A Milli Futbol Takımı Teknik Direktörü Güneş, "Hedefimiz iki maçta 6 puandır, en kötü burada alacağımız bir beraberlik de gruptan çıkmamızı garantileyecektir." dedi.
A Milli Futbol Takımı Teknik Direktörü Şenol Güneş, EURO 2020 Elemeleri H Grubu'nda 14 Kasım Perşembe günü İzlanda ve 17 Kasım Pazar günü de Andorra ile oynanacak gruptaki son mücadeleler öncesinde, TFF Hasan Doğan Milli Takımlar Kamp ve Eğitim Tesisleri'nde gerçekleştirilen basın toplantısında açıklamalarda bulundu.
Önemli bir avantaja sahip olunduğunun altını çizen Güneş, "Son düzlüğe geldik, son adımı da iyi yapmak istiyoruz. Anadolu'dan başlayan bu yarışmayı İstanbul'da bitirip, Avrupa'ya gitmek için bir adım daha atmak zorundayız. Rakibimiz İzlanda zaten grupta Fransa ile birlikte güçlü rakiplerimizdi. Sahamızda oynayacağımız müsabaka ve en son Andorra maçıyla gruptaki tüm maçları bitireceğiz. Hedefimiz iki maçta 6 puandır, en kötü burada alacağımız bir beraberlik de gruptan çıkmamızı garantileyecektir. En kötü beraberlik de bizim için iyi bir skor. Çünkü hedef olarak hedefimiz Avrupa Şampiyonası'na gitmek olduğuna göre bunu hayata geçirmiş olacağız." ifadelerini kullandı.
Deneyimli teknik adam, İzlanda'nın da Antalya'da kampta olduğunu ve maçtan 1 gün önce İstanbul'a geleceğini hatırlatarak, "Onların da maça ne kadar önem verdiğini biliyoruz. Dolayısıyla zor maç olacaktır. Beş oyuncumuz Avrupa'dan bugün uçakla gelecek. Sinan havalimanında dört arkadaşımız da 16 civarında havaalanına inecek. Onlar da gelince takım tamamlanmış olacak. Kalecimiz Gökhan sakatlığı nedeniyle bizle idmana çıkamayacak, İrfan da aynı şekilde. İki oyuncumuz eksik olarak gözüküyor. Çağrılan 28 oyuncudan ikisi çıkacak. Kaleci olarak Ümit Milli Takım'dan Altay bizimle beraber olacak, katılım olarak Altay gelecek. Perşembe günü hep birlikte daha önce başardığımız, aldığımız iyi sonuçlarla bütün Türkiye'yi mutlu ettiğimiz gibi tekrarını yapmak istiyoruz. Anadolu'da bugüne kadar bize destek olan taraftarların dualarını bekliyoruz, İstanbul'daki tüm taraftarların sahaya gelerek, birlikte aynı heyecanı duyarak, maçın sonucunda mutlu ayrılmak istiyoruz." şeklinde konuştu.
İzlanda'da Aron Gunnarsson ve Johann Berg Gudmundsson'un eksikliği ile ilgili gelen bir soruya Güneş, "Kadrosuna baktığınız zaman kalecileri de bireysel çalışıyor. İki oyuncu da daha önce oynayan oyuncular. Alternatif olarak baktığımızda, diğer oyuncular da yeterli şekilde aynı görevleri yapabiliyorlar. Fizik güçleri iyi olan, dayanıklılık ve kuvvet olarak iyi durumda olan bir takımla oynayacağız. Bu görevleri en iyi şekilde yapmaya çalışan bir takımla oynayacağız. Rakibimizin eksikliğini tabii ki dikkate alacağız ama onlardan çekinmeden kendi oyunumuzu oynayacağız. Rakibimizin kendi sorunları olabilir, sahaya çıktıktan sonra bunu eksik olarak görmek doğru değil. Oyun felsefeleri de önemli olacak. Biz de iyi oynayıp kazanmak istiyoruz." cevabını verdi.
Güneş, "Milli takım şu ana kadar akan oyunda gol yemedi, duran toplardan gol yedik. İzlanda'nın en güçlü yanı ise duran toplar. İzlanda maçı için savunmada farklı bir anlayışla sahada olacak mıyız?" sorusu üzerine, şu görüşleri paylaştı:
"İzlanda fizik gücü yanında, daha çok duran toplarda etkili olan bir takım. Taktik anlayışı da bu anlamda etkili oluyor. Bize de iki gol attı, Fransa'dan bir gol yedik. Bu şekilde üç gol yedik. Biz de duran toptan goller attık. Bunların hepsini yaşayacağız. İnşallah yemeyiz, atarız, çıkacak takımda bunları da dikkate alacağız, her şeyi düşüneceğiz. Tüm takımın ofansı ve defansı yüzde yüz yapması gerekiyor. Rakibe karşı olağanüstü inançlı, dirençli olacağız. Rakibin direncini kıracağız, kırmak istiyoruz. Belki maç içinde zorluklar çekeceğiz, sabırlı olmak zorundayız."
Deneyimli teknik adam, grupta son iki maçlar öncesinde hala hiçbir takımın EURO 2020'ye katılma hakkını elde edememesiyle ilgili olarak ise şu yorumda bulundu:
"Futbol böyle bir şey bunu daha önce gördük. Beşiktaş'la UEFA Avrupa Ligi'nde oynarken Sporting Lizbon ile oynadığımız maça kadar mağlubiyetimiz yoktu, gruptan çıkamama durumuna geldik. Hatta 1-0 öndeydik, ikinci yarı yediğimiz gollerle kaybettik. Futbolun ilginçliği bu. İşleri doğru yapmak önemli. Alacağımız sonuçlarla bunun karşılığını görürsek, bu heyecanımız ve doğrularımız devam eder. Bu puanla çıkabilecek takımlardan biri olabilirdik ama bu tablo gruptaki takımların durumuyla alakalı. Fransa, İzlanda, Türkiye üçgenine baktığımız zaman, Fransa'yı değil İzlanda'yı yenseydik bu iş bitecekti. İki maçta 4 puan aldık ama tek maçta İzlanda'ya kaybettik. Onlar da o maça bakarak 'Yendik yine yeneriz' düşüncesiyle buraya gelcek. Sabırlı, akıllı olmak zorundayız. Mutlaka kazanmak istiyoruz, mutlaka berabere kalarak gruptan çıkmak istiyoruz. Kötü ihtimalle, her şeye de hazır olmak gerek, panik yapmak doğru değil. İki maçta hedefimize ulaşmak istiyoruz. Bunu unutmayalım."
"Gelinen noktada, kaçmaz, kaçmaması gerekiyor"
Şenol Güneş, EURO 2020'ye katılmanın henüz garantilenmediğinin altını çizerek, şöyle konuştu:
"Sizdeki ya da taraftardaki rahatlık belki güvenle alakalı. Gelinen noktada, kaçmaz, kaçmaması gerekiyor doğru ama oynamadan da kazanılmıyor. Kendimize inanıyoruz ama maçları da önemsiyoruz. Tüm maçlara aynı ciddiyetle çıktık, yarınki maç bizim için son final olacak. Son adımı atıyoruz. Bugüne kadar nasıl geldiğimizi biliyoruz, burada en küçük bir ihmale tahammülümüz yok. Daha istekli ve coşkulu olmamız gerekiyor. Bu duyguyla çıkarsak o zaman işimiz daha kolay ve güzel olur. Aksi halde futbol sürprizlere açık bir olaydır. Rakibimiz de ciddi bir şekilde dirençli oynayacaktır, en az onlar kadar isteyeceğimizi biliyoruz. Maç bittiğinde sonucun rahatlığı olur ama futbol rahatlığı işi az yapmaya getirmemeli. Tam tersine daha agresif olmalıyız. Bizi orada yenen bir takımı yenerek, kazanarak gruptan çıkmak istiyoruz."
"Kulüplerimizin beklenin dışında sonuçlar alması hepimizi üzüyor"
"Milli takım başarılı ancak kulüp takımlarımız Avrupa'da kötü bir performans sergiliyor. Bu konuyla ilgili düşünceniz nedir?" sorusu üzerine Güneş, şu ifadeleri kullandı:
"Kulüplerimiz de oyuncularımız da bizim, birlikteyiz. Biz de onları temsilen yarışıyoruz. Oralardan aldığımız oyuncularla Avrupa'da yarışmak istiyoruz ve yarışıyoruz. Şu ana kadar gelinen nokta, kulüplerimizin beklenin dışında sonuçlar alması hepimizi üzüyor. Onların aldığı sonuçlar sadece onları ilgilendirmiyor, aynı zamanda onlara idol olarak bakan diğer kulüp ve oyuncuları da ilgilendiriyor. Bütün bu yarışmalar sonuçta Avrupa'da başarılı olmak için. Son müsabakalara baktığımız zaman bazı takımlarımızın Avrupa'dan elendiğini görüyoruz. İnşallah Galatasaray, Brugge'ü yenerek devam etmesi, Başakşehir'in başarısı gözüküyor. Takım sayımızın artması ve Şampiyonlar Ligi'ne doğrudan gitmeyi sağlayacaktır. Bu nedenle herkesin sorumluluğu var."
Dört büyüklerden toplam 7 oyuncunun kadroda bulunduğunu vurgulayan deneyimli teknik adam, şöyle devam etti:
"Geçmişte daha fazla alabiliyorduk ama bu günümüzün durumu. Şu an itibarıyla İzlanda ve Andorra maçını kazanacak güçte oyuncularımız olduğunu düşünüyoruz. Onlara dönük bir oyun oynamak istiyoruz. Türkiye, Türk insanı nasıl bir milli takım istiyor? Beklentileri nelerdir? Onların beklentisine cevap verecek bir yapıda olmaya çalıştık. Sonuçların da bize katkı yaptığını, doğru düşüncelerin ilkeli olarak hayata geçirildiğini ve bunların da karşılık bulduğunu düşünüyorum. Halk takımını seviyor, kendisinden bir parça olarak görüyor. Bu güzel bir şey bunu devam ettirmek istiyoruz. Oyuncularımızı uluslararası alanda yarıştırarak başarılı kılmak istiyoruz. Aynı zamanda yeni oyuncuların önünü açmak istiyoruz. İnşallah Avrupa Şampiyonası'na katıldığımızda o tecrübeyle Dünya Kupası'na da katılarak 4 yıl içerisinde yeniden Türk futbolunun ivmelerini ortaya koyarız. Sorumluluklarımız fazla, geldiğimiz nokta iyi, memnunum. Sonuçlar alınmadan neleri doğru yaparsanız yapın, yıkılmaya mahkum görünüyor ülkemizde. Heyecanımız da fazla onu da söyleyeyim. İzlanda maçını bir an önce oynayıp oradan alacağımız sonuçla Avrupa Şampiyonası'na gitmeyi garanti edip sonra da gelecek olan nesillerin önünü açarız."
"Emre sakat da olsa bizimle beraber olacak"
A Milli Takım Teknik Direktörü, Emre Belözoğlu'nun sakatlığının olduğunu aktararak, "Emre'yi ayrı bir yerde tutuyoruz, sakat da olsa sağlam da olsa bizimle olmasını istediğim için onu ayrı bir yere koydum. Sakatlığı var tedavisi devam ediyor. Emre sakat da olsa bizimle beraber olacak. Kadro dışında olmayacak. Gökhan belki gidebilir, İrfan perşembeye kadar kalacak. Daha önce Okay'ın bu şekilde olmuştu, tedavisini olup gitmişti. Emre bizim için kaptan, oyuncu olarak faydalı olmanın dışında bir lider olarak da görevini yapıyor. Sakatlığı var, yaş itibarıyla her şeye katlanıp oynamaya çalışıyor. Bizimle beraber olacak, oynayıp oynamayacağıyla ilgili sürece bakacağız. Tedavisini oluyor, kampa ilk gelen de oydu. Ne durumda olacağına bu akşam bakacağız. Kamptan ayrılmayacak." şeklinde görüş belirtti.
Şenol Güneş, Avrupa'da forma giyen Türk oyuncuların başarılı performansıyla ilgili olarak ise şunları kaydetti:
"İnşallah hepsi oynar, daha da fazla oyuncumuz gider. Bunların kendilerine olan güvenleri yeni Türk oyuncuların da Avrupa'ya gitmesini sağlayacaktır. Futbolda büyük bir pazar olacağımızı düşünüyorum. Henüz hazır olmayanlar var. Ozan Kabak iki maçtır oynuyor, Cengiz yeni yeni süre alıyor. Cenk de bunlardan bir tanesiydi. Yusuf oynamaya başladı, Zeki bocaladı ama son maçta daha iyiydi. Sadece perşembe günü nasıl bir 11'le çıkacağımıza bakacağız. Rakibe karşı oynatacağımız 11'i sahaya süreceğiz. Tabii mutlu oluruz, bu sayı daha da fazlalaşmalı. Oyuncularımızın Avrupa'da oynamasını çok arzu ediyoruz. Avrupa Şampiyonası'nda da oyuncularımızın başarısı yeni oyuncuların önüne açıyor. O yüzden her şeyi unutup sadece İzlanda maçına odaklanmamız gerekiyor. Sadece İzlanda maçını nasıl kazanırız düşüncesi içerisinde olmamız gerek."
"Üzülmeyin, şimdilik gitmiyorum"
Güneş, geçtiğimiz günlerde katıldığı bir panelde kullandığı "2022 benim için final olacak." sözünün hatırlatılması üzerine ise şu açıklamayı yaptı:
"Şaşırmayın. Orada çok güzel şeyler söyledim ama açılımlarını fazla yapmadım. İkinci defa gittikten sonra bir üçüncüye gitmeye zaman bulabilir miyim diye söyledim. Belki oradan çıkardınız. İzlanda maçına da final diyorum, İzlanda maçı son maçım değil. 2022 Dünya Kupası finallerinde olmak istiyoruz, ben de arzuluyorum, ondan sonra ne yapacağımla ilgili hiçbir şey söyleyemem. Çünkü yarın ne olacağını bilmiyorum. Allah bize o günleri bir göstersin. Ne yapacağımızı hep beraber konuşuruz. Üzülmeyin, şimdilik gitmiyorum."
Deneyimli teknik adam, Avrupa Şampiyonası'na katılmayı garantiledikten sonra Türk futbolunun sorunlarına da eğileceklerini anlatarak, sözlerini şöyle tamamladı:
"Planlamaları birlikte yaparız. Milli takımda olsam da olmasam da milli takım bizim takımımız. Burada görev yapan benden önce birçok antrenör oldu. Onlarla da birlikte olup Türk futbolunu nasıl dizayn ederiz diye konuşmamız gerekiyor. Yapacağız inşallah. Tüm unsurları içine alırsak, ilkeleri, prensipleri ortaya koyduğumuzda o kadar kolay olur ki. Bana herkesin verdiği görevi en iyi şekilde yapmaya çalışıyorum. Aldığınız unvanlar, makamlar sizi bozmamalı, sürdürülebilir olmalı. 52 yıldır bu işin içinde kalıp da düzgün olabilmek benim için en büyük sermayedir. İtibarım en büyük sermayedir, kazandıklarım değil. Olmasam da olanlara destek olmaya çalışacağım. Abdullah hoca (Avcı) dün çok güzel söyledi, biz birlikteyiz, hepsi arkadaşlarımız, öğrencilerimiz, dostlarımız. Tartışmayı seviyeli yaptığımız zaman ülke futbolunun çok daha iyi olacağını düşünüyorum. Şu anda bunları da açmanın anlamı yok. Hep beraber İzlanda maçını alalım, hep birlikte bunları konuşacağız."
AA