Ulusal Mülteci Hukuk Merkezi direktörü Karen Tumlin New York Times’a yaptığı açıklamada “İnsanları nereli olduklarına ve nasıl dua etmeyi seçtiklerinegöre ayrılmasının tiksindirici olduğunu düşünüyoruz” dedi.
ABD Başkanı Donald Trump’ın 6 Müslüman ülkeye iki sefer uygulamaya çalıştığı yasak girişiminin ardından, yasağın yumuşatılmış hali tekrar yürürlüğe sokuldu. Yasak; Libya, Somali, Sudan, Suriye ve Yemen’i etkiliyor.
Dışişleri Bakanlığı yapılacak yeni vize başvurularında aranacak “akrabalık bağı” kategorisine nişanlılığın da eklendiğini duyurdu. Bununla birlikte büyükanne ve büyükbaba, hala, amca, teyze, yeğen, kuzen, enişte ve elti gibi ikinci derecede yer alan aile fertlerinin bu kapsamın dışında kaldığı ve “akrabalık bağı” olarak değerlendirilmeyeceği not edildi.
“Dedeler-nineler terörist değildir”
Büyükanne ve büyükbabanın yasak çerçevesinde kalması da anlamsız bulundu. Seyahat yasağını protesto etmek için de sosyal medyada “Dedeler-nineler terörist değildir” anlamında bir Hashtag oluşturuldu. Oluşturulan hashtag altında gençler nine ve dedeleriyle birlikte çekilmiş fotoğraflarını paylaştı. Twitter’da paylaşılan resimlerle birlikte tepkiler dile getirilirken seyahat yasağının Amerikan değerlerine uygun olmadığı söylendi. Seyahat etmeyi engellerken aileleri de birbirinden ayıran yasağın terörü engelleyeceğine inanılmazken, Amerika’daki en büyük terör saldırılarının çoğu beyaz Amerikalılar tarafından yapıldığı da konuşulanlar arasında. Bir kaç insan hakları grubu politikanın ayrımcı olduğunu söyledi. Ulusal Mülteci Hukuk Merkezi direktörü Karen Tumlin, New York Times’a yaptığı açıklamada “İnsanları nereli olduklarına ve nasıl duâ etmeyi seçtiklerine göre ayrılmasının tiksindirici olduğunu düşünüyoruz” dedi.
HABER: MUSTAFA SAİT ÖNAL