13.000'inci sayı ve Yeni Asya gazetesi
Yeni Asya gazetemiz 37 yaşında ve bugün 13.000’inci sayısı yayınlanmakta. Uzun bir zamandır 13 bininci sayı için ne yazabilirim diye düşünüyordum. Tarihçe-i Hayat kitabında bulunan Tahliller kısmından Üstadı, dâvâsını, mücadelesini ve tavizsiz bir ömrü okudum. Her sâlisesi Kur’ân dâvâsına adanmış; cemiyetin, içine düştüğü imansızlık cereyanından nasıl kurtulacağını dâvâ edinmiş, bu uğurda ömrünü harcamış bir dâvâ adamı ve dâvâsı…
“..Yalnız bir adam var. O, ayakta. Şark yaylalarından, güneşin doğduğu yerden İstanbul’a kadar gelen bir adam. İmânı, sıradağlar gibi muhkem. Bu adam, üç devrin şerirlerine karşı îmanlı bağrını siper etmiş. ‘Allah’ demiş, ‘Peygamber’ demiş, başka bir şey dememiş; başı Ağrı Dağı kadar dik ve mağrur. Hiçbir zâlim onu eğememiş, hiçbir âlim onu yenememiş. Kayalar gibi çetin, müthiş bir irade, şimşekler gibi bir zekâ, işte Said Nur!” (Tarihçe-i Hayat, s. 545)
“İslâmın gâyetü’l-gâyesi olan ‘Tevhid’ ve ‘Allah’a îman’ esası, onun ve Risâle-i Nur’un en büyük umdesidir. Devr-i Saadette, Müslümanlığın ilk kuruluş zamanlarında olsaydı, Hazret-i Peygamber, Kâbe’deki putların parçalanması vazifesini ona verirdi. Şirke ve putperestliğe o derece düşmandır.” (Tarihçe-i Hayat, s. 541)
Evet Üstadımız mücadelesini vermiş, ortaya bir dâvâ çıkmış: “İman kurtarma davası”. Bu dâvânın bayraktarlığını da bugün Yeni Asya ve mensubu olduğu Risale-i Nur ekolü yapmakta.
Gövdenin içine giren kurdu çıkarma vazifesini (37 yıllık neşir hayatı boyunca) bu ekolün oluşturduğu şahs-ı manevî yapıyor. Bunu yaparken de birçok engellere maruz kalıyor. “Ya bizden olursun, ya da…” ile başlayan çökertme hareketlerinde bazen mensuplarının bir kısmını kaybederek, bazen 470 güne yakın bir süre yayın hayatından uzaklaştırılarak, bazen de elindeki müesseseleri kaybetme pahasına “Dâvâm, dâvâm” diyen Üstadının yolundan giderek, bütün engellemelere ve dayatmalara karşın büyük dâvâdan taviz vermeyen Yeni Asya bugün dimdik ayaktadır. “Hakikatin gür sesi,” “‘gerçek’ten haber vermektedir.”
Cumhuriyetin ne olduğunu daha çocuk yaşta karıncaların çalışkanlıkları ve iş bölümünden örnekler vererek anlatan, cumhurun tarafında olan Üstadının yolunda giderek Demokratlarla beraber bu ülkenin kalkınma hamlesinde demokrasi taraftarı olarak “Ekmeksiz yaşarım, hürriyetsiz yaşayamam” yaşam tarzıyla ülkede cumhuriyete, demokrasiye sahip çıkarak, Avrupa’nın ilim ve teknolojisinin alınıp hazır teknoloji ile onlara daha çabuk yetişme mücadelesinde Demokratlarla beraber Avrupa Birliğini savunmuş ve bugün girme eşiğinde olduğumuz medeniyet dâvâsında hep öncü olmuştur. 37 yıllık yayın hayatında insan hak ve hürriyetlerinin savunucusu olmuştur. Beslendiği Risâle-i Nur kaynağından dâvâsını sonuna kadar savunmuş, “sözlerinin arkasında durmuş”, redd-i miras yapmamıştır.
Yayın hayatı boyunca atlattığı bir çok badirelere rağmen hak ve hukukun yanında olarak, ülkenin birlik ve beraberliğini savunmuş, insanların ayrı dil, din, ırklardan olabileceği, yaratılış itibari ile bütün insanların kardeş olduğu ilkesinden hareket ederek ülkenin barış ve kardeşliğinin pekişmesine yardımcı olmuştur. Ülkesinin ve İslâm âleminin dertlerini dert edinmiş, müsbet yayınları ile bu dertlerin ve problemlerin çözümüne yardımcı olmuştur. 37 yaş ve 13 bininci sayı için ne kadar yazsak azdır. Yeni Asya, ülkenin huzur ve refah içinde yaşayarak kalkınmış ülkeler seviyesine çıkma ve İslâm âlemine bayraktarlık yapma dâvâsına dün destek verdi mücadele etti, yarın da edecek.
|
Şahin TOKMAK
02.06.2006
|