Etle tırnak
Bazen bir şey oluyor... Türkiye tesadüfen hakiki kendine rastlıyor!
Bedeni mayında parça parça olmuş şehidini, ruhu hala “teröre yardım”dan sanıkken keşfediyor.
***
Etle tırnağım benim.
Tek ceset olmuş bölünmez bütünlüğüm.
Bir bedene bürünmüş suç ile cezam, güç ile ezam.
Bir tabuta sığmış yoksulluğum, öfkem, acım, ağıtım, vakarım, kardeşliğim.
Türkçe bilemeden Türk bayrağına sarılmış analarım.
Çarşaflı Kürtçe ağıtların başında nöbete durmuş asker evlatlarım.
Mavi beresinin altında anasına son kez bakmış erim.
Analarına dağdan tertip tertip şehit, ceset ceset “ölü ele geçirilen terörist” düşmüş çocuklarım.
Bir davada terör sanığım, bir mayında terör şehidim.
Bir kardeşi kaçarken bir kardeşi kovalayan, tırnağı eti acıtan, eti tırnağı dolayan kardeşliğim.
***
Meğer...
“Kahpe mayın” şehidi Mesut, şehit düşerken dahi, daha 20’sinde...
Henüz 17’sinde işlendiği iddia edilen “teröre övgü suçu” sanığıymış.
Bunu Mesut öldüğünde, cenazesine 5 bin kişi katıldığında, “Türkçe bilmeyen annesi” Kumri, askerlerin, komutanların, devletin yanı başında, öyle örtülü örtülü, çığlık çığlığa, bayrağa sarılı tabuta sarılıp da Kürtçe ağıtlar yaktığında fark etmemişiz.
Sonra, Mesut ‘un şehit düştüğü bu yıl devrilirken, Cizre’de nice evlat yitirmiş ailelerden bir şehit ailesi kurban bayramına, evladını kurban vermiş de girerken...
Bir mahkemede, muhtemeldir ki “Sanııık Mesuuut Saniiir” çağrılırken fark etmişiz ki...
Terör sanığı Mesut bir terör şehidi olmuştur.
Hakim Bey, bir o tarafta, bir bu tarafta, 20’sinde ölmüştür!
***
Vatan sağ olsun tabii, Mesutlar ölmez, vatan bölünmez, bir Mesut gider bin Mesut gelir...
Lakin, mutlu bayramlar dilerken hepinize...
Sorum şudur:
Vatan, genç evlatları bir bir giderken, ruhu acıyla bölünmeden hiç, mutlu ve mesut kalabilir mi?
***
Bir ülke, bir memleket, “etle tırnak” bir millet, rengârenk bir halk; bu kadar mı birlik, beraberlik, bütünlük halinde bir tabuta sığar, bir tabutun başına sığışır:
Terör sanığı şehit asker Kürt çocuk; Türk bayrağına sarılmış Türkçe bilmeyen anne; devlet, askeri tören, Kürtçe ağıt; şehidini uğurlayan çarşaflı, örtülü, hep acılı kadınlar; laikliğin ve vatanın bekçisi askerler; devlet erkanı, bir gün ölü teröristini kaldıran ertesi gün şehidine ağlayan Cizre halkı, çelenkler, iddianameler, ağır ceza, mayın, 17 yaşlar, 20 yaşlar, cezaevi, mahkeme, musalla taşı... gözyaşı, gözyaşı, gözyaşı.
***
Tabii ki nice mesut bayramlara, nice mutlu günlere, nice umutlu yarınlara.
Tabii ki, iyilikler olsun, iyilik dolsun bu topraklara!
Sabah, 7 Aralık 2008
|