YSK üzerinden İyi Parti’yi seçime sokmama kumpasına karşı ana muhalefetin on beş milletvekiliyle bu partiye grup kurdurup engeli aştırması iktidar cephesinde garip tepkilerle karşılandı.
Oysa 2003’te Türk Ceza Kanunu’nun 312. maddesi yasağına takılan Erdoğan’ın milletvekili ve Başbakan olmasının önünü yine o zamanki ana muhalefet CHP açmış ve bu jest, AKP mahfillerince “demokrasinin önünün açılması, bariyerlerin kaldırılması” olarak alkışlanmıştı. “Demokrasinin tecellisine çekilen seddin aşılması,” “seçme ve seçilme hakkı”nın önüne konulan bariyerin kaldırılması” olarak takdir edilmişti.
Ne var ki, son süreçte “ittifak yasası”yla yüzde 10 barajın sıfırlanması partilere göre yorumlanıyor. Anketlerde yüzde 4 ile 6 bandında kaldığı belirtilen MHP’ye “sıfır baraj” kıyağını sağlayan “cumhur ittifakı,” iktidar cânibince “demok- ratik kazanım” ve “siyasî fedakârlık” olarak sunulurken, muhalefetin ittifak çalışmaları “siyasî ayak oyunu” olarak karalanıyor.
AKP-MHP’nin “seçim ittifakı.” “ahlâkî” ve “siyasî hamle” diye övülüyor; muhalefetin ittifakı, “gayr-ı ahlâkî”, “hülle ve hîle” olarak kötüleniyor!
SORMAK LAZIM
Madem “her şey iyi” idi...
Cumhurbaşkanı, Başbakan, hükümet ve iktidar partisi sözcüleri, her fırsatta “her şey iyi” diyorlar.
Sormak lâzım; madem “her şey bu kadar iyi”idi, “dev yatırımlar”la büyüme ve ekonomi iyi yolda, o zaman neden, son ana kadar “kesinlikle olmayacak” diye taahhüd edilen “OHAL altında baskın seçim”e gidiliyor?
Neden, Bahçeli’nin “fren tutmayıp artış gösteren döviz fiyatları”ndan, “savaş senar- yoları”ndan yakınarak “Türkiye’nin bugünkü şartların ağırlığı altında 3 Kasım 2019’a kadar dayanması mümkün değildir” feverânlı yakınmasından bir gün sonra Erdoğan, “makro ekonomik dengelerdeki belirsizlikler”le “Suriye ve Irak merkezli hâdiseler”e atıf yapıp iki ay içinde jet hızıyla apar topar “baskın seçim”e gitme kararını aldı?
Tam tersine, “her şey o kadar kötü” ise, niçin “her şey iyi” diye kamuoyu yanıltıldı?
SÖZÜN ÖZÜ
“Şu zamanda, kizb (yalan) ve sıdkın (doğruluğun) ortasındaki mesâfe o kadar kısalmış ki, âdeta omuz omuza vermişler. Sıdktan kizbe pek kolay gidiliyor. Hatta siyâset propagandası vâsıtasıyla yalancılık doğruluğa tercih ediliyor.”
“Zaman olur, zıd, zıddını saklarmış. Lisân-ı siyasette lâfız mânânın zıddıdır.”
Bediüzzaman, (Sözler, 27. Söz, 44; Lemeât, 647)
HAFTANIN SÖZÜ
(Daha önce ‘Erken seçim kesinlikle yok’ taahhüdünde bulunmuştunuz” eleştirilerine karşı;) “Eğer siz siyasette eski pozisyonuna mahkûm ederseniz, siyaset yapamazsınız…”
Mustafa Elitaş, (AKP Grup Başkanvekili)