En sıkıntılı zamanlarda evini hizmete açan bir kahramandır Mustafa Ağabey. Nüfusa göre 1930 doğumlu olan Birlik Ağabeyin Patlıcanlı yokuşundaki evinde ders olur ve daha sonra Risaleler kapı girişine dizilirdi.
Her derse iştirak etmek ister ve derste uyumamak için yol üstünde demli çay içerdik. İzmir’in seçkin kişilerinden Fatih Koleji Müdürü Necdet Doğanata, Yüksek Mühendis Süleyman Karagülle gibi kimseler ağabeyin evinde derse katılırdı. 1970 yılında Hulusî Yahyagil ağabey İzmir’e geldiğinde Mustafa Birlik Ağabey’in evinde Ahmet Feyzi Kul Ağabeyle mehdiyet hakkındaki konuşmaları teybe alınıp daha sonra yazıya dökülmüştü. O bahislerin tamamı bende mevcuttur. Büyük Risaleleri Hüseyin Çağdır Ağabeyden alırken, ilk olarak aldığım küçük kitap Hutbe-i Şamiye’yi ise oradan almıştım.
Defalarca Üstad Hazretlerini ziyaret eden Ağabey, Üstad Hazretlerinin şöyle dediğini söyler: “Kardeşim, İzmir benim nazarımda mühimdir. Eğer orada Ahmet Feyzi ve siz olmasaydınız benim gelmem lâzımdı.”
Bununla ilgili Ahmet Feyzi Ağabey’in cenazesinde Sungur Ağabey Üstad’dan naklen “Üstad’dan bizzat duydum, ‘Benim mutlaka Ege ve İzmir havalisine gelmem lâzımdı. Fakat orada bir Nur görüyordum ki benim gelmeme ihtiyaç bırakmadı. İşte o Ahmet Feyzidir.’” diye anlatmıştı. Üstad Hazretleri Mustafa Ağabey’e “Risale-i Nur’un parası ‘beytülmal’dir. Yemek haramdır.” diyor.
Burada aklıma gelen bir hatıra, rahmetli Kutlular Ağabey anlatırdı: “Zübeyir ağabey paranızı hizmetin parasından bile bozmayınız.” derdi. Onun için Risale-i Nur’un parasını başka cüzdanda bulundururduk.
Mustafa Birlik ağabeyden çok istifade ettik. Cenab-i Hakk rahmeti şefkatiyle muamele etsin. Mekânı cennet olsun. Belki bize de şefaat eder.