"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

28 Şubat, İslâmcıların ‘odağını’ değiştirdi

20 Mayıs 2019, Pazartesi 01:01
Gazeteci Nihal Bengisu Karaca, 80’li ve 90’lı yılların idealist İslamcılarının üzerinden geçen 28 Şubat silindirinin onların odağını değiştirdiğini söyledi.

Gazeteci Nihal Bengisu Karaca, 80’li ve 90’lı yılların idealist İslâmcılarının üzerinden geçen 28 Şubat silindirinin onların odağını değiştirdiğini söyleyerek, İslamcıların hayata siyaset merkezli bakmaya başladıklarına dikkat çekiyor. Independent Türkçe’nin açtığı ve 16 yıllık AKP iktidarının neden kültür iktidarını da kuramadığının araştırıldığı haber dosyası  için konuşan, Karaca’ya göre 28 Şubat post-modern darbesiyle beraber edebiyata, sanata ve entelektüel okumalara yönelik ilgi siyasete, daha doğrusu direkt olarak ‘iktidarın kendisini’ ele geçirmeye döndü; “Millî Görüş gömleğini çıkartan, ‘Adil Düzen’ iddiasının ima ettiklerini geride bırakan ve finans kapitalizmine uyumlu çalışacağı mesajını veren AK Parti iktidarı bile sandıkta başarı yakaladıktan sonra çok ciddî bir dirençle karşılaşmıştı. Böylece iktidara odaklanma çabasının meşakkatli olacağına ve bu yolda herkesin enerjisine ihtiyaç duyulacağına İslâmî camiada hiç kuşku kalmamıştı…”

Kültürel üstünlük güç ve parayla olmaz

“Camianın tüm kafalarının tüm enerjisi iktidara yoğunlaştıktan, iktidar kuşatıldıktan ve en sonunda ele geçirildikten sonra?” sorusunu da cevaplayan Karaca, bu kez karşı pozisyonda konumlananların kültür-sanat kalelerini tahkim ettiğinden bahsediyor ve ekliyor: Dindar çevrelerden çıkan tek-tük eser bu kalenin surlarını aşamadı… “Türkiye’deki sivil ve askeri bürokratik oligarşinin bariz direnci, iktidar kavramının kapsamını da değiştirdi. Sonunda o direnç, siyasetin kalelerinde adım adım gerilerken, bütün gücünü kültür ve sanat alanının savunulması noktasında temerküz ettirdi. ‘Kültürel iktidarı olmayanın siyasal iktidarı kırılgandır’ umuduna yatırım yapıldığı muhakkak. Dindar-muhafazakar çevrelerden çıkan tek tük eserin,  söz konusu ‘kültürel iktidar kalesi’nin surlarını aşamama nedeni budur.” Karaca, “günün sonunda” kültürel üstünlüğün iktidar gücüyle olmadığının ya da parası neyse verilerek temellük edilemeyen bir alan olduğunun anlaşıldığını belirtiyor. En sonunda ise “siyasete muhafazakar demokrat olarak giren” ama “milliyetçi ve devletçi olarak çıkan” dindar muhafazakar çevrenin, kendisine, kültürüne, değerler sistemine ve referanslarına dair basmakalıp ön kabuller zaviyesinde hizalanmayı “yeterli” bulunduğu günlere gelindiğini söylüyor.

Etiketler: 28 şubat, karaca
Okunma Sayısı: 2416
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • HÜSEYİN İLHAN

    20.5.2019 02:40:52

    SAVRULMA-SAPTIRTMA (4) İmanlı gönülleri tahrip,dejenere etmeyi hedefleyen şer ittifakı maalesef cemiyetteki kolay kazanma uğruna helal kazanmayı geri plana itmiş,cemiyette taciz,tecavüz,dolandırıcılık,haksızlıklara destek olma artmıştır. 'Prf.olsa ne yazar,ifadesini kullanan siyasetçi ve idareci imanlı sinelere en büyük tahribatı yapan,insanımızın hakkıyla bir yere gelem yeirne dalkavukluk,yalakalık yaparak istediğini elde etmeyi tercih eder hale getirmiştir.Bu tablo geçmişte SSCB'de ve ülkemizde 1950 öncesi siyasi idaresinde revaçta olan uygulamalardır. Netice oalrak HAK KAVRAMINDAKİ tahribat bizi bizlikten uzaklaştıran en önemli faktör olduğunu düşünüyorum. Bu tahribatı sol iktidar asla yapamazdı.DİNDAR elbisesi giymiş şarlatanalr bunu kısmen başardı.

  • HÜSEYİN İLHAN

    20.5.2019 02:34:07

    SAVRULMA-SAPTIRTMA (2) Bir insanın hele hele müslüman bir ferdin en bariz vasıflarından biri HAK MEFHUMUNU en iyi bilmesi gereken ve bilen fert olmasıdır.Aziz üstadımzın ifadesi ile 'HAKK'IN HATIRI ALİDİR,HİÇBİR HATIRA FEDA EDİLMEZ,düsturunun binlerce kez okumuş,içine sindirmiş insanımzın dahi cerbeze,dejenere edilmesi ile bu idrak ve kararlılıktan uzaklaştırıldığını görerek sade insanımızın üzerinde en büyük tahribat HAK KAVRAMINDA YAPILAN TAHRİBATTIR. Hak kavramındaki tahribat cemiyetin fertleri arasında önce GÜVEN hissini,haksızlık karşısında dik duruşunu yoketmiştir.Hadiseleri hakkaniyetle değerlendirmesi gereken imanlı sinelerde yapılan bu tahribat maalesef cemiyette ciddi anlamada çözülmeye sebep olmuştur. Yüce rabbimizn KUL HAKKI hakkındaki ayetleri,efendimiz SAV.'min hadisleri ortada iken din adına ahkam kesen bazı kafalar bu yıpranma ve yıpratılmada maalesef sınıfta kalanlardır.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı