"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Müsbet ihtilâf

Kâzım GÜLEÇYÜZ
08 Eylül 2024, Pazar
Birinci İhlas Lem’asında müsbet hareketi “Kendi mesleğinin muhabbetiyle hareket etmek. Başka mesleklerin adaveti (düşmanlığı) ve başkalarının tenkîsi (eksiltip küçültmesi), onun fikrine ve ilmine müdahale etmesin, onlarla meşgul olmasın” şeklinde tarif eden Üstad Bediüzzaman, “Ümmetimin ihtilâfı rahmettir” mealindeki hadis-i şerifi de Uhuvvet Risalesi’nde şöyle açıklıyor.

“Hadisteki ihtilâf müsbet ihtilâftır. Yani her biri kendi mesleğinin tamir ve revâcına sa’y eder. Başkasının tahrip ve iptaline değil, belki tekmil (tamamlama) ve ıslahına çalışır.”

Devamında da şöyle diyor:

“Amma menfî ihtilâf ise –ki garazkârâne, adavetkârâne, birbirinin tahribine çalışmaktır– hadisin nazarında merduddur (reddedilmiştir). Çünkü birbiriyle boğuşanlar müsbet hareket edemezler.”

Eski Said makalelerinden birindeki şu çağrı da bu manaları tamamlıyor:

“Dinî cemaatler maksatta ittifak etmelidirler. Mesalikte ve meşreplerde [takip edilen metod ve yollarda] ittihad mümkün olmadığı gibi, caiz de değildir. Zira taklit yolunu açar ve ‘Neme lâzım, başkası düşünsün’ sözünü söylettirir.”

Fıtrî bir seyir içinde farklı alanlarda ve farklı kesimlere yönelik manevî hizmetlerde bulunan farklı cemaatlerin birbirleriyle olan ilişkilerinde esas almaları ve hassasiyetle riayet etmeleri gereken son derece önemli prensipler.

Buna göre, maksatta ittifak, yani hakka hizmetteki müştereklik, asla gözden kaçırılmaması icab eden ortak hedef.

Farklı meslek ve meşrepler, hem fıtrat ve mizaç farklılıklarının, hem de zaman ve zemine göre değişebilen farklı ihtiyaçlara en uygun cevabı verme zorunluluğunun bir sonucu. Ve her biri ayrı bir renk ve zenginlilk.

İşte müsbet ihtilâfta, herkes kendi mesleğinin muhabbetiyle hareket eder, onu hatalardan arındırıp geliştirmeye ve yaymaya çalışır; diğer meslekleri tahribe değil, eksiklerini tamamlamaya ve yanlışları varsa yapıcı şekilde tashihine gayret eder.

Menfî ihtilaf olarak tanımlanan düşmanlıktan ve yekdiğerini yıpratıp tahribine çalışmaktan kesinlikle uzak durur.

Yaşadığımız süreçte cemaatlerin gerek kendi içlerinde, gerekse birbirleriyle ilişkilerinde siyasî saiklerle içine sürüklendikleri derin fitne batağından çıkıp yeniden İslam kardeşliği potasında buluşmaları, bu prensiplere riayet etmeleriyle mümkün.

Okunma Sayısı: 2200
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Kâzım

    8.9.2024 17:12:52

    İnkâr edenler birbirlerinin dostu ve yardımcısıdırlar. Eğer sizler de (imân edenler) onlar gibi birlik ve beraberliğinizi sağlayamaz, birbirinizle kardeş olmazsanız, o zaman yeryüzünde büyük bir fitne ve bozgunculuk meydana gelir. (Enfâl 73)

  • Erhan

    8.9.2024 10:40:48

    Burada kastedilen sadece nur talebeleri arasındaki ihtilaflar olmasa gerek, tüm cemaat ve tarikatlar arasındaki ihtilafların ortadan kaldırılması lazım. amaç aynı, hedef aynıysa, farklı görüşlerle herkesin kendi görüşüne saygı göstererek, amaca ve hedefe (Allah rızası) doğru ilerlemek lazım. tabi burada işin sosyolojik yapısını, siyasi görüşleri, ülkenin ekonomik durumunu, ülkenin dışa açılımına bakış açımızı tamamen dikkate almak lazım. en başta ortak konsensüs oluşturulması için zülümlerin bitirilmesi ve adaletin yeniden tesis edilmesi için fikir birliğine varılıp, siyasetin önüne öyle çıkılmalıdır.

  • Mehmet Cebeci

    8.9.2024 07:19:26

    Nur cematinin, farklı fraksiyonlarıni diğer cemaatler kategorisinde mütaala etmek mümkünmüdür? Bu yazıdan Tarikatlar ve Süleymancılar gibi grupları mi kastediliyor?

  • Oğuz Yiğiter

    8.9.2024 07:16:00

    Son günlerde, müsbet hareket tahşidatı perdesinde, suçun şahsîliği hukuk prensibini ihlal ederek, gücü elinde bulunduranların, toplu zulümlerine karşı, hak, hukuk adalet ve hürriyet eksenindeki duruşu mübârezekâtâne hizmet telakki edip, üst perdeden, zulme sesiz kalmayı müsbet hareket ambalajıyla süsleyenlere güzel ve müsbet bir cevap niteliğinde.... Tebrikler, dualar.

  • Abdullah tunç

    8.9.2024 05:05:52

    Cemaatlatın hem kendi iç lerinde ve hemde kendi aralarında işledikleri ciddi hataları, ciddi bir şekilde pişman olup,tevbe istiğfar etmedikçe ve bir daha işle memek üzere karar verme dikçe ve Allah için birbirle rine samimane sarılmadık ça ne affolunurlar nede ha lisane dine hizmet edebilir ler.Eski tarz hayatlarına devam ettikçe ne belâler eksik olur, ne halisane dine hizmet edilir ve nede huzur bulunur!!..Yani kısa ca her şey İlahi İradeye göre ayarlanmadıkça işler düzelmez, istenilen huzura kavuşulmsz.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı