Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Cansen Başaran Symes, Güneydoğu'da yaşanan acıların 78 milyonun ortak sorunu olduğunu söyledi.
TÜSİAD ile TÜRKONFED işbirliğinde, Antakya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) ile Hatay Sanayici ve İşadamları Derneği'nin (HASİAD) ev sahipliğinde düzenlenen 'Büyüyen KOBİ'ler' adlı etkinlikte konuşan TÜSİAD Başkanı Cansen Başaran Symes, son zamanlarda Güneydoğu'da yaşananlara değindi.
Güneydoğu'da yaşanan çatışmalar ve sokağa çıkma yasaklarının ortak akılla çözülmesi talebinde bulunan Symes, "Evlerini terk etmek zorunda kalan komşularımıza üzülürken aslında son dönemlerde ülkemizin bir bölümünde benzer sahneleri görmekten de çok derin bir üzüntü içinde olduğumuzu, burada bir kez daha belirtmek isterim. Aslında ülkemizde yaşanan bu trajedi, bana göre tarifsiz acı tüm ülkenin 78 milyonun sorunudur. Yani bunu bölgenin sorunu olarak hiçbirimiz düşünemeyiz. Ülkemizin bir bölümünde insanlar evlerini terk etmek zorunda kalıyorlarsa, bizlerin kendi evlerinde kendi şehirlerinde huzur içinde olmamız kesinlikle mümkün değil. Güneydoğu'da devam eden terör hepimizin içini acıtıyor. Gece saat 03.00'e kadar uyuyamadım, kanallarda dolaştım çünkü dün kaldırılan cenazeler, bugün kaldırılması planlanan cenazeler gerçekten çok tarif edilecek acılar değil. Her gün bu tür haberler geliyor ve haftalara yayılan sokağa çıkma yasakları hakikaten hayatı ciddi derecede sekteye uğratıyor. Tabii ki terörün önlenmesi, kamu düzeninin sağlanması olmazsa olmaz. Fakat asayiş ve güvenlik önlemlerinin yanı sıra birliğimizi, bütünlüğümüzü sağlayacak önlemler de süratle hayata geçmesini arzu ediyoruz" diye konuştu.
TÜRKİYE'NİN GÜNDEMİNİ TERÖR VE SİYASET GERGİNLİĞİNE TESLİM EDEMEYİZ
Türkiye'de birlik ve beraberliğin çok önemli olduğunu da vurgulayan TÜSİAD Başkanı Cansen Başaran Symes sözlerine şöyle devam etti:
"Kutuplaşmayı reddedip birbirimizi ön yargısız dinleyelim. Bu topraklarda adaleti, refahı ve huzuru baki kılmak için asgari müştereklerimizin ne olduğunu ifade edip, ifade özgürlüğü saygısı içerisinde etraflıca görüşüp tartışalım ve bu problemlerimizi diyalogla halledelim. Vatandaşların hak ve özgürlüklerini kısıtlamadan sorun çözme ereklerimizi mutlaka geliştirmeliyiz. Kürt sorununda da terörizme karşı çıkarak siyasi ve demokratik bir çerçeve içinde yol almayı başarmak zorundayız. Bu kaos ortamının üstesinden ancak böyle bir yaklaşımla geleceğimize inanıyorum. Bugün Türkiye'nin gündemini terör ve siyaset gerginliğine teslim edemeyiz. Bir yandan siyasi istikrarı, huzuru ve birlikteliği sağlayabilmeliyiz, diğer yandan Türkiye'nin son derece inandığımız orta uzun vadedeki pozitif ayrıştıracak hedeflerini ele alıp reform alanlarına kesintisiz olarak odaklanabilmeliyiz. Terörün Türkiye'nin potansiyelini ortaya çıkaracak reform alanlarından uzaklaştırmasına kesinlikle izin vermemeliyiz."
DHA