Corrie yazısında, ‘’Bugün sürprizlerle dolu müthiş bir gündü. İstanbul’da Zeytin Dağı Barış Ödülleri Töreni’nde Rachel Corrie ve Mohammed Abu Khedir’in ailesiyle tanıştım. Her ne kadar gönüllü olmasam da bir kaç gün önce Kudüs Platformu tarafından ödül almak üzere davet edildim. Ödülleri veya resmi törenleri çok da umursamıyorum ancak bir arkadaşım bu iki ailenin o törende olacağını bana söylediğinde apartopar gitmeye karar verdim. Dün istanbula geldiğimde, burada BDS Hareketi isimli ilginç bir grupla karşılaştım. Beni İsrail-Türkiye ilişkileri hakkında ve ülkeler arasındaki askerî anlaşmalar hakkında bilgilendirdiler. Ciddî rakamlara varan İsrail pilotlarının Türkiye’de bir hava üssünde eğitilmesi ve ayrıca 2010-2015 yılları arasında İsrail-Türkiye arasındaki ticaretin ikiye katlanıp geçmesi gibi konulara değindiler.

‘’Hiçbir şey göndermediler’’

Ödüllere ev sahipliği yapan etkinlik hakkında hiçbir fikri olmadığını belirten Ladraa, ‘’Beni birkaç gün önce aradılar detayları email ile göndereceklerini söylemelerine rağmen hiçbir şey göndermediler. Faaliyetin erken başlama ihtimaline karşı bu sabah bir arkadaşımı aradım ve faaliyetin tam olarak nerede ve ne zaman başlayacağını sordum. Arkadaşım Mutasım ile birlikte oraya vardığımızda hatırı sayılır miktarda polis ve dâvetli listesini kontrol eden bazı insanlar vardı. Herhangi bir resmî dâvetim olmadığı için beni tanımadılar ancak görevlilerle konuştuktan sonra, bilmiyorum her zaman olan bir şey mi ancak içeri girmemize izin verdiler. 

‘’Zihinlerde ciddî bozukluğa yol açıyor’’

Kocaman salonun içine girip oturduğumuzda sahnede Erdoğan’ın belirmesine çok şaşırdım. Sahnede bir süre konuşma yaptı. Konuşmasını bitirdiğinde benden sahneye gelmemi istedi ve bir şeyler söylememi istedi. Neyseki doğaçlama konuşmalara alışmıştım. Aktivist olmakla ilgili bir kaç kelime sarfettikten sonra Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkiler hakkında insanların aklında ışık yakmaya çalıştım. Hükümet burada özellikle kendisini Filistinli insanların büyük destekçisi olarak resmederken, hükümetin aynı zamanda bu milleti işgal eden güçlerle iş yapması zihinlerde ciddi bir bozukluğa yol açıyor. Verilen ödülü aldıktan sonra, ödülü Mohammed Abu Khedir’in ailesinin hakettiğini düşündüm ve Kudüs’teki evlerinde bu ödülün durması beni çok daha fazla mutlu edeceğini bildiğim için ödülü onlara verdim.’’ ifadelerine yer verdi.

Çeviri: Mustafa Sait ÖNAL / Yeni Asya