Sporcunun branşı ne olursa olsun başarı anahtarı, çalışmadan önce moral ve motivasyonunun üst düzeyde olması gerekir.
Fiziksel hazırlık yapmış olsa da kafaca rahat olmayan her hangi bir sporcu başarılı olamaz. Cassio Lincoln buna örnek gösterilebilecek çok iyi bir örnek. Geçen yıl ilk sezonuydu. Fırtına gibi sezona girdi. İlk beş haftadan sonra Lincoln durdu. Tabi sebebini bilemiyoruz. Antrenör mü, arkadaşları mı, para mı onu sıradan bir oyuncu haline getiren, futbola küstüren. Yalnız önceki sezon Beşiktaş maçı öncesi Hakan Şükür'le birlikte kadro dışı kalmas,ı Lincoln'ün performansını olumsuz etkileyen en önemli bilinen faktör.
Bir TV programında eski yıldız futbolcu Saffet Sancaklı şöyle demişti: "Adnan Abi bana, Almanya'da Lincoln diye bir oyuncuyu transfer etmek istediklerini ve tanıyıp tanımadığımı sordu. Abi çok iyi tanıyorum. Son derece kaliteli bir oyuncu. Gelirse Türkiye'de öttürür". Burada Saffet Sancaklı'nın öttürüden kastı, futboluyla ses getirir manasındaydı. Gerçekten de Lincoln son dönemdeki futboluyla ses getiriyor. Kırılganlığı bırakmış. Sürekli oyunda olmak istiyor. Takımını çok iyi yönetiyor. Gol atıyor. Asist yapıyor. Kısacası Lincoln futboluyla G.Saray'ı uçuruyor.
Ayhan Akman, Skibbe için "iyi adam" demişti. Zannediyorum Lincoln'ü futbola döndüren, iyi adamlığı ve sevgisiyle Skibbe. Her ne kadar profesyonellikte duygusallık olmaz denilse de, bu tez bazı oyuncular için geçerli değil. Lincoln de duygusal bir oyuncu. Sevgiyle neler yapabileceğini herkese gösterdi.
G.Saray'da son dönemin hastalığı, kazanacak skoru elde edecek güzel oyunu oynayıp, maçı bırakmak. G.Birliği maçındada, tıpkı A.Gücü maçındaki durum yaşandı. Arda Turan gol atmasına rağmen durgunluğu üzerinden atamadı. Mehmet Topal ve Barış Özbek oynamağa başladığından beri G.Saray hep kazandı. Sakatların katılımı ile G.Saray ikinci yarıda şampiyonluğun en güçlü adayı olacak izlenimini veriyor.
|