30 Haziran 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Dergilerimiz

Haberler

 

15. MADDE TÜRKİYE'YE YAKIŞMIYOR

TBMM Başkanı Köksal Toptan, darbecilerin yargılanmasını önleyen geçici 15. maddenin kaldırılmasına yönelik yapılan tartışmalarla ilgili olarak, “15. maddenin konulması da korunması da yanlış. Elbette modern Türkiye’nin anayasasında böyle bir hüküm bulunmamalıdır. ” dedi.

BU ANAYASAYA HAYIR DİYENLERDENİM

Toptan, Habertürk gazetesinden Balçiçek Pamir’in sorularını cevaplandırırken, de 1982 Anayasasına hayır oyu veren yüzde 8 içerisinde olduğunu belirterek, “1982 Anayasasını milletimiz reddedebilseydi, Türkiye kesinlikle tam demokrasiye geçmiş olurdu. Halkın tercihini de anlıyorum tabiî, eğer bu anayasa geçmezse, ihtilâl süreci uzar mı diye bir korku vardı” şeklinde konuştu. Toptan, sadece geçici 15. maddenin değil, anayasanın tamamen değişmesi gerektiğini söyledi.

TBMM Başkanı Köksal Toptan, anayasadaki geçici 15. maddenin kaldırılmasına yönelik tartışmalarla ilgili, “15. maddenin konulması da korunması da yanlış. Modern Türkiye’nin anayasasında böyle bir hüküm bulunmamalıdır” dedi.

Köksal Toptan, TBMM’de gazetecilerin, TCK ve bazı kanunlarda değişiklik ön gören yasa kapsamında ‘’asker kişilerin yargılanması’’ konusundaki düzenlemeyle ilgili sorularını cevapladı. Toptan, söz konusu düzenlemeyi getiren önergenin görüşülmesinden bir süre önce gruplarla bu konunun paylaşıldığını, ancak ne kadar ayrıntı konuşulduğunu ve tartışıldığını bilmediğini ifade etti. Genelkurmay Başkanlığına bu konuda bilgi verilip verilmediğine ilişkin soruyu, Toptan, ‘’Genelde bu konularda, daha önce bizim yaptığımız uygulamada, yasa yapımında Genelkurmaydan bir arkadaşımız bulunuyordu. Sayın Adalet Bakanı’nın yaptığı açıklamalardan da hareketle ‘muhtemelen görüşmeler yapılmıştır’ dedim. Yoksa bir görüşme yapılıp yapılmadığını ben bilemem’’ diye cevapladı. Köksal Toptan, ‘’Söz konusu düzenlemede Anayasa’ya aykırılık var mı?’ sorusu üzerine şunları söyledi: ‘’Anayasaya aykırılık varsa bunun yolu bellidir. Aldığımız kararlar, yaptığımız yasalar Anayasal denetime tabi. Anayasa Mahkemesine gider, bu konu orada çözülür. Ancak burada hatırlatma yapmak istiyorum. Geçen yıl eylül ayında yaptığımız çağrı, bir kez daha önem kazanıyor. Anayasa yapma konusunda, bazı kanunlarla ilgili bir uzlaşma komisyonu kuralım demiştim. Bu uzlaşma komisyonunu kurabilseydik, bütün bunlar orada tartışılırdı ve bugün yaşadığımız tartışmalardan, öyle ümit ediyorum ki kurtulmuş olurduk. Ama onu yapamadık.’’

Toptan, ‘’bu düzenlemeye ihtiyaç var mıydı?’’ sorusuna, ‘’Yapılan bir düzenlemeyle ilgili, ‘ihtiyaç var mıydı yok muydu’ tartışmasının bir anlamı yok’’ karşılığını verdi.

Konunun Millî Güvenlik Kuruluna nasıl yansıyacağına ilişkin soru üzerine Toptan, kurumlar arasında temel anlamda aykırılık söz konusu olmadığını söyledi.

Toptan, Türkiye’de bütün kurumların; siyaset, parlamento, Hükümet, Genelkurmay Başkanlığı, sivil toplum kuruluşlarının demokrasinin yanında ve darbenin karşısında olduğunu belirterek, ‘’Olayın özünde, böyle bir yaklaşımda mutabakat olduğuna göre diğer tartışmaları büyütmemek lâzım’’ diye konuştu.

Toptan, söz konusu düzenlemenin, Albay Dursun Çiçek için yapılmış olabileceğine yönelik soruya da ‘’Hukukun temel ilkelerinden biri, kişiler için özel yasalar çıkarılamamasıdır. Kamunun menfaatini gözeten genel düzenlemeler yapılır. Elbette birilerini etkileyecek bu düzenleme. Ama sadece bir kişiyi etkilesin diye yasa çıkarılması düşünülemez’’ cevabını verdi.

KONULMASI DA KORUNMASI DA YANLIŞ

Köksal Toptan, geçici 15. maddenin kaldırılmasına yönelik yapılan tartışmalarla ilgili soru üzerine, ‘’15. maddenin konulması da korunması da yanlış. Elbette modern Türkiye’nin Anayasasında böyle bir hüküm bulunmamalıdır. Oradan çıkarılım da ondan sonra bir takım insanları yargılayalım anlamında değil. Ama Türkiye’ye öyle bir anayasa maddesi yakışmıyor. Salt o nedenle çıkarmakta yarar var’’ dedi. Ankara / aa

30.06.2009


 

1.5 saat görüştüler

Dün, Başbakanlık'ta bir araya gelen Başbakan Erdoğan ile Genelkurmay Başkanı Orgeneral Başbuğ'un, bugün toplanacak MGK'da ele alınacak konuları konuştuğu bildirildi. MGK toplantısındaki görüşmenin sonucuna göre Perşembe günü Erdoğan ile Başbuğ arasındaki olağan görüşmenin yapılıp yapılmamasının netlik kazanacağı kaydedildi.

BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan ile Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, bugün yapılacak Millî Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısı öncesinde biraraya geldiler. Başbakanlık Merkez Bina’daki görüşme dün saat 11.00’de başladı. Başbuğ’u, Başbakanlık merdivenlerinin başında Başbakanlık Müsteşarı Efkan Ala ve Başbakanlık Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan karşıladı. Bu arada Erdoğan, Başbakanlık Merkez Binası’na Adalet Bakanı Sadullah Ergin ile birilikte geldi. 1 saat 35 dakika süren görüşme sonrasında Başbuğ’u, Başbakanlık merdivenlerinin başında, Başbakanlık Müsteşarı Efkan Ala ve Başbakanlık Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan uğurladı. Bu arada Millî Güvenlik Kurulu, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün başkanlığında bugün saat 13.30’da toplanacak. Çankaya Köşkü’nde gerçekleştirilecek olağan toplantıda, iç ve dış gelişmeler değerlendirilecek. Ankara / aa

30.06.2009


 

Elime hiç silâh almadım

Evinde ve Ankara Zir Vadisi’nde çok sayıda bomba bulunan Yarbay Mustafa Dönmez’in Genelkurmay Askerî Mahkemesinde yargılanmasına devam edildi. Dönmez, hayat boyu eline silâh almadığını iddia etti. Kendisine polis ve MİT’in komplo kurduğunu da ileri süren Dönmez, operasyonu yapan polislerin parmak izinin alınmasını istedi.

Ankara Yenikent’teki Zir Vadisi’nde bulunan mühimmatla ilgili tutuklu olarak yargılanmasına başlanan Yarbay Mustafa Dönmez, Zir Vadisindeki kazıya katılan Terörle Mücadele Şubesinden (TEM) 13 polisin parmak izlerinin alınmasını istedi. Yarbay Dönmez, hayat boyu eline silâh almadığını ifade ederek, silâh taşımadığını iddia etti.

Dönmez’in, Genelkurmay Başkanlığı Askerî Mahkemesinde, ‘’askerî eşyayı gizlemek’’ suçundan yargılanmasına devam edildi.

ÖNCE EMNİYETİ SUÇLADI

Hazırladığı 5 sayfalık, taleplerini içeren dilekçesini mahkemeye sunan sanık Yarbay Mustafa Dönmez, Yenikent’teki Zir Vadisinde bulunan silâhlar ve mühimmatın Türk Silâhlı Kuvvetlerine ait olmadığını iddia etti. Dönmez, ‘’Zir Vadisindeki tutanaklar çelişkilerle doludur. Vadideki arama TRT’den naklen verildi. İlk gün çok hazırlıklı gelinmiş Zir Vadisine. Her şey bilgisayarda hazırlanmıştır. İlk günkü aramalara katılan 27 TEM polisinden 13’ü ikinci gün yapılan aramaları katılmamıştır. Burada da bir iz bıraktıklarını düşünüyorum polisin. İkinci günkü aramaları katılmayan 13 TEM polisinin parmak izlerinin alınmasını talep ediyorum’’ dedi.

SONRA MİT’İ SUÇLADI

‘’Bu operasyonu polis yaptı. Kroki incelenirse bu anlaşılabilir. Muhtemelen buna MİT de karışmış olabilir’’ iddiasında bulunan Dönmez, şu görüşleri ileri sürdü:

‘’Zir Vadisindeki kuyuya, daha sonra almak için mühimmatı koymuş olsam, sulak araziye niye koyayım. Bir gün kalsa sulak yerde o bombalar işlemez. Eğer bu malzemelerden kurtulmak için gömdüysem niye kroki çizeyim. Bu işin benim başıma niye geldiğini araştırıyorum. TEM polislerinden bazılarının Emniyet istihbaratında çalıştıklarını biliyorum. Zir Vadisinde bulunan mühimmat, MİT, Emniyet ve özel birliklerin kullandığı özel nitelikteki mühimmattır.

Araştırma yapılırsa Silâhlı Kuvvetlere ait olmadığı anlaşılır. Ne silâhlar ne de mühimmat TSK’ya aittir. El bombasını tam atım haline getiren tapalardır. Emniyetin elinde de çok miktarda tapa vardır.’’

YARBAY AMA, ELİNE SİLÂH ALMAMIŞ!

‘’Hayatı boyunca eline silâh almadığını’’ savunan Dönmez, şunları kaydetti:

‘’Ben yazan, çizen bin insanım. Ağaç kesenleri bile katil olarak görüyorum. Benim silâhla mühimmatla ne işim olabilir. Bunu da anlamıyorum. Değil Başbakan’a suikast, hayvanlara ve ağaçlara bile zarar vermekten çekinen bir insanım. Burada çok net bir operasyon ve bilgi kirlenmesi var.’’

BASINA HAKARET ETTİ

‘’Kurtuluş Savaşı sırasında mütareke basını olarak adlandırılan basının, subaylara hakaret eden yazılar yayımladığını’’ ifade eden Dönmez, ‘’Şimdi de bir kısım basın kuruluşu aynısını bize yapıyor’’ diye konuştu. Ankara / aa

30.06.2009


 

Memura Temmuz zammı: Yüzde 4.5

Memur ve sözleşmeli maaşları, 1 Temmuz’dan geçerli olmak üzere yüzde 4,5 oranında artacak. Aile ve çocuk yardımıyla birlikte Genel Müdür maaşındaki artış 195 lira, 13’ün 3’ündeki bir hizmetli maaşındaki artış da 51 lira olacak.

2009 Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu uyarınca, ilk 6 aylık dönemde yüzde 4 oranında zamlanan memur ve sözleşmeli maaşları, ikinci yarıda ise yüzde 4,5 oranında artış görecek. Ocak-Haziran dönemi tüketici fiyat artışının, 6 aylık dönem için yapılan yüzde 4’lük maaş zammının altında kalacak olması sebebiyle, memurlara ikinci yarıya girerken, ayrıca enflasyon farkı verilmeyecek. Bu çerçevede, ikinci yarı zammı Bütçe Kanununda öngörüldüğü gibi yüzde 4,5 olarak uygulanacak. Ocak-Haziran döneminde 0,053505 olan memur maaş katsayısı, 1 Temmuz’dan itibaren 0,05592’ye, taban aylık katsayısı 0,74348’e, yan ödeme katsayısı da 0,01773’e yükselecek.Katsayılardaki artış, memur maaşlarına yüzde 4,5 zam olarak yansıyacak. Aynı şekilde KİT’lerde sözleşmeli olarak çalışan personelin ücret tavanı da 2,809 liradan 2,935 liraya çıkacak. KİT’lerde çalışan personelin ücretleri de, bu şekilde ikinci 6 aylık dönemde yüzde 4,5 oranında artış görecek.Yılın ilk yarısında 2 bin 260,05 lira düzeyinde bulunan kıdem tazminatı tavanı da, ikinci yarıda 2 bin 365,16 lira olacak. Ankara / aa

30.06.2009


 

Merzifon’da feci kaza: 5 ölü 45 yaralı

Amasya’nIn Merzifon ilçesinde yolcu otobüsünün devrilmesi sonucu 5 kişi öldü, 45 kişi yaralandı. Edinilen bilgiye göre, Ankara’dan Samsun yönüne giden Ömer Aydoğan’ın kullandığı 55 NZ 343 plakalı yolcu otobüsü, Çaybaşı Köyü Ağayokuşu yöresinde devrildi.

Kazada, sürücü Ömer Aydoğan, Nimet Duran, Kezban Almalı, Cevat Kıcır ve Berran Baldağ, olay yerinde öldü. Yaralanan 45 kişi, çeşitli hastanelerde tedavi altına alındı. Amasya, aa / cihan

30.06.2009


 

Okul önlükleri masaya yatırılıyor

MİllÎ Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, öğrenci, öğretmen ve velilerden gelen talep ve şikâyetlerden öğrenci kıyafetlerinde artık yeni bir şekillendirmeye ihtiyaç olduğunun ortaya çıktığını belirtti

.

Çubukçu, öğrencilerin her gün giymek zorunda oldukları kıyafetlere ilişkin duygu ve düşüncelerinin önemsenmesi gerektiğini söyledi.

Öğrenci Okul Kıyafetlerini Değerlendirme Çalıştayı Başkent Öğretmenevi’nde başladı. Çalıştayın açılışında Cumhuriyetin kuruluşundan bugüne kadar okul kıyafetlerini anlatan bir sinevizyon gösterisi sunuldu. Çalıştayın açılışında konuşan Çubukçu, öğrenci kıyafetleri konusunda yeni bir değerlendirme yapmak üzere böyle bir çalıştay düzenlendiğini belirtti.

‘’Öğrencilerimiz geçmiş yıllara oranla daha rahat kıyafet giyiyor olsalar bile biz yetişkinlerin düşüncelerinden çok çocuklarımızın her gün giymek zorunda oldukları kıyafetlere ilişkin duygu ve düşüncelerinin önemsenmesi gerektiğini vurgulamak isterim, bir çocuk hakları savunucusu olarak’’ diyen Çubukçu, çocukların her şeyden önce kendilerini ilgilendiren konularda görüşlerinin alınması ve sürece dahil edilmeleri gerektiğini kaydetti.

Çocukların ne tür kıyafetler içinde kendilerini daha özgür, daha mutlu ve daha rahat hissettiklerinin, hangi kıyafetleri giydiklerinde derslerde daha katılımcı ve istekli oldukları hususların dikkatle değerlendirilmesi gerektiğini söyleyen Çubukçu, sözlerini şöyle sürdürdü:

‘’Yaptığımız bu çalıştayı çocuklarımızı anlamak, onların gelişimlerine olumsuz etki yapan faktörleri tesbit etmek için bu yönde bir çaba olarak görüyorum. Eskiden öğretmenin anlattığı, öğrencinin dinlediği bir öğretim şekli eğitim sistemimize hakimdi. Günümüzde ise artık öğrencilerin daha dinamik, aktif, öğrenmeyi seven, öğrendiklerini uygulayan ve araştıran, sorgulayan, eleştirel düşünen, yaratıcı bireyler olmalarını istiyoruz. Bunun için de etkinlik temelli olarak derslerimizi işliyoruz. Dolayısıyla öğrencilerimiz okul ortamında kendilerini ne kadar rahat hissederlerse başarılarının o kadar artacağına inanıyoruz.

Bakanlığıma bağlı öğrenci, öğretmen ve velilerden gelen talep ve şikâyetlerden de öğrenci kıyafetlerinde artık yeni bir şekillendirmeye ihtiyaç olduğu açıktır. Nitekim, kıyafet bir toplumun kültürel ve manevî değerlerini yansıtan en önemli unsurlardan birisidir. Öte yandan toplumdaki öğrenci algısı ve toplumun öğrenciyi koruyup kollama davranışı da toplumumuzda ağır basan unsurlardandır. Öğrencileri olduğu kadar aileyi ve toplumu da ilgilendiren, öğrenci kılık ve kıyafetleri konusunda tüm paydaşları bir araya getirip bilimsel ve akademik uygulayıcılarla birlikte tartışmanın ve kamuoyuna açmanın en doğru karar olduğuna inancımız nedeniyle bu çalıştayın yapılmasına karar verdik.’’

Okul kıyafetlerinin, ‘’büyümenin ve gelişmenin bir parçası olarak görüldüğünü, bu nedenle dünyada pek çok ülkede kıyafetlerin farklılık gösterdiğini’’ ifade eden Çubukçu, hem dünyada hem de Türkiye’de devlet okullarında ve özel okullarda çok çeşitli kıyafetlere rastlandığına işaret etti. Bu kıyafetlerin coğrafi, ekonomik ve sosyokültürel boyutlara göre değiştiğine işaret eden Çubukçu, ‘’Bizim için önemli olan ülkemizin sosyoekonomik düzeyi ve ailelerin gelir düzeyi de dikkate alınarak öğrencilerin gelişim özelliklerine uygun kıyafetlerin belirlenmesi ve bunların kullanılmasıdır’’ diye konuştu.

Çalıştayda, bu konunun hem ekonomik hem sosyokültürel hem de öğrencilerin gelişimleri üzerindeki etkileri bakımından ele alınacağını söyleyen Çubukçu, ‘’Bunun için sadece bir bölgedeki değil, ülke genelindeki tüm çocukları göz önüne alan, dikkatli ve başarılı bir çalıştay gerçekleştirmek zorunluluğu ortadadır’’ dedi. Çalıştayda, öğrenci kıyafetleri ekonomik, sosyokültürel ve fiziksel gelişim ve eğitim açısından ele alınacak. Bakanlık bürokratlarının, okul müdürleri ve öğretmenlerin, akademisyenlerin, sendika temsilcilerinin, velilerin ve öğrencilerin katıldığı çalıştay, bugün sona erecek.

30.06.2009


 

Akgündüz’den Yeni Asya’ya ziyaret

Rotterdam İslâm Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Akgündüz, Yeni Asya’yı ziyaret ederek, arşiv belgeleri ışığında hazırladığı “Somuncu Baba ve Neseb-i Alisi” isimli eserini takdim etti

.

Gazetemizin imtiyaz sahibi Mehmet Kutlular ile kısa bir görüşme yapan Akgündüz, daha sonra Yayın Koordinatörümüz Abdullah Eraçıkbaş ile Haber Müdürümüz Faruk Çakır’la görüştü. Akgündüz, ziyareti esnasında; rektörü olduğu üniversite ile ilgili bilgiler de verdi. Rotterdam İslâm Üniversitesi’nin ‘akredite’ olması için yoğun çalışmalara devam ettiklerini hazırlatan Prof. Dr. Ahmet Akgündüz, “Gelişmeler arzularımız istikametinde devam ediyor. Tahminimize göre yıl sonundan önce akredite olacağız. Üniversitemiz İslâm dininin doğru olarak tanınması için gayret sarfediyor. Bu vesile ile yardımlarını esirgemeyen kardeşlerimize de teşekkür ediyorum” dedi.

Ziyarette, Osmanlı Araştırmaları Vakfı, İktisadî İşletmeler Müdürü Mustafa Kemal Vanlı da (sol başta) hazır bulundu. FOTOĞRAF: MURAT SAYAN

30.06.2009


 

Millet Meclisi yarın tatile giriyor

MECLİS, 23. Dönem 3. Yasama Yılının son toplantısını bugün yapacak. TBMM Genel Kurulu, Meclis Başkanını seçmek üzere 4 Ağustos Salı günü tekrar toplanacak

TBMM Genel Kurulu, bu yasama yılının son toplantısını yapmak üzere bugün saat 15.00’te açılacak. Meclis Başkanı ve Başkanlık Divanı seçimi takviminin okunmasının ardından da TBMM, 4 Ağustos 2009 tarihinde toplanmak üzere tatile girecek.

23. Dönem 4. Yasama Yılına başlamadan önce TBMM Başkanı ile Başkanlık Divanı üyelerinin seçimi yapılacak. TBMM Başkanının 2 yıllık görev süresinin 9 Ağustosta dolacak olması sebebiyle Meclis, tatilini yarıda keserek 4 Ağustosta toplanacak. TBMM Başkanlığı için başvurular, 30 Temmuz Perşembe gününden 3 Ağustos Pazartesi saat 24.00’e kadar Başkanlık Divanına yapılacak. Meclis Başkanı seçiminin birinci ve ikinci turları 4 Ağustos Salı günü, ilk iki turda seçilmemesi halinde üçüncü ve dördüncü turlar ise 5 Ağustos Çarşamba günkü birleşimde gerçekleştirilecek.

Genel Kurulun 4-5 Ağustostaki birleşiminde, TBMM Başkanı seçiminin tamamlanmasının ardından Başkanlık Divanının diğer üyelerinin seçimi de yapılacak. Genel Kurul, bu seçimin bitimine kadar çalışacak. TBMM Başkanı seçimi gizli oyla yapılacak. Başkan seçilebilmek için ilk iki turda üye tam sayısının üçte 2’sinin oyu (367), üçüncü turda salt çoğunluk (276) aranacak. Üçüncü turda salt çoğunluk sağlanamazsa, bu turda en çok oyu alan 2 aday dördüncü turda yarışacak. Dördüncü turda en fazla oy alan aday, başkan seçilmiş olacak. TBMM ihtisas komisyon üyelerinin 2 yıllık görev süresi de Ağustosta tamamlanacak. Komisyonlara üye seçimi, Meclisin çalışmaya başlayacağı 1 Ekimden sonra yapılacak. Ankara / aa

30.06.2009


 

MESLEKÎ EĞİTİME KATSAYI ENGELİ KALDIRILMALI

KÜÇÜK ve Orta Büyüklükteki İşletmelerin, kalifiye eleman ihtiyacının karşılanabilmesi ve rekabet gücünün arttırılabilmesi için meslek liselerinin cazip hale getirilmesi gerektiği bildirildi.

Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler Derneği (KOBİDER) Başkanı Nurettin Özgenç, yaptığı açıklamada, üniversiteye girişte meslek liselerine uygulanan katsayı engelinin, eğitimin yanı sıra sanayi sektörünün de en önemli sorunlarından biri olduğunu söyledi. Türk sanayi ve üretim sektörünün yetişmiş, eğitimli eleman bulmakta zorlandığını anlatan Özgenç, ‘’YÖK’ün bu sorunu ortadan kaldırarak, meslek liselilerin istedikleri okulu tercih etme hakkını tanıması gerek’’ dedi. YÖK’ün söz konusu mevzuattaki değişikliği 2010’a ertelediğini bildiren Özgenç, şöyle konuştu: ‘’YÖK, bir özel üniversite için anında mevzuat değişikliği yapabilmektedir. Demek ki istenildiğinde değişiklik yapılabilmesi hiç de zor değil. Bu yüzden meslek okullarını ilgilendiren katsayı uygulamasına da daha fazla gecikmeden son verilmeli ve meslek liseleri cazibe merkezi haline getirilmeli.’’ Ankara / aa

30.06.2009


 

Emniyet’ten imza uyarısı

Taraf Gazetesi’nde yayınlanan ve Albay Dursun Çiçek’in imzasını taşıyan belge ile ilgili tartışmalar Emniyet Genel Müdürlüğü’nü harekete geçirdi. İnternet sitesinden yayınladığı bir duyuru ile vatandaşları imza konusunda uyaran Emniyet Genel Müdürlüğü, bir belgedeki yazılı metin altına atılan imzanın, o metindeki hususların kabulü anlamına geldiğine dikkat çekti. Vatandaşların rastgele, aceleci bir tavırla imzaladığı belgelerin zaman zaman büyük sıkıntılara sebep olduğunu hatırlatan Emniyet, bazen boş bir kağıda bile atılan imzaların onarılamaz zararlara yolaçabildiğini belirtti. Bursa / cihan

30.06.2009


 

Tapu harcı indiriminde son gün

Ekonomİk krizle ilgili tedbirler paketi çerçevesinde uygulamaya konulan tapu harcı indirimi bugün akşam sona erecek. Gelir İdaresi Başkanı Mehmet Kilci imzasıyla yayımlanan Harçlar Kanunu Sirkülerine göre, tapu harcını 30 Haziran tarihine kadar uygulanmak üzere binde 15’den binde 5’e düşüren düzenleme kapsamında bugün yapılan işlemler de, indirimli orandan yararlanacak. 1 Temmuz’dan itibaren ise tapu harcında normal oranlara dönülecek. Ankara / aa

30.06.2009


 

AFAK, bugün toplanıyor

İslÂm Dünyası STK’ları Birliği (İDSB) çok önemli bir uluslararası toplantıya daha ev sahipliği yapıyor. 30 Haziran 2009 Salı günü saat 18.00’de İstanbul Grand Cevahir Otel’de gerçekleştirilecek olan ve Şeyh Prof. Dr. Yusuf el Karadavi başta olmak üzere çok önemli onlarca alimin katılacağı Avrupa Fetva Kurumu ve Uluslararası Âlimler Birliği toplantılarına İslâm Dünyası STK’ları Birliği (İDSB) ev sahipliği yapacak. İstanbul / Yeni Asya

30.06.2009


 

45 yaralı Dev konteyner Çanakkale Boğazı'ndan geçti

Panama bandıralı ‘’MSC Cindy’’ adlı dev konteyner gemisi Çanakkale Boğazı’ndan geçti. Ambarlı Limanı’ndan İtalya’ya giden 336 metre uzunluğunda ve 107 bin 849 grostonluk konteyner gemisine geçişi sırasında, güvenlik amacıyla ‘’Kurtarma-2’’, ‘’Söndüren-10’’ ile ‘’Botaş’’ adlı römorkörler refakat etti. Dev geminin geçişi sırasında, Çanakkale Boğazı tek yönlü olarak transit gemi geçişlerine kapatıldı.

30.06.2009


 

İstanbul'a 2 adet yeni deniz römorkörü

Yüksek teknolojiye sahip 2 adet römorkör, Denizcilik ve Kabotaj Bayramı’nda hizmete girecek. İstanbul Deniz Otobüsleri A.Ş’den (İDO) yapılan açıklamaya göre, Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü, Ulaştırma Bakanlığı’nın destek ve himayesinde boğazlarda Türk ve yabancı bayraklı gemilerin güvenli seyrine yönelik çalışma ve yatırımlarını sürdürmeye devam ediyor. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı İstanbul Tersanesi’nde inşa edilen 18 milyon avro değerindeki ‘’Kurtarma 5’’ ve ‘’Kurtarma 6’’ römorkörleri, Denizcilik ve Kabotaj Bayramı’nda filoya katılacak. Yangına girerek kendini soğutma özelliği bulunan yangın söndürme, yüksek tonajlı gemilere çekme ve eskort verebilme yeteneği bulunan yüksek teknolojiye sahip 2 adet römorkör ile fenerlerin bakım ve onarımları amacıyla düşük draftlı ve saatte yaklaşık 25 mil sür'at yapabilen bot da hizmete sunulacak. İDO Sarayburnu İskelesi’nde düzenlenecek törenle hizmete girecek olan römorkörler, İstanbul Boğazı, Çanakkale Boğazı ve Marmara Denizi’nde kurtarma ve yangın söndürme amaçlı olarak 24 saat hizmet verecek. Bu römorkörler, yangınla devamlı mücadele edebilecek ve yanan tesisi devamlı soğutabilecek donanıma sahip ‘’Fi-Fi 1’’ notasyonundaki bir römorköre nazaran 3 kat daha fazla, saatte 7 bin 200 metreküp suyu 70 metre yükseğe, 150 metre uzağa basma kapasitesine sahip bulunuyor. Saatte 14,5 knot hız yapabilen, yüksek manevra kabiliyetine sahip filonun son teknoloji ürünü römorkörler, aynı zamanda 170 bin ton kapasiteli gemileri çekme, eskort verme ve üzerindeki 400 metre şişirilebilir bariyerler vasıtasıyla da deniz kirliliğine müdahale imkanı sağlıyor.

30.06.2009


 

150 liraya 1 ay sınırsız tren seyahati

TCDD Genel Müdürlüğü, ‘’Ekspres Tren Tur Kartı’’yla 150 TL’ye, ‘’Yataklı Tren Tur Kartı’’yla ise 500 TL’ye Türkiye’yi bir ay boyunca sınırsız dolaşma imkânı sunuyor.

Geçerlilik süresi 1 ay olan ‘’Başkent’’, ‘’Cumhuriyet’’, ‘’Fatih’’ gibi süper ekspres trenlerin yanı sıra ile mavi tren, ekspres, bölgesel ekspres, ray otobüsü, mototrenler ile normal yolcu ve banliyö trenlerinde geçerli olan ‘’Ekspres Tren Tur Kartı’’nın ücreti 150 TL.

Süper Ekspres, ekspres ve bölgesel ekspres trenler, mavi tren, ray otobüsü, mototrenler, normal yolcu ve banliyö trenlerinin yanı sıra yataklı, kuşetli ve örtülü kuşetli vagonlarla da 3 gün boyunca sınırsız seyahat etme imkânı sunan ‘’Yataklı Tren Tur Kartı’’nın ücreti ise 500 TL.

Ekspres Tren Tur Kartı ile kuşetli, örtülü kuşetli veya yataklı vagonlarda yolculuk yapılması halinde ise bu hizmetlere ait kuşet, örtülü kuşet veya yatak ücreti ayrıca alınıyor. Yataklı Tren Tur Kartı ile kuşetli, örtülü kuşetli veya yataklı vagonlardaki seyahatlerde ise kuşet, örtülü kuşet veya yatak ücreti alınmıyor. Ayrıca, Yüksek Hızlı Tren (YHT) Seyahat Kartlarıyla da yataklı vagonlar hariç, YHT’nin ekonomi sınıfı başta olmak üzere, yurt çapında çalışan bütün trenlerde 300 TL karşılığı 1 ay boyunca sınırsız yolculuk imkânı bulunuyor. YHT seyahat kartları, öğrencilere de 200 TL’den satılıyor.

30.06.2009


 

Temsilî Hoca yine Çöpdemir

Konya’nIn Akşehir ilçesinde düzenlenecek Uluslararası Nasreddin Hoca Şenliği’nde yine Kadir Çöpdemir Temsili Nasreddin Hoca’yı canlandıracak. Çöpdemir, daha önce de 4 kez bu görevi üstlenmişti.

Akşehir Uluslararası Nasreddin Hoca Şenlikleri’nin bu yıl 50’incisi 5- 10 Temmuz 2009 tarihlerinde gerçekleştirilecek. Şenlik tertip heyeti, temsili hocanın yine Kadir Çöpdemir olacağını duyurdu. Akşehir Belediye Başkanı Mustafa Baloğlu, yapılan görüşmelerin ardından Kadir Çöpdemir’in bu yıl da temsili hocayı canlandırmayı kabul ettiğini açıkladı. Farklı bazı isimlerle de görüştüklerini açıklayan Başkan Baloğlu, ancak olumlu sonuç alınamadığını aktardı. Temsili hocanın bu yıl da göl yerine dereye maya çalacağını anlatan Mustafa Baloğlu, “Bu yılki şenliklerde Nasreddin Hoca, Kadir Çöpdemir olacak. Gerekli görüşmeler tamamlandı. Tertip komitemizle birlikte şenlik hazırlıklarımız hızla devam ediyor. Bu yıl çok güzel bir program olacak” dedi.

30.06.2009


 

İşten çıkarmalar Mayıs'da hız kesti

BİR çok iş kolunda geçen ay sendikalı işçilerin işten çıkarılması konusunda önemli bir sorun yaşanmadı. Türk-İş’in Krize Karşı Emek Masası’na gelen bilgilere göre, Mayıs ayında ağırlıklı olarak otomotiv ve gemi inşa sanayinde olmak üzere bin 106 Türk-İş üyesi işten çıkarıldı. Kriz sebebiyle işten çıkarılan Türk-İş üyesi sayısı 8 aylık dönemde 40 bini aştı. Sendikaların konfe- derasyona ulaştırdıkları bilgilere göre, önceki aylardan farklı olarak çimento, gıda, ağaç, deri, kâğıt, tarım, gazetecilik ve maden gibi sektör ve iş kollarında işten çıkarmalara ilişkin önemli bir sorun yaşanmadı. Bunun yanında, özellikle otomotiv-metal ve tekstil sektörlerindeki işten çıkarmalar ve ücretsiz izin uygulamaları Mayıs ayında da devam etti. Mayıs ayında toplamda konfederasyona üye bin 106 kişi işten çıkarılırken, 2 bin 683 kişi de ücretsiz izne ayrıldı. Türk-İş’in verilerine göre, 2008’in son 3 ayı ile bu yılın ilk 5 ayını kapsayan 8 aylık dönemde ise toplam 40 bin 18 konfederasyon üyesi işten çıkarıldı. Ücretsiz izne çıkarılanların sayısı da 41 bin 422’yi buldu. Ankara / aa

30.06.2009


 

Tekirdağ'da domuz gribi vak'ası

TEKİRDAĞ'DA Avustralya’dan gelen bir kişiden şüphe üzerine alınan kan örneğinde domuz gribi olarak bilinen H1N1 virüsünün belirlendiği bildirildi. Tekirdağ Sağlık İl Müdürlüğünden yapılan yazılı açıklamada, 26 Haziran 2009 tarihinde Tekirdağ Devlet Hastanesine başvuran bir hastanın H1N1 şüphesi ile kontrol altına alındığı ifade edildi. Türkiye’ye, 23 Haziran 2009 tarihinde Avustralya’dan geldiği bildirilen hastadan, 27 Haziran 2009 tarihinde alınan kan numunesi sonucun ‘’pozitif’’ çıktığı kaydedilen açıklamada, şöyle denildi: ‘’Virüs, tüm halkımızın ve basının hassasiyetle izlediği domuz gribi olarak bilinen H1N1 vak'ası olarak değerlendirilmiştir. Hastanın genel sağlık durumu iyi ve uzman ekipler tarafından günlük kontrolleri yapılmaktadır. Hastanın temasta bulunduğu kişilerin de günlük olarak kontrolleri yapılmakta olup müdürlüğümüz tarafından hasta ve temaslıları çok yakından izlenmektedir.’’ Tekirdağ / aa

30.06.2009


 

TRT Yönetim Kurulu için başvuruları başladı

TRT Yönetim Kurulu’ndan boşalan bir üyelik için başvurular başladı. Resmi Gazetede yayımlanan Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) ilânında, kurulun 23 Haziran 2009 tarihli toplantısında, hukuk alanından seçilen üyenin istifa etmesiyle bu alanda boşalan TRT Yönetim Kurulu üyeliğine, 3984 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanunun amir hükümlerine ve 2954 sayılı Kanunun 11. maddesi gereğince ataması Bakanlar Kurulu tarafından yapılmak üzere, iki aday belirlemeye karar verildiği bildirildi. Buna göre aday başvuruları, dünden itibaren başlayacak ve başvurular 13 Temmuz Pazartesi günü saat 18.00’e kadar yapılacak. Ankara / aa

30.06.2009


 

Ruhban Okulu'nda olgunlaşmış karar yok

MİLLÎ Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılması tartışmalarıyla ilgili olarak, ‘’Şu anda olgunlaşmış bir karar yok’’ dedi. Çubukçu, Başkent Öğretmenevi’nde düzenlenen ‘’Öğrenci Okul Kıyafetlerini Değerlendirme Çalıştayı’’na gelişinde gazetecilerin, ruhban okulunun açılmasına ilişkin tartışmaları hatırlatmaları üzerine, şunları söyledi: ‘’Böyle bir karar siyasi karar olduğu zaman ve bu karar olgunlaştığı zaman ya Sayın Başbakanımız tarafından ya da hükümet sözcümüz tarafından açıklanır. Şu anda olgunlaşmış bir karar yok ve benim açıklayacak hiçbir şeyim yok.’’ Ankara / aa

30.06.2009


 

AB'den “reformlara odaklanın” mesajı

BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan ile Crans Montana Forumu çerçevesinde 26 Haziran’da ikili görüşme yapan Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso ve Avrupa Komisyonu’nun Genişlemeden Sorumlu üyesi Olli Rehn, Erdoğan’a ‘AB reformlarına odaklanın’ mesajını verdiler.

ABHaber’in Komisyon’dan Erdoğan’ın, Barroso ve Rehn görüşmesiyle ilgili aldığı bilgilere göre AB yetkilileri Erdoğan’a Türkiye’nin ‘AB yolunun Ankara’dan ve TBMM’den geçtiği’ görüşlerini aktardılar. Barroso ve Rehn’in Erdoğan ile görüşmelerinde özetle şu görüşleri dile getirdiler:

‘’Türkiye son yıllarda yavaşlayan AB reformlarına hız kazandırmalı ve enerjisini bu reformlara vermelidir. AB olarak Türkiye’deki gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Türkiye’nin AB üyelik sürecinde olumlu atmosfer oluşturulması için reformlar alanında somut adımlar atılması gerekiyor. Reformlar katılım sürecinin ana motoru olduğu unutulmamalıdır.

Avrupa’dan Türkiye’nin, AB üyeliğiyle ilgili gelen eleştirilere fazla takılmamak lâzım. AB’nin Türkiye konusunda oy birliğiyle (müzakerelerin başlatılması) aldığı kararların göz ardı edilmemesi gerekiyor. Müzakere sürecinin durdurulması imkânsız. O açıdan müzakerelerde yol alınması için reformlara ağırlık verilmesi lâzım. Ayrıca Avrupa standartlarına uymayan kurallardan kaynaklanacak yeni bir anayasal krizi AB olarak kaldıramayız.”

30.06.2009


 

29 senelik hasret sona erdi

Anadolu gönül erlerinin diyarı.

Anadolu evliyalar yatağı.

Anadolu erenler ocağı

Anadolu Alperenler kışlası.

Anadolu evliyalar sancağı.

Anadolu bin yıllık kudsî bir dâvânın beşiği, vatanı mezrası ve kaynağı.

Asrın manevî reçetesinde Risâle-i Nur Külliyatında manevî tabib, Peygamber varisi Hz. Bediüzzaman’a 18 sene ev sahipliği yapmış, o muhteşem külliyatın yüzde 80’den fazlası başta Barla olmak üzere bu diyarlarda yazılmış: “Taşıyla toprağıyla mübarek belde” olma şerefine ulaşmış Isparta’da Pazar günü onun adına, onun dâvâsını takip edenlerin, ona sadakati şeref payesi olarak görenlerin içtiması vardı, şöleni vardı, coşku ve kucaklaşması vardı güller diyarı Isparta’da.

Bu dâvâ çileli bir dâvâ.

Bu dâvâ ilâhî bir dâvâ.

Bu dâvâ sabır, metanet, tahammül, katlanmak isteyen bir dâvâ.

Bu dâvâ asırları aşıp gelen şanlı bir ecdadın dâvâsı. Mevlid geleneği ise Anadolu ile özdeşleşmiş, bütünleşmiş, hemhal olmuş sancaklaşmış bir güzel uygulama.

12 Eylül 1980 darbesiyle bunu bile bu camiaya çok göre zihniyete karşı kaba kuvvetle değil, sabır, metanet ve fikirle mücadele ederek bu günlere geldik.

Geçen sene, 28 yıl aradan sonra Van mevlidini icra ederek devreye sokan Yeni Asya camiası bu yıl da 29 senelik bir hasretten sonra Geleneksel Isparta Mevlidini devreye soktu Elhamdülillâh.

İzmir’den Bursa’ya, Antalya’dan Kastamonu’ya, İstanbul’dan Konya’ya, Balıkesir’den Adana’ya kadar bu güzel yurdun, Anadolu’nun her tarafından kafileler halinde genç, ihtiyar, büyük, küçük her kademeden yüzlerce, binlerce gönül dostunun hasret giderip kucaklaşmasına vesile oldu.

Binlerce Nur Talebesi ve sevdalısı taşıyla toprağıyla mübarek Isparta’da dâvete icabet etti.

Isparta Ulu Camii dün tarihî günlerinden birisini yaşadı.

”Isparta Yeni Asya Temsilciliği” tarafından tertip edilen ve Başta Peygamberimiz Hz. Muhammed ve aziz şehitlerimiz olmak üzere, hassaten ömrünün 18 senesini bu mübarek Isparta’da geçiren Bediüzzaman Hazretleri için Mevlid-i Şerif okundu.

En son 1980 yılının Ağustos ayında okunan “Bediüzzaman Mevlidi Nur Talebeleri arasındaki kardeşliğin, irtibatın, kucaklaşmanın, sevgi ve muhabbetin bir sembolü olmuştu. Çeşitli sebeplerden dolayı inkıtaa uğrayan bu güzel adet dün gerçekleşti ve Yeni Asya Camiasının yepyeni bir hamlesi ve icraatı olarak güzel bir şekilde icra edildi.

Mevlid esnasında Ulu Cami etrafında kurulan standlarda gelenlere hem manevî, hem de maddî ikramlar vardı. Kitap standında Risâle-i Nur Külliyatı ve Yeni Asya Neşriyata ait her türlü eser vardı. Bunun yanında kermesin yiyecek standında ise başta Isparta’nın meşhur kirazı olmak üzere misafirlerin ihtiyaçlarını karşılayacak her türlü yiyecek ve içecek hazırlanmıştı.

Mevlide çevre il ve ilçeler başta olmak üzere yurdun dört bir köşesinden her grup ve kademeden Nur Talebeleri ile dost ve mü’minler katılıp ilgi gösterdi.

Bu mübarek diyarda gözle görünen bir hareketlilik yaşandı. Barla ve Isparta’daki bütün tesis ve dershaneler gönül dostlarının akınına uğradı.

Bu mevlidi organize eden Isparta Yeni Asya Temsilciliği adına Isparta temsilcisi Mithat Yanmaz’ın verdiği bilgiye göre, bu mevlide dâvet edilen Bediüzzaman’ın yaşayan talebelerinden muhterem Mustafa Sungur, rahatsızlığı sebebiyle katılamadığı ve cemaate selâmlarını ilettiği bildirildi.

Mevlide Bediüzzaman’ın yaşayan talebelerinden Selâhaddin Akyıl, Savlı Abdülkadir Zeybek ile Yeni Asya İmtiyaz Sahibi Mehmet Kutlular ve Yeni Asya Yönetim Kurulu üyeleri de katıldı.

Mevlitte emekli il müftüsü Halil Elitok kısa bir konuşma yaparak, camiyi dolduran cemaate Isparta adına hoş geldiniz diyerek Bediüzzaman’ın bu millet ve bu vatan için çok büyük fedakârlıklara katlandığının, canı ve ruhu dâhil bütün mukaddesatını bu millet ve vatan için hiç çekinmeden feda edebileceğinin altını çizdi. Risâle-i Nur Külliyatına ve aziz Üstad’a bu vatan ve milletin çok şeyler borçlu olduğunu dile getiren emekli müftü, mevlidhanların isimlerini saydı ve mevlidin hayırlara vesile olmasını diledi.

Daha sonra Isparta’nın tanınmış mevlidhanlarından Ahmet Kahvecioğlu, Muhammet Kemal Altınkurt, Muhammed Azak ve Ulu Cami müezzini Ali Çil güzel sesleriyle mevlidden bölümler okudu.

Mevlide Uşak’tan katılan Mesut Karabacak da Üstad Hazretlerinin saff-ı evvel talebelerinden merhum Hasan Feyzi’nin “Çekilip Nuru Hidayet” adlı kasidesini okudu. Mevlidin duâsı ise çok etkili, şümullü ve mânâ doluydu. Bu duâyı da Yeni Asya gazetesi fıkıh köşesi yazarı Süleyman Kösmene yaptı.

Mevlidden sonra kelimenin tam anlamıyla “bardaktan boşanırcasına” yağan rahmet, mevlide katılanlarca bu mânâlı mevlidin Isparta ve civarına rahmet-i İlâhiyenin bir hediyesi olarak değerlendirildi.

“29 yıl aradan sonra böyle bir mevlidin tekrar ihyası Cenâb-ı Hakkın bir rahmeti, Yeni Asya Nur camiasının da birlik, beraberlik, kardeşlik ve tesanüdünün bir tecellisi olarak değerlendirilmelidir” diyen Isparta Yeni Asya Temsilcisi Mithat Yanmaz, uzun yıllardan sonra yeniden başlatılan böyle güzel bir gelenekte ister istemez hata, noksan ve kusurların olabileceğine dikkat çekerek, bu tür olumsuz ve eksik konuların camiamızın destek, duâ ve katkılarıyla ileriki yıllarda giderilebileceğini ve bu konuda bütün katılanlardan duâ ile birlikte fikri bazda teklif ve yardım beklediklerini ifade etti.

Şimdi gönül dostları Nur Talebeleri, Nur camiası arasında çok güzel bir gelenek olan ve geçen yıl yeniden icraya konulan, bu yıl da 26 Temmuz 2009 Pazar günü Van’da yapılacak Van mevlidini iple çekmeye başladılar.

NEJAT EREN / ISPARTA

30.06.2009

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

Bütün haberler

Gazetemiz İmtiyaz Sahibi Mehmet Kutlular’ın STV Haber’deki programını izlemek için tıklayın.
Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.