"Gerçekten" haber verir 15 Aralık 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi

adresine bekliyoruz.

 

Haberler

 

GÖRÜNTÜLÜ KONUŞMA 2009’DA

TURKCELL'İN çözüm ortağı Teleses Yönetim Kurulu Başkanı Recep Uzelli, görüntülü iletişime olanak tanıyan, 3G’li telefonların 2009 yılının ikinci çeyreğinin sonlarında kullanılmaya başlayacağını bildirdirdi.

Görüntülü konuşma devri 2009'da başlıyor

Mobil İletişim Sistemli (3G) telefonların yaygın olarak kullanımıyla ilgili soruları cevaplayan Uzelli, 3G ihalesinde en geniş bant hakkını A lisansı ile Turkcell’in kazandığını hatırlattı. İhale sonunda devletin kasasına giren yaklaşık 2 milyar YTL ile telekomünikasyon sektöründe yaşanan daralma ve sıkışmanın büyük ölçüde rahatlayacağını belirten Uzelli, 3G teknolojisinin kullanılmaya başlamasıyla birlikte şu an kullanılan cep telefonlarının bu sisteme uyumlu telefonlar ile değiştirilerek pazarda yeni açılımlar yaşanacağını anlattı. 3G sisteminin 2009 yılının ikinci çeyreği sonlarında kullanılmaya başlanacağını belirten Uzelli, hizmetin başlamasını takip eden yıl içerisinde 1 milyonda fazla abonenin aktif olarak bu sistemi kullanacağının tahmin edildiğini söyledi.

15.12.2008


 

PALYATİF ÇÖZÜMLERE HAYIR

Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, iktidar partisinin anayasada “kısmî değişiklik” paketleri getirmekten söz etmeye başladığını belirterek, “Bu mini paket ve kısmî değişiklikleri kabul etmiyoruz. Palyatif ve pansuman çözümler içeren bu tür mini paketler, özgürlüklerin önünü açmayacak, insan hakları alanında genişleme getirmeyecektir” dedi.

ESASLI PAKETLERE İHTİYAÇ VAR

Gündoğdu, ekonomik kriz konusunda da Türkiye’nin mini paketlerle rahatlatılamayacağını ifade ederek, yapılması gerekenin piyasaları moral çöküşüne sokmadan mâlî piyasaları canlandıracak, ülkenin sahip olduğu kaynakları harekete geçirip ekonomiye dahil edecek “bütüncül ekonomi paketleri” açıklamak olduğunu söyledi.

Mini paketler çözüm değil

Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, iktidar partisinden anayasada “kısmî değişiklik” paketlerinin getirilmesinin konuşulmaya başlandığına dikkat çekerek, “Bu mini paket ve kısmî deşiklikleri kabul etmiyoruz. Palyatif ve pansuman çözümler içeren bu tür mini paketler, özgürlüklerin önünü açmayacak, insan hakları alanında genişleme getirmeyecek, demokrasinin derinleşmesine katkı yapmayacak ve millet iradesini güçlendirmeyecektir” dedi.

Gündoğdu yaptığı açıklamada, özgürlükten, tam demokrasiden ve sivilleşmeden yana yeni bir anayasanın yapılmasını sürekli dile getirdiklerini belirterek, “Ancak, milletin de kahir ekseriyetinin istediği ve beklediği bu talep sürekli belli lobilerce engellenmektedir. Özellikle TBMM’nin görev alanını daraltan Anayasa Mahkemesinin son başörtüsü kararıyla birlikte anayasayı değiştirmek isteyen iktidar partisi ve ona destek veren muhalefet partilerini korkutmuş, anayasa değişikliği konusunda suskunluğa itmiştir” dedi.

Uzun bir aradan sonra iktidar kanadından anayasada ‘kısmî değişiklik’ ya da ‘mini paket’ getirilmesi gündeme taşındığını bildiren Gündoğdu şöyle konuştu: “Memur-Sen olarak, bu mini paket ve kısmi deşiklikleri kabul etmiyoruz. Ombudsmanlık sisteminin düzenlenmesi, Türkiye milletvekilliğinin getirilmesi gibi palyatif ve pansuman çözümler içeren bu tür mini paketler, özgürlüklerin önünü açmayacak, insan hakları alanında genişleme getirmeyecek, demokrasinin derinleşmesine katkı yapmayacak ve millet iradesini güçlendirmeyecektir. Memur Sen olarak, artık millet iradesinin sadece ve sadece TBMM tarafından kullanılmasını istiyoruz. Bunun için yapılması gereken ise iktidar ve muhalefet partilerinin ortak akılda buluşarak; demokrasiden, sivilleşmeden ve özgürleşmeden yana yeni bir Anayasa’nın yapılmasını sağlamaktır. ”

ESASLI PAKETLERE İHTİYAÇ VAR

Memur-Sen Genel Başkanı Gündoğdu, ekonomik krizler konusunda da Türkiye’nin mini paketlerle rahatlatılamayacağına inandıklarını ifade ederek, “Bu konuda ne ‘kriz bizi etkilemez’ rahatlılığıyla hareket etmek sağlıklıdır ne de ‘battık, batıyoruz’ diyerek ortalığı velveleye vermek doğrudur” dedi.

Bu kapsamda yapılması gerekenin piyasaları moral çöküşüne sokmadan malî piyasaları canlandıracak “bütüncül ekonomik paketler” açıklanmak olduğunu da dile getiren Gündoğdu, “Bu süreçte asla ve asla IMF’den borç alınmamalı, ülkemizin potansiyellerini harekete geçirecek ve ekonomiye dahil edecek kaynak paketleri yürürlüğe konulmalıdır” dedi.

FATİH KARAGÖZ

15.12.2008


 

Demiryollarında Türkiye-İtalya işbirliği

HIZLI tren işletmeciliğine hazırlanan Türkiye, bu alanda öncü ülkelerden İtalya ile işbirliğine gidiyor.

Türkiye-İtalya demiryolları arasında işbirliğini öngören mutabakat zaptı Roma’da imzalandı. Milano-Bologna hızlı tren hattının işletmeye açılması dolayısıyla Roma’ya gelen TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman, İtalya Demiryolları Genel Müdürü Mauro Moretti ile bir araya geldi. Görüşmede, iki ülke demiryolları arasında işbirliğini öngören mutabakat zaptı imza altına alındı. Buna göre, iki ülkenin demiryolu idareleri, özellikle hızlı tren işletmeciliğinde, işletme, bakım ve tamir konuları başta olmak üzere bilgi ve tecrübe paylaşımında bulunacak. Karaman, İtalya’nın savunma sanayi ve ulaştırma alanlarındaki uluslar arası firması Finmeccanica’nın ulaştırma yatırımlarını üstlenen Ansaldo’nun tren üretim fabrikasını da gezdi.

15.12.2008


 

AKP’den CHP’nin ‘’çarşaf açılımına’’ destek

AKP Grup Başkanvekili ve Giresun Milletvekili Nurettin Canikli, CHP’nin ‘’çarşaf açılımını’’ samimî olmaları şartıyla desteklediklerini söyledi.

Ordu’da partisinin temayül yoklamasına katılan Canikli, toplantı öncesi yaptığı açıklamada, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’a, memleketi Antalya’da bazı partililerin ‘’çarşaf açılımıyla’’ ilgili tepki gösterdiğini hatırlattı. Yasalar önünde bütün vatandaşların eşit olduğunu vurgulayan Canikli, CHP’nin ‘’çarşaf açılımını samimî olmaları şartıyla’’ desteklediklerini belirterek, ‘’Sonuçta bütün vatandaşlarımıza kanun önünde eşit muamele edilmesi gerekiyor. Düşüncelerinden, giyimine farklı muameleye tutulması gerekmiyor. Bu tür yaklaşımlar Anayasa’ya da aykırı, insan haklarına da aykırı’’ dedi. Nurettin Canikli, CHP’nin yürüttüğü politika sonrası böyle bir noktaya gelmesinin olumlu olduğunu söyledi.

15.12.2008


 

İstanbul'da tehlikeli provokasyon

İstanbul’da son bir haftada 6 camide çıkan yangınlara dün bir yenisi daha eklendi.

Maltepe’deki Mavi Evler Camii’nin müezzin odasında çıkan yangın itfaiye ekipleri tarafından söndürüldü. Edinilen bilgiye göre, Maltepe Aydınevler Mahallesi Sancak Sokak’ta bulunan Mavi Evler Camii’nde yangın çıktı. Öğle namazı öncesi camiden dumanların yükseldiğini gören cemaat müezzin odasının yandığını fark etti. Müezzinin odada bulunduğunu zanneden vatandaşlar camı ve kapıyı kırarak içeri girdi. İçeride kimsenin olmadığını gören vatandaşlar yanmakta olan eşyaları dışarı çıkarıp yangına müdahale etti. Olay yerine çağrılan Maltepe itfaiye ekipleri müdahale ederek yangını kısa sürede söndürdü. Cami imamı, sabah her zamanki gibi namazdan sonra bütün şalterleri ve cihazları kapattıklarını, müezzin odasını kilitleyip anahtarı kapının yanında çok az kişinin bildiği bir yere koyduğunu anlattı. Meydana gelen yangın sonrası anahtarı bulamadıklarını söyleyen imam bu duruma şaşırdıklarını belirtti. Polis olay yerine gelerek görgü tanıkları ile görüştü. Olay yeri inceleme ekipleri de camide inceleme başlattı. Vatandaşlar yanmış koltukların birinin üzerinde nereye ait olduğu belli olmayan bir bez parçasını polise göstererek incelemelerini istedi. Bu arada İstanbul’un Anadolu yakasında bir hafta içerinde 6 camide daha yangın çıkmıştı. Önceki gün Sancaktepe’deki Veysel Karani Camii, Hacı Akif Demirci Camii, Kadıköy İnönü Mahallesi’nde bulunan Medine Mescidi, Küçükbakkalköy Merkez Camii, Pendik Dolayoba Ulu Camii’nde yine Kurban Bayramı’nın 3. günü Ümraniye Yukarı Dudullu Mahallesi İnönü Caddesi Kemerdere Sokak’taki Hacı Mehmet Şahsuvaroğlu Camii’nde yangın çıkmıştı.

15.12.2008


 

Ergenekon'da Veli Küçük’ün savunması alınacak

“Ergenekon” dâvâsının 26’ncı duruşması bugün yapılacak. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi’ndeki salonda yaptığı yargılamanın bugünkü duruşması, saat 09.30’da başlayacak.

44’ü tutuklu 86 sanığın yargılandığı dâvânın bugünkü duruşmasında, tutuklu sanıklardan emekli Tuğgeneral Veli Küçük’ün savunmasının alınması bekleniyor. İddianamede, emekli Tuğgeneral Veli Küçük’ün ‘’kişiyi yerine getirdiği kamu görevinden dolayı tasarlayarak öldürmeye azmettirmek’’ ve ‘’cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek’’ suçlarından 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması isteniyor. Veli Küçük’ün ‘’Kişiyi yerine getirdiği kamu görevinden dolayı tasarlayarak öldürmeye teşebbüse azmettirmek’’ suçundan 4 mağdur için ayrı ayrı cezalandırılması istenen iddianamede, Küçük’ün bu suça ilişkin toplam 52 ile 80 yıl arasında hapis cezasına çarptırılması öngörülüyor. İddianamede, Küçük’ün diğer suçlamalara ilişkin 194 ile 435 yıl arasında hapis cezasına çarptırılması talep ediliyor.

15.12.2008


 

DTP-Barzani görüşmesinde diyalog öne çıktı

KUZEY Irak Bölgesel Kürt Yönetimi lideri Mesut Barzani ve Demokratik Toplum Partisi (DTP) heyetinin önceki günkü görüşmesinde, bölgedeki sorunların karşılıklı anlayış çerçevesinde ve diyalog yoluyla çözülmesine vurgu yapıldığı belirtildi.

Erbil’in Selahattin kasabasına giden DTP’nin iki eş başkanının da aralarında bulunduğu toplam 5 kişilik heyet, Barzani ile 2 saat görüşmüştü. Görüşmeden önce eşbaşkanlar Ahmet Türk ve Emine Ayna, partinin dış ilişkilerden sorumlu eşbaşkan yardımcısı Sabahat Tuncel, Siirt Milletvekili Osman Özçelik ve Diyarbakır Sur eski Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş’tan oluşan DTP heyeti, sabah saatlerinde Erbil’in Barzan kasabasına giderek, burada Molla Mustafa Barzani’nin mezarını ziyaret ettiler. Barzani ile yapılan görüşmede, Irak’ın siyasî durumunun ele alındığı, karşılıklı saygı prensibi çerçevesinde Irak ve bölgesel yönetiminin Türkiye ile siyasî ve ekonomik alanındaki ilişkilerini geliştirmek istediği kaydedildi. Toplantıda bölgesel Kürt bölgesi parlamento başkan yardımcısı Kemal Kerkuki, iç işlerinden sorumlu bölge bakanı Kerim Şingali ve bölge başkanlık divanı sözcüsü Fuat Hüseyin de hazır bulundu.

15.12.2008


 

İstanbul’da uyuşturucuya geçit yok

İSTANBUL'DA bu yıl düzenlenen bin 942 uyuşturucu operasyonunda, 3 bin 546 şüpheli, 5 ton 339 kilo 130 gram eroin, esrar, kokain, afyon sakızı, amfetamin ve 826 bin 626 adet hap ile yakalandı.

İstanbul Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü kaynaklarından derlenen bilgilere göre, 2008 yılının 11 aylık bölümünde transit uyuşturucu kaçakçıları ya da sokak satıcıları başta olmak üzere uyuşturucu tacirlerine yönelik, il genelinde bin 942 ayrı operasyon gerçekleştirildi. Operasyonlarda, 2 ton 419 kilogram eroin, 2 ton 784 kilogram esrar, 54 kilogram kokain, 80 kilogram afyon sakızı, 2 kilo 130 gram amfetamin, 3 bin 520 litre uyuşturucu yapımında kullanılan asit anhidrit ile 825 bin 539 uyuşturucu hap ve 1087 sentetik hap ele geçirildi. Operasyonlarda, 3 bin 546 şüpheli gözaltına alındı.

15.12.2008


 

Ümraniye’de trafik kazası: 4 ölü, 3 yaralı

Ümranİye’de, yola çıkan yaban domuzunun sebep olduğu zincirleme trafik kazasında 4 kişi öldü, 3 kişi yaralandı.

Edinilen bilgiye göre, Ömerli Sazakçeşme mevkiinde aniden yola çıkan yaban domuzuna çarpmamak için manevra yapan Ercan Temel (25) yönetimindeki 16 LS 888 plâkalı otomobil, Nusret Ekici’nin kullandığı 34 DK 8342 plâkalı kamyonla çarpıştı. Arkadan gelen bazı araçlar da bu iki araca çarptı. Kazada, sürücü Ercan Temel, aynı otomobildeki Perihan ve 4 yaşındaki İrem Temel ile Beyza Bağ vefat etti. Otomobilde bulunan 6 aylık Senem Temel ve Berna Aşkın ile kamyon sürücüsü Nusret Ekici yaralandı. İtfaiye ekiplerince sıkıştıkları yerden çıkarılan yaralılar, ambulanslarla Acıbadem ve Göztepe Eğitim ve Araştırma hastanelerine kaldırıldı.

15.12.2008


 

TL’ye dönüşte geri sayım

Paradan 6 sıfırın atılmasının ardından YTL ile tanışan ve 2005 yılının başından bu yana kullanan Türkiye, 1 Ocak 2009’dan itibaren TL’ye tekrar dönecek.

1 Ocak’ta yeniden TL ile tanışacağız

1 OCAK 2009’dan itibaren YTL’den Türk lirasına (TL) geçecek Türkiye’de kamu kurum ve kuruluşları ile özel sektör hazırlıklarını hızlandırdı. Alınan bilgiye göre, paradan 6 sıfırın atılmasının ardından YTL ile tanışan ve 2005 yılının başından bu yana kullanan Türkiye, 1 Ocak 2009’dan itibaren TL’ye tekrar dönecek. 1 Ocaka sayılı günler kalırken kamu kurum ve kuruluşları ile özel sektör firmaları, geçiş hazırlıklarını hızlandırdı. Bankalar genel merkezleri ve bölge müdürlüklerinde düzenlediği seminerlerle ülke genelindeki şubelerinde çalışanlara YTL’den TL’ye geçiş konusunda eğitimler veriyor. Kuruluşların muhasebe ve tahakkuk servisleri, ellerinde bulunan parayla ilgili makineleri güncelleştirmek için aldıkları firmalara gönderiyor. Sayma makineleri ve sahte para tespiti konusundaki firmalardan, yeni çıkacak banknotlarda daha fazla güvenlik unsurunun kullanılması dolayısıyla, makinelere yeni ayarların girilmesi isteniyor. Firmalara gönderilen makinelere ‘’ilâve sensör montajı, yeni para yükleme, yeni sahte para yükleme, sahte yakalama oranı yükseltme gibi işlemlerin yapılacağı’’ belirtiliyor. Kuruluşlar, güncellenmenin ivedilikle yapılıp gönderilmesini talep ediyor.

15.12.2008


 

Cezaevleri doldu taştı

Türkiye’deki 384 ceza infaz kurumunda 1 Kasım 2008 itibariyle toplam 101 bin 100 hükümlü ve tutuklu bulunuyor. Ceza infaz kurumlarında kalan tutuklu ve hükümlülerin sayısı 2001 yılında 55 bin 609, 2002 yılında 59 bin 187, 2003 yılında 64 bin 296, 2004 yılında 57 bin 930, 2005 yılında 55 bin 870, 2006 yılında 70 bin 477 ve 2007 yılında 90 bin 837 olmuştu.

Cezaevlerinin nüfusu 100 bini aştı

TÜRKİYE'DEKİ 384 ceza infaz kurumunda bulunan hükümlü ve tutuklu sayısının 100 bini aştığı bildirildi. Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü verilerine göre, Türkiye’de halen 346 kapalı, 28 müstakil açık, 3 çocuk eğitimevi, 3 kadın kapalı, 1 kadın açık, 3 çocuk kapalı olmak üzere toplam 384 ceza infaz kurumu bulunuyor. Ceza infaz kurumları, 1 Kasım 2008 tarihi itibariyle 43 bin 157’si hükümlü ve 57 bin 943’ü tutuklu olmak üzere toplam 101 bin 100 hükümlü ve tutuklu ile son 39 yılın en kalabalık dönemini yaşıyor. Tutuklu ve hükümlülerin 95 bin 875’i adli suçlardan ve 5 bin 225’i terör suçundan cezevinde bulunuyor. Ceza infaz kurumlarının, 1999 yılında çıkarılan Cezaları Erteleme ve Şartla Salıverilme Yasası sonrası 49 bin 512 tutuklu ve hükümlüye kadar inen nüfusu 2001 yılından itibaren artmaya devam etti. Ceza infaz kurumlarında kalan tutuklu ve hükümlülerin sayısı 2001 yılında 55 bin 609, 2002 yılında 59 bin 187, 2003 yılında 64 bin 296, 2004 yılında 57 bin 930, 2005 yılında 55 bin 870, 2006 yılında 70 bin 477 ve 2007 yılında 90 bin 837 oldu. 1974 ise 24 bin 860 tutuklu ve hükümlü sayısı ile son 39 yılda cezaevlerinin en rahat nefes alabildiği yıl olarak dikkati çekiyor.

15.12.2008


 

Tüzmen: İki yıl sıkıntıya katlanmamız gerekiyor

DEVLET Bakanı Kürşad Tüzmen, “İki yıl kadar sıkıntıya katlanmamız, bütün sektörler, sanayici, ihracatçı, bankacılık sektörü, devlet olarak dayanışma içinde olmamız gerekiyor” dedi.

Başta otomotiv, tekstil ve konfeksiyon, inşaat sektörleri olmak üzere, bütün sektörler hükümetten iç pazarı canlandıracak tedbir almalarını isterken, TÜSİAD, sanayi odaları ve diğer sivil toplum örgütleri iç piyasanın canlandırılmaması halinde üretim yapmakta zorlanacaklarını ve istemeye istemeye işçi çıkarmak durumuyla karşı karşıya kalacaklarını bildiriyorlar. Talepleri ile ilgili olarak hükümete raporlar sunan sanayici örgütleri sıkıntıların giderilmesi için, zaman geçirilmeden tedbir alınmasını istiyorlar. Sanayicilerin iç pazarı canlandıracak tedbirler alınması isteği ile ilgili olarak soruları cevaplayan Bakan Tüzmen, sanayicilerden gelen taleplerin dikkatle incelendiğini ve gerekli tedbirlerin alınmaya başlandığını ifade etti. Dünyada yaşanan bugünkü ortamda Türkiye olarak çok dikkatli, soğukkanlı olmak gerektiğini, adımları çok doğru atmanın şart olduğunu kaydeden Bakan Tüzmen, ‘’Dünyada yaşanan bu ortamda Türkiye olarak, üretim ortamını sürdürmemiz lâzım. Bu günler gelip geçicidir. Bugünkü zor şartları atlatırsak, bu koşullarda üretimimizi sürdürmeyi başarırsak çok önemli başarılara imza atarız. İki yıl kadar sıkıntıya katlanmamız, bütün sektörler, sanayici, ihracatçı, bankacılık sektörü, devlet olarak dayanışma içinde olmamız gerekiyor. Herkesin aynı geminin içinde olduğu bilinciyle hareket ederek, sıkıntılara birlikte göğüs germeliyiz. Bunu kesinlikle başarabiliriz” dedi.

15.12.2008


 

Ekonomik durgunluk, yatırımları askıya aldırdı

YATIRIM alanları dolduğu için 60 dönümlük ikinci genişleme alanında çalışmaların sürdüğü Mersin Serbest Bölgesi’nde yapılması planlanan yatırımların, ekonomik durgunluk nedeniyle askıya alındığı bildirildi. Mersin Serbest Bölge İşleticisi AŞ (MESBAŞ) Genel Müdürü Edvar Mum, 776 dönüm alan üzerine kurulu Mersin Serbest Bölgesi’nde, 93’ü yabancı 422 firma faaliyet gösterdiğini söyledi.

Yatırım alanları dolduğu için genişleme çalışmalarının sürdüğü bölgede, kapatılan Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğüne ait 60 dönümlük alanın Bakanlar Kurulu Kararı ile Mersin Serbest Bölgesi sınırlarına dahil edildiğini hatırlatan Mum, ‘’Bölgenin kuzey batısındaki alanın alt yapısını muhtemelen önümüzdeki yılın ilk yarısında tamamlamayı hedefliyoruz’’ dedi. Burayla ilgili 5 firmanın daha önce talepte bulunduğunu belirten Mum, şöyle konuştu: ‘’Ancak, tüm dünyada yaşanan ekonomik durgunluk sebebiyle, firmaların, taleplerini bir süre askıda tutma eğilimleri var. Bunlar içerisinde bir firma durgunluğa rağmen gelmeyi ve yatırımın belirli bir kısmını yapmayı düşünüyor. Fakat diğerleri önümüzdeki yılın ilk 3 ayı içinde durum değerlendirmesi yapıp, yatırım kararlarını netleştirecek. Buna karşın biz de önümüzdeki yılın ilk yarısında alt yapı hazırlıklarını tamamlayıp, alanı hazır hale getirmiş olacağız.’’

15.12.2008


 

MTA'ya araştırma botu “Selen” geliyor

DENİZCİLİK Müsteşarlığı tarafından Maden Tetkik Arama (MTA) Genel Müdürlüğüne hibe edilen “Selen” araştırma botuna yönelik inşa ve montaj çalışmaları son aşamaya getirilirken, botta kullanılacak olan ekipman ve cihazların tedarikine ilişkin ihalede Kasım ayı içinde gerçekleştirildi.

Öncelikli olarak sığ denizlerde ve körfezlerde araştırma yapılmak üzere dizayn edilen ve 20 metre boyundaki bot üzerinde yer alacak teçhizatların tedariki ve montaj işlemleri ihale şartnamesi gereği en geç 180 gün içinde tamamlanacak. 5 kalem deniz tabancı inceleme ve oşinografi ölçüm sistemleri adı altında alınacak olan sistemler kapsamında, bir adet yandan taramalı sonar sistemi, deniz manyetometresi sistemi, vinç sistemi, sıcaklık-derinlik ölçüm sistemi, akıntı ölçüm sistemleri ve sistemlerin yazılımları yedek parçalar ile diğer sarf malzemelerinin tedariki bulunuyor. Böylece, tam donanımlı bir araştırma gemisinde olması gereken tüm cihazlar mini araştırma gemisi olarak da adlandırılan araştırma botu içinde olacak. MTA’nın bir süre önce ekonomik verimliliğini yitirdiği gerekçesi ile elinden çıkardığı eski Sismik-1 gemisine kısa vadeli alternatif olarak düşünülen botun, 2009 yılı ilk yarısı içinde sismik faaliyetlere katılması planlanıyor. Yeni bot, büyük boyutlu gemilerin giremeyeceği kıyılar ve iç kesimlerdeki koylarda deprem, maden arama,deniz kirliliği gibi sismik çalışmalarda kullanılacak.

15.12.2008


 

Süt fiyatındaki indirim vatandaşa yansımadı

TÜRKİYE Ziraat Odalar Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, üreticideki süt fiyatının yüzde 10 düştüğünü, ancak bunun market raflarına yansımadığını söyledi.

Bayraktar, yaptığı yazılı açıkklamada, süt fiyatlarının Kasım 2008 tarihinden geçerli olmak üzere yaklaşık yüzde 10 oranında düştüğünü hatırlattı. Bayraktar, “Sanayiciler genelde bu dönemde süt arzının düşük olması nedeniyle sütü alabilmek için birbiriyle rekabet ederken, ilk defa bu yıl fiyatı düşürme eğilimine girmişlerdir. Sütün marketlerde satılamaması, stokların oluşması, dış piyasadan çok daha ucuza süt tozu ithal edilebilmesi, stok maliyetlerinin her geçen gün artıyor olması buna sebep olarak gösterilmektedir. 2001 Ekonomik Krizi’nde bile süt fiyatları bu dönemde düşmemiş aksine yüzde 21,2 oranında artmıştır. 2008 yılında üretici süt fiyatlarının iki defa ciddi oranda düşmüş olması, süt üreticilerinin bu yıl içerisinde ne kadar büyük sıkıntı yaşadığını göstermektedir. Bugün üreticilerimizin süt fiyatları yüzde 10 civarında düşerken maalesef özellikle market fiyatlarında bu denli önemli düşüşlerin olmadığı görülmektedir” dedi. “Süt üreticisi 1980 yılından beri hiçbir zaman bu kadar kötü bir duruma düşmemiştir” diyen Bayraktar, süt tozu ithalatının geçici süreyle durdurulmasını istedi.

15.12.2008


 

Besiciler bayramda umduğunu bulamadı

GÜNEYDOĞU Anadolu Bölgesi’nin önemli hayvancılık merkezlerinden Şanlıurfa’da, hayvan besiciliğiyle uğraşan vatandaşların, Kurban Bayramı’nda ‘’umduğunu bulamadığı’’ bildirildi.

Alınan bilgiye göre, küçükbaş hayvan yetiştiriciliği konusunda bölgenin önemli merkezlerinden biri olan Şanlıurfa’da, Kurban Bayramı başta olmak üzere, yıl boyunca Türkiye’nin farklı illerine çok sayıda küçükbaş hayvan ticareti yapılıyor. Bu çerçevede bir çok kişi besicilik ya da hayvancılık sektöründe ticaret yaparak, ailesini geçindiriyor. Son yıllarda yem fiyatlarının yüksekliği, kuraklık, ‘’kaçak hayvan ticareti’’ ve fiyatların pek yükselmemesi gibi çeşitli sebeplerle sıkıntılı dönemler yaşayan bölgedeki besicilerin, bu yıl Kurban Bayramı’nda da bekledikleri satışı yapamadıkları belirtildi.

15.12.2008


 

Yardımlardan en çok işçi aileleri faydalanıyor

ANKARA Büyükşehir Belediyesi tarafından dağıtılan kömür ve gıda yardımlarından en çok işçi ailelerinin yararlandığı belirlendi.

Ankara Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Planlama ve Koordinasyon Şube Müdürlüğünce hazırlanan yardım raporuna göre, Başkentte son 1 yılda 431 bin 580 aile belediyeden kömür ve gıda yardımı talebinde bulundu. Belediye, yapılan incelemelerin ardından bu ailelerden yaklaşık 200 binine yardım yapılmasını uygun buldu. Yardım yapılan ailelerin aylık ortalama gelirlerinin 200 YTL ile 700 YTL arasında değiştiğinin ifade edildiği raporda, sosyal güvencelerine göre, yardımlardan en çok yararlanan kesimin SSK’lı işçi aileleri olduğu belirlendi. Yardımlardan yararlanan işçi ailesinin sayısı 90 bini buluyor.

15.12.2008


 

Kapatılan belediyeler 645 milyon YTL borç bıraktı

NÜFUSU 2 binin altında kaldığı için kapatılan bin 128 belediyenin toplam borcu, 645 milyon 762 bin YTL’yi buluyor.

Bu belediyelerden, köye dönüştürülen 862’sinin borcu, genel bütçe vergi gelirlerinden 12 taksitle 1 yılda ödenecek. Büyükşehirlerde mahalleye çevirilen 266 belediyenin borcu da bağlandıkları yeni belediyeye aktarılacak. İller Bankası Genel Müdürü Hidayet Atasoy, Anayasa Mahkemesinin iptal kararının ardından turistik belde niteliği taşıyanlar ile dava açan belediyelerin kapanma sürecinin durduğunu ifade ederek, bin 128 rakamında değişiklik meydana gelebileceğini belirtti. Dâvâ sonuçlarının beklendiğini dile getiren Atasoy, soru üzerine bu konuda açılan dâvâ sayısını net olarak bilemediklerini kaydetti. Kapatılan belediyelerin 5 Kasım 2008 tarihi itibariyle İller Bankasına 117 milyon 408 bin 568 YTL borcu bulunduğunu bildiren Atasoy, Maliye, Hazine, Sosyal Güvenlik Kurumu, TEDAŞ gibi diğer kurumlara borçlar dahil toplam rakamın 645 milyon 762 bin YTL’ye ulaştığını belirtti. Bu borçların tahsiline yönelik soruya karşılık Atasoy, köye dönüştürülen 862 belediyenin kurumlara olan borçlarını, genel bütçe vergi gelirlerinden 1 yıl içinde 12 taksitle ödeyeceklerini bildirdi. Büyükşehir içinde mahalleye dönüştürülen 266 belediyenin borçlarının bütün mal varlıklarıyla birlikte bağlandıkları ilçe belediyesine aktarılacağını belirtti.

15.12.2008


 

AB ihracatındaki düşüşe İslâm ülkeleri dopingi

TÜM dünyada etkisini gösteren küresel mali kriz, Türkiye’nin özellikle AB’ye ihracatını olumsuz etkilerken, İslam Konferansı Teşkilatı (İKT) ülkelerine dönük iyi bir ihracat stratejisi ile söz konusu ülkelerdeki iş potansiyelinin değerlendirmesinin, bu olumsuz etkiye bir ölçüde telafi niteliğinde olacağı ifade ediliyor.

DPT verilerinden derlenen bilgilere göre, bu yılın ilk üç çeyreğinde toplam ihracat 105,3 milyar dolar, ithalat ise 163,5 milyar dolar olarak gerçekleşti. İhracatta AB’nin payı 2008 Ocak-Eylül döneminde yüzde 49 düzeyiyle gerileme gösterirken, İKT üyesi ülkelere ihracat önemli ölçüde artışla yüzde 24 düzeyine ulaştı. Buna göre, Ocak-Eylül döneminde İKT ülkelerine 25,5 milyar dolarlık ihracat yapıldı. Söz konusu dönemde ithalat ise 24,2 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti. Böylelikle Türkiye’nin körfez ülkelerinden enerji ithalatına rağmen, bu yılın ilk üç çeyreğinde İKT ülkelerine yapılan dış ticaret ilk defa fazla verdi. Bir başka deyişle ihracatın ithalatı karşıladığı tek ülke grubu, İKT grubu oldu. Geçen yıl Türkiye’nin İKT ülkeleriyle dış ticaretinde ihracatın ithalatı karşılama oranı ise yüzde 94 düzeyindeydi.

Türkiye’nin İKT üyesi ülkelere yaptığı ihracatta başı Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) çekiyor. Buna göre, BAE’ye yapılan ihracat Ocak-Eylül döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 210 gibi yüksek bir oranda artarak, 6 milyar 806 milyon dolara yükseldi.

İ“PETROL ZENGİNİ, ALIM GÜCÜ YÜKSEK PAZAR İYİ DEĞERLENDİRİLMELİ’’

ÖTE YANDAN, küresel krizin Körfez ülkelerindeki etkisinin AB’ye göre daha sınırlı olduğuna işaret eden yetkililer, iş adamlarının bu potansiyeli iyi değerlendirmesi gerektiğini vurguluyor. Türkiye’nin petrol zengini ve alım gücü yüksek bu pazara gereken önemi vermesi gerektiğini belirten yetkililer, bölgede önemli bir iş hacmi bulunduğunu ve bunun gerek ihracat gerek iş bağlantısı anlamında iyi kullanılması gerektiğini ifade ediyor. Küresel kriz nedeniyle Türkiye’nin AB’ye ihracatının düştüğüne dikkat çeken yetkililer, buna rağmen, İKT ülkelerine yapılan ihracattaki artışın sevindirici olduğunu, bu düşüşü biraz da olsa telafi ettiğini kaydediyor.

15.12.2008


 

Bütçe maratonu başlıyor

TBMM Genel Kurulu, Kasım ayında komisyonda görüşülerek kabul edilen 2009 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısını yasalaştırmak için aralıksız 12 gün mesai yapacak.

2009 yılı bütçesi, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda 22 gün süren görüşmelerin ardından, yarın TBMM Genel Kurulunda müzakere edilmeye başlanacak. Bütçenin tamamı üzerinde yapılacak konuşmalarla başlayacak görüşmeler, hafta sonu da dahil aralıksız 12 gün sürecek. Başlangıçta bütçenin tamamı üzerinde gruplar ve Hükümet adına yapılacak konuşmalar (Hükümetin sunuş konuşması hariç) için birer saat, kişisel konuşmalar için ise 10’ar dakika verilecek. Kamu idarelerinin bütçeleri, 14 turda tamamlanacak. Görüşmelerde, her turda gruplar ve Hükümet adına yapılacak konuşmalar 40’ar dakika, kişisel konuşmalar 5’er dakika olacak. Gruplara tanınan süreyi, birden fazla milletvekili kullanabilecek.

Genel Kurul, bütçe sebebiyle her gün saat 11.00’de toplanacak ve günlük programın bitimine kadar çalışacak. Genel Kurul sadece 21 Aralık Pazar günü saat 15.00’de ve 27 Aralık Cumartesi günü saat 10.00’da açılacak.

Bütçenin tamamı üzerinde yarın başlayacak görüşmelerde, Hükümetin sunuşunun ardından, sırayla CHP, MHP, AKP ve DTP grup sözcüleri görüşlerini açıklayacaklar.

TBMM Adalet Komisyonu da gündemindeki Türk Borçlar Kanunu Tasarısının görüşmelerine, 17 Aralık Çarşamba günü 213. maddeden devam edecek.

Komisyon, Perşembe, Cuma ve Cumartesi günleri de tasarının görüşmelerini sürdürecek.

15.12.2008


 

Doğuda Sibirya soğukları

Soğuk havanın etkisiyle bazı göl ve derelerin donduğu Doğu Anadolu Bölgesinde yollardaki buzlanma sebebiyle de ulaşım güçlükle sağlanıyor.

Doğu Anadolu donuyor

Doğu Anadolu Bölgesi’nde etkili olan Sibirya soğukları hayatı olumsuz etkiliyor.

Bölgede gece en düşük hava sıcaklığı, sıfırın altında olmak üzere 32 dereceyle Erzurum’da yaşanırken, Erzincan’da eksi 14, Kars’ta eksi 22, Ardahan’da eksi 27, Iğdır’da eksi 11, Ağrı’da ise eksi 29 derece olarak ölçüldü.

Soğuk havanın etkisiyle bazı göl ve derelerin donduğu bölgede, yollardaki buzlanma sebebiyle de ulaşım güçlükle sağlanıyor. Kaldırım ve yolların buz tutmasıyla yayalar güçlükle yürürken, araç trafiğinde de zaman zaman aksamalar meydana geldi.

Sabah saatlerinde birçok sürücünün de yakıtı donan araçlarını tüple ısıtarak çalıştırdığı görüldü. Meteoroloji yetkilileri, soğuk havanın 17 Aralıka kadar etkisini sürdürmesinin beklendiğini bildirdiler.

AKTAŞ GÖLÜ DONDU

Ardahan’ın Çıldır ilçesinde, Türkiye ile Gürcistan sınırları arasında yer alan Aktaş Gölü’nün yüzeyi de soğuk havanın etkisiyle tamamen dondu.

Yaklaşık 27 bin metrekare alana sahip Aktaş Gölü’nün yüzeyini kaplayan buzun kalınlığının 15 santimetre olduğu belirlendi. Çıldır ilçesinde gezi ve incelemelerde bulunan Ardahan Valisi Selim Cebiroğlu, Aktaş Gölü’nün donan yüzeyinde, 4 yaşındaki oğlu Emirhan ile gezintiye çıktı.

Gölün donan yüzeyinde yürürken oğlu Emirhan ile birlikte hatıra fotoğrafı da çektiren Vali Cebiroğlu, bölgede kış turizminin önemli potansiyele sahip olduğunu söyledi. Aktaş ve Çıldır Göllerinin bölge turizmi için büyük önem taşıdığını dile getiren Cebiroğlu, ‘’İş adamlarının kış turizmine yatırım yapmalarını istiyoruz’’ dedi.

KARLA MÜCADELE ÇALIŞMALARI

Bu arada, kar yağışı ve tipi sebebiyle Erzurum’da kapanan 127 köy yolundan 124’ünün ulaşıma açıldığı bildirildi. İl Özel İdare Müdürlüğü yetkilileri, ulaşıma açılan köy yollarının zaman zaman etkili olan tipi sebebiyle yeniden kapandığını, bu yüzden karla mücadele çalışmalarının güçlükle sürdürüldüğünü bildirdiler.

Ulaşıma kapanan 4 köy yolunda, tipinin etkisini kaybetmesinin ardından yol açma çalışmalarına başlanacağı kaydedildi. Bölgede yapılan son ölçümlere göre kar kalınlığı Erzurum’da 13, Kars’ta 2, Ağrı’da 14 ve Ardahan’da 6 santimetre olarak kaydedildi.

15.12.2008


 

Kartı çalınan tüketiciye iyi haber

2 OCAK 2008’de bir bankanın ATM’sine katılan cihazla banka kartı çalınan ve hesabından 660 YTL çekilen emekli, Tüketici Mahkemesinde açtığı dâvâyı kazandı.

2 Ocak 2008’de sabahın erken saatlerinde Ankara’da bir bankanın Köroğlu Şubesi’ne giden emekli Mustafa Akpınar (56), kartını ATM cihazına yerleştirdikten sonra ‘’geçici bir süre hizmet veremiyoruz’’ uyarısıyla karşılaştı. Kartını geri alamayan Akpınar, henüz banka açılmadığı için herhangi bir yetkiliye ulaşamadı. Bir süre sonra bankaya gelen Akpınar, ATM cihazının kartını alıkoyduğunu, geri almak istediğini bildirdi. Akpınar’ın kartına ulaşamayan yetkililer, emekli vatandaşa kartla hesabından 660 YTL çekildiğini söyledi. Banka yetkilileri ayrıca, Akpınar’a daha önce de benzer durumla karşılaştıklarını, ATM’ye takılan bir cihazla kartın ve şifrenin çalınmış olabileceğini aktardı. Bunun üzerine emekli Akpınar, bankanın güvenlik tedbirlerini yeterince almadığı gerekçesiyle Yenimahalle Tüketici Sorunları Hakem Heyeti’ne başvuruda bulundu. Hakem heyeti, 25 Ocak kararında konuyla ilgilerinin olmadığını açıklayarak emekli Akpınar’ı geri çevirdi. Bu karara şaşırsa da mücadelesine devam eden Mustafa Akpınar, Ankara 5. Tüketici Mahkemesinde dâvâ açtı. Mahkeme, ‘’güvenlik zafiyeti’’ olduğu gerekçesiyle Akpınar’ı haklı buldu. 25 Kasımdaki karar duruşmasında, ‘’Yenimahalle Tüketici Sorunları Hakem Heyeti’nin 25 Ocak tarihli kararının iptaline, dâvâcının maaş hesabından çekilen 660 YTL’nin 2 Ocak 2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte dâvâlıdan alınarak dâvâcıya verilmesine kesin olarak karar verildi’’ denildi.

15.12.2008


 

Şehir içinde rekabet dönemi

YENİ yılda rekabete açılması planlanan şehir içi telefon hizmetlerinin yetkilendirilmesi için Bakanlar Kurulunun asgarî lisans bedellerini belirlemesi bekleniyor.

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK), ‘’Telekomünikasyon Hizmet ve Altyapılarına İlişkin Yetkilendirme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’’in, Resmî Gazete’de yayımlanmasının ardından, şehir içi telefon hizmetlerinin de rekabete açılması için Bakanlar Kurulu’nun vereceği kararı bekliyor.

BTK, şehir içi telefon yetkilendirmesinin asgarî lisans bedeli için belirledikleri rakamı teklif olarak Bakanlar Kuruluna gönderdi. Bakanlar Kurulunun, asgarî lisans bedelini BTK’nın verdiği rakam çerçevesinde, yeni yıldan önce belirlemesi bekleniyor. Bedelin belirlenmesinin ve BTK’nın şehir içi telefon yetkilendirmesini vermeye başlamasının ardından şehir içi telefon hizmetleri rekabete açılmış olacak.

15.12.2008


 

Acı haberi hac dönüşü aldı

HATAY'IN İskenderun ilçesinde şehit olan polis memuru İbrahim Darıcı’nın hacdan dönen babasına, acı haberi imam arkadaşı yolda verdi.

Teröristlerle silâhlı çatışmada şehit olan İbrahim Darıcı’nın hacdan dönen babası Mustafa ve annesi Hatice Darıcı, yakınları ve vatandaşlar tarafından Gaziantep Havaalanı’nda karşılandı.

200 araçlık karşılama konvoyunun yola çıkmasından hemen sonra Mustafa Darıcı’nın arkadaşı olan Yeşilova Camii İmamı Arif Elmascı, şehit polisin babasına oğlunun teröristlerle girilen silâhlı çatışmada şehit olduğunu söyledi.

Acı haber üzerine fenalaşan baba Mustafa Darıcı ve anne Hatice Darıcı bulundukları araçtan indirilerek konvoydaki ambulansa bindirildi. Acılı anne ve baba ambulansta sakinleştirici iğne yapılarak ilçedeki evle-rine götürüldü. Şehit polisin baba evi, taziye ziyareti için gelen vatandaşların akınına uğradı. Taziyeleri kabul ederken sakin olduğu gözlenen şehit babası Mustafa Darıcı, baş sağlığı dileklerine ‘’vatan sağ olsun’’ diyerek cevap verdi.

15.12.2008


 

Bitki çayları şifa kaynağı

Kara kış geldi, kapıya dayandı. Peki vücudunuz kış hastalıklarına ne kadar hazırlıklı? Konya Vakıf Hastanesi diyetisyeni Serpil Koygun, havaların soğumasıyla birlikte bağışıklık sisteminin, vücut direncinin zayıfladığını belirtti.

Bunun sonucunda da grip, soğuk algınlığı gibi hastalıkların baş gösterdiğini vurgulayan Koygun, ‘’Bağışıklık sisteminin güçlü tutulması ve hastalıklara karşı daha dirençli olabilmek için gün içerisinde tüketilen gıdaların karbonhidrat, protein, yağ, vitamin ve mineral içeriklerinin yeterli ve dengeli olmasına dikkat edilmeli’’ dedi.

Koygun, günlük tüketilen yağ miktarının fazla olmasının bağışıklık sisteminin baskılanmasına sebep olacağından aşırı yağlı gıdalardan uzak durulması gerektiğini belirterek, şunları kaydetti: ‘’Balık, balık yağı, fındık ve cevizde bulunan omega-3, ayrıca zeytin ve fındık yağında bulunan omega-9 yağ asitleri ve E vitamini, bağışıklık sisteminin kuvvetlenmesinde önemli rol oynar. Güneşin azaldığı bu günlerde vücudumuz güneşten alınan D vitamininden yoksun kalır. Bu sebeple kemik ve diş gelişimi için önemli olan D vitamininin ana kaynağı balığın da haftada 2 -3 kez tüketilmesinde fayda vardır.’’

Soğuk günlerde çay ve kahvenin yerine çok önemli bir antioksidan olan, bağışıklık sistemini destekleyen, C vitamini kaynağı kuşburnu, ıhlamur, adaçayı gibi bitki çaylarının tüketilmesini öneren Koygun, vücuttaki toksik maddelerin atılması için de kışın mutlaka günde 2 -2,5 litre su alınması gerektiğini bildirdi. Koygun, kışın her öğünde mutlaka sebze, taze salata ve günde ortalama 5 porsiyon meyve tüketilmesi gerektiğini belirterek, şöyle devam etti: ‘’Yumurta, süt ve süt ürünleri, balık, taze sebze ve meyveler güçlü bir antioksidan olan A vitamininin kaynaklarıdır. A vitamini enfeksiyonlara karşı vücudu korur. Bu sebeple her gün 3 -4 kuru kayısı, haftada 1 -2 yumurta, günde 2 -3 bardak süt ve ürünleri tüketilmeli. Kaliteli protein içermesinden dolayı da düzenli olarak haftada 3 -4 kez kırmızı et, tavuk ve haftada 2 kez bakliyat grubu yenmelidir.’’

Koygun, kış aylarında özellikle vitamin ve mineral tabletlerinin sağlığı korumak amacıyla bilinçsizce kullanıldığını, bu ilâçların doktor tavsiyesi dışında vücuda alınmasının sakıncalı olabileceğini sözlerine ekledi.

15.12.2008


 

Balıkçıların keyfi kaçtı

Kurban Bayramı sebebiyle kırmızı et tüketimindeki artış, beyaz ete olan talebi azalttı. Konyalı balıkçılar, tezgâhları bayram tatilinin 6. gününde açabildi.

27 balıkçının bulunduğu Konya balık halinde sadece 6 esnaf işyerini açtı. Kurban Bayramı’nda artan sosyal dayanışma ile birçok kişinin evine kırmızı et girdi. Bu sebeple kırmızı et tüketimindeki artış balığa ve tavuğa olan talebi azalttı. Balık halinde, hamsi ve istavrit 3 YTL, alabalık 6 YTL, somon ve sazan balığı ise 7 YTL’ye satılıyor.

15.12.2008


 

Kâinatın en donuk yıldızları keşfedildi

AmerİkalI astronomlar, kâinatın yıldız benzeri bilinen en donuk cisimlerini keşfettiler.

Amerikan Havacılık ve Uzay Kurumu’ndan (NASA) yapılan açıklamada, Spitzer Uzay Teleskobu ile yapılan gözlemde keşfedilen ikiz “kahverengi cüce” veya “ölü yıldız” adı verilen gök cisimlerinin her birinin, Güneş’in sadece milyonda biri kadar ışık verdiği belirtildi. Cismin önce zayıf ışığından ötürü tek bir kahverengi cüce olduğunu düşünen astronomlar, daha sonra Spitzer Uzay Teleskobu ile kızıl ötesi konumunda yaptıkları gözlemde, bu aşırı donuk ışığı ve düşük sıcaklığı ölçebilme imkânı elde ettiler. Veriler bunun bir ikiz kahverengi cüce olduğunu ortaya koyuyordu. Massachusetts Institute of Technology’den (MIT) gök bilimci Adam Burgasser, bu iki gök cisminin kâinatta Güneş’in yaydığı ışınların milyonda biri kadar ışık verdiği tesbit edilen ilk cisimler olduğunu belirtti. Kahverengi cüceler, ilk kez 1995 yılında keşfedilen, ne yıldız ne de gezegen kategorisine konabilen gök cisimleridir. Ancak son yıllarda bazı gök bilimciler kütlelerinin büyüklüğüne ve buna bağlı olarak sıcaklıklarına ve buna da bağlı olarak renklerine göre bunları sınıflandırmayı tercih ediyorlar. Kahverengi cüceler yıldızlar arası gaz bulutlarının çökmesiyle oluşurlar, fakat gök cismini yıldız yapacak nükleer tepkimelerin başlayamayacağı kadar hafiftirler. “80 Jüpiter kütlelik” sınıra ulaşamadıkları için yeteri kadar ısınamayıp sönerler. Spitzer Uzay teleskobu ile yapılan gözlem, Astrophysical Journal Letters dergisinde de yayımlandı.

15.12.2008


 

Fiziksel aktivite kötü alışkanlıkları azaltıyor

İnsanlarIn sağlığını koruması ve geliştirmesi için hareketli hayat tavsiye ediliyor.

Fiziksel aktivitenin obezite ve kalp-damar hastalıkları başta olmak üzere birçok sağlık sorununun önüne geçtiği gibi sigara, alkol ve uyuşturucu kullanımını da çok ciddî oranda azalttığı belirtiliyor. İl Sağlık Müdürü Dr. Kadir Çetinkara, hareketsiz hayat sonrasında vücutta olması gerekenden fazla yağ dokusunun birikmesi olarak bilinen obezite hastalığının en önemli belirtisinin de fiziksel aktivitelerin yetersiz kalması olduğunu söyledi. Düzenli fiziksel aktivitenin bireylerin dayanıklılık, güç ve esnekliğini arttırdığına dikkat çeken Çetinkara, bunun yanı sıra başta obezite olmak üzere kalp-damar hastalıkları ve diyabet gibi kronik hastalıklara yakalanma riskini en aza indirdiğini kaydetti. Çetinkara, “Fiziksel aktivite, yeterli ve dengeli beslenmeye zemin hazırlaması yanında tütün, alkol ve uyuşturucu madde kullanımını ya da şiddeti azaltmaktadır. Düzenli yapılan fiziksel aktivitenin, insan sağlığına olumlu katkısı yanında maliyeti gittikçe artan sağlık harcamalarını azaltması sebebiyle ülke ekonomisine de katkısı vardır.” dedi. Çetinkara, uzun süreli enerji dengesizliği sonucunda oluşan ve birçok hastalığın ortaya çıkmasına zemin hazırlayan obezite hastalığının hayat süresini ve kalitesini olumsuz etkilediğini sözlerine ekledi.

15.12.2008


 

Hollywood’da bilim kurgu dönemi

Hollywood’da geride bırakmaya hazırlandığımız 2008 yılına bilim-kurgu ve macera yapımları damgasını vurdu.

Yılın en çok izlenen filmi ise dünya çapındaki 997 milyon dolarlık toplam gişe hasılatıyla ‘’Kara Şövalye-Dark Night’’ adlı film oldu. Gişe hasılatına ilişkin verilerin toplandığı sinema sektörü yayın organlarından yapılan derlemeye göre, yıl içinde seyirci, aksiyonun ağırlıkta olduğu bilim-kurgu ve macera yapımlarına ilgi gösterdi. Ekonomik krizin ABD’yi etkisi altına alması sebebiyle sinema sektöründe de sıkıntılar yaşanırken, sektör bu sorunları aşmak için umudunu yeni filmlere bağladı. Geçen yılın da en çok izlenen yapımları ‘’Batman’’ filminin devamı olan ‘’Kara Şövalye’’ ile ‘’Indiana Jones’’, ‘’Mumya’’, ‘’Demir Adam’’ gibi serilerin yeni halkaları olurken, pek çok film de prodüksiyon giderlerini karşılayamayarak yapımcısını üzdü. Yılın en iddialı yapımları arasında yer alan ve 185 milyon dolarlık bütçeyle çevrilen ‘’Kara Şövalye-Dark Knight’’, 2008 yılına damgasını vuran film oldu. Film, ABD sinemalarında 531 milyon dolar, ABD dışındaki sinemalarda 466 milyon dolar olmak üzere toplam 997 milyon dolar gişe hasılatı elde etti. Christopher Nolan’ın yönettiği filmde, Christian Bale, Aaron Eckhart, Morgan Freeman, Michael Caine ve Gary Oldman rol alıyor. Filmin baş rolünü üstlenen Heath Ledger, çekimlerin sürdüğü sırada ölmüştü. ‘’Kara Şövalye’’, 997 milyon dolarlık toplam gişe hasılatıyla ‘’Titanic’’ adlı yapımın ardından bütün zamanların en çok izlenen ikinci filmi unvanına da erişti. ‘’Indiana Jones’’ serisinin dördüncü filmi, 2008 yılının en çok seyirci çeken ikinci filmi oldu. ABD sinemalarında 317 milyon dolar, ABD dışındaki sinemalarda 469 milyon dolar olmak üzere toplam 786 milyon dolar hasılat yaptı. Steven Spielberg’in yönettiği filmde, Harrison Ford, Cate Blanchett, Ray Winstone ve Shia LaBeouf rol alıyor. ‘’Kung-Fu Panda’’ isimli animasyon, ABD sinemalarında 215, ABD dışındaki sinemalarda 416 milyon dolar olmak üzere toplamda 631 milyon dolar hasılat yaparak yılı üçüncü bitirdi. Will Smith ile Charlize Theron’ın rol aldığı ‘’Hancock’’, ABD sinemalarında 228, ABD dışındaki sinemalarda 396 milyon dolar olmak üzere toplam 624 milyon dolar gişe hasılatıyla dördüncü oldu. ‘’Demir Adam-Iron Man’’ adlı film de ABD sinemalarında 318, ABD dışındaki sinemalarda 263 milyon dolar olmak üzere toplam 581 milyon dolarlık gişe hasılatıyla yılı beşinci olarak kapattı. Jon Favreau’nun yönettiği filmde, Robert Downey, Terrence Howard, Gwyneth Paltrow ve Jeff Bridges izleyici karşısına çıktı.

15.12.2008


 

Çevreciler öfkeli, Batılı ülkeler memnun

BM İklim Konferansı sona ererken, katılımcılar ne kadar mesafe katedildiği hakkında farklı fikirler dile getiriyor.

Batılı ülkeler toplantıdan memnun ayrıldı, çevreciler ve gelişmekte olan ülkeler öfkeli. Batılı katılımcılar sağlanan ilerlemenin umut verici olduğunu söylüyor ancak çevreciler zengin ülkelerin yeterince yüksek hedefler belirlemediği kanısında. Gelişmekte olan ülkeler ise iklim değişiminin etkileriyle mücadele konusunda yeterli kaynak sağlanmadığı gerekçesiyle öfkeli. Polonya’nın Poznan şehrinde 189 ülkeden temsilciyi bir araya getiren iklim değişikliği konferansına, 10 binden fazla delege ve çevreci katıldı. Konferansta, süresi 2012’de dolacak Kyoto sözleşmesinin yerini alacak anlaşmanın maddeleri ele alındı. Poznan konferansında iklim değişikliğiyle ilgili bir karar çıkmadı. Konferans, Birleşmiş Milletler’in geçen yıl Endonezya’nın Bali adasında başlattığı sürecin bir parçası. Bu süre içinde her ülke, gelecek yıl Kopenhag’da son hâlini alması beklenen küresel anlaşmayla ilgili tekliflerini sunmuştu. Bu toplantı, 2009 yılı sonunda tamamlanması planlanan sürecin orta noktası. 2009 yılı sorunda Kopenhag’da yapılacak toplantıda nihaî anlaşmaya varılması planlanıyor. Çevreci gruplar, bununla birlikte küresel ekonomik kriz sebebiyle küresel ısınmayla mücadele çabalarının bir kenara bırakılacağı endişesini taşıyor.

15.12.2008


 

Türk sahillerine yosun tehdidi

İstanbul Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yelda Aktan, katil ve terörist yosun türlerinin Türk sahillerinde hızla yayılmaya başladığını söyledi.

Aktan, bulunduğu ortamdaki biyolojik çeşitliliğin ortadan kalkmasına sebep olan istilâcı türlerinin yayılmasını engellemek için tedbir alınması gerektiğini belirtti. Hint Okyanusu kökenli olan ve dikkatsizlik sonucu atık su yoluyla Akdeniz’e karışan katil yosun (Caulerpa taxifolia) İtalya’ya kadar olan bölgede yayıldı. Yayılması kimyasal yöntemlerle engellenemeyen katil yosun, çevreye yaydığı asit sayesinde insanlar için zararsız fakat büyük balıklar için tehdit oluşturuyor. Katil yosunun bir türü olan ve terörist yosun olarak adlandırılan (Caulerpa racemosa) ise küresel ısınmayla beraber deniz suyu sıcaklıklarının artması sonucu Kızıldeniz üzerinden Süveyş Kanalı ile İsrail ve Suriye kıyılarından Türkiye’nin Doğu Akdeniz kıyılarına kadar ulaştı. Deniz canlılarının hayatını tehdit eden terörist yosun Türk sahilleri içinde büyük tehlike oluşturuyor.

15.12.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 
Ufo ısıtıcılar, infrared ısıtıcı, kumtel ısıtıcılar.
GAZETE 1.SAYFA

Bütün haberler

Sitemizle ilgili görüş ve önerileriniz için adresimiz:
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır