Dolar, geçen yıl sonuna göre yüzde 8,31 değer kazanarak 1,6680 TL’ye yükseldi. Geçen yılı 1,5400 TL’den kapatan dolar, geçen haftadan bu yana yukarı yönlü hareketini sürdürüyor. Geçen haftayı 1,6130 TL’den tamamlayan dolar, haftaya 1,6180 TL’den başladı. Önceki gün de yukarı yönlü seyir izleyen dolar günü 1,6700 TL’den kapattı. Dün 1,6680 TL’den açılan dolar öğlen saatleri itibariyle 1,6640 TL’den satıldı. Dolar geçen yıl sonu kapanışına göre yüzde 8,31, önceki hafta kapanışa göre ise yüzde 3,41 oranında değer kazandı. Bu arada avro geçen yıl sonuna göre yüzde 0,75 artışla 2,1420 TL’den 2,1580 TL’ye, İngiliz Sterlini ise yüzde 3,10 artışla 2,2600 TL’den 2,3300 TL’ye yükseldi. Öte yandan sterlin dolar karşısında 1,3821’in altına düşerek 13 Haziran 2001 tarihinden bu yana en düşük seviyeye indi.
Gedik Yatırım Araştırma Uzmanı Yunus Kaya, dolarda bir miktar daha yükseliş beklenebileceğini söyledi. Türkiye’nin 2009 içerisinde dolar bulmakta zorlanacağı yönünde beklentiler bulunduğunu ifade eden Kaya, yabancı sermayedeki azalma ve Türkiye’den çıkışların dövize olan talebi artırdığını hatırlattı. Yurt içinde dolara 1,7000 TL seviyesinde satış geldiğini anımsatan Kaya, IMF anlaşmasının gecikmesiyle yurt dışındaki olumsuz hava birleşince doların yukarı yönlü hareketlendiğini anlattı. Kaya, ‘’dolar 1,7000 TL seviyesini test edebilir. Bunun üzerine de çıkabilir. Merkez Bankası 1,75’ler seviyesinde satış yapacağını açıklamıştı. Son faiz indirimleriyle birlikte Merkez Bankası 1,75 bandını bir miktar yukarıya taşıyabilir’’ diye konuştu. İstanbul/aa
Dolar, geçen yıl sonuna göre yüzde 8,31 değer kazanarak 1,6680 TL’ye yükseldi. Geçen yılı 1,5400 TL’den kapatan dolar, geçen haftadan bu yana yukarı yönlü hareketini sürdürüyor. Geçen haftayı 1,6130 TL’den tamamlayan dolar, haftaya 1,6180 TL’den başladı.
ŞABAN Baş, yazılı açıklamasında, sadece Adana’daki bankalarda tutulan ve miktarı 6 milyar TL’ye ulaşan nakit paranın yatırıma ve üretime yönlendirilmesi durumunda, boyutları giderek ağırlaşan ekonomik krizin etkilerinin büyük ölçüde ortadan kaldırılabileceğini savundu. Türkiye’de yaşayan kişi, kurum ve kuruluşun, mevcut krizin aşılabilmesi için üzerine düşen yükümlülükleri eksiksiz bir şekilde yerine getirmesi gerektiğini belirten Baş, zor dönemin, toplumun her kesimi tarafından tam bir sorumluluk duygusuyla düşünülerek değerlendirilmesi gerektiğini kaydetti.
Şaban Baş, bunun için öncelikle ‘’yastık altı’’ diye isimlendirilen atıl paraların ekonomiye kazandırılmasının zorunlu olduğunu bildirerek açıklamasında, şu ifadelere yer verdi: ‘’Çünkü Merkez Bankası verilerine göre, bankaların Adana hesaplarında vadeli olarak tutulan paranın toplam miktarı 6 milyar TL’ye ulaşmaktadır. Kısaca bu dönemde herkesin elini taşın altına koyması ve bu paranın tümü olmasa bile en azından bir bölümünün ekonomiye kazandırılması gerekmektedir. Aksi halde ortaya çıkabilecek olumsuzluklardan herkesin etkileneceği bilinmelidir. Bu bakımdan toplumun tüm kesimlerinin sorumluluk duygusu içerisinde hareket ederek ülkemiz ve şehrimiz üzerindeki negatif yansımaları giderek daha da ağırlıklı bir şekilde hissedilen krizin önlenmesine yönelik katkılarına ihtiyaç duyulmaktadır.’’
Nakit sıkıntısı çeken üyelerine, ATO kaynaklarının da devreye konulması sistemiyle kredi imkanı oluşturulmasına dönük çalışmalarının da sürdüğünü belirten Baş, daha sonra şunları kaydetti: ‘’Yaşanan küresel ölçekli ekonomik krize bağlı olarak üyelerimizin iş yerlerini birer birer kapatmalarına seyirci kalınamaz. Odalar, öncelikle üyelerinin sıkıntılarını çözümleyerek bulunduğu şehirlerdeki ekonomik hayatın sağlıklı bir şekilde devamını sağlamakla yükümlüdürler. Biz de ATO yöneticileri olarak açılan iş yeri sayısı oranının kapananlara göre çok daha fazla olduğu bir dönemde neler yapabileceğimize yönelik olarak başlattığımız çalışmaları sonuçlandırmak üzereyiz. Amacımız, tıkanma noktasına gelen ticaretin önünü açmaktır. Üyelerimize Halk Bankası aracılığıyla minimum faizli kredi kullandırılabilmesine yönelik projemizi yakında hayata geçirmeyi planlıyoruz.’’ Adana/aa
REEL SEKTÖR BORÇ BATAĞINDA
ANKARA Organize Sanayi Sitesi (ANTEKS) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Süreyya Kayıhan, reel sektörün borç batağında olduğunu, acilen tedbir alınması gerektiğini belirtti. Kayıhan yaptığı yazılı açıklamada, özel sektörün borç stoğunun uyarılara rağmen 2002 yılından bu yana sürekli artış gösterdiğini kaydetti. Özel sektör borçları içerisinde reel sektörün borç oranının yüzde 69 seviyesinde bulunduğunu belirten Kayıhan, ‘’yaşanan küresel ekonomik krize sokaktaki vatandaş borçlu durumda yakalandı. Reel sektör borç batağında acilen tedbir alınmalıdır’’ dedi. Ankara/aa
|