"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Leylek!

Şahin TOKMAK
27 Nisan 2024, Cumartesi
Yaşanmış bir olayı hikâyeleştirerek anlatmak isterim.

Evvel zaman içinde; bir ülke varmış. Ülkenin yöneticisi, ülkenin anayasası olarak Kur’ân-ı, yaşam olarak da Hz. Peygamberin yaşantısını uygulamaya koymuş.

İslami yaşam birilerine çok kolay gelirken, birilerine çok zor gelmiş. Bir mücadele başlamış. Kimi saltanat demiş dünyayı yaşamayı tercih etmiş, kimi hilafet deyip hem dünya hem ahiret saadetini tercih etmiş. Bu olay ayrılıkçı harici bir durum ortaya koymuş. Hariciler hiçbir şeye karışmamakla beraber saltanattan yana tavır almışlar. Sonrası 4 hak mezhebin yanında bir sürü batıl mezhepler ortaya çıkmış.

Bunun yanında peygamberimizin verdiği habere göre, her yüzyılda bir Kur’ân-ı asrın idrakine göre “o” dönemin yaşayanlarına anlatacak müceddidler gelmiş.

Ahir zamanda da Risale-i Nurlar vasıtasıyla tecdit yapılmaya başlanmış. Ahir zaman müceddidi de zamanın fehimine göre yazdırılan eserleri o asırda yaşayanlara; önce yaşantısıyla sonra ise bıraktığı eserleri ile anlatmış.

Sonra devreye Süfyan komiteleri girmiş. Kimisine “sen abisin, kimisine sen en iyisin” diyerek şeytanca yaklaşmış. Birbirine düşürmüş. Biri de “Ben yok, biz var, dava var, dava içinde bürhan var. Şahsı manevi var” demiş.

Az zaman çok zaman müntesipler parça parça olmuş. Şahsı maneviye tabi olan ise Allah rızası demiş, hilafeti esas almış. Diğerleri saltanatı seçmiş. Ne mi olmuş? Hilafeti seçen Allah rızası için şahsı maneviyi seçenler hiç çoğalamamış, o kadar hizmet etmişler eleman yetiştirmişler ki, saltanata tabi olanlar onları şeytanın desiselerini bile geride bırakan maddi imkânlarla, o Allah rızasını esas alanları yoldan çıkarmak için mücadelelerini son sürat devam ettirmişler.

Sonunda saltanatı seçenler, hilafeti seçenleri küçümser olmuşlar. Kimi %1, kimi binde bir diye dalga geçmiş. Ama o hilafeti seçenler ne kadar az da olsalar diğerlerine hep galip gelmişler. Sırrını soranlara “Biz Allah rızası için varız” diyorlarmış.

Tabii ki “o” %1’i hiçbir zaman rahat bırakmayacaklar, hatta müntesiplerine “ne bu ya; hep Yeni Asya, Yeni Asya. İsimsiz organizasyonlar yapın, biz de sizinle beraber olalım, size destek verelim” diye son fitnelerini bazı safdiller vasıtasıyla sürdürmeye devam etmeye başlamışlar.

Ya biz hikâye demiştik.

Leylek! Bilirsiniz.

Ona demişler; “bir ördek ol, bakalım görelim.”

Leylek de gagasını kesmiş, kanatlarını kesmiş, ayaklarını kesmiş, acube bir varlık olmuş. Yani, Yaradan Leyleği leylek, ördeği ördek yaratmış herkes ne olduğunu bilecek. Leylekken ördek olmaya çalışmanın bir manası da bukalemun olmak olsa gerek.

Allah günlerin hürmetine bizi affetsin. Âmin.

Okunma Sayısı: 814
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı