"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İsrail’in Suriye’yi işgaline karşı

Cevher İLHAN
27 Şubat 2025, Perşembe
İsrail savaş uçaklarının Suriye’ye son hava saldırılarıyla başkent Şam ile Dera arasındaki askerî hedefleri bombalaması, İsrail ordusunu, “Komuta merkezleri ve çok sayıda silah içeren site dahil Güney Suriye’deki askerî hedefleri vurduğunu” bildirmesi yeniden Suriye’deki durumu gündeme getirdi.

Bilindiği gibi Suriye geçici hükûmeti başkanlığına getirilen Şara’nın Colani olarak başında bulunduğu Heyet Tahrirü’ş-Şam’ın (HTŞ) Halep’ten Şam’a yürüdüğü günlerde Golan’dan Nusaybin’e Suriye’nin silâh üretim tesisleriyle hava savunma sistemi, askerî ve stratejik savunma mekânizmasını savaş uçaklarınca bombalayan İsrail, sözkonusu örgüt militanlarına da Halep - Hama - Humus yolunu bombalayıp açmıştı.

Ve o karambolda İsrail, oğun bombardımanla Şara’nın memleketi Golan tepelerini işgal ve ilhakla kalmayıp Şam’a 20 kilometre yaklaşmış, üs kurduğu Hermon Dağı dedikleri Şeyh Dağı’nda Şam’ı ve bütün bölgeyi gözetleyen İsrail’in Suriye’nin güneyini bütünüyle kontrolüne almıştı.  

“BÜYÜK İSRAİL PROJESİ” DAYATILIYOR

Çarpık olanı, başta Şara olmak üzere “yeni Şam yönetimi”nin İsrail’in Suriye’nin askerî altyapısını yerle bir etmesine sessiz kalması; dahası o sıralarda “İsrail’le dost oldukları” mesajlarını verip, İsrail’le baş hamileri küresel emperyal işgalcilerin tefrika ve politikaları ekseninde “asıl düşmanlarının İran ve Hizbullah olduğu”nu tekrarlamasıydı.

Bu açıdan, İsrail’in hava saldırıları sürerken Güney Suriye’de yedi askerî üs inşa ettiklerini açıklayan Gazze soykırımcısı Netanyahu’nun “Suriye, ikinci bir Güney Lübnan olmayacak” demesi, dahası “HTŞ varlığına izin vermeyeceğiz” tehdidini savurması ibret verici.

Belli ki hiçbir Amerikan başkanının yapamadığı fütursuzlukla BM’nin bütün kararlarına, uluslararası hukuka olarak “İsrail’den ziyade İsrailci” kesilip tek taraflı Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak ilân edip Amerikan Büyükelçiliğini Filistin’in başkentine taşıyan, Suriye’ye ait Golan tepelerindeki İsrail işgalini tanıyıp arka çıkan ve Obama’nın İran’la yaptığı “nükleer anlaşma”yı bozan Trump’ın kıdemli danışmanı - asistanı ve Yahudî damadı Jared Kushner ile diğer Siyonist ve Evangelist danışmanlarının hazırladığı “yüzyıl planı”yla aslında Siyonizmin “arz-ı mev’ud (vaadedilmiş topraklar)” üzerinde kurulması ütopyasına alan oluşturan “Siyonist ilhak planı”yla Netanyahu tam tam şımarıklıkla Suriye’yi işgalini gizleme ihtiyacı bile duymuyor. Son saldırıda Şam’da patlamaların olması ve İsrail savaş uçakların alçaktan uçuş yapmasının maksadı da bu.

 “Hava kuvvetleri, Güney Suriye’yi ‘sakinleştirmek’ için belirlediğimiz yeni politika kapsamında Güney Suriye’ye şiddetle saldırıyor” diye konuşan İsrail Savunma Bakanı sözcüsünün, “Güney Suriye’deki askerî kaynakların ve güçlerin varlığının tehdit oluşturduğunu” söylemesi bunun pervâsızca ikrarı.

Gerçek şu ki “Şam’ın güneyinin askerden arındırılması” İsrail’in Şam’ın güneyindeki Suriye topraklarına göz koyduğunu açıkça gösterirken, daha birkaç gün önce Netanyahu’nun bir askerî törende “Yeni rejim güçlerinin Şam’ın güneyindeki bölgeye girmesine izin vermeyeceğiz. Suriye’nin güneyinin tamamen askerden arındırılmasını talep ediyoruz” çıkışı, bütün dünyanın gözü önünde Suriye’yi işgal küstahlığını açıkça ortaya koyuyor.

Anlaşılan, ABD ve İngiltere’nin Fas’tan Afganistan’a 22 İslâm ülkesini mezhebî ve etnik kutuplaştırmayla iç savaşa sürükleyip bölüp parçalama operasyonu olan BOP’la öncelikle İsrail’in “arz-ı mev’ud (vaad edilmiş topraklar” ütopyası alanındaki “ard-ı Şam’ı (Şam bölgesi topraklarını)” kapsayan Suriye’yi çökertmekle “büyük İsrail projesi” tam gaz devam ediyor.

ŞAM VE ANKARA “SEYİRCİ!”

Vahim olan, İsrail’in Golan tepelerini işgal ve ilhakı, üs kurduğu Hermon Dağı dedikleri Şeyh Dağı’nda Şam’ı ve bütün bölgeyi gözetleyen İsrail’e karşı sessiz kalan HTŞ yönetiminin, Şam’da halkın sokaklara dökülüp protestolarına rağmen hâlâ ciddi bir tepki ortaya koymaması, hâlâ “temenniler”le kalması. 

Bu kırılganlık, ABD ve İngiltere’nin başını çektiği, İsrail’in aktif rol aldığı “Şam yönetimini devirme”yi hedef alan on yıllık vetirde, başta HTŞ ile diğer örgütler üzerinden ateşlenip alevlendirilen Suriye iç savaşında emperyal ecnebilerin taşeronu ve payandası olarak ağababalarının kontrolünde olduğu vakasını bir defa daha tescil ediyor.

Belli ki çoğu Orta Asya’dan Kuzey Afrika’ya dünyanın her tarafından “götürülen” yabancılardan oluşturulan, önemli bir kısmı İsrail ve Suriye hapishanelerinde devşirilen HTŞ’nin İsrail’e karşı âdeta eli kolu bağlı; bu yüzden olup bitenlere yakınmanın ötesinde bir şey yapamıyor.

Ve bu arada İsrail’in karşısında hiçbir güçlü ülke bıraktırmama sâikiyle işgalle en az üçe bölünmesini esas alan 378 km’lik Irak sınırında ABD ve İsrail’in peyki Kuzey Irak Özerk Bölgesi’nin yanısıra 911 km’lik Suriye sınırında Türkiye’nin yanıbaşında “uydu devletçikler”e alan açılması “tefrika kumpası” adım adım işliyor. Özellikle Fırat’ın batısında ABD’nin silâhlandırıp İsrail’le lojistik destek verdiği PKK’nın Suriye kolu PYD/YPG’ye “ikinci İsrail” işlevini gördürecekleri “koridor devlet”in alt yapısı oluşturuluyor.

Daha da vahim olanı, Ankara’dakilerin âdeta üç maymunu oynayıp İran’dan sonra Türkiye’nin de “federatif sistem” perdesinde bölünüp parçalanmasını amaçlayan bu oldubittiye “seyirci” kalması.

İbret-i âlem olarak…

Okunma Sayısı: 1242
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Erhan

    27.2.2025 21:22:52

    Bu şara, Türk askerlerini diri diri yakan ekipten gelmiyormuydu?

  • Hüseyin İlhan

    27.2.2025 20:44:05

    Semanur hanım YAHUDİ CESARET ÖDÜLÜ neden,niçin verildiğini,o törende bu madalyayı alan,kimleri terörist kasdettiğini öğren sonra yaz be kardeşim.

  • Hüseyin İlhan

    27.2.2025 20:42:31

    İktidar Yunanistan'ın EGE'de 52 adacık ve 16 adayı oldu-bittiye getirmesine dahi karşı çıkamaz,gereken iradesini göstermezken yok Ukrayna,yok Suriye diyerek milleti aldatmasın,bu hile ve tuzakalra da bilhassa ehli iman dikkat etsin. Hele hele boynunda YAHUDİ CESARET ÖDÜLÜ olanın sıkıysa İSRAİL'e karşı elçiyi geri çeksin bakalım. Bunlar merhum DEMİREL'in tırnağı olamazlar. O Ambargoya karşı 21 ABD üssünü hemde MC.Koalisyonu ile kapattı. Ya güçlü iktidarız diyenler boool bol milletine dava açarak,muhalefete iftiralar atarak,milleitn hakkına çökerek işi marifet sanıyorlar.

  • Semanur Tunoğlu

    27.2.2025 14:53:23

    Hüseyin beyin söylediği hususlar dikkate değerdir. Cevher beyin de sürekli Şara'yı İsrail piyonu olarak lanse etmesini bırakacağını umuyoruz. Biz artık böyle kemalist solcu fikirlerin tekrar edilmesinden sıkıldık. Umutla bakmak istiyoruz.

  • Doğukan Pamir

    27.2.2025 13:23:36

    Hüseyin kardeşim!Hani bilmiyorum dediğin Ahmet şara'nın MESAJI:"İsraille bir sorunumuz yok" Gelelim Türkiye'ye:Türkiyenin günümüz yöneticilerini hiç mi hiç samimi görmüyorum İsraile karşı. Samimi olsalardı kürecik üssünü-ki İsrail ve abd'ye anlık istihbari bilgiler aktarmaktadır- kapatırlardı, İsraille ticareti(bilhassa Bilal erdoğanın İsraile mal taşıyan gemileri)keserlerdi, rte İsrailin vermiş olduğu madalyayı hala boynunda taşımazdı, dostum Trump demezdi, ve en kısa zamanda" BOP eş başkanlığını bırakıyorum" derdi. Gazze’deki soykırım esnasında rte nin kürsülerde siyaseten İsraile salvolar yaparken,netanyahu'nun rte'ye "haddini bil o koltukta kimin sayesinde oturduğunu unutma" dediğinde siyaseten de olsa bir cevap verirlerdi... Neyse uzatmayalım. Şunu da unutma rte ve fetö'nün islam' a ve İslami değerlere en az Süfyan kadar zarar verdiklerini de unutma.

  • Ömer

    27.2.2025 11:53:25

    Daha da vahim olanı, Ankara’dakilerin âdeta üç maymunu oynayıp İran’dan sonra Türkiye’nin de “federatif sistem” perdesinde bölünüp parçalanmasını amaçlayan bu oldubittiye “seyirci” kalması.Uyan Türkiye’m!!!. Kaleminize sağlık tebrikler 👏👏👏🌅

  • erhan

    27.2.2025 11:25:09

    Türkiye’nin bu şekliyle, Amerikan politikalarının yanında olacağından emin olamayız. Ülkeyi kuranlar, denetim mekanizmasını çok sıkı tutmuşlar. Hükümeti ikna ettiğimizde Meclis; Meclis’i ikna ettiğimizde, ordu; orduyu ikna ettiğimizde yargı karşımıza geçebiliyor. Eğer Amerika’nın çıkarı Türkiye’de bir federal devlet kurulması ise mutlaka ve öncelikle yargı, ordu, Meclis ve hükümeti tek elde toplayan başkanlık rejimine geçilmelidir. Bir kişiyi ikna etmek, birbirini denetleyen yapıyı ikna etmekten çok daha kolay olacaktır.

  • HÇeşitcioğlu

    27.2.2025 03:57:03

    “İsrail’in Golan tepelerini işgal ve ilhakı, üs kurduğu Şeyh Dağı’nda Şam’ı ve bölgeyi gözetleyen İsrail’e karşı sessiz kalan HTŞ yönetiminin, Şam’da halkın sokaklara dökülüp protestolarına rağmen hâlâ ciddi bir tepki ortaya koymaması” - İtrail Şara’ dan önce Suriye ordu ve altyapısını çökertti. Hatta Şeyh Dağı’ nda Nedenyahu soykırımcısının gezi ve fotoğrafları var. -Şara yönetimi elikolu kırık İsrail’ e nasıl cevap verecek? Bu yeni işgallere davetiye çıkarmak demek. Bak İsrail Dürzileri de sebebsiz! kolluyor ve özerkleştiriyor. - Şam halkı Muavi’yenin dişi devesine erkek demiş bir halk. Akılı cesur olsalardı; Esatları yıkar dünyada rezil ve perişan olmazlardı! - Şam halkı protestoyu nerden bilecek? Olsa olsa İtrail gizli güçlerinin tahriklerine kapılıyorlar, ta ki; yeni düzen kurulmadan çöksün. Merak etme, 5. Şua’ da geçen Büyük Mehdi ve İsamesih gelince yahudisiyonist kaçacak taş ardı ve saklanacak karaçalı/ kargat bulamayacak!..

  • HÇeşitcioğlu

    27.2.2025 03:44:52

    “başta Şara olmak üzere “yeni Şam yönetimi”nin İsrail’in Suriye’nin askerî altyapısını yerle bir etmesine sessiz kalması; “İsrail’le dost oldukları” mesajlarını verip, “asıl düşmanlarının İran ve Hizbullah olduğu”nu tekrarlamasıydı.” - Şara Şam’ a girdiğinde; Şam Lazkiye ve tüm Suriye ordusu çöekertilip liman ve havaalanları tahrip edildi. - Şara’nın İtrail’ e dostluk mesajını okumadım duymadım gerçekse tırnak içinde tamamını yazmalısınız. - Evet Suriye’ nin asıl düşmanı; Fransızların kurguladığı temel üstüne bina edilen; yüzde 12 azınlık Nusayrilerin istibadatı mutlak kurduğu 53 yıllık süfyani korkunç yezit esadların fıravun yönetimleridir. Bu diktatörlük ülkeyi kanser yapmış ve subayları bile savaşmak istememiştir. Şara’ nın şer’ i demokrat kansız ve Türkiye ile bütüleşik yapısı sana ümit vermiyor mu? Merhum Badıllı Abi anlatıyor” Üstadı Urfa’ ya davet ediyorken üstad gelirsem, Suriye’ yi Türkiye’ yle birleştirmem lazım diyordu” der. Mevcut fotoğraf bu gidişi göstermiyor mu?

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı