Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 03 Kasım 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Kültür-Sanat

Yıllardan 1980, aylardan Eylül

Sıradan bir işçi ailesinin, “yanlışlıkla” karakola düşmesini ve 22 gün boyunca işkence görmesini anlatan “Eve Dönüş”, çok yakın bir geçmişimizle, 12 Eylül’le hesaplaşıyor. Kimisi için sadece bir film, kiminin ve toplumun ise geçmişi...

Mustafa ve Esma 5 yıllık evlidirler. Görkem adında bir de kızları vardır. Karı-koca ikisi de işçidirler. İkisinin de küçük umutları, küçük düşleri vardır. Politikayla, “sağla-solla” hiçbir ilgileri yoktur. Sadece çalıştıkları fabrikada sendikaya zorunlu “üye” olmuşlardır. Aldıkları televizyonun taksiti bütçelerini fazlasıyla sarstığı için, yaklaşık bir aydır ikisi de fazla mesaiye kalmaktadırlar. Vardiyaları çakışmadığı için birbirlerini fazla görememekte, evin içinde birbirlerine notlar yazıp bırakarak haberleşmektedirler. Görkem de anneannesinin yanında kalmaktadır.

Mustafa’nın fabrika dışında yaptığı tek şey okey ve at yarışı oynayıp futbol takip etmektir. Esma da her tavrıyla Mustafa’ya uyduğu için iyi anlaşmakta, günlerini gün etmektedirler. Tek sorunları kendilerini evden çıkarmak isteyen ev sahipleri ve eve aldıkları renkli televizyonun taksitidir. Televizyonları, çocukları ve kendileriyle mutludurlar. Yıllardan 1980, aylardan Eylüldür.

Sokaklarda olaylar, geceleri silâh sesleri, Mustafa, bu olayları çıkartanlara “hasta” oluyordur. Bir gün birilerinin bu gidişe dur diyeceğini düşünüyor, arkadaşlarıyla bunu tartışıp, bunu savunmaktadır.

Esma’yla vardiyalarının çakışacağı müşterek tatil günleri olan Cuma gününe arkadaşlarıyla bir piknik organize eder Mustafa.. Gülhane’de! Ama Cuma günü kalktıklarında, onları sabahleyin radyoda Hasan Mutlucan, sokakta askerler karşılar. Darbe olmuştur. Memleket kurtulduğu için sevinmişler, piknik iptal olduğu içinse üzülmüşlerdi.

“Şu ihtilâli çalıştığımız güne denk getirseydiler de biz de bedavadan bir gün evde kalsaydık” diyecek kadar rahattırlar. Borcunu henüz ödemedikleri televizyonda bildiriler, anonslar, tamimler…. Dışarıda tutuklanmalar, ihbarlar… Ama Mustafa ve Kayınpederi Kore Gazisi Sacit Bey, durumdan memnundurlar. İş yerinde ve mahallede tutuklamalar, göz altına almalar… Ama Mustafa’ya göre her tutuklamanın mutlaka gerekçesi ve her tutuklananın “Mutlaka bir bağlantısı” vardı. Yoksa insanları niçin gözaltına alsınlar ki. Elbette suçlular cezalarını çekecekti.

Ama bir gece “bağlantısı” olmadığı halde Mustafa’yı da alırlar. Artık o Mustafa değil, Örnektepe Halk Komitesi Başkanı Şehmuz kod adlı siyasî bir suçludur. Ardından sorgulamalar, soruşturmalar, yüzleştirmeler. Her şey Mustafa’nın Şehmuz olduğunu göstermektedir.

Mustafa artık içinden çıkamayacağı bir karabasanlar dünyasındadır. Mantığın, aklın ve her şeyin iflâs ettiği bir dünya. Üstelik en yakın çevresi bile Mustafa’nın “Şehmuz”luğunu” sakladığına inanmaktadır.

22 gün sonra salındığında Mustafa da artık kim olduğunu bilmiyordur. Mustafa mı, Şehmuz mu… Artık işsiz, yalnız ve yitiktir. Bir eylülzededir o. Üstelik içeride tanıştığı Hoca’ya verdiği bir söz, yerine getirmek zorunda olduğu bir görevi vardır.

Sıradan insanların Eylül hikâyesini anlatan bu senaryo, sindirilmiş, susturulmuş ve sürüleştirilmiş Türkiyeli insanların seksenlerdeki trajik- komik durumunu anlatmaktadır.

PRODÜKSİYON NOTLARI

“EVE DÖNÜŞ” , bundan yaklaşık 9 yıl önce, filmin aynı zamanda yönetmen koltuğunda da oturan Ömer Uğur tarafından kaleme alındı. 12 Eylül 1980 darbesinin, sıradan hayatlar üzerinde oluşturduğu yıkıcı etkiyi, kendi mizahî ve duygulu yorumuyla ele alan Ömer Uğur, filmin senaryosuyla önce Yunus Nadi, ardından Montpellier Film Festivali’nde Avrupa’nın “En İyi Film Senaryosu” ödülünü aldı.

FİLMDEN NOTLAR

Başlardaki bir kaç gereksiz ve fazla uzatılan sahneyi saymazsak, filmin genel olarak başarılı olduğunu söyleyebiliriz. Filmi izleyenlerin genel kanaati olmakla birlikte, Antalya Altın Portakal jürisinin katılmadığı görüş, Sibel Kekili’nin çok kötü bir oyunculuk sergilediği yönünde. İşkenceci polis müdürü Civan Canova’nın performansı ise herkesin takdirini kazandı. İşkence sahnelerinin gerçekçiliğinin yanı sıra, filmin sonunda akan 12 Eylül istatistikleri de dikkate değerdi.

KÜNYE:

YÖNETMEN

VE SENARİST:

Ömer Uğur

OYUNCULAR:

Memet Ali Alabora, Sibel Kekili, Altan Erkekli, Savaş Dinçel, Perihan Savaş, Erdal Tosun, Cengiz Küçükayvaz, Hasan Mullaoğlu, Civan Canova, Caner Doğruyol, Yeşim Ceren Bozoğlu, Timur Ölkebaş, Faruk Karaçay,

YAPIMCI:

Hayri Aslan

GÖRÜNTÜ

YÖNETMENİ:

Mustafa Kuşçu

YAPIM:

Limon Yapım

Kültür Sanat Servisi

03.11.2006

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler

Başlıklar

  Yıllardan 1980, aylardan Eylül

  Eskisinden dayanıksız

  Tarık Buğra adına hikâye yarışması

  Japon ve Türk hocalardan seramik sergisi

  Demokrak Hukukçular Derneğinden milliyetçilik forumu

  ‘Eğer ben olsaydım’


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004