Haberler

Pilotlarımız birer kahraman

Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, uçağın yumuşak zemine düşmesi ve yangın çıkmamış olmasının, can kaybının artmaması için önemli bir sebep teşkil ettiğini belirterek. kaza sırasında pilotların kahramanca hareket ettiğini söyledi. Yıldırım, “Pilotlarımız hayatını kaybetti. Kazanın nedeni ne olursa olsun, sorumlu kim olursa olsun, kendi hayatları pahasına bu kazada en az zayiatın verilmesi için olağanüstü gayret gösteren pilotlarımızı takdirle anıyorum” dedi.

Pilotlarımızı takdirle anıyorum

ULAŞTIRMA Bakanı Binali Yıldırım, THY’nin Hollanda’da kaza yapan uçağıyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünde oluşturulan kriz merkezinin THY’nın uçağının Hollanda’da yaptığı kazayla ilgili çalışmaları Hollanda sivil havacılık yetkilileri ile koordineli bir şekilde sürdürdüğünü ve kazaya ilişkin verebilecek yeni bir bilgi olmadığını dile getirdi. Kazada hayatını kaybedenlerin kimliklerinin henüz teşhis edilemediğinin hatırlatılması üzerine Yıldırım, işlemlerin Hollanda’nın iç mevzuatına göre yapıldığını belirtti. Yıldırım, ‘’Biz de merak ettik, yolcularımız adına sorduk. Onlar, prosedürü anlattılar ve ‘bu prosedürü uygulamak zorundayız’ dediler. Dolayısıyla Hollanda mevzuatına, hükümlerine, kanunlarına saygı göstermemiz lazım. Onun dışında başka bir maksat olmadığına kani olduk’’ diye konuştu.

‘’Sayın Başbakan ile beraber Hollanda’ya gitmeyi düşünüyor musunuz?’’ sorusuna Yıldırım, şu yanıtı verdi:

‘’Böyle bir şeye ihtiyaç yok. Hollanda Bakanı beni aradı, kazayla ilgili bilgileri verdi. Uçağın yumuşak zemine düşmüş olması yangın çıkmamış olması, can kaybının artmaması için önemli bir sebep teşkil etmiştir. Pilotlarımız hayatını kaybetti. Kazanın nedeni ne olursa olsun, sorumlu kim olursa olsun, kendi hayatları pahasına bu kazada en az zayiatın verilmesi için olağanüstü gayret gösteren pilotlarımızı da taktirle anıyorum.’’ Yıldırım, bir başka soru üzerine, yaralıların Türkiye’ye getirilmesinin organize edildiğini söyledi. Hollanda makamlarının usul ve esaslarına uyulması edilmesi gerektiğine dikkat çeken Yıldırım, işlemlerin hızlandırılması yönünde çabaların sürdürüldüğünü dile getirdi. Kazanın nedeninin açıklanmasına ilişkin bir takvim vermenin mümkün olmadığını anlatan Yıldırım, yetkinin kaza tetkik heyetinde olduğunu ifade etti.

27.02.2009

KARA KUTU PARİS’E GÖNDERİLDİ

THY’nin İstanbul-Amsterdam seferini yaparken Schiphol Havaalanına inişe geçtiği sırada düşen Tekirdağ uçağıyla ilgili adlî ve teknik çalışmalar sürerken, uçağın kara kutusunun incelenmek üzere Paris’e gönderildiği bildirildi.

Öte yandan uçağın enkaz kaldırma çalışmaları da devam ediyor.

KARA KUTU PARİS’E GÖNDERİLDİ:

THY’nin İstanbul-Amsterdam seferini yaparken Schiphol Havaalanına inişe geçtiği sırada düşen Tekirdağ uçağıyla ilgili adli ve teknik çalışmalar hızla sürerken, uçağın kara kutusunun incelenmek üzere Paris’e gönderildiği bildirildi.Verilen bilgiye göre, kara kutu, bu konuyla ilgili daha çok uzmanın bulunduğu Paris’te incelenecek.

27.02.2009

Sıra enkazın kaldırılmasında

İNİŞE geçtiği sırada kaza yapan Tekirdağ uçağının enkazı etrafında sabaha karşı yoğun bir çalışma başlatıldı.

Enkazın etrafında çok büyük bir çadır oluşturuldu. Çevre büyük ışıldaklarla aydınlatılıyor.

Halen uçağın enkazına giden kimi yollar kapalı tutuluyor ve görevlilerden başka kimse kaza yerine yaklaştırılmıyor. Kaza yerine sık sık kamyon ve diğer iş makinelerinin gidip geldiği gözleniyor.

Yetkililer, uçağın etrafındaki bu hareketliliğinin teknik araştırma amaçlı mı yoksa enkazın kaldırılması çalışması mı olduğu konusunda henüz açıklama yapmadı.

THY’nin 1951 sefer sayılı uçağı önceki gün Amsterdam’da Schiphol havaalanına inişe geçtiği sırada henüz bilinmeyen bir nedenle piste ulaşamadan tarlaya inmiş, üçe bölünen uçakta 3’ü mürettebattan olmak üzere 9 kişinin öldüğü açıklanmıştı.

27.02.2009

İNSAN HAKLARI KARNEMİZ KÖTÜ

ABD Dışişleri Bakanlığının 2008 insan hakları raporunun Türkiye bölümünde, işkence, dayak ve taciz olaylarının arttığı, PKK ile mücadelede 49 sivilin öldüğü ve 252'sinin yaralandığı, ifade özgürlüğüne yönelik kısıtlamaların interneti de kapsamına alarak devam ettiği, üniversitelerdeki başörtüsü yasağının sürdüğü belirtildi.

İnsan hakları sicilimiz düzelmedi

ABD Dışişleri Bakanlığı’nın 2008 yılı insan hakları raporu yayınlandı. Raporun hazırlandığı 2008 yılı içinde insan hakları kuruluşlarının, güvenlik güçleri tarafından işkence, dayak ve taciz olaylarını belgelediği, güvenlik güçlerinin kanunlara aykırı şekilde adam öldürmeye karıştığı ancak tutuklama ve yargılamaların sayısının düşük olduğu savunuldu. Raporda, 2003 ile 2008 arasında, işkence suçlamalarıyla ilgili hakkında soruşturma açılan güvenlik görevlilerinden 2 bin 140 kişinin sadece yüzde 2’sinin disiplin cezası aldığı belirtildi. Türk polisinde 14 işkence iddiasıyla açılan davada 60 memur hakkında soruşturma açıldığı, bunların hiçbirinde memurların hüküm giyme veya kovulma cezasıyla karşılaşmadığı, sadece dört davada maaştan kesinti yapıldığı belirtildi.

Başbakanlığa bağlı İnsan Hakları Başkanlığı’nın, yılın ilk 9 ayında 238 işkence vakası tespit ettiği, bu vak'alarda 178 kurban ve 263’ü polis, 15 jandarma ve 20 diğer güvenlik güçleri yetkilileri olmak üzere toplam 298 şüpheli bulunduğu kaydedildi. Raporda, İnsan Hakları Vakfı’na göre 2008 yılında hapishanelerde 32 suçlunun şüpheli şekilde öldüğü ve bunların 17’sinin intihar olarak kayıtlara geçirildiği belirtildi. Hapishane koşullarının geçen yıl içinde kısmen iyileşmesine karşın yetersiz olduğu, çalışanların yeterli eğitimden geçirilmediği ve hapishanelerin genel olarak çok kalabalık olduğu, tutuklulara anında avukat hakkının her zaman sağlanmadığı da raporda yer aldı.

ERGENEKON DÂVÂSI VE DİNÎ ÖZGÜRLÜKLER

Temmuz ayında savcıların İstanbul’da, önde gelen asker, işadamı ve basın mensuplarından oluşan 90 kişiyi, seçilmiş hükümeti devirmeye çalışma suçuyla yargıladığı Ergenekon Terör Örgütü davası da raporda yer aldı.

Basının bazı üyeleri ve hükümet karşıtlarının yargılamaları ‘’siyasî’’ olarak nitelediği, bazı kişilerin hakkında suçlama belli olmadan uzun süre tutuklu kaldığı vurgulandı. Tutukluluk sürelerinin bazen yılları bulduğu da kaydedildi. Müslüman olmayan dinî grupların, dinlerinin gereğini açık ve özgür bir şekilde yaşama, mal sahibi olma ve dini liderlerini yetiştirme konusunda kısıtlamalarla yüz yüze kalmayı sürdürdüğü belirtildi. Üniversitelerde türban yasağının devam ettiği ancak bazı üniversite mensuplarının, sınıflarda öğrencilerin başını örtmesine izin verdiği, bazı kadınların türban yerine peruk taktığı belirtildi.

İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ

Nisan ayında hükümetin, Türk Ceza Kanunu’nun 301’inci maddesini yeniden düzenleyerek ifade özgürlüğüne yönelik kısıtlamaları azalttığı da raporda yer aldı. Temmuz ayında yine hükümetin, Türkçe olmayan dillerde devlet televizyonunda yayın yapma konusunda kısıtlamaları kanunla azalttığı da ifade edildi. Hükümetin, Aralık ayında, 24 saat Kürtçe yayın yapılmasının önünü açtığı, Alevi nüfusunun sorunlarını tanıma ve giderme yönünde adımlar attığı vurgulandı.

Şubat ayında parlamentonun Vakıflar Yasası’nda değişiklik yaparak, azınlık gruplarının yeni mülk edinme ve el konulmuş mallarını geri almasına imkan sağladığı belirtildi.

Raporda, Kasım ayında Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin’in, yazar Temel Demirer adlı şahsın 301’inci maddeden yargılanmasından önce ‘’yargıya yön verecek şekilde’’, Demirer’i suçlayacak sözler söylediği savunuldu. Demirer hakında, gazeteci Hrant Dink’in öldürülmesinden sonra, 1915 olaylarını ‘’soykırım’’ olarak nitelediği için de bir dava açıldığı belirtildi. MEDYA AKP’nin bazı üyeleri ve Başbakan Erdoğan’ın, gazeteciler ve karikatüristlere karşı dava açmayı geçen yıl da sürdürdüğü, bazı insan hakları kuruluşları ve gazetecilerin, bu eğilimleri ‘’otosansür ortamı yarattığı gerekçesiyle eleştirdiği’’ belirtildi. İnternete ulaşımla ilgili kısıtlamalara da değinildi ve ‘’YouTube’’ internet sitesinin, Atatürk ile ilgili bir karikatür videosundan sonra bloke edildiği anlatıldı. Gazi Üniversitesi profesörlerinden Atilla Yayla’nın, Kemalizm ile ilgili sözleri yüzünden 1 buçuk yıl hapis cezasına mahkum edildiği ancak mahkemenin daha sonra, aynı suçu iki yıl içinde yeniden işlemezse cezayı iptal etmeyi önerdiği de raporda yer aldı. 27 NİSAN BİLDİRİSİ Raporda, Türkiye’de seçimler ve siyasî süreçle ilgili bölümde, 2007 cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerinden önceki ortamda ordunun, aşırı dincileri tehdit kabul eden, laikliğin savunucusu olarak ordunun rolünün altını çizen üç bildiri yayımladığı da anlatıldı. İnsan hakları gruplarının bu açıklamaları, demokratik sürece müdahale çabaları olarak nitelediği ve ordunun siyaset üzerindeki rolüne işaret ettiğini belirttiği raporda yer aldı. ABD raporunda, AKP’nin kapatılması yönünde açılan davadan da bahsedildi. ABD raporunda, ‘’kabul edilebilir çalışma koşulları’’ bölümünde, ayda 425 dolara denk düşen asgari ücretin, bir işçi ve ailesine uygun yaşam standardı sağlamadığı belirtildi. Washington / aa

27.02.2009

Ergenekon sanığına askerî ceza

GENELKURMAY Askerî Mahkemesi, “Askeri Eşyayı Gizlemek” suçlamasıyla yargılanan Ergenekon davası sanıklarından Fikret Emek hakkında, 1 yıl 8 ay 25 gün hapis cezası verdi.

Mahkeme Fikret Emek’in iyi hali nedeniyle hükmün açıklanmasının 5 yıl süreyle geri bırakılmasına karar verdi. Yargılamada Fikret Emek’in ordudan ihraç edilmesi de isteniyordu. Karar Genelkurmay Başkanı Org. İlker Başbuğ imzasıyla Silivri Cezaevi’nde Ergenekon davasını yürüten İstanbul 13.Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. 27 Ocak tarihli, Başbuğ imzalı “Hizmete özel” yazılı dosyanın kapağında, verilen bu karara karşı “İtiraz etmiyorum” ibaresinin yer aldığı görüldü.

27.02.2009

Behçet Oktay toprağa verildi

EMNİYET Genel Müdürlüğü Özel Harekât Dairesi Başkanı Behçet Oktay’ın cenazesi, Malatya’nın Hekimhan ilçesinde toprağa verildi.

Hekimhan ilçesindeki Köprülü Mehmet Paşa Camii’nde düzenlenen törene Kayseri Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Ali Aydın, Emniyet Genel Müdür yardımcıları Ali Kolak ve Celal Uzunkaya, Malatya Belediye Başkanı Cemal Akın, AKP miletvekilleri ve çok sayıda vatandaş katıldı. Behçet Oktay, Köprülü Mehmet Paşa Camii’ndeki cenaze namazının ardından toprağa verildi.

27.02.2009

Veli Küçük de hastanede

Ergenekon tutuklu sanığı Veli Küçük, Bakırköy Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesine yatırıldı.

Sabah saatlerinde hastaneye getirilen Veli Küçük mide muayenesi oldu. Bu serviste yaklaşık bir saat kalan Veli Küçük’ün yatış işlemleri yapıldı. Veli Küçük'ün, jandarma ve polisin yoğun güvenlik tedbirleri arasında götürüldüğü E Blok’ta ne kadar süreyle yatacağı belirtilmedi.

27.02.2009

İktidar bedel ödetiyor

Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Süleyman Soylu, son 6 ayda 650 bin kişinin işsiz kaldığını belirterek, ‘’Türkiye, iktidarın ekonomi anlayışındaki kısırlığın bedelini ödemektedir’’ dedi.

Soylu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkan adayı Mehmet Dülger ve Gaziosmanpaşa Belediye Başkan adayı Sabri Öztürk ile Gaziosmanpaşa’nın Barbaros, Karadeniz, Esentepe, Karayolları ve Kazım Karabekir mahallelerini gezerek, vatandaşları selamladı. Soylu, Karadeniz Mahallesi’ndeki seçim bürosunda gazetecilere yaptığı açıklamada, İstanbul’da 6.5 yıldır devam eden siyaset anlayışını bitireceklerini öne sürerek, AK Parti ile CHP arasında devam eden ‘’çekişme siyaseti’’nin millete bir faydasının olmadığını kaydetti. İktidarın işsizliğin çözümü ile ekonomi ve sağlık politikalarında başarısız olduğunu savunan Soylu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın işsizlik konusunda artık muhalefetten çözüm önerisi beklemeye başladığını öne sürdü. Başbakan Erdoğan’ın sorumluluğunun gereğini yapamadığını iddia eden Soylu, ‘’Başbakan Erdoğan, işi muhalefete havale etmiştir. Ülke sorunları Başbakan’ı yormuştur. Sayın Başbakan’a diyeceğim; Allah akıl fikir versin’’ diye konuştu. Ülkede 6.5 yıldır IMF politikalarının yürütüldüğünü ifade eden Soylu, ‘’Son 6 ayda 650 bin kişi işsiz kaldı. Türkiye, iktidarın ekonomi anlayışındaki kısırlığının bedelini ödemektedir. Eğer yüksek faize ve IMF politikalarına son verilseydi, ithalata yönelik değil, ihracata yönelik bir ekonomi politikası hedeflenseydi, ekonomide öncelikli sektörler belirlenip bunlara yönelik büyümenin gerçekleşmesi sağlansaydı, o zaman bugün ekonomideki sorunlar yaşanmazdı’’ görüşünü savundu. Bir gazetecinin ‘’bazı partilerin Büyükşehir Belediyesi başkan adaylarının çeşitli vaatlerde bulunduğunu’’ hatırlatması üzerine Soylu, 29 Mart'tan sonra, vaatlerde bulunan belediye başkan adaylarına birer altın göndereceklerini belirtti. Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mehmet Dülger ise İstanbul’u dünyanın önde gelen metropolleri arasına sokacak projeleri hayata geçireceklerini, hazırladıkları İstanbul 2014 Projesi ile önceliğin ulaşım, çarpık yapılaşma ve deprem konularına verileceğini kaydetti.

27.02.2009

Öğrencilere ücretsiz ulaşım vaadi

Demokrat Parti’nin (DP) Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı Kenan Nuhut, belediye başkanı seçilmesi halinde üniversitelerde örgün eğitim gören bütün öğrencilerin belediyeye ait tüm toplu taşıma araçlarından ücretsiz yararlanmalarını sağlayacaklarını bildirdi.

DP’den yapılan yazılı açıklamaya göre, Nuhut, Atılım Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Abdürrahim Özgenoğlu’nu makamında ziyaret etti. Nuhut, şunları kaydetti: ‘’Ankaralılar teveccüh gösterip beni Ankara Büyükşehir belediye başkanı seçtikleri zaman üniversitelerimizde örgün eğitim gören bütün öğrencilerimiz adına bir hart hazırlayarak belediyeye ait tüm toplu taşıma araçlarından ücretsiz yararlanmaları kapsamında öğrencilerimize ulaşım katkısı sağlanacak. Ayrıca oluşturulacak pilot internet kafelerde öğrencilerimiz internete girme, çıktı alma, fotokopi çektirme imkânlarından ücretsiz faydalanacaklar.’’

27.02.2009

‘Burnunu sürtmek için’ tutuklatmışlar!

Türk siyasi tahirine postmodern darbe olarak adını yazdıran 28 Şubat süreci, aradan geçen 10 yıldan fazla süreye rağmen tartışılmaya devam ediliyor.

Yeni yeni mağdurlar yaşadıkları travmaları, sürecin yol açtığı ağır baskıların izlerini hala ruhlarında yaşmayı sürdürüyor. 28 Şubatçıların hayatı zehir ettiklerinden birisi de 18 yıl boyunca Türk Silahlı Kuvvetleri’ne hizmet ettikten sonra emekli olan Kurmay Yarbay Yavuz Yıldar. Emekli Yarbay Yıldar, TSK’yı 28 Şubat sürecine taşıyan komutanların baskılarına dayanamayarak kariyer sürecine nokta koyup Elazığ’da Tabur Komutanıyken görevinden istifa ederek emekli olmak zorunda kalmış. 28 Şubat süreci ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulanan Kurmay Yarbay Yıldar, yaşadığı baskılarda isminin bile artniyetli olarak kullanıldığını söylüyor. “Emrinde çalıştığım komutanım her seferinde ‘Senin adın neden Yavuz?’ diyerek bana yükleniyordu. Bu duruma dayanamayıp istifa ettim” diyen Yarbay Yavuz Yıltdar, olaydan kısa bir süre sonra bu baskının TSK içindeki mezhepçi bir yapılanma gayretinden kaynaklandığını anladığını söylüyor. Bu durumu dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel başta olmak üzere bir çok üst düzey komutana yazdığı mektupla anlattığını belirten Yıldar, ikinci şokunu ise bu sırada yaşamış, Demirel’e gönderdiği mektubun 28 Şubatçı komutanların eline geçmesi ile başına gelmedik iş kalmayan emekli yarbay, sevil olmasına rağmen askeri mahkemelerde yargılanıp hapse atılmış.

27.02.2009

En büyük engel anayasa

MEMUR-SEN Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, ‘’Türkiye’nin demokratikleşmesinin önündeki en büyük engel anayasadır’’ dedi.

Gündoğdu, Memur-Sen Gümüşhane Temsilciliği’nde düzenlediği basın toplantısında, Türkiye’nin gündemine bazı kesimlerce darbe konusunun sokulmak istendiğini hatırlatarak, bu durum karşısında ortak akıl hareketinin kurulması ve hakimiyetin millete ait olması gerektiğini söyledi. Memur-Sen ailesi olarak Türkiye için hedeflerinin tam demokratikleşme olduğunu vurgulayan Gündoğdu, ‘’Demokratikleşmenin önünde ciddî engeller var. Bunlardan birisi çeteler. Bizim Meclis’ten, bütün siyasî partilerden beklentimiz Türkiye’nin antidemokratik yapılanmalarından, sırtındaki kamburlardan kurtulması için hukukun üstünlüğüne inanarak her türlü çeteleşmenin üzerine gitmeleridir’’ dedi.

Gündoğdu, demokratikleşmenin önündeki bir diğer engelin ise yargı engeli olduğunu iddia ederek, şunları kaydetti: ‘’Anayasanın 148. maddesindeki yasama, yürütme ve yargı kuvvetler ayrılığı ilkesinde, yasamanın yargı ile irtibatında, yargının adeta yasamayı dövüyor konumuna gelmesine tanık olduk. 367 dayatması bunun bir örneğidir. 411 milletvekilinin el kaldırarak Anayasanın eğitimdeki fırsat eşitliği temel ilkesini sağlamak için başörtülü kızların üniversitede okuma serbestisini sağlayan yaklaşım ana muhalefet partisinin siparişi ile Anayasa Mahkemesi’nce karşılanmış, kızların okuma hakları ellerinden alınmıştır. Öyleyse bu yargı, Anayasa’nın 148. ve eğitimde fırsat eşitliği maddelerini çiğnemiştir. Meclis devre dışı bırakılmıştır. Biz hukukun üstünlüğünü önemsiyoruz.’’ ‘’Türkiye’nin demokratikleşmesinin önündeki en büyük engel Anayasa’’ diyen Gündoğdu, anayasa değişikliğinde çalışma hayatının da dikkate alınması gerektiğini söyledi. Kamu çalışanlarına siyaset yapma hakkı verilmesi gerektiğini dile getiren Gündoğdu, ‘’Türkiye, 1958 yılında memuruna verdiği hakkı 2009’da hâlâ vermiyor. Biz siyaset yasağının kaldırılmasını, işçiye, bakkala, manava verilen bu hakkın Türkiye’nin en okumuş kesiminden esirgenmemesini önemsiyoruz’’ dedi.

27.02.2009

Hükümete yeni yetki tırpanı

Anayasa Mahkemesi, Bakanlar Kuruluna, ihracatçı birlikleri, ithalatçı birlikleri ve bunların üst kuruluşlarının teşkilâtlanma, işleyişleri, gelirleri, gelirlerinin kullanım esasları, iştigal sahaları, denetimleri, organları ve üyeliğe ilişkin esasları ile üyelerinin hak ve yükümlülüklerini gösteren statülerini belirleme yetkisi tanıyan yasa hükmünü iptal etti.

Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesi kararında, Danıştay 10. Dairesi’nin, ‘’birlik üyeliğinden çıkarılma işleminin iptali için açılan dâvâda verilin ret kararının temyiz aşamasında’’, 4059 sayılı Hazine Müsteşarlığı ile Dış Ticaret Müsteşarlığı Teşkilât ve Görevleri Hakkında Kanun’un 6. maddesinin (c) fıkrasının, Anayasa’ya aykırılığı savıyla iptali ve yürürlüğünün durdurulmasını istediği belirtildi. Söz konusu kanunun 6. maddesinin (c) fıkrasının ikinci tümcesini iptal eden Anayasa Mahkemesi, kararın doğuracağı hukuksal boşluğun, kamu yararını ihlâl edici nitelikte olduğundan gerekli düzenlemelerin yapılması amacıyla iptal kararının yayımından 6 ay sonra yürürlüğe girmesine hükmetti.

27.02.2009

Mitchell, Gazze için liderlik yapıyor

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ABD’nin Orta Doğu Özel Temsilcisi George Mitchell’ı kabul etti.

Mitchell, Başbakanlık Resmî Konutunda yapılan ve 45 dakika süren görüşmenin ardından açıklama yaptı. Türk hükümeti ve halkına “konukseverlikleri ve tavsiyeleri için” teşekkür eden Mitchell, “Türkiye, ABD’nin çok önemli bir müttefiki ve Orta Doğu’da barış ve güvenlik için önemli bir güçtür” dedi. Mitchell, “önemli bir demokratik ülke olan” İsrail ile güçlü ilişkileri bulunan Türkiye’nin “emsalsiz bir rol” oynayabileceğini, aynı zamanda Orta Doğu’da kapsamlı barış çabaları üzerinde “önemli bir etkisi” olduğunu kaydetti. ABD’nin Orta Doğu Özel Temsilcisi George Mitchell, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve diğer Türk yetkililerle görüşmelerde de belirtildiği gibi, bölgedeki bütün halkların güvenli ve refah içinde yaşayabilecekleri bir gelecek için birlikte çalışmanın çok önemli olduğunu ve birlikte çalışmak istediklerini sözlerine ekledi.

27.02.2009

İsrail’de saygısızlık

İsraİl’de Hıristiyanları kızdıran programın ardından bu kez de Tv programında yarışmacılardan birinin ayakkabısına “Muhammed” adını takması, İsrailli Arapları ve İslâm toplumu liderlerini öfkelendirdi.

Haaretz gazetesinin internet sitesindeki habere göre, İsrail’in kanal 10 televizyonunda yayımlanan yarışma programı “Surviver”ın Natan Beşevkin adlı yarışmacısı, elenen İsrailli Arap yarışmacı Nesrin ile alay ederken ayakkabısının birine “Nesrin” birine de “Muhammed” diye hitap etti. Arapları öfkelendiren bölüm, Kanal 10’la bağlantılı Nana10 adlı internet sitesinde de yayımlandı. İsrailli Arap milletvekili Şeyh İbrahim Tzarzur, Nana10’da yayımlanan bölümü “onur kırıcı ve çirkin bir kampanya” olarak nitelendirerek, Kanal 10’u İslâm ve Hıristiyanlığa karşı kampanya düzenlemek ve “ateşle oynamakla” suçladı. İsrail Başbakanı Ehud Olmert, birkaç gün önce, yine Kanal 10 televizyonundaki bir talk şov programında Hz. İsa ve Hz. Meryem’le alay edilmesi dolayısıyla Hıristiyanlardan özür dilemek zorunda kalmıştı.

27.02.2009

BTC’de 700. tanker müjdesi

Hazar petrollerini Türkiye üzerinden dünya pazarlarına taşıyan Bakü-Tiflis-Ceyhan (BTC) ham petrol boru hattından 700. tanker de yüklenerek yola çıkarıldı.

İlk tanker yüklemesi, 2 Haziran 2006 tarihinde yapılmıştı. Botaş International Ltd. şirketi (BIL) Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkanı Salih Paşaoğlu, BTC Projesinde, Ceyhan Haydar Aliyev Terminalinden batı pazarlarına ham petrol taşıyan 700. tankerin de yüklenip gönderilmiş olmasının mutluluğunu yaşadıklarını belirtti.

27.02.2009

ROMANLARDAN CAMİ VE KUR’ÂN KURSU

Sakarya’da 102 yıllık mahallelerinde bu güne kadar cami olmayan Roman vatandaşlar mahallelerine cami ve Kur’ân kursu yapmak için dernek kurdu.

“Bir ibadethane ve Kur’ân kursu en büyük hayalimizdi” diyen Roman vatandaşlar en kısa sürede camiyi bitirip ibadete açmak istiyor.

Sakarya’nın Hendek İlçesi Turanlar Mahallesi’nde yaşayan Romanlar kendi cami ve Kur’ân kurslarını yapmak için kolları sıvadı. 250 haneli 1000 kişin yaşadığı mahallelerinde en yakın caminin 5 kilometre uzaklıkta bulunması sebebiyle Roman vatandaşlar ibadet etmekte büyük sıkıntı çekiyordu. Bir araya gelen Roman vatandaşlar, Turanlar Mahallesi Camii Kur’ân Kursu Yaptırma Yaşatma ve Güzelleştirme Derneği kurdu. Dernek Başkanı Şenol Holat, mahallelerinin 102 yıllık geçmişiyle Hendek’in ilk yerleşim yerlerinden biri olduğunu belirterek, “Hep cami talebimiz vardı, ama bir türlü yerine getirilmedi. 2004 yılında bir prefabrikte ibadetlerimizi yerine getirmeye çalışıyoruz. Ancak biz güzel bir camide ibadet etmeyi istiyoruz. Camimizin hemen yanında bir Kur’ân kursu açarak evlâtlarımıza Kur’ân-ı Kerim öğretmeyi düşünüyoruz” dedi.

Roman vatandaşların kamuoyuna yanlış lanse edildiği, Romanların tamamına farklı gözle bakılmasının yanlış olduğunu vurgulayan Holat, şöyle konuştu: “Biz de bu ülkenin vatandaşıyız. Müslümanız ve dinimizi çok seviyoruz. Dinimizi doğru öğrenmek ve günlük ibadetlerimizi rahatça, huzur dolu bir ibadethanede yapmak istiyoruz. Bu bizim en büyük hayalimiz. Bu hayalimize kavuşmak için ilk adımı attık. Derneğimizi kurduk. Arsamızı tahsis ettik. İnşallah bizim katkılarımız ve hayırsever vatandaşların yardımıyla camimizin temelini atıp en kısa sürede bitirmeyi ve ibadete açmayı istiyoruz.” Romanların cami yapımına ilk destek Hendek’te bulunan Çevre Eğitim Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’den geldi. Dernek Başkanı İsmail Yonar cami için Roman derneğine bir miktar nakdi yardımda bulunduklarını söyledi.

27.02.2009

Askerliğin camide yapıyor

Almanya’da yaşayan Türklerin açtığı ibadethaneler ve sosyal faliyet gösteren dernekler, Alman makamlarının kıstaslarını yerine getirdikleri zaman “sivil askerlik” yapılabilen müesseseler olarak kabul görmeye devam ediyor.

Bunlardan biriside açılışı bir süre önce yapılan Duisburg Pollman Merkez Camii. Pollman Merkez Camii’nde askerliğini sivil olarak yapan ve müessesein ilk askeri olan Abdülkerim Adıgüzel, “Almanya doğumluyum. Alman vatandaşıyım. Abitur bittikten sonra yeni çıkan kanuna göre askerlik hizmetini yüksek öğretim görmeme başlamadan önce de yapabileceğim için bunun aradan çıkmasını istedim. Bunun için bu büyük müesseseye başvurdum ve kabul edildim. İnanın ne kadar sevindiğimi bilemezsiniz. Burada uyum bürosunda ve caminin bürokratik işlerinde hizmet vermekteyim. Severek çalışıyorum ve bu sayede sosyal çevrem arttı. Gençlerin okul problemleri ile ilgileniyorum. Zaten yapacağım işlerin sınırları belli. Burada askerlik süresi olarak 9 ay görev yapmak zorundayım. 15 Ekim’de terhis olacağım” dedi.

27.02.2009

“Pahalı çay ve hamburger bir insan hakları ihlâlidir”

Antalya Havalimanı’ndaki kafeteryalarda çayın 6 TL’ye hamburgerin de 15 TL’ye satıldığı şikâyetini değerlendiren İl İnsan Hakları Kurulu, tarifelerin neye göre belirlendiğinin ve onaylandığının araştırılmasına karar verdi.

Kurula Kültür ve Turizm İl Müdürü İbrahim Acar imzasıyla gönderilen yazıda, ‘’Antalya Havalimanı’nın yiyecek içecek ünitelerindeki fiyatların dünyadaki emsallerine oranla daha yüksek olduğu yönünde yerli ve yabancı turistlerden çeşitli şikâyetler olduğu’’ belirtti.

27.02.2009

İDSB Konseyi FAS’ta toplanıyor

İslâm Dünyası STK’ları Birliği (İDSB) Konseyi 27 Şubat-2 Mart tarihleri arasında, Mehdi Ben Aboud Araştırma Çalışma ve Enformasyon Vakfı’nın ev sahipliğinde Fas’ın Kazablanka şehrinde toplanıyor.

Daha önce İstanbul, Jakarta, Roterdam, Hartum ve Kuveyt’te olmak üzere beş defa gerçekleştirilen İDSB Konsey Toplantısı’nda 20 farklı ülkeden gelen sivil toplum temsilcilerinin Filistin ve Irak başta olmak üzere İslâm dünyasının problemleri hakkında önemli kararlar almaları ve İDSB 2009 eylem planını belirlemeleri bekleniyor. Darfur sorunu ile ilgili kapsamlı bir raporun da inceleneceği toplantının iki gün süreceği bildirildi. Türkiye’den İDSB Genel Sekreteri Necmi Sadıkoğlu başkanlığında önemli sivil toplum temsilcilerinden oluşan 30 kişilik bir heyetin katılacağı İDSB Konsey toplantısı sonrası “Sivil Toplum ve Kalkınma” başlıklı uluslar arası bir sempozyum gerçekleştirilecek. (www.idsb.org)

27.02.2009

KKTC üniversitelerinde af

BaşbakanlIk Kıbrıs İşleri Başmüşavirliğince, "KKTC üniversitelerinde eğitim görürken her ne sebeple olursa olsun eğitimlerini tamamlayamamış bütün öğrenciler için öğrenci affı çıktığı hatırlatılarak, Türkiye Cumhuriyeti uyruklu öğrencilerin de üniversitelerine müracaat etmeleri kaydıyla aftan yararlanabilecekleri" bildirildi.

Başbakanlık Basın Merkezi kanalıyla Başbakanlık Kıbrıs İşleri Başmüşavirliği tarafından yapılan yazılı açıklamada, KKTC Cumhuriyet Meclisinde kabul edilen öğrenci affına ilişkin kanunun, KKTC Resmî Gazetesi'nin 12 Şubat 2009 tarihli 38. sayısında yayımlanarak yürürlüğe girdiği ifade edildi.

Açıklamada şunlar kaydedildi:

"KKTC üniversitelerinde eğitim görürken her ne sebeple olursa olsun eğitimlerini tamamlayamamış bütün öğrenciler için öğrenci affı çıkmıştır. KKTC Cumhuriyet Meclisinde kabul edilen öğrenci affına ilişkin kanun, KKTC Resmî Gazetesi'nin 12 Şubat 2009 tarihli 38. sayısında yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Söz konusu yasaya göre, her ne sebeple olursa olsun KKTC üniversitelerinden ilişiği kesilen Türkiye Cumhuriyeti uyruklu öğrenciler de yasanın yayımlandığı tarih itibarıyla iki ay içerisinde üniversitelerine müracaat etmeleri kaydıyla aftan yararlanabileceklerdir. Ayrıca yasa kapsamında öğrencilerin askerlik durumları ile kabul şartlarına yönelik gerekli düzenlemeler de yer almıştır. Öğrenci affından yararlanmak isteyen Türkiye Cumhuriyeti uyruklu öğrencilerin herhangi bir mağduriyet ile karşılaşmamaları için ilişikleri kesilen üniversitelere zamanında müracaat etmeleri gerekmektedir."

27.02.2009

Antalya yağışa doydu

Antalya’da önceki günden bu yana devam eden gece ve sabah saatlerinde şiddetini arttıran yağış, hayatı etkiliyor.

Antalya şehir merkezine son 24 saatte 80 kilogram, havaalanı civarına 71 kilogram yağış düştü. Yetkililer, yağmurun bir süre daha aralıklarla devam edeceğini, yağış anında rüzgârın zaman zaman kuvvetli ve fırtına şeklinde esmesinin beklendiğini bildirdi. Bazı okulların bahçelerinin suyla dolması yüzünden, öğrencilerin okula girişlerinde sorun yaşandığı öğrenildi.

27.02.2009

Ayrılmaz ikili Bolu yollarında

Düzce Yeni Asya okuyucularının büyük gayret ve fedakârlıkları, başta Cem Hatipoğlu ve arkadaşlarının gayretleri ile gerçekleştirilen; devasa reklâm tabelâsı, İstanbul-Ankara otobanı ve D100 (E5) karayolunun yan yana paralel olduğu bir noktasında gidiş ve geliş istikametlerinden de çok net bir şekilde görülebileceği bir konumda, Bolu’dan Ankara istikametindeki çıkışın 14. km'sinde yerini aldı.

Tabelânın tasarlanmasında ve resmî prosedürünün tamamlanmasında Düzce Yeni Asya okuyucularının büyük gayretleri oldu. Tabelânın monte edileceği gün; Düzce’den TIR’larla naklinde yaşanan sıkıntılar, havanın gayet soğuk ve yağışlı olması, bu gayretli ve fedakâr ekibi yıldırmadı ve Bolu’dan katılan ekibin de yardımları ile tabelâ yol üzerine yerleştirildi. Sakarya ve İstanbul'un da maddî ve manevî destekleri ile gerçekleştirilen bu güzel faaliyetin diğer illerimize de örnek olması temenni edildi.

Tabelâ hakkında teknik bilgiler:

Ayak yüksekliği: 10m

Tabelâ bir yüzeyi: 54 m2

"Sözler" bir yüzeyi: 24 m2

Yeni Asya yüzeyi: 30 m2

"Sözler" kitabı: Metal konstrüksiyon üzeri winly özel kaplama üzeri altın varak yazı.

Yeni Asya: Metal konstrüksiyon üzeri Branda kaplama ve üzeri reflektör yazı.

Tabelânın her iki yüzeyi de kullanılmıştır.

Toplam alanı: 108 m2.

HAYRETTİN HUYUT

27.02.2009

Sİgara ve alkol, kİtle İmha sİlÂhlarI gİbİ

Türkİye Yeşilay Cemiyeti’nin bu yıl ilk olarak düzenlediği uluslar arası organizasyonlardan biri olan “Uluslar arası Kültür Sanat ve sağlık Festivali” The Marmara otelinde yapıldı.

Programa Prof. Dr. Orhan Kural, Prof. Dr. Arif Verimli, Prof. Dr. İbrahim Balcıoğlu, Cüneyt Arkın, Ebru Şallı gibi tanınmış isimlerin yanı sıra Üsküdar Belediye Başkanı Mehmet Çakır da hazır bulundu. Yeşilay Genel Başkanı Özfatura yaptığı konuşmada, sigara, alkol, uyuşturucu günümüzün kitle imha silâhları olduğunu belirterek, Yeşilayın sağlıklı yaşama kültürü olduğunu söyledi.

Prof. Dr. Orhan Kural, kendisini sigara mücadelesine adayan bir akademisyen olarak, sigara tüketiminin azaltılmasında önemli katkılarının olduğunu belirtti. Bugüne kadar yüzlerce konferansa katıldığını ve özellikle gençlerden olumlu tepkiler aldığını ifade etti.

Prof. Dr. Arif Verimli bağımlılıklarla ilgili müsteşarlık ayarında resmî bir kuruma ihtiyaç olduğunu ve bağımlılıklarla mücadele ederken bilimsel bir alt yapı gerektiğini vurgulayarak Yeşilay’a teşekkür etti. Prof. Dr. İbrahim Balcıoğlu, Büyükşehirlerin maruz kaldığı göç olgusundan dolayı bağımlılık düzeyinin arttığını bilimsel verilerle anlattı.

Sanatçı Cüneyt Arkın, “Yeşilay ile çalışmaya başladıktan sonra gençliğimizin hazin durumunu çok daha yakından görüyorum. Yeşilay’ın mutevazı imkânları ile yaptığı hizmetler çok önemli. Herkesi bu kuruma destek vermeye dâvet ediyorum” dedi.

Programa Finlandiya, Bangladeş, İsveç, Kazakistan, Slovakya, Letonya ABD gibi ülkelerden katılımcılar sunumlarını yaptılar. Program sonunda Türk Mûsikîsini Araştırma ve Tanıtma Grubundan Yrd. Doç. Dr. Rahmi Oruç Güvenç bir gösteri yaptı. Program sonunda, misafirler İstanbul turu yaptıktan sonra ülkelerine döndüler.

27.02.2009

Discovery 12 Mart’ta fırlatılacak

ABD Ulusal Uzay ve Havacılık Dairesi (NASA), daha önce birkaç kez ertelenen uzay mekiği Discovery'nin 12 Mart'ta fırlatılmasının planlandığı bildirildi.

NASA'nın uzay mekiğiyle ilgili birim yetkilileri, son olarak 12 Şubat'ta fırlatılacakken gaz valfı (supap) sorunları sebebiyle ertelenen mekiğin 12 Mart'ta fırlatılmasını ümit ettiklerini söyledi. Yetkililer, mekiğin 13 veya 14 Mart'ta da fırlatılamaması durumunda Rusya'nın Nisan ayında yörüngedeki Uluslararası Uzay İstasyonu'nun (UUİ) yeni personelini taşıyacak Soyuz roketinin fırlatılmasını beklemek zorunda kalacaklarını kaydetti.

27.02.2009

A. Yüksel Özemre Kültür Merkezi açıldı

Ümranİye Belediyesi tarafından yapımı tamamlanan Ahmet Yüksel Özemre Kültür Merkezi’nin resmî açılışı düzenlenen bir törenle yapıldı.

Törene Ümraniye Belediye Başkanı Hasan Can’ın yanı sıra, Ümraniye Kaymakamı Mehmet Ali Yıldırım, Ümraniye İlçe Millî Eğitim Müdürü İlyas Tekin, geçtiğimiz yıl vefat eden ve adı kültür merkezine verilen yazar Ahmet Yüksel Özemre’nin eşi Gülşen Özemre ile kızı Rabia Özemre, Ümraniye Belediye Başkan Yardımcıları, birim müdürleri ve çok sayıda vatandaş katıldı.

27.02.2009

MAG gönüllüsü oldular

HalkI tabiî afetlere karşı bilinçlendirmeyi amaçlayan Mahalle Afet Gönüllüleri Vakfı’nın (MAG) Pratik Saha Eğitim çalışması gerçekleştirdiği Kâğıthane Hürriyet Mahallesi’nde 44 kişilik MAG ekibinin eğitimleri tamamlandı.

MAG’lar, ilk yardımdan yangına müdahaleye kadar birçok konuda uygulamalı eğitim alırken, eğitim çalışması yapılan her mahallede konumlandırılan Afet Destek Merkezi’nin açılışı Kâğıthane Belediye Başkanı Fazlı Kılıç tarafından yapıldı. İlk kez Türkiye’de uygulanmaya başlanan Mahalle Afet Gönüllüleri projesini Fas’ın Fes şehrinde uygulamak isteyen ve bu amaçla projeyi incelemek üzere İstanbul’da bulunan Faslı yetkililer de açılışa katıldı. Fas Sivil Savunma Genel Müdürlüğü temsilcileri, Fes Valiliği yetkilileri, Fes şehri senatörü ve sivil toplum kuruluşu temsilcilerinden oluşan 7 kişilik Fas heyeti, aynı zamanda halen Kâğıthane ilçesi, Gürsel Mahallesi’nde devam eden MAG eğitimlerini de takip edecek.

27.02.2009

Birgi’li çocuklar su kabağı yetiştirecek

Yöreye özgü bitki örtüsünün simgelerinden biri olan su kabağını yaşatmak amacıyla, ÇEKÜL Vakfı Küçük Menderes Havza Koordinatörü Arkeolog Emin Başaranbilek ile vakıf gönüllüsü Ziraat Mühendisi Özkan Akgün’ün girişimleriyle başlayan ve öğrenciler tarafından sahiplenilen bu farklı çalışma için ilk adımı atıldı.

Belediye düğün salonunda buluşan öğrenciler ve ÇEKÜL gönüllüleri, “su kabağı yetiştirme” konulu bir toplantı yaptı. Su kabağı nasıl yetiştirilir, ne zaman toplanır, nasıl kullanılır başlıkları altında önemli bilgilerin paylaşıldığı toplantıda, öğrencilerle birlikte ortak kararlar alındı. Üç yüzden fazla öğrenciyle, Birgi’nin “simge bitki”si su kabağını yetiştirmek için, önce okul bahçesinde bitki tohumları poşetlere dikilecek ve filizlenmesi sağlanacak. Yeşeren tohumlar Mart ayı sonunda, her biri yöresel mimarî örneği olan tarihî evlerin önüne dikilecek. Bereketli tabiatın, korunan yöresel kültürün ve zengin tarihin her sokağında hissedildiği Birgi, öğrencilerin çabasıyla kimliğinin köklerini daha da sağlamlaştıracak.

27.02.2009