"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Sadık bir Nur Talebesi Mehmet Kara (Abbas Mehmet)

Hasan ŞEN
09 Şubat 2024, Cuma
1902 veya 1906’da doğan Mehmet Kara, 1989’da vefat etti. Kabri Barla aşağı mezarlıktadır. Mehmet Kara Barla’lıdır. Evi Bediüzzaman Hazretlerinin kaldıkları evin yakınındadır.

Kendisi ile Üstad’ın kaldığı Yokuşbaşı Medresesinin yanında bulunan mescidin balkonunda sohbet edip anlattıklarını da kameraya almıştık. Medresenin önündeki Üstad’ın kaldığı köşkü ve Barla’daki yine Üstadın, Çamdağında kaldığı çam ağacının üstündeki köşkü Mustafa Çavuş ile birlikte yaptıklarını anlatmıştı. (Çam dağındaki o köşkte biz de ders yapmıştık.) Sadakatle Üstad’a hizmet eder, Üstad’ın sobasını yakar, diğer işlerini görüp, Üstad kırlara çıktığı zaman veya Çam dağına giderken ona eşlik ederdi. Risale-i Nurda bahsi geçen, bir günde iki yumurta veren tavuk hadisesinin bizzat şahidi olmuştur. Risale-i Nur’un bereketine ait yağmur hadisesini de bize anlatmıştı.

Bir gün, Üstad hazretleri tavuğu kovalar. Neden kovaladığı sorulunca, “Bu tavuk dün iki, bugün ise üç tane yumurtladı. Benim iktisat kaidemi bozuyor” der. Buna inanmayanlar olunca, Üstad’ın el yazması mektubunda üç adet olduğunu görünce sevinmiş, “Ben size demiştim. Hoca bize kendi elindeki üç yumurtayı gösterdi” demiştir.

Yine bir gün Üstad Hazretleri Abbas Mehmet’i sorar. Onun o gün yapılan “Halk Fırkasının (CHP) toplantısına gittiğini zannediyoruz” derler. Üstad çok kızar. Ertesi gün Abbas Mehmet geldiğinde “Sen Halk Fırkasının toplantısına mı gittin?” diye sorar. Abbas Mehmet “Hayır hocam” der. (O zaman Üstad’a hocam derlerdi). “Benim başka bir işim vardı, o toplantıya gitmedim.” deyince Üstad, “Peki o zaman al bu cevizli sucuğu” diyerek latife yapar ve gönlünü alır.

Risale-i Nur’un ümmi talebeleri içinde bulunan Abbas Mehmet, okuma yazması olmasa da verilen her işi yapar, gece gündüz çalışırdı. Risale-i Nurda bu bahis şöyle geçer: “Bereket-i İlahiye’nin çok cihetleri var. Bu köy halkı yani Barla’lılar çoğunu bilirler. Fakat bunları sakın fahr için zikrediyorum zannetmeyiniz. Belki mecbur oldum. Hem benim için iyiliğe bir medar olduğunu düşünmeyiniz. Bu bereketler ya yanıma gelen halis dostlarıma ihsandır veya hizmet-i Kur’aniyeye bir ikramdır veya iktisadın bereketli bir menfaatidir veyahut “Ya Rahim… Ya Rahim...” ile zikreden ve yanımda bulunan dört kedinin rızıklarıdır ki bereket suretinde gelir. Evet, hazin mırmırlarını dikkat ile dinlesen; “Ya Rahim… Ya Rahim…” çektiklerini anlarsın.”

Abbas Mehmet anlatıyor: “Biz kendisine hizmet ederdik. Sobasını yakar, suyunu doldururduk. O bizlere ya üzüm ya yemiş mutlak bir şey verirdi. Kimseyi boş çevirmezdi.” Barla’da Bediüzzaman’ı gören ve hizmetinde bulunan son şahitlerden birisidir. Kendisi ile sohbetimiz ve kameraya almamız bitince, bizleri daim güler yüzüyle ve hürmetler ile uğurladı. Allah şefaatine nail eylesin.

Okunma Sayısı: 1837
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • İsmail Atak Cebecili

    9.2.2024 03:26:44

    Ben de 1970'lerde kendisini görmüştüm, epey hatıra anlatmıştı. Siz madem ki sesini kaydettiniz, lütfen yayınlayınız.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı