Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 31 Ekim 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Dünya

 

Provokasyonların parası kimden?

Avrupa’da yaşanan gelişmeleri İslâma karşı provokasyon senaryosu olarak değerlendiren Suriye Kültür Bakanı Riyad Naasan Aga, “Avrupa ülkelerinin birçoğu 20. yüzyılda Doğu ülkelerini işgal etmişti. Tarihte hiçbir ressam Hz. Muhammed’i bu şekilde çizmeye yeltenmedi. Son dönemde Avrupa’da olanlar bir grup tarafından büyük paralar ödenerek yapılan provokasyonlardır” dedi.

Suriye Kültür Bakanı Riyad Naasan Aga, Türkiye ile Suriye arasındaki siyasi, ekonomik ve kültürel ilişkileri “mükemmel” olarak nitelendirdi. Aga, geçmişte Suriye topraklarının yaklaşık 400 yıl boyunca Osmanlı egemenliği altında kaldığını, Arapların bundan rahatsız olmadıklarını belirtti.

“Türkiye ile Suriye arasındaki siyasî, ekonomik ve kültürel ilişkiler mükemmel” diyen Suriyeli Bakan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hükümetiyle “çok iyi” ilişkileri olduğunu ifade etti. Aga, “Erdoğan hükümeti ile çok iyi ilişkilerimiz var. Türkiye komşu ve coğrafi açıdan yakın bir ülke. Geçmişte Suriye toprakları yaklaşık 400 yıl boyunca Osmanlı egemenliği altında kalsa da, Osmanlılar İslâm ilkelerine göre bu toprakları yönettiklerinden, Araplar bundan rahatsız olmadı. Şimdi de baktığınız da, birçok Suriyelinin Türkiye’de akrabası var. Ramazan Bayramı Türkiye-Suriye sınırında adeta bir karnaval gibi geçti” dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve İspanya Başbakanı Jose Luis Rodriguez Zapatero’nun eş başkanlığında yürütülen Medeniyetler İttifakı projesine Suriye hükümetinin destek verdiğini ifade eden Aga, “Ancak Medeniyetler İttifakının kağıt üzerinde kalmadan hayata geçirilmesini istiyoruz. Suriye toprakları sadece bizim değil, medeniyetlerin topraklarıdır. 2008 yılı Şam’da Arap İslâm Kültürünün yılı olacak ve Avrupa’dan birçok san’atçı dâvet edilerek kültürel etkinlikler gerçekleştirilecek” diye konuştu.

“AVRUPA’DA, İSLÂM’A KARŞI PROVOKASYON”

ABD’deki 11 Eylül saldırılarından sonra Hollanda’da yönetmen Van Gogh’un öldürülmesi, Danimarka’da karikatürler yayımlanması ve Fransa’da başörtüsü krizi çıkarılması gibi Avrupa’da yaşanan gelişmeleri “İslâma karşı provokasyon senaryosu” olarak değerlendiren Aga, “Avrupa ülkelerinin birçoğu 20. yüzyılda Doğu ülkelerini işgal etmişti. Tarihte hiçbir ressam Hz. Muhammed’i bu şekilde çizmeye yeltenmedi. Son dönemde Avrupa’da olanlar bir grup tarafından büyük paralar ödenerek yapılan provokasyonlardır” dedi.

Suriye Kültür Bakanı, 11 Eylül saldırılarında kullanılan uçaklarda hiçbir Arap’ın olmadığını ileri sürdü ve 11 Eylül üzerine “gerçek bir soruşturma” yapılmasını istedi.

“BİZİM BİR EVİMİZİ YIKANIN İKİ EVİNİ YIKARIZ”

Riyad Naasan Aga, işgalden sonra Irak’taki müzelerden tarihî eserlerin yağmalanarak çalınmasıyla ilgili bir soruyu cevaplarken, “Irak’taki müzeler Saddam Hüseyin’in değildi, insanlığa ait eserlerdi. Elbette Irak’ta olanların Suriye’ye olmamasını isteriz, ama bombardıman olursa müzelerimizi nasıl koruyabiliriz. Bu olursa, suçlu kimse en güçlü şekilde cezalandırılacaktır. Bizim bir evimizi yıkanın iki evini yıkarız” diye konuştu. Suriye Kültür Bakanı, Şam’daki Ulusal Müzede bulunan tarihî eserlerin birçoğunun sahte olduğunu, orijinallerinin koruma amacıyla başka yerlerde bulundurulduğunu kaydetti.

/ ŞAM

31.10.2006


 

Kosova yine diken üstünde

Sırbistan’da, eski Yugoslavya’nın dağılmasından sonraki ilk anayasa için yapılan referandumdan ‘’evet’’ oyu çıktı. Bu arada Sırbistan’da yeni anayasının yapılan referandumlarla kabul edilmesi, Kosova’daki Sırplarda büyük memnuniyete sebep oldu. Kosova’nın kuzeyindeki Mitroviça kentinin Sırp tarafında toplanan Sırplar referandum sonuçlarını kutladılar.

Sırplar, “Kosova Sırbistan’dır”, “Ratko Mladiç”, “Vatanı Vermeyiz” şeklinde slogan attılar. Sırbistan’ın yeni anayasasında Kosova, Sırbistan sınırları içinde gösteriliyor. Kosova’nın nihaî statü müzakerelerinde Sırbistan heyetinin üyesi Marko Yakşiç, referandumun müzakerelere zarar veremeyeceğini savunurken, Sırp siyasiler, sonucun müzakereler doğrudan yansıyacağını vurguluyor.

Bu arada Kosova Başbakanı Agim Çeku, önceki gün Kosova’nın bağımsızlığı konusundaki kararsızlığın 1999 yılında ortadan kaldırıldığını, birkaç ay içinde de uluslar arası toplulukla birlikte Kosova’nın devlet şekli konusunda karar alınmasını beklediklerini söylemişti.

Sırbistan anayasasıyla ilgili referandumun sonucu konusunda, Kosova’daki siyasî liderler şu ana kadar herhangi bir açıklama yapmadı.

Sırbistan’ın yeni anayasasıyla ilgili referandumun Kosova’da da yapılmasına karşı çıkan Kosovalı liderler, Kosova’daki Sırpları referanduma katılmamaya çağırmıştı.

Devletin seçimde gözlemcilik yapmasını kabul ettiği Sırbistan Özgür Seçim ve Demokrasi Merkezinin (CESİD) açıklamasında, yeni anayasaya ‘’evet’’ diyenlerin oranının yüzde 51.6 olduğu belirtildi.

Özgür Seçim ve Demokrasi Merkezi sözcüsü Zoran Luciç’e göre, yaklaşık 6,6 milyon kayıtlı seçmenin bulunduğu ülkede referanduma katılım oranı yüzde 53.5 oldu. Luciç, açıklamasında, seçmenlerin büyük bölümünün anayasayı onayladığını belirterek, ‘’bu kesin sonuç değil, ancak çok güvenilir bir sonuç’’ dedi.

‘’Kosova’nın Sırbistan’ın ayrılmaz bir parçası’’ olduğunun vurgulandığı anayasanın kabul edilmesi için, oy verenlerin en az yüzde 50’sinin ‘’evet’’ oyu kullanması gerekiyordu. Referandumu izleyen Demokrasi Merkezi, oy kullanan seçmen sayısının 3,5 milyondan fazla olduğunu, bunun da referandumun geçerli olması için gereken oydan 100 bin daha fazla olduğunu açıkladı. Sırbistan Meclis Başkanı Predrag Markoviç, oylamaya katılan seçmenlerin demokratik devlete olan güvenini ortaya koyduğunu söyledi. Markoviç, yeni anayasanın 5 Kasım 2006 günü, Halk Meclisi’nde ilân edileceğini de bildirdi.

Muhalefetteki Liberal Demokrat Partisi ise oylamada çok sayıda usûlsüzlükler olduğuna dikkat çekti. Sırbistan Başbakanı Voyislav Koştunitsa, sandık başında yaptığı açıklamada, Sırbistan’ın yeni anayasa ile daha önemli, istikrarlı ve barış içinde tarihsel yeni bir döneme ayak atacağını açıklamıştı.

/ PRİŞTİNE

31.10.2006


 

Ahmedinejad: Direneceğiz

İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad, ülkesinin nükleer hakkını sınırlandıran her türlü girişime İran halkının “sert cevap” vereceğini söyledi.

Ahmedinejad, başşehir Tahran’ın güneydoğusundaki Pişva şehrinde halka hitaben yaptığı konuşmada, İran’ın dostluktan ve müzakereden yana olduğunu ifade etti ve “Biz gerginlik peşinde değiliz. Ama bizim nükleer hakkımızı sınırlandıran her türlü girişim halkımız tarafından sert bir cevapla karşılanacaktır” dedi.

“Bugün İran halkı Allah’ın yardımıyla sizin yaptırımlarınıza rağmen nükleer teknolojide doruk noktaya ulaşmıştır” diyen Ahmedinejad, muhtemel yaptırımlara rağmen bütün alanlarda ilerlemeye devam edeceklerini kaydetti.

Ahmedinejad, “İran halkı kendi hakkından iğne ucu kadar geri adım atmayacak. Hiç kimsenin de bundan geri adım atma hakkı yoktur” diye konuştu. “Zorba güçler” diye nitelendirdiği Batılı ülkelere seslenen Ahmedinejad, büyük güçlerin geçmiş yıllara göre 100 kat zayıfladığını, İran’ın ise 25 yıl öncesine göre bin kat güçlendiğini söyledi.

BM’ye İran için yaptırım tasarısı sunan İngiltere hükümetine de seslenen Ahmedinejad, şunları söyledi: “Sizin dünyadaki gelişmelerden haberiniz yok. Bu tasarı size rezillikten başka bir şey kazandırmayacak. Eğer bugün bu çocukça girişimlere devam ederseniz, İran halkı direnecek ve bu girişimlerden bir şey kazanmanıza izin vermeyecek. Geçmişte yaşanan olaylardan ders alın.”

/ TAHRAN

31.10.2006


 

Pırvanov 5 yıl daha görevde

Bulgaristan’da cumhurbaşkanlığı seçiminin bugün yapılan ikinci turunu da kazanarak 5 yıl daha görevine devam edecek olan Cumhurbaşkanı Georgi Pırvanov, ortaya çıkan sonucun beklendiğini belirterek, “Halkımız kin ve nefrete karşı tavrını ortaya koydu” dedi.

Pırvanov, resmi olmayan kesin sonuçların açıklanmasının ardından Ulusal Kültür Merkezine gelerek gazetecilerin sorularını cevapladı. Resmî olmayan kesin sonuçlara göre, yüzde 75’in üzerinde oy aldığını hatırlatan Pırvanov, katılım oranının ikinci turda da yüzde 50’nin altında çıkmasının kendisini huzursuz ettiğini ifade etti. Pırvanov, “Ben tüm vatandaşların oy haklarını kullanmasından yanayım. Demokrasiyi ve siyaseti ancak bu durumda daha güçlü hale getirebiliriz” diye konuştu. İkinci turdaki rakibi Volen Siderov’un seçim kampanyasının başından itibaren kin ve nefret mesajları verdiğini vurgulayan Pırvanov, “Ama halkımız kin ve nefrete karşı olan tavrını ortaya koydu. Biz seçimi daha iyi olduğumuz için kazandık” dedi.

Irkçı ve aşırı milliyetçi görüşleriyle tanınan Volen Siderov ise gazetecilere yaptığı açıklamada, seçimin gerçek galibinin kendileri olduğunu ileri sürdü.

Resmî olmayan kesin sonuçların açıklanmasının ardından Bulgaristan Sosyalist Partisi (BSP) taraftarları da başşehir Sofya’da Ulusal Kültür Merkezi önünde toplanarak sevinç gösterisinde bulundular.

Mitinge dönüşen gösteriye Başbakan ve BSP Genel Başkanı Sergey Stanişev de katıldı. Stanişev burada yaptığı konuşmada, halkın sağduyulu ve akıllı bir seçim yaptığını belirterek, “Bu seçim Avrupa Birliği ile ilişkilerimiz için de bir zafer sayılır” dedi.

/ SOFYA

31.10.2006


 

Pakistan’da El Kaide operasyonu ölü sayısı 80

Pakistan birliklerinin, ülkenin kuzeybatısında Afganistan sınırı yakınlarındaki bir aşiret bölgesinde, El Kaide terör örgütünün eğitim kampına düzenlediği saldırıda ölenlerin sayısının 80’e yükseldiği bildirildi.

Ordu sözcüsü tümgeneral Şevket Sultan, Reuters’a yaptığı açıklamada, yerel kaynaklara göre saldırıda 80 kişinin öldüğünün teyit edildiğini söyledi.

Sözcü, El Kaide terör örgütü üyelerinin eğitildiği medresede, saldırı sırasında önemli bir militanın bulunduğunun sanılmadığını belirtti.

Üst düzey bir güvenlik yetkilisi, saldırıda medresenin Taliban yanlısı yöneticisinin ölenler arasında olduğu kaydetti.

Ordu sözcüsü tümgeneral Şevket Sultan önceki açıklamasında, gün ağarmadan düzenlenen saldırıda, Bajur aşiret bölgesinin ana şehirlerinden Har yakınlarındaki Çingay köyünde 70 ila 80 kadar militanın bulunduğu tahmin edilen bir medresenin hedef alındığını söylemiş ve medresede El Kaide bağlantılı teröristlerin eğitildiğini belirtmişti.

Bölge sakinleri de saldırıda ölenlerin teröristler değil masum siviller olduğunu ve ölenler arasında El Kaide militanlarını barındırdığı tahmin edilen medresenin yöneticisinin bulunduğunu belirtmişti.

/ İSLAMABAD

31.10.2006


 

Bağdat yine kan gölüne döndü

Irak’ın başşehri Bağdat’ta bu sabah meydana gelen patlamada en az 29 kişi öldü, 60 kişi yaralandı.

Irak’ın başşehri Bağdat’ın Şiî mahallesi Sadr Şehri’nde meydana gelen patlama ile ilgili İçişleri Bakanlığı sözcüsü, patlamanın, iş bekleyen işçilerin toplandığı bir yerde meydana geldiğini belirtti. Polis kaynakları, bombanın bir çöplüğün içine gizlendiğini kaydetti. Patlamada 60 kişinin de yaralandığı belirtilmişti. BU AY AMERİKANIN IRAK’TA EN KANLI AYI Bu arada, Irak’ın batısındaki sorunlu Anbar bölgesinde bir Amerikan deniz piyadesinin çatışmada öldüğü bildirildi. ABD ordu sözcülüğünden yapılan açıklamada, ailesine haber verilene kadar kimliği gizli tutulan askerin dünkü çatışmada hayatını kaybettiği belirtildi. Irak’ta bu son olayla beraber Amerikan askerleri için bu yıl en kanlı ay Ekim oldu. Bu ay ölen Amerikan askerlerinin sayısı 100’ü buldu. Irak’ta 2005 Ocakta 107, 2004 Kasımda da 137 Amerikan askeri hayatını kaybetmişti. Irak’ta savaşın başladığı 2003 Marttan bu yana ölen Amerikan askerlerinin sayısı da 2.813’e yükseldi.

/ BAĞDAT

31.10.2006


 

Enfal duruşması yeniden başladı

Irak’ta, eski Devlet Başkanı Saddam Hüseyin’in Kürtlere karşı soykırım işlemekle suçlandığı Enfal dâvâsının duruşmaları yeniden başladı.

Başşehir Bağdat’taki mahkemede 10 gün aradan sonra bugün yapılan duruşmaya, bir aydır mahkemeyi boykot eden baş savunma avukatı Halil El Duleymi’nin de katıldığı belirtildi.

Dâvânın son duruşması 19 Ekimde yapılmıştı. Saddam ve eski 6 yardımcısının 1980’li yıllarda Kürtlere karşı soykırım işlemekle suçlandığı Enfal operasyonunda 180 bin kişinin öldüğünü ileri süren savcılık, sanıklar hakkında ölüm cezası istiyor.

/ BAĞDAT

31.10.2006


 

Demokratlar Bush’a baskı yapmayacak

ABD’de muhalefetteki Demokrat Partinin lideri Howard Dean, 7 Kasım’da yapılacak Kongre seçimlerinde çoğunluğu sağlasalar dahi ABD Başkanı George Bush’a Irak politikasını değiştirmesi için baskı yapmayacaklarını söyledi.

Amerikan televizyon kanalı CBS’de bir programa katılan Dean, Demokratlar, Temsilciler Meclisi ve Senato’da kontrolü Cumhuriyetçi Partiden almaları hlinde dahi, Bush’un ordu ve dış politikadan sorumlu olmaya devam edeceğini kaydetti. Demokratların zaferinin, Bush’a Irak’ta istikametini değiştirmesinden daha çok, gerçek bir plan, zaman çizelgesi ve bazı değerlendirmeler yapma konularında biraz baskı yapacağını belirtti.

/ WASHINGTON

31.10.2006


 

Kuzey Kore füze denemesi yaptı

Kuzey Kore’nin, bir askerî tatbikat sırasında kısa menzilli beş füze denemesi yaptığı bildirildi.

“Chosun Ilbo” adlı bir Güney Kore gazetesinin, adını açıklamayan bir kaynağa dayanarak verdiği haberde, Kuzey Kore’nin geçen hafta ülkenin batısında yaptığı bir tatbikatta karadan havaya ve havadan karaya beş füze denemesinde bulunduğu belirtildi. Bu füzelerin menzilinin 10 ila 50 kilometre olduğu kaydedildi. Güney Kore Savunma Bakanlığı, konu hakkında yorumda bulunmayı reddetti.

/ SEUL

31.10.2006


 

Katsav kendini savundu

Bazı kadın memurlara tecavüz etmek ve tacizde bulunmakla suçlanan İsrail Cumhurbaşkanı Moşe Kasav, masum olduğunu savundu.

Katsav, İsrail Başsavcısı Menahem Mazuz’un, hakkındaki soruşturma tamamlanana kadar resmî yetkilerini bırakmasını önermesinin ardından yaptığı açıklamada, bir komplonun kurbanı olduğunu, yakın zamanda ve gelecekte kendisiyle ilgili suçlamaların yanlış hikâyeler ve yalan olduğunun ortaya çıkacağını ifade etti. Katsav’ın bürosundan yapılan açıklamada, Cumhurbaşkanının haklılığı ve masumluğuna güvendiği belirtilerek, yetkililerden soruşturmanın sonucunu beklemeleri istendi. Açıklamada, 60 yaşındaki Katsav’ın hakkındaki iddialar sebebiyle çok incindiği, ancak korkmadığı kaydedildi. Katsav, daha önceki açıklamalarında da hakkındaki iddiaları reddetmiş, yanlış birşey yapmadığını söylemişti. İsrail Yüksek Mahkemesinin görüş istemesi üzerine Başsavcı Mazuz bugün, Cumhurbaşkanının, hakkında açılan soruşturmanın selâmeti için resmî görevlerinden çekilmesini önermişti. Polis, Katsav’ın bazı kadın memurlara tecavüz ettiği ve cinsel tacizde bulunduğuna dair delil olduğunu bildiriyor.

/ KUDÜS

31.10.2006


 

Sarkozy’ye şiddeti tahrik suçlaması

Fransa’da muhalefet partileri, bugün yaptıkları açıklamalarda, ülke genelinde banliyö olaylarının tekrar çıkmasından dolayı İçişleri Bakanı Nicolas Sarkozy’yi suçladı.

Gerek sağ gerekse sol eğilimli siyasî gazeteler, bugün manşetten verdikleri haberlerde, genç bir kadının yanarak ağır yaralanmasına yol açan Marsilya’daki otobüs saldırısını sert biçimde kınadılar.

Sosyalist Parti’nin önemli isimlerinden Laurent Fabius, Sarkozy’yi sorumsuzlukla ve banliyö gençlerini tahrik etmekle suçladığı açıklamasında, İçişleri Bakanı’nın, asayiş sorununu gelecek cumhurbaşkanlığı seçimleri için propaganda malzemesi yaptığını ifade etti. Sosyalist Parti Genel Sekreteri Francois Hollande da Sarkozy’yi suçladığı açıklamasında, İçişleri Bakanının cumhurbaşkanlığı seçim kampanyasıyla uğraşmaktan, bakan olarak asayiş ve güvenlikle ilgili sorumluluklarını ihmal ettiğini söyledi.

Aşırı sağ parti temsilcileri Jean-Marie-Le Pen ve Philippe de Villers, Sarkozy’yi olayların engellenmesi için yeteri kadar önlem almamakla suçladı. Bu arada, Sarkozy, basına yaptığı açıklamada, önceki gece Marsilya’da belediye otobüsünü ateşe vererek, bir kadının ağır yaralanmasına yol açan saldırganların en yakın zamanda yakalanmasını umut ettiğini söyledi. Saldırganların ateşe verdiği otobüsten çıkamayan ve ağır yaralanan genç kadının sağlık durumunun ciddiyetini koruduğu bildiriliyor. Paris’in sorunlu banliyölerinde son bir haftada 6’dan fazla belediye otobüsü ateşe verilmişti.

/ PARİS

31.10.2006

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004