurular kabul edilecek. Söz konusu 15 ilde konut sayısının üzerinde başvuru gelirken, Antalya-Çıplaklı’da yapılacak 448 konut için gelen başvurunun konut sayısının altında, 428’de kalması dikkat çekti. Sosyal Yardımlaşma Genel Müdürlüğü işbirliği ile gerçekleştirilecek projeler kapsamında 45 metrekare büyüklüğünde, 1 oda 1 salon nitelikte inşa ettirilecek konutlar, peşinatsız, 240 ay (20 yıl) vadeli ile ve 100 liradan başlayan taksitlerle satılacak. Konutların satışlarına Ziraat Bankası aracılık edecek.
|
12.04.2009
|
|
|
Işık göründü, sıkıntı sürüyor |
ABD Başkanı Barack Obama, ekonominin “umut ışıkları” vermeye başladığını, ancak ciddî sıkıntıların halen devam ettiğini söyledi.
Obama: Işık göründü, sıkıntılar sürüyor
ABD Başkanı Barack Obama, ekonominin ‘’umut ışıkları’’ vermeye başladığını, ancak ciddi sıkıntıların halen devam ettiğini söyledi. Obama, Beyaz Saray’da ekonomi kurmayları ve büyük finans kuruluşlarının yöneticileriyle bir toplantı yaptı. Toplantıdan sonra gazetecilere açıklamada bulunan Obama, ‘’Ekonominin umut ışıkları vermeye başladığını görüyorum, ancak halen ciddi stres altında. Ekonomide bir şeylerin daha iyi olduğunu görmeye başladım. Daha çok çalışmalıyız. Bazı zorluklar karşısında geri çekilmezsek, o zaman ekonomiyi rayına sokacağımızdan eminim’’ dedi. Danışmanlarıyla finansal sistemin istikrarını, konut piyasasını ve bankaların yeni kredi vermesini engelleyen sorunlu varlıkları temizlemesine yardımcı olacak bir programı ele aldıklarını ifade etti.
|
12.04.2009
|
|
|
KKTC’de Ergenekon tartışması büyüyor |
KKTC’de ana muhalefet UBP, Ergenekon soruşturması çerçevesinde ortaya atılan iddialara dayanarak açıklamalarda bulunan KKTC Başbakanı Soyer’e bir mektup göndererek, beyanlarını geri alıp özür dilemesini, aksi takdirde yasal yollara başvuracağını bildirdi.
SOYER: SEÇİMDEN SONRA GÖRÜRÜZ
Muhalefetin tepkisine cevap veren KKTC Başbakanı Ferdi Sabit Soyer de, “Etsin bakalım, hiç gecikmesin. 19 Nisan’dan sonra hem Meclis, hem savcılık, hem de mahkemede görelim ne olacağını” ifadesini kullandı.
KKTC’de Ergenekon tartışması kızışıyor
KKTC’de ana muhalefet Ulusal Birlik Partisi (UBP), Ergenekon soruşturması çerçevesinde ortaya atılan iddialara dayanarak açıklamalarda bulunan KKTC Başbakanı Ferdi Sabit Soyer’e bir mektup göndererek, ‘’UBP Genel Başkanı Derviş Eroğlu ile ilgili beyanlarını geri çekip özür dilemeye’’ çağırdı.
UBP Basın Bürosu’ndan yapılan açıklamaya göre, Avukat Aygün Doratlı imzasıyla Başbakan Soyer’e gönderilen mektupta, ‘’Bugünden itibaren bu mesnetsiz ve hakkaniyet ölçülerini aşan kasti beyanlarınızı geri çekmez ve Derviş Eroğlu’ndan yine basın yoluyla özür dilemezseniz sizin ve beyanlarınıza yer veren basın-yayın organları aleyhine yasal yola başvurmak zorunda kalacağız’’ ifadelerine yer verildi.
Basına da dağıtılan mektupta, ‘’Ergenekon soruşturması adı altında yapılan soruşturmada ve halen dosyalanmayan bir iddianamede yer alan bazı iddiaların doğrulukları kanıtlanmış gibi yansıtıldığı’’ belirtilerek, ‘’Ergenekon iddianamesinde yer aldığı iddia edilen ve bir iddiadan ibaret olduğu gibi delil niteliği bile olmayan iddiaları basın yayın organları vasıtasıyla gündeme taşıyarak UBP Başkanı Derviş Eroğlu’nu suçlamanız kabul edilemez’’ denildi.
‘’Eroğlu’na isnat edilmiş suç varmış gibi yalan, yanlış ve doğruluğu oldukça kuşkulu bazı iddialar gündeme getirilerek, tamamen seçim döneminde siyasî çıkar sağlama amacıyla açıklamalar yapılıyor’’ ifadesine yer verilen mektupta, ‘’Çağdaş hakkaniyet ve makuliyet ölçüleri aşılarak, kanunlarda ‘hakaret ve sövme’ olarak tabir edilen suçun işlendiği’’ savunuldu.
Konuyla ilgili yayınların, ‘’kamuoyunu seçim döneminde Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) lehine etkileme ve Derviş Eroğlu ile UBP’ye zarar vermeyi amaçladığı’’ da iddia edilen mektupta, şöyle denildi: ‘’Bir Başbakan olarak, aldığınız bir duyumu ilgili resmî mercilerden soruşturulmasını talep etmek en tabiî hakkınız olmakla ve bunu da yapmış olmanızla birlikte, bunu yapmazdan önce ve sonra televizyon programlarınızda veya basına demeç vermek suretiyle yayına tabi tutmanız hukuk sistemimiz ve bilhassa Anayasamızın düşünce, söz ve anlatım özgürlüğüyle ispat hakkı ilkelerinde öngörülen sınırları aşarak suç işlemekte olduğunuz aşikârdır.’’
SOYER: 19 NİSAN’DAN SONRA GÖRELİM
KKTC Başbakanı ve Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Ferdi Sabit Soyer de CTP’nin, 19 Nisan genel seçimleri öncesinde Lefkoşa İnönü Meydanı’nda ‘’Yeşil Yol’’ mitingde yaptığı konuşmada, kısa süre önce hükümetin basın özgürlüğüyle ilgili eleştirilere uğradığını anlattı. Soyer, ‘’1998’de seçimlere yapılan müdahaleler ve Ergenekon örgütü bağlantılarının ortaya çıkmasıyla basın özgürlüğünü savunan Ulusal Birlik Partisi Genel Başkanı Derviş Eroğlu’nun, ‘’Bunu yayınlayanları dâvâ edeceğim’’ diye açıklama yaptığını kaydetti. UBP Genel Başkanı Eroğlu’nun kendisini de dâvâ etmeye hazırlandığına dikkat çeken Soyer, ‘’Etsin bakalım, hiç gecikmesin. 19 Nisan’dan sonra hem Meclis hem savcılık hem de mahkemede görelim ne olacağını’’ ifadesini kullandı. Bazı çevrelerin halka, ‘’ayağınızı denk alın gününüzü gösteririz’’ diye tehditler savurduğunu savunan Soyer, ‘’Biz, sizin feriştahınız çift kanatla üzerimizde uçarken bile yılmadık. Şimdi özgürlük şerbetini içtikten sonra hiç korkmayız’’ dedi. Halkı tehditler karşısında soğukkanlılığını korumaya da dâvet eden Soyer, ‘’Farklılıklar tartışılır. İnsanlarımız tüm farklarıyla birer değerdir ve demokrasimizi yaratır. Siyasal farklar kin getirmemeli. Fikirlerimizi yarıştıracak ve hep birlikte ileriye gideceğiz. Çünkü durmak yok’’ sözleriyle konuşmasını tamamladı.
|
12.04.2009
|
|
|
Kırıkkale seçimleri iptal edilsin |
Demokrat Parti Genel Başkanı Süleyman Soylu Ortaçağda bile yaşanmaması gereken baskı ve seçim usulsüzlükleri sebebiyle, kazandıkları halde ellerinden alınan Kırıkkale seçiminin YSK tarafından iptal edilerek yenilenmesini istedi.
Kırıkkale’de seçim yenilensin
Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Süleyman Soylu, Ortaçağ’da bile yaşanmaması gereken, baskı ve seçim usulsüzlükleri sebebi ile Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) kazandıkları halde ellerinden alınan Kırıkkale seçiminin yapılan itirazları değerlendirmesiyle iptal edilerek yenilenmesini istedi.
Kırıkkale Belediye Başkanlığı seçiminin başından itibaren, hükümet baskısı ve hukukî usulsüzlüklerin yaşandığı bir seçim olduğunu ifade eden Soylu, şunları söyledi:
“Somut belge ve delillere dayalı olarak çok fazla sayıda birleştirme tutanağında açık kaydırmalar yapılmış ve bunlar tesbit edilmiştir. Bütün bunlara itiraz edilmesine rağmen ancak 10 sandık açtırılmış, Demokrat Parti’nin 600’e yakın oyunun organize bir şekilde kaydırıldığı gözlenmiş ve tesbit edilmiştir. İl Seçim Kurulu’na bütün bunlara yönelik itirazlar yapılmıştır. İl Seçim Kurulu tarafından bu kaydırmalar kabul edilmekle birlikte diğer sandıkların açılma talebi anlamsız bir şekilde reddedilmiştir. Sadece 10 sandıkta oluşan 600 oy farkı seçimin sıhhatsizliğini ortaya koymaktadır. Demokrasi tarihimizde ve adalet sistemimizde böyle çarpıklıkların olduğu bu seçim, valisiyle, baskı yapılan bazı güvenlik görevlileriyle, yapılan usulsüzlüklere göz yuman İl Seçim Kuruluyla Demokrat Parti’nin elinden gaspedilmiştir. Tüm itirazlarımızda belirttiğimiz, seçimin iptalini gerektirecek, maddî hatalara ve usulsüzlüklere YSK’nın duyarsız kalmamasını bekliyoruz ve Kırıkkale’deki seçim sonuçlarının iptal edilerek yenilenmesini talep ediyoruz.”
|
12.04.2009
|
|
|
BBP kongreye hazırlanıyor |
BÜYÜK Birlik Partisi (BBP) Merkez Karar Yönetim Kurulu (MKYK), Genel Başkan Muhsin Yazıcıoğlu’nun vefatından sonra ilk kez toplandı.
Toplantıda, partiyi 45 gün içinde kurultaya götürecek geçici genel başkan seçilecek.
Toplantıda Yazıcıoğlu’nun fotoğrafı sandalyesine konuldu, masaya da Türk bayrağı örtüldü. Başkanlık Divanı üyeleri, ‘’Genel Başkan Vekili’’ sıfatıyla açıklama yapan Genel Sekreter Yalçın Topçu ile bu masanın arkasında durdu. Topçu, açıklamasına, ‘’Türk-İslâm dünyasının, büyük Türk milletinin, dünyadaki bütün iyi insanların, alperenlerin, camiamızın başı sağolsun, Allah sabır versin, sabrımızı arttırsın. Ebedî siyasî liderimiz merhum Muhsin Yazıcıoğlu ve 5 canımızın, şehitlerimizin ruhları şad, mekânları cennet olsun’’ sözleriyle başladı. Toplantıda, parti tüzüğünün 15. maddesine göre, MKYK üyelerinden birinin partiyi 45 günlük süre sonunda kurultaya götürmesi için geçici genel başkan seçileceğini bildiren Topçu, ‘’MKYK Üyelerimizin her biri bu süreç için yetkindir. Baştan belirlenmiş bir aday yoktur. Kurulumuz kendi içinde yapacağı müzakere ile uygun adayı bulup görevlendirecektir’’ dedi.
Topçu, Yazıcıoğlu ve helikopter kazasında vefat eden diğer partililerle ilgili sürecin de ele alınacağını belirtti. Topçu, “(Kazayla ilgili) sonuca her şüphe ve ihtimali değerlendirerek varma kararlılığındayız’’ dedi.
|
12.04.2009
|
|
|
DSP’de Sezer, başkanlığı bıraktı |
DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, DSP Genel Başkanlığından istifa ettiğini söyledi. Sezer, partisinin il ve belediye başkanları toplantısının açılışında yaptığı konuşmada çeşitli konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Yerel seçimlerin ardından sonuçlara ilişkin değerlendirme döneminin başladığını anlatan Sezer, ‘’Her konuşmamda ‘başarılı olamayanların bulundukları kurumun da ülkenin de önünü tıkamaması gerektiğini’ söyledim. DSP genel başkanlığından istifa ediyorum’’ diye konuştu.
|
12.04.2009
|
|
|
Şırnak’ta, 2 güvenlik görevlisi şehit |
ŞIRNAK'TA 2 güvenlik görevlisinin şehit olduğu, 1 güvenlik görevlisinin yaralandığı bildirildi.
Genelkurmay Başkanlığının internet sitesinde yer alan bölücü terör örgütüyle mücadeleye ilişkin duyuruya göre, Şırnak’ın Merkez ilçesi dağlık arazi kesiminde, bir grup bölücü terör örgütü mensubu ile karşılaşılması üzerine önceki gün saat 20.20’de çıkan çatışmada, teröristler tarafından açılan ilk ateş sonucu piyade erler Tuncay Türken Emre Anşin şehit oldu. Şırnak’ın Uludere ilçesi dağlık arazi kesiminde, bir grup bölücü terör örgütü mensubu ile karşılaşılması üzerine önceki gün saat 09.30’da çıkan çatışmada da 1 güvenlik görevlisi yaralandı. Şehit piyade erler için bugün İstanbul’da tören düzenlenecek. Şehitler, kılınacak cenaze namazlarının ardından Edirnekapı Şehitliği’nde toprağa verilecek. Bu arada, Tunceli ve Şırnak’ta bölücü terör örgütü mensuplarınca tuzaklanmış 6 patlayıcı madde düzeneği bulunarak imha edildi.
|
12.04.2009
|
|
|
Rakı ölümleri devam ediyor |
BURSA'DA dere kenarında buldukları ve sahte olduğu belirlenen rakıdan içen kişilerden biri daha öldü.
Alınan bilgiye göre, Demirtaş ve Samanlı mahalleleri arasından geçen derenin kenarındaki tahliye kanalında buldukları kolideki rakıdan içtikten sonra rahatsızlanan Zafer Kara’nın 8 Nisan’da, İbrahim Cinoğlu’nun da önceki gün öğle saatlerinde, kaldırıldıkları hastanede ölmelerinin ardından, Mehmet Gönen de tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Mehmet Gönen’in ölümüyle Bursada 18 Mart’tan beri, sahte rakıdan ölenlerin sayısı 8’e yükselmiş oldu. Dere kenarında buldukları sahte rakıdan içen diğer 2 kişinin ise tedavilerinin devam ettiği bildirildi.
|
12.04.2009
|
|
|
Pippa Bacca anısına ‘’Barışa Gelin’’ yürüyüşü |
”DÜŞ YOLA” adlı grubunun İtalyan sanatçı Pippa Bacca anısına düzenlediği ‘’Barışa Gelin’’ yürüyüşü Kadıköy’den başladı.
Kadıköy İskelesi önünden sırt çantalarıyla yola çıkan grup, sahili takip ederek Kartal’a kadar yürüyerek buradan da trenle Kocaeli’nin Gebze ilçesine gidecek. ‘’Düş Yola’’ adlı grup üyeleri daha sonra Pippa Bacca’nın cesedinin bulunduğu yer olan Gebze’nin Tavşanlı köyü Ballıkayalar mevkisinde kamp kuracak. Grup üyelerinden Mustafa İrfan Ağacaboy, ‘’Pippa’nın Türkiye’de öldürülmesi bizi üzdü. Kendimizi sorumlu hissediyoruz. Tecavüz eden kadar suçlu olduğumuz için Pippa’nın kaldığı yerden devam etmek istedik. Ancak sadece kaldığı yere kadar gideceğiz. Pippa’nın öldürüldüğü yerde bir gece kamp yapacağız’’ dedi.
|
12.04.2009
|
|
|
Geçici 15. madde darbecilerin zırhı |
Darbeden etkilendiği gerekçesiyle 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren ve eski generaller hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunan iki kişinin şikâyeti, Anayasanın geçici 15. maddesine takıldı.
Şikâyeti inceleyen savcılık, yasal imkânsızlıklar sebebiyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. Antalyalı Alpaslan Arslan adlı atandaş, 12 Eylül darbesinden etkilendiği gerekçesiyle darbeyi gerçekleştiren Kenan Evren ile dönemin kuvvet komutanları hakkında suç duyurusunda bulunmuştu. Arslan, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmek üzere 25 Kasım 2008 tarihinde Serik Cumhuriyet Savcılığına şikayet dilekçesi vermişti. Arslan, dilekçesinde, Evren ve arkadaşları hakkında soruşturma yaptığı için görevden uzaklaştırılan eski Adana Savcısı Sacit Kayasu’nun daha sonra AİHM tarafından haklı bulunduğunu da hatırlatmıştı. Hataylı Abdulhakim Özgen de, aynı şekilde 9 Mart 2009 tarihinde Dörtyol Cumhuriyet Başsavcılığı aracılığıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdiği dilekçesinde Kenan Evren ve arkadaşları hakkında şikayetçi olmuştu. Her iki şikayeti de inceleyen Ankara Cumhuriyet Savcılığı, söz konusu şikayetlerle ilgili kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. Başsavcı Vekili Nuri Yiğit imzalı kararda, iddiaya konu olayların soruşturulması için yasal imkânsızlık bulunduğu belirtildi.
|
12.04.2009
|
|
|
Krize düşen karta sarılıyor |
Eğitim-İş Genel Başkanı Yüksel Adıbelli, ekonomik yönden zor durumda olan öğretmenlerin yüzde 70’inin 4-5 kredi kartı kullandığını belirtti.
Krize düşen kredi kartına sarılıyor
EĞİTİM-İŞ Genel Başkanı Yüksel Adıbelli, ekonomik yönden zor durumda olan öğretmenlerin yüzde 70’inin 4-5 kredi kartı kullandığını belirtti.
Sendika çalışmaları dolayısıyla Çanakkale’de bulunan Yüksel Adıbelli, Türkiye’yi karış karış dolaştıklarını ve öğretmenlerin sorunlarını dinlediklerini söyledi.
Türkiye genelinde en büyük sorunlardan birinin öğretmen açığı olduğunu vurgulayan Adıbelli, birçok yerde ücret karşılığı çalıştırılan öğretmenlerle bu eksikliğin giderilmeye çalışıldığını kaydetti.
Öğretmenlerin, memurların ve hizmetlilerin ekonomik anlamda zor durumda olduğunu ifade eden Adıbelli, ‘’Genç öğretmenlerimiz ‘Artık evlenemiyoruz’ diyorlar, soruyoruz ‘Neden’ diye ‘Evleneceğiz ama paramız yok’ diyorlar. ‘Evlenirsek 10 yıl onun taksitlerini ödeyeceğiz, daha sonra çocuklarımız olacak, geri kalan sürede de onların eğitim giderlerini karşılamaya çalışacağız’ diye dert yanıyorlar’’ diye konuştu.
‘’Ekonomik yönden zor durumda olan öğretmenlerimizin yüzde 70’i 4-5 kredi kartı kullanıyor’’ diyen Adıbelli, meslektaşlarının bir bankadan çektiği parayla öteki bankadaki borcunu ödediğini ve kazançlarının 4’te birinin kredi faizlerine gittiğini bildirdi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘’Kredi kartı borçluları samimî ve dürüst değil’’ dediğini hatırlatan Adıbelli, kullandığı 6 kredi kartını göstererek, ‘’Görüştüğümüz öğretmen arkadaşlar Başbakanımızın bu sözüne çok alınmışlar. ‘Bize insanca yaşayabileceğimiz bir maaş verildi de biz hayır mı dedik’ diyorlar. Şimdi ben dürüst değil miyim, biz dürüst değil miyiz’’ dedi.
Adıbelli, öğretmenlerin ek ders ücretlerinin zamanında ödenmediğini ileri sürdü.
Meslektaşlarının öğretmenevlerini kendilerine şikâyet ettiğine işaret eden Adıbelli, restoran ve otel kısımlarının çok pahalı olduğunu söyledi.
Yüksel Adıbelli, öğretmenevi bandrol ücretlerinin 18 TL’den 60 TL’ye çıkarıldığını belirterek, ‘’Öğretmenlerimiz ‘Kendi evimizde neden kiracı oluyoruz’ diye tepki gösteriyor’’ diye konuştu.
Avrupa ülkelerinde ve KKTC’de kamu görevlilerinin ve öğretmenlerin grev ve toplu sözleşme hakları bulunduğunu hatırlatan Adıbelli, maaşlarının siyasîlerin iki dudağı arasında kalmaması gerektiğini, sendikaların, grev ve toplu sözleşme hakkı olmadığı zaman dernekten öteye geçmediğini söyledi.
Adıbelli, her millî eğitim bakanının eğitim sisteminde kendisine göre değişiklikler yaptığını ifade ederek, eğitim sisteminin yapboz tahtasına dönüştürülmemesi ve uzun vadeli planlar yapılması gerektiğini sözlerine ekledi.
|
12.04.2009
|
|
|
BEDİÜZZAMAN’I ANKARA’DA ANIYORUZ |
BEDİÜZZAMAN Said Nursî’nin vefatının 49. yılı münasebetiyle gazetemizin Ankara Temsilciliği tarafından “Küresel Kriz ve Bediüzzaman Said Nursî’nin iktisad görüşü” konulu bir toplantı düzenlenecek.
Bugün, Anadolu Gösteri ve Kongre Merkezinde saat 13.30’da gerçekleştirilecek olan programa, gazetemiz İmtiyaz Sahibi Mehmet Kutlular, Genel Yayın Müdürümüz Kâzım Güleçyüz ve Rotterdam İslâm Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Bünyamin Duran konuşmacı olarak katılacak.
Her yıl geleneksel olarak tertiplenen anma programlarının bugünkü toplantısında, dünyayı kasıp kavuran küresel ekonomik krize Risale-i Nur perspektifinden çareler aranacak. Yoğun bir katılımın beklendiği programda, gazetemizin 40. yılı münasebetiyle hazırlanan sinevizyon gösterimi ile 40 yıllık gazete okuyucularına hizmet beratlarının sunulması da yer alacak. Anma programı, Ankara’daki belediye otobüslerine, radyo ve gazetelere ilân verilerek duyuruldu.
|
12.04.2009
|
|
|
Acil tıp teknisyenlerine ambulans şoförlüğü yaptırılmasın |
Türk Sağlık-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci Acil Tıp teknisyenlerine ambulans şoförlüğü yaptırılmaması gerektiğini ifade ederek “Adana’da Acil Tıp Teknisyeni 21 yaşındaki Aliye Akar’ın kullandığı ambulans ile kaza yapması sonucu ölmesi bizleri derinden yaralamıştır” dedi.
Acil tıp teknisyenlerine ambulans şoförlüğü yaptırılarak sınıfları dışında çalıştırılmış olduğunu, bunun da hukuka aykırı bir durum olduğunu söyleyen Kahveci, ambulans şoförlüğünün belli bir tecrübe isteyen bir iş olduğunu ifade etti.
Daha önce Acil Tıp teknisyenlerinin ambulans kullanma gibi bir görevleri olmadığını kaydeden Kahveci “Sağlık Bakanlığı 4 Aralık 2007 tarihinde Resmî Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe Ambulanslar ve Acil Sağlık Araçları ile Ambulans Hizmetleri Yönetmeliğinde yapılan yeni değişikliklerle Acil Teknisyenlerini ambulans kullanmak zorunda bırakmıştır. Türk Sağlık-Sen Genel Merkezi olarak ATT’leri ambulanslarda şoför olarak çalıştırılmasına imkân tanıyan yönetmeliğinin bu ilgili hükmünü yargıya taşımıştık. Konu ile ilgili dâvâ halen Danıştay’da sürmektedir” dedi
Sağlık bakanlığının Ambulans şoförü istihdam etmesi gerektiğinin ifade eden Kahveci sözlerini şöyle sürdürdü: “Hukukla bağdaşmayan ve aynı zamanda belli bir tecrübe ve bir anlamda profesyonelleşme isteyen ambulans şoförlüğü görevinde acil tıp teknisyenlerinin görevlendirilmesi hatadır. Sağlık Bakanlığı Adana’da yaşanan bu üzücü olayın bir benzeri ile karşılaşmamak için ATT’lerin şoför olarak çalıştırılmasına artık son vermeli ve Ambulans şoförü istihdam etmelidir.”
|
RECEP GÖREN
12.04.2009
|
|
|
Polis daha az “öldürdü” |
İÇİŞLERİ Bakanı Beşir Atalay, Polis Vazife ve Selâhiyet Kanunu’ndaki değişiklikten sonra polisin kullandığı silâhlarla meydana gelen ölüm olaylarında artma değil, azalmanın olduğunu bildirdi.
CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün soru önergesini cevaplayan Bakan Atalay, Vazife ve Selâhiyet Kanunu’ndaki değişiklikten sonra ölüm olaylarına karışan görevliler hakkında adlî ve idarî soruşturmaların açıldığını ve sonucuna göre de işlemlerin yapıldığını belirtti. Atalay, emniyet teşkilâtında görevli personelin mesleki ve özel hayatlarında karşılaştıkları problemlerin önceden tesbit edilerek, bu sorunların kendilerine ve çevrelerine zarar vermelerine sebebiyet vermeden çözüme kavuşturulması amacıyla, Emniyet Genel Müdürlüğüne bağlı il emniyet müdürlükleri ile eğitim-öğretim kurumlarında 2004 yılında rehberlik ve psikolojik danışma büro amirlikleri kurulduğunu ifade etti. Atalay, bu bürolarda 64 psikolog ve psikolojik danışmanın hizmet verdiğini belirten Beşir Atalay, yapılan bazı anketlere göre, emniyet teşkilâtının güvenilirliğinin arttığını bildirdi.
|
12.04.2009
|
|
|
Tünelde risk yok |
DOLMABAHÇE -Piyalepaşa Tüneli’nin, güzergâhtaki bazı evlerde çatlaklara sebep olabileceği iddiasının doğru olmadığı bildirildi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesinden yapılan yazılı açıklamada, bazı basın yayın organlarında çıkan ‘’Dolmabahçe Tüneli evleri mi çatlatıyor’’ haberi dolayısıyla kamuoyunu bilgilendirme gereği duyulduğu belirtildi. Dolmabahçe-Piyalepaşa tünelinin risk oluşturmadığı vurgulanan açıklamada, söz konusu haberlerde iddia edildiği gibi çatlakların inşaatı tamamlanan tünelden kaynaklanmadığı savunuldu. Eşrefefendi Sokak’taki binalar ile tünel arasındaki örtü kalınlığının 40 metre civarında olduğu ve çatlamaların tünelden kaynaklanmasının mümkün olmadığı ifade edilen açıklamada, ‘’Tünel kazı ve desteklemesi, betonarme kaplamasının 11 ay önceden bitirilmiş olması nedeniyle son zamanlarda görülen hareketler tünel inşaatından dolayı değildir’’ görüşüne yer verildi. Yapılan geoteknik ölçüm aletlerinden elde edilen verilere göre, hareketin bölgedeki jeolojik yapılanmanın ve topografik yapının aşırı eğimli olmasından dolayı, yamaç hareketlerinden kaynaklandığının anlaşıldığı kaydedilen açıklamada, anılan bölgede üniversitelerden teşkil edilen heyetlerce yapılan incelemede, depremsellik dışında can ve mal güvenliği açısından herhangi bir tehlikenin olmadığı kanaatine varıldığına işaret edildi.
|
12.04.2009
|
|
|
Gençlik huzursuz ve mutsuz |
Dİcle Üniversitesi (DÜ) Rektör Yardımcısı ve Psikiyatri Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Aytekin Sır, ebeveynlerin sık sık intihar etmekten söz eden çocukları ile yakından ilgilenmesi ve bu konuda profesyonel destek alması gerektiğini söyledi.
Prof. Dr. Sır, intihar düşüncesinin ciddiyetle ele alınması gerektiğini belirterek, anne babaların çocuklarında intihara eğilim olduğunu fark ettikleri zaman hiç vakit kaybetmeden bir uzmana başvurması gerektiğini bildirdi. Prof. Dr. Sır, belirgin bedensel ruhsal ve toplumsal gelişmelerin görüldüğü çocukluktan erişkinliğe geçiş dönemi olan ergenlik çağındaki gençlerin mutluluğu yakalayabilmek için farklı arayış ve beklentilere girebildiğine dikkati çekti.
Prof. Dr. Sır, gençlerin mutluluğu yakalayabilmek için farklı arayış ve beklentilere girebildiğini kaydederek, gençlerin kimi zaman uyuşturucuya ve marjinal arkadaş gruplarının içerisine dahil olduğunu, kimi zaman da günü birlik yaşantılarla mutlu olmaya çalıştığını bildirdi.
Prof. Dr. Sır, gençlerin sıkıntılı ruh halinin çoğu zaman depresyona dönüşebildiğine de dikkati çekerek, bu durumun erken dönemlerde belirlenmesinin tedaviyi kolaylaştırdığını söyledi. İnsanın duyguları ile yaşayan bir varlık olduğunu, bu sebeple de çevreden, hayattan ve olaylardan çabuk etkilendiğini vurgulayan Prof. Dr. Sır, şunları söyledi: ‘’Gençler çevrelerindeki olaylardan çabuk etkileniyor. Bu etkileşime bağlı olarak meydana gelen sıkıntılı ruh hali ile çocuklar ve gençler sık sık intihardan söz ediyorsa bu düşünce hafife alınmamalıdır. Çocuğunuzun sizinle iletişimi, arkadaş çevresi değişmişse ve çocuk farklı gruplarla arkadaşlık yapmaya başlamışsa, gece gözleri kızarmış bir şekilde eve geliyorsa, daha çok para harcıyorsa, en küçük bir sıkıntı yaşaması halinde intihardan söz ediyorsa, bu değişimler dikkate alınmalıdır.”
|
12.04.2009
|
|
|
ABD’de ikinci yüz nakli |
ABD’de ikinci kez bir hastaya yüz nakli yapıldığı bildirildi.
Boston hastanesinde 8 cerrah, 17 saat süren ameliyatla, kimliği açıklanmayan yüzü yaralı erkek hastanın yüzünün yüzde 80’ini değiştirdi. Hastanın burnu, üst dudağı, damağı, yüz derisi, kasları ve sinirleri değiştirildi. Yeni yüzün bir vericiden alındığı belirtildi. Amerikalı doktorlar, geçen Aralık’ta da Cleveland’da bir kadının yüzünün yüzde 80’ini değiştirmişti. İlk kısmî yüz nakli, 2005 yılında Fransa’da yapılmış ve yüzü köpeği tarafından parçalanan Isabelle Dinoire’ye kısmî yüz nakli yapılmıştı.
|
12.04.2009
|
|
|
Diyanet, sesli kitaplarla ulaşacak |
Dİyanet İşleri Başkanlığı, okumayı sevmeyenlere hazırladığı sesli kitaplarla ulaşacak.
Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Görmez, sesli ve görüntülü kitap çalışmalarına öncelikle çocuk yayınlarından başladıklarını belirterek, “Orta vadede yetişkinlere, uzun vadede ise gençlere yönelik çalışmalarımız olacak” dedi. Prof. Dr. Mehmet Görmez, yaptığı açıklamada toplumda genel olarak bir okuma tembelliği bulunduğuna dikkat çekerek, buradan hareketle sesli ve görüntülü kitap hazırlama projesi başlattıklarını belirtti.
|
12.04.2009
|
|
|
Su, her alanda bolca harcanıyor |
TMMOB Su Çalışma Grubu tarafından hazırlanan raporda, 4 otomobil lastiği için 7 bin 500, bir fıçı bira için 5 bin 600 litre su harcandığı bildirildi.
Rapora göre, bazı ürünlerin elde edilmesi için harcanan ‘’sanal su’’ miktarı şöyle: ‘’1 hamburger için 4 litre, 1 kutu meyve ya da sebze konservesi için 35 litre, 1 kilogram kumaş için baskılı boya yapılıyorsa 200 litre, baskısız boya yapılıyorsa 120 litre, 1 satranç tahtası için 16 litre, 450 gram plastik için 90 litre, 450 gram pamuk ya da yün için 381 litre, 1 otomobil için 150 litre, 1 ton çelik için 240 litre.’’ Yina rapora göre, 1 kilogram buğday için 1,2 metreküp su yeterli olurken, 1 kilogram kırmızı et için 16 metreküp su gerektiği belirtildi.
|
12.04.2009
|
|
|
12 yıl başında kurşunla yaşadı |
Arnavutluk’ta bir kadın, farkında olmadan elmacık kemiğinin altına saplanan bir kurşunla 12 yıl yaşadı.
Reuters ajansına konuşan Mrike Rrucaj isimli kadın, 1997 yılında ülkesinde kargaşanın yaşandığı dönemde uykudayken vurulduğunu söyledi. O gün yaşadıklarını anlatan Rrucaj, ‘’Kan içinde kaldım ve öldüğümü düşündüm. Hastanedeki doktor kurşunun girip çıktığını söyledi ve yarayı temizledi. 28 yaşındaydım ve 12 yıl boyunca hiçbir şey hissetmedim’’ dedi.
|
12.04.2009
|
|
|
Sigara, rus ruletinden daha tehlikeli |
Hacettepe Üniversitesi (HÜ) Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Nazmi Bilir, 2001 yılından bu yana sigara kullanımının yüzde 11 oranında azaldığı Türkiye’nin hâlâ dünyanın en çok sigara içilen 10 ülkesi arasında olduğunu bildirdi.
Türk Toraks Derneğinin 12. Yıllık Kongresi’ne katılan Prof. Dr. Bilir, yaptığı açıklamada, Tütün Ürünlerinin Zararlarının Önlenmesi ve Kontrolü Hakkında Kanun’dan Türkiye’nin kıvanç duyması gerektiğini ifade etti. Dünyada sadece 13 ülkede bu kapsamda kanun bulunduğunu belirten Prof. Dr. Bilir, bu ülkelerden birinin de Türkiye olduğunu kaydetti. Prof. Dr. Nazmi Bilir, insanların sigaranın zararlı olduğunu bildikleri halde içmeye devam ettiklerini anlattı. Sigarayı ‘’Rus ruletine’’ benzeten Prof. Dr. Bilir, şunları söyledi: ‘’Rus ruletinde ölüm ihtimali 6’da 1’dir. Sigara ruletinde ölüm ihtimali ise 6’da 3’tür. Yani sigara içenlerin yarısı sigara kaynaklı hastalıklar yüzünden hayatını kaybeder. Bu demektir ki sigara ruleti, Rus ruletinden 3 kat daha tehlikelidir. Bu yüzden insanların sigara kullanmamaları konusunda bilgilendirilmeleri gerekiyor.’’
|
12.04.2009
|
|
|
Bir modern çağ hastalığı: Metabolik sendrom |
İstanbul Üniversitesi (İÜ) Tıp Fakültesi Endokronoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kubilay Karşıdağ, modern çağın hayatı kolaylaştırmasıyla ortaya çıkan ‘’Metabolik sendrom’’ hastalığının, daha çok masa başında oturan ve yoğun stres altında çalışanları etkilediğini söyledi.
Metabolik sendromun, genetik olarak uygun kişilerde, çevre faktörü, hareketsizlik ve fazla kalorili beslenme sayesinde ortaya çıktığına işaret eden Karşıdağ, bunun en önemli bulgusunun da bel çevresi kalınlığı ve göbek şeklinde kendisini gösterdiğini vurguladı. Karşıdağ, metabolik sendroma bağlı çıkan hastalıklar konusunda da şu bilgileri verdi: ‘’Metabolik sendrom, damar sertliğini tetikliyor. Karın bölgesinde depolanan yağlar, salgılama yoluyla böbreğe ve kalbe giden damarlarda tutulunca böbrek ve kalp hastalıkları ortaya çıkıyor. Kan yağlarındaki yükseklik sebebiyle kötü huylu kolesterol miktarı artıyor, iyi huylu kolesterol miktarı düşüyor ve damar sertliğine yol açıyor. Damar sertliği sonucu yüksek tansiyon, koroner kalp hastalığı, böbrekler ve kalbe giden damarlarda daralma meydana geliyor. İleriki yıllarda şeker hastalığı ortaya çıkıyor.’’
|
12.04.2009
|
|
|
Uzay, 118 km yukarda başlıyor |
KanadalI bilim adamları, uzayın sınırının deniz seviyesinin 118 kilometre yukarısında başladığını hesapladı.
Journal of Geophysical Research dergisinde yayımlanan araştırmaya göre, Kanada’nın Calgary Üniversitesi tarafından tasırımı yapılan ve Amerikan Havacılık ve Uzay Kurumu (NASA) tarafından iki yıl önce fırlatılan Supra-Thermal Ion Imager adı verilen cihaz, 200 km irtifadan topladığı verilerle uzayın sınırının hesaplanmasına yardımcı oldu. Araştırmada, uzayın sınırı atmosferin göreli yumuşak rüzgârları ve hızı saatte bin kilometreyi aşan uzaydaki parçacık yüklü daha şiddetli akıntıların izi takip edilerek hesaplandı. Calgary Fizik ve Astronomi Bölümü Doçenti David Knudsen, uzayın sınırın hesaplanması için daha önce de ölçümler yapıldığını, ancak üst atmosferin rüzgârları da dahil olmak üzere, bütün bileşenleriyle ilk kez incelendiğini belirtti.
|
12.04.2009
|
|
|
UUİ’de sorun olduğu yalanlandı |
Dünya yörüngesinde yaklaşık 380 km irtifada yapımı süren Uluslararası Uzay İstasyonunda (UUİ) Ruslarla Amerikalılar arasında banyo-mutfak paylaşımı sorunu bulunduğu iddiaları yalanlandı.
Yalanlamayı, önceki gün Soyuz kapsülüyle Kazakistan bozkırına inen Amerikalı astronot Michael Fincke ile Rus kozmonotu Yuri Lonçakov, Moskova yakınında Yuri Gagarin Eğitim Merkezi (Yıldızkent) ve Sergey Kololyov merkez uzay üssü aracılığıyla yaptı. Fincke ile Lonçakov kısaca, “Yer’de tartışmalar veya siyaset uzaya taşınmaz. UUİ’de bugüne dek insanlar arasında (eski iki süper güç SSCB-Rusya ve ABD arasında) en iyi işbirliği yerine getiriliyor” mesajını verdi. Fincke ve Lonçakov’la birlikte tarihin ikinci kez uzaya giden tek turisti olan Microsoft yazılım uzmanı Charles Simonyi de önceki gün Yer’e yumuşak iniş yaptı. Kozmonot Gennadi Padalka, Mart sorunda Rusya’da yayımlanan Novaya Gazeta’ya yaptığı açıklamada, artık Amerikan tuvaleti ve idman aletlerini kullanmalarına izin verilmediğini belirterek, paylaşmanın ortadan kalkmasının mürettebatın moralini bozduğunu söylemişti.
|
12.04.2009
|
|
|
|