"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Tekirdağ okuma programının hissettirdiği halet-i ruhiye

İhvan Yıldız
14 Temmuz 2024, Pazar
Beşer olarak felâket, helâket asrındayız.

Bu asrın hususiyetlerine bir göz atarsak; nefis ve hevayı coşturan medeniyet fantaziyelerinin had safhada olduğu, dünyaya gönderiliş gayesinin unutulduğu, çeşitli vesilelerle okumanın hassaten “Yaratan rabbinin adıyla oku.”1 Emrinin ihmal edildiği bir zaman.

Dünyaya gönderiliş gayesini unutmadan, her daim Rab’bini tahattur ederek, O’nun rızasını kazanma doğrultusunda okumak, öğrenmek, öğrendiğini yaşamak ve yaşantısıyla numune-i imtisal olmak, herkesin özlem duyduğu bir halet olsa gerek. Bu haleti, cemaat şeklinde şahs-ı maneviyle beraber, dünyevi meşgalelerden ve gafletlerden bir nebze olsun sıyrılarak; Evvela, Risale-i Nur’daki “iman-ı tahkikî derslerinin nuruyla ve gözüyle”, karşılaştığımız olay ve hadiselerde, “Rahmet-i İlâhiyenin izini, özünü, yüzünü görmek ve kemâl-i hikmetini, cemâl-i adaletini müşahede etmek.”2

Saniyen “Nasıl maddî hava fena ise, fena tesir ediyor; mânevî hava da bozulsa, herkesin istidadına göre bir sarsıntı verir...”3 Kaidesince, bir nebze de olsa mânevî havayı tasfiye ve tahliye etmek, gayelerimiz arasındaydı. Ebeveylerin teşvikleriyle, şahsi şevk ve gayretleriyle iştirak eden ortaokul ve liseli kardeşlerimizin yanı sıra şahs-i himmet ve gayretleriyle fiilen destek olan ağabey ve kardeşlerimizle bir araya gelerek yola çıktık. Bir pazar akşamı Tekirdağ Yeni Asya Bekir İBİŞ Sosyal Tesislerine Cenab-ı Hakk’ın izni ile ulaştık.

Yanımızda getirdiğimiz kamp çadırların kurulum işlemini bitirdikten sonra, isteyen çadırda isteyen tesis içinde kalacak şekilde organize yapıldı. Kocaeli’nin organize ettiği 1-7 Temmuz 2024 Tarihleri arasındaki okuma programına: Kocaeli, Gebze, Adapazarı, Düzce, İstanbul, Çorlu ve Tekirdağ’dan katılım sağlayan toplam 41 kişi. Rakım’ın 41 olması Kocaeli’nin plakasının da 41 olması ayrı tevafuk olsa gerek…

Program, ortaokul ve liseli olarak iki ayrı grup halinde oluşturuldu. Gün, program ile ilgili meşveret yapılarak tamamlandı. Pazartesi sabah bismillah diyerek programa başladık. Yapılan şahsi okumalarda, liseli kardeşlerin okudukları yerler ile ilgili; akıllarına gelen sualler veya biraz daha izah istenilen kısımlarla ilgili, Risale-i Nur’un sair yerleriyle münasebet kurularak izahlar yapıldı.

Şahsi okumaların yanı sıra müzakereli olarak;

1. Okuma programının şahsi kemâlata faideleri.

2. Okuma programının; Umumi kemâlata faydaları.

3. Sözler kitabındaki 1. Söz: Lafza-i Celal ve Lafza-i Celal’in kuvvet ve Bereket münasebetleri.

4. Sözler kitabındaki 4. Söz: Namazın sureti, namazın mahiyeti ve namazın hakikatiyle beraber cemaat şuuru. Cemaat şuuru ile iki aylık mesafedeki yolculuğun faydaları.

5. Namaz tesbihatının mahiyeti. Tesbihatta okunan her bir kelam tekrar olmayışı.

6. Kemâlatı insaniyede şeytanın vazifesi.

7. Vesvese bahsinin psiko-terapisi.

8. Ahir zamanın dehşeti ve ahir zamandaki dehşetli şahısların mahiyetleri.

9. Keder mevzusu ve Kader ile münasebettar muhtelif suallere cevaplar.

Bahisleri nazarlara sunuldu.

Tekirdağlı abi ve kardeşleri de unutmamak gerekiyor. Vermiş oldukları hem maddi hem manevi desteklerle programa farklı bir boyut kazandırdı. Bu arada, bazı akşamlar çevredeki uzak mekânlardan, kulağa nahoş gelen sesler de vardı. Bu seslerden rahatsız olan kişiler, emniyeti aramışlar. Emniyet birimlerinin kontrolleri esnasında sıra bizim mahale de geldiler. Emniyet kontrol birimi ile görüştük, ikramda bulunmak istedik. Ama vazifeleri icabı kalamayacaklarını ifade ettiler. Yaptıkları tetkikten sonra gittiler. Herhangi olumsuz bir hadise yaşanmadı.

Program: Okuma programının değerlendirmesinin yapıldığı meşveretle hitam buldu. Programa katılan kardeşlerin heyecanları, şevkleri ve gayretleri programa ayrı bir heyecan, şevk ve gayret katması. Hassaten liseli kardeşlerin konularla münasebettar sualleri sormaları, programı daha cazip hale getirdi. Bu halet-i ruhiyeyi tekrar yaşamak isteyen kardeşlerin ekserisi, program daha bitmeden seneye tekrar katılma kararları aldılar.

Bu emareler gösteriyor ki yapılan program maksadına ulaşmış, Cenab-ı Hakkın rızasına uygun olmuştur inşallah. Pazar günü yapılan hazırlıklar ve kahvaltıdan sonra herkes ikametlerine; sağlıklı, sıhhatli, mutlu ve huzur bir şekilde dönüş yaptılar.

Programdan 1-2 gün sonra, programa liseli olarak iştirak eden bir kardeşimizin görmüş olduğu rüya, okuma programlarının ne kadar ehemmiyet kesb ettiğini ortaya koyuyordu. Bu kardeşimizin görmüş olduğu rüya şöyle: “Bu gün rüyamda, bir grup kişi ile beraberdik. Muhabbet ederken, bizlere köpekler musallat oldu. Köpekler bizi kovalamaya başladı. Onlardan kaçarak, yüksek bir yere çıktık. O yüksek yerde bir bina bulunuyordu. Binanın yanına vardım. Tam kapısını açacaktım. Beni Gökhan diye bir abi aradı. Telefonumun ekranında sadece “271” yazıyordu. Telefonu açtım, selamünaleyküm dedim. Tam cevap verecekti… Halil abi, beni uyandırdı.” 

Kardeşimiz, rüyasını bizim ile paylaştı. “Bu rüya, ne mana ifade edebilir?” dedi. Kardeşimize kanaatimizi şöyle ifade ettik: Sadık rüyalar (Rüyanın içinde Peygamberimizin görüldüğü rüyalar) ile amel etmek daha makbuldür. Fakat bu rüya bizlere işaretler nev’inden şöyle bir kanaat verdi ki: Felâket, helâket asrındayız. Yani süfyan ve süfyanın şahs-ı manevisinin icraatlarının tatbike konulduğu zaman… Böyle bir zamanda, şahıstan ziyade, şahs-ı manevi ile yapılan programlar daha ehemmiyet kesb ediyor.

Rüyanın tabirine geçersek: Rüyada saldıran köpekler: Allah’u alem, insanlarda gerek kıskançlık damarı gerekse iman ve Kur’an hakikatlerin neşrinden dolayı duydukları, rahatsızlıklarını dile getirenler... Yani okuma programına iştirak eden kardeşleri hoş karşılamayan ve art niyetli olan kişileri… Köpeklerden kaçanlar: Allah’u âlem, Nur Talebeliğine liyakat kazanmaya çalışan okuma programındaki kardeşleri… Yüksek yer: Allah’u âlem, bulunduğumuz tesisler, rakım olarak; Tekirdağ’dan yüksek olması. Tekirdağ’ı ve denizi kuş bakışı seyrediyor olmamız. Yüksek yerin farklı bir manası da Allah’u âlem şu olsa gerek: Bu zamanda Risale-i Nur’un neşrettiği iman ve Kur’an hakikatlerinin yüksekliği. O hakikatlerin ifade ettiği manaya ulaşmaya çalışmak; manevi olarak mevki ve makamlarda terakki ederek, yükseğe çıkmak… O yüksek yerde bulunan bir bina: Hakikaten tesislerde faal olarak kullanılan bir bina vardı. Hasılı kelam: Bu zamanda Risale-i Nur’un neşrettiği, iman ve Kur’an hakikatleriyle meşguliyet; Allah’u alem, köpeklerden (Süfyanın avenelerinden) korunmak manasına gelebilir. “Lâ ya’lemü’l-ğaybe İllallah”… 

Cenab-ı Hakk; yapılan programdan razı gelmiş ki, sizin rüyanız vasıtasıyla, rızasını izhar ediyor. El-ârifü yekfîhü’l-işâre (Ârif olana sadece işaret yeter.)

Programda emeği geçen; başta Kocaelili kardeşlerden, programa maddi ve manevi destek veren kardeşlerden, Tekirdağlı maddi ve manevi destek veren kardeşlerden hassaten programa iştirak eden kardeşlerden, Cenab-ı Hakk razı olsun inşallah.

Selam ve dua ile…

Dipnotlar:

1- Alâk Sûresi, 96:1

2- Kastamonu Lâhikası, 84. Mektup.

3- Kastamonu Lâhikası, 91. Mektup.

Okunma Sayısı: 1238
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • İhvan YILDIZ

    15.7.2024 10:40:37

    HÇeşitcioğlu: "Rüyayla asla amel edilmez genel ehlisünnnet hükmü bu." cümlesine atfen... 3. Rüya ile amel edileceğine dair Resûlullah Aleyhissalâtü Vesselâm buyurmuştur ki: “Sizden birisi sevdiği bir rüyâyı görürse, bilsin ki o Allah tarafındandır. Bunun üzerine Allah’a hamd etsin ve bu rü’yâyı başkalarına da anlatsın. Buna aykırı, hoşlanmadığı bir rüyâ görürse, bilsin ki, o Şeytandandır. Şerrinden Allah’a sığınsın ve bunu hiç kimseye söylemesin. Böyle kötü rüyâ, sahibine zarar vermez.” Buhârî, K. Ta’bîr, 2102 Nur Risalelerinde zaman zaman rüyalara yer veriliyor. Üstadımız Bedîüzzaman Hazretleri de rüyayı üç grupta incelemiştir. Mektubat, Yirmi Sekizinci Mektup, Dördüncüsü: "Rüya üç nevidir." Daha geniş bilgi için: https://www.yeniasya.com.tr/gundem/ruyalarimiz-ve-yorumlarimiz-ruya-tabirleriyle-amel-edilir-mi_366619 Selam ve dua ile...

  • İhvan YILDIZ

    15.7.2024 10:40:23

    HÇeşitcioğlu: "Rüyayla asla amel edilmez genel ehlisünnnet hükmü bu." cümlesine atfen... 2. Rüyay-ı sâdıkanın bir yönü, kişiye teselli vermeye, ona gaybî müjdeler getirmeye bakar. Hz. Peygamber (asv) bu tür rüyadan "Mübeşşirât (Müjdeleyenler)" olarak bahsetmiş ve şöyle buyurmuştur: "Risâlet ve nübüvvet bitti. Benden sonra ne bir nebî gelecektir, ne de Rasul... Lâkin 'mübeşşirat' vardır. Sahabe 'Mübeşşirat nedir Ya Resulallah?' diye sorar. Hz. Peygamber, 'Müslüman kişinin gördüğü rüya.' der. O, nübüvvetin cüzlerinden bir cüzdür."(bk. Tirmizi, Rüya, 2.) Hz. Ebu Hureyre (radiyallahu anh) anlatıyor: “Rasulullah (aleyhissalatu vesselam) şöyle demişti: ‘Benden sonra, nübüvvetten sadece mübeşşirat (müjdeciler) kalacaktır!’ Yanındakiler sordu: ‘Mübeşşirat da nedir?’ ‘Salih rüyadır.’ diye cevap verdi.” bk. Buhari, Tabir, 5; Muvatta, Rüya 3, (2, 957); Ebu Davud, Edeb 96,(5017).

  • İhvan YILDIZ

    15.7.2024 10:37:53

    HÇeşitcioğlu: "Rüyayla asla amel edilmez genel ehlisünnnet hükmü bu." cümlesine atfen... 1. Rüya tabir etmek bir ilimdir. Nitekim Kur'an-ı Kerim'in çok ayetlerinde ilgili bilgiler vardır. Misal olarak: 1. Hz. Yusuf, babasına yıllarca önce gördüğü rüyayı hatırlatıp şöyle der: "Ey babacığım. İşte bu, daha önce gördüğüm rüyanın te'vîli. Rabbim onu gerçek kıldı." (Yusuf, 12/100) 2. Hz. Peygamber (asv)’in Müslümanların Mekke'ye girişiyle ilgili görmüş olduğu rüyası’na Kur’an: And olsun ki Allah, Resulünün rüyasını doğru kıldı. (Fetih, 48/27) 3. "O zaman Allah sana rüyanda düşmanlarınızı az göstermişti. Eğer çok gösterseydi korkar ve cihada çıkıp çıkmama hususunda ihtilâfa düşerdiniz. Fakat Allah, sizi korkudan ve ihtilâftan kurtarıp selâmete erdirdi. Şüphesiz O, gönüllerde olanı bilendir." (Enfal, 8/43)

  • HÇeşitcioğlu

    14.7.2024 13:17:23

    "Sadık rüyalar (Rüyanın içinde Peygamberimizin görüldüğü rüyalar) ile amel etmek daha makbuldür." Sadık rüya ne, peygamberimizi görenler İslamı batırdı... " Zaman kayıtlarını kaldırsa itiraz edilmez." bsNursi ra. Rüyayla asla amel edilmez genel ehlisünnnet hükmü bu. Ancak tahmin iyi zan tasavvur edilir. " Rüya yorumcuya göredir" Hz.Muhammed Mustafa sav.

  • HÇeşitcioğlu

    14.7.2024 12:03:50

    Allah o gençleri ömür boyu hidayet ve gayrette daim eylesin. Elfü elfi amin.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı