"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Pahalılığın sorumlusu kim?

Faruk ÇAKIR
23 Nisan 2024, Salı
Hayat pahalılığı her konuda insanları derinden etkiliyor.

Dünyadaki ülkelere arasında yüksek enflasyon bakımından ülkemizin dördüncü sırada olması da buna bir delil. Başka ülkeleri daha az etkileyen ekonomik kriz, Türkiye’yi çok derinden sarsmış durumda.

Bilhassa gıda ve yiyecek ürünlerindeki enflasyon görenleri şaşırtıyor. Tabii ki 100 TL ya da 200 TL’ye de 1 kg ‘baklava’ satanlar olsa da, kaliteli baklavayı 1000 TL’ye ‘Bin Türk Lirası’na satanlar da var. Türkiye’yi idare edenler genel anlamıyla ve haklı olarak vatandaşa seslenirken; “Merdiven altı ürün almayın. Sadece ucuz diye tercih etmeyin. Sağlıklı ve kaliteli ürünler alın” diyorlar. Peki, 100 ya da 200 TL’lik ‘baklava’nın bu ölçülere uyduğuna kanaat getirmek kolay olur mu? O halde, vatandaş ‘sağlıklı ve kaliteli ürün’lere nasıl ulaşacak?

Hatırlanacağı üzere bir ara gıda fiyatlarının yükselmesinde ‘üç harfli marketler’ suçlandı ve sorumlu tutuldu. Hatta bu konu seçim meydanlarında gündeme geldi bu marketler sloganlarla kınandı. Üç harfli ya da çok harfli marketleri suçlamak çare ve çözüm olur mu? Onların da sorumlulukları vardır, ancak esas ve doğrudan sorumlu “Türkiye’yi idare edenler” değil mi? Hem enerji gibi temel maliyet unsurlarına aşırı zam yapılması hem de eğer marketler keyfi olarak zam yapıyorsa onları denetlemeyenler esas kabahatli olmaz mı? Başka pek çok konuda olduğu gibi zam ve enflasyon konusunda da esas sorumluları görmeme ve göstermeme temayülü dikkat çekiyor.  

Gıda ve yemek fiyatlarının yüksek olmasının sorumluluğunu tek başına lokanta ve kafalerde görmek de acaba böyle yorumlanabilir mi? Sosyal medyada yapılan bazı yorumlarda, bir bardak çayın tahmini maliyeti hesaplanarak mesela; “3 liraya mal edilen bir bardak çay nasıl olur da 20 TL’ye satılır? Böyle bir ticaretten günlük şu kadar, aylık şu kadar kazanç elde edilir. Bu haksızlıktır” deniliyor. Böyle hesap yapanlar haklı olabilirler, ancak acaba bahse konu olan ‘çay ocağı’ o sayıda çay satabiliyor mu? 

Mutlaka haksız kazanç peşinde koşanlar vardır. Fakat vatandaş bile bile pahalı olan ürünleri almaz. Piyasada gerçek anlamda bir rekabet varsa, haksız kazanç peşinde koşan kaybeder. Tabii ki bu durum rekabetin mümkün olduğu yerlerde söz konusudur.

“Fahiş fiyatla satış yapanlar”ı yola getirmek için restoranların boykot edilmesi için kampanya başlatıldı. Mutlaka faydalıdır, ancak burada esas sorumlu olanları gözden kaçırmamak şartıyla. 

Mesela, meselenin genel ekonomi politikaları ile ilgili olduğunu, doğrudan küçük esnafa yönelik hamlelerin sadece lokal ve geçici çözümler sunabileceğini belirten bir işletmeci, iş yeri kiralarına yüzde 100’ün üzerine zam geldiğini, asgari ücret ve temel maliyetlerde de benzer bir artış olduğuna dikkat çekmiş.

Keyfi zam yapan marketleri, lokantaları velhasıl ‘haksız kazanç peşinde olan herkes’i protesto edelim; ama esas sorumluları da bilelim.

Okunma Sayısı: 1040
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı