Kuzey Irak'ta neler oluyor?
Son bir ay içinde Kuzey Irak’ta bazı gelişmelere zemin hazırlanıyor.
Obama’nın PKK’yı tasfiye planı. Erbil’de yapılan 18. Abant Platformunda dile getirilen Kuzey Irak Yönetiminin Türkiye’ye yakınlaşma çabaları. Talabani’nin “Büyük Kürdistan şiirlerdeki rüyadır” sözleri.
Çeşitli çevrelerde Kuzey Irak’ın ileri gelenlerine atfedilen “Türkiye olmaksızın Irak’ta bir Kürt yönetimi olamaz” açıklamaları.
Hatta bu açıklamalar Irak’ın yeni statüsü içinde Kuzey Irak Yönetimine tahsis edilecek petrol kaynaklarının beraber işletilmesi teklifine kadar gidiyor.
KDP’nin Ankara temsilcisi Ömer Marani de PKK’nın tasfiyesinde rol almaya hazır olduklarını, bağımsız bir Kürdistan istemediklerini, Türkiye ile yakın ilişkiler kurmak istediklerini üstüne basarak söylüyor.
Bütün bunların üstüne Cumhurbaşkanı Gül'ün Tahran’a giderken yaptığı “Kürt sorunuyla ilgili çok iyi şeyler olacak” açıklaması ve bu öngörüsünü Obama’nın ABD başkanı olmasına bağlaması dikkat çekici.
Amerika’nın Irak’ta saplandığı bataklıktan onuruyla kurtulabilmek için can havliyle planlar yaptığı biliniyor.
Öbür yandan Ortadoğu petrollerinin kontrolünü elinde bulundurmaktan vazgeçemeyeceği de açık.
Öyleyse ABD’nin elindeki seçenek sayısı fazla değil.
Bugün için en çok güvenebilecekleri müttefikleri Irak Kürtleri. Ancak Irak’ın bölünmesini de istemiyorlar. Türkiye de böyle bir bölünmeyi asla desteklemiyor. Onun için Kuzey Irak Yönetiminin yerini sağlamlaştırmak, kendi başına yaşayabilir, Türkiye’nin desteği ve himayesi altında özerk bir yönetim haline getirmek Amerika’nın en önemli hedeflerinden.
Türk hükümetini bu konuda ikna edebilmek için bütün kozlarını öne sürüyor.
PKK’nın tasfiyesi, Kuzey Irak’a tahsis edilecek petrolün paylaşımı, boru hatları, sınır ticaretinin yoğunlaştırılması gibi cazip tekliflerin yanı sıra, Türkiye’nin bir diğer hassas noktasına da çözüm bulmayı amaçlıyor ABD: Kerkük.
ABD, Türkiye’nin bu konudaki kırmızı çizgilerine özen gösterirken, Kuzey Irak yönetimini de küstürmek istemiyor. Obama’nın yeni Kürt politikasının belirlenmesinde en etkin akıl hocası gibi görünen Henri J. Barkey’in “Kürdistan Konusunda Çatışmanın Önlenmesi” başlıklı raporunda, Birleşmiş Milletler temsilcisi Mistura’nın Kerkük planının desteklenmesi öngörülüyor. Bu plana göre Kerkük’ün başlıca etnik gruplarının temsilcileri bir parlamenterler komitesi kuracak, bu şehir için özel bir seçim yasası hazırlayacak ve Kerkük’ün tam demografik yapısını belirleyecek bir nüfus sayımı yapılacak.
Ancak Arap ve Türkmenlerin bu teklifleri benimsemediği biliniyor.
Bütün bu gelişmeler, Kuzey Irak için, ABD’yi Irak bataklığından kurtarırken, petrol kuyularını da elinin altında tutmasına imkân sağlayacak büyük plan içinde önemli bir yer belirlendiğini gösteriyor.
Kısacası; Kuzey Irak yeni gelişmelere gebe. Türkiye’nin bu ustaların satranç oyununda hamlelerini çok dikkatli planlaması gerekiyor.
|