Kültür-Sanat |
Kayıp hazineler geri dönüyor |
KÜLTÜR ve Turizm Bakanlığı, Anadolu’nun kayıp hazinelerini tekrar kazanmak için yılın ilk yarısında 1 milyon 125 bin TL kaynak ayırdı. Ocak-Haziran döneminde satın alma yoluyla, Roma Dönemi altın yüzükten M.Ö. iki bin yılına ait pişmiş toprak kaplara birçok eser, müzelerin sergi salonlarında yerini aldı. Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü, geçmişin kültürel izlerini taşıyan ve tarihe ışık tutan paha biçilmez eserleri gün yüzüne çıkartıp sergileyebilmek için tarihi eser alımı yapıyor. Bu kapsamda her yıl bütçe doğrultusunda yapılan eser alım çalışmasına, bu yıl da ilk 6 ay için 1 milyon 125 bin TL ödenek ayrıldı. Bu bütçe, tarihi ‘’hazinelerin’’ müze koleksiyonlarında yer alması için kullanıldı. Bu sayede, yılın yarısına kadar dönemde satın alma yoluyla, Roma Dönemi Karneol ve altından yapılmış yüzük, Çankırı bölgesinden Milattan Önce (M.Ö.) iki bin yılına ait pişmiş toprak kaplar, çeşitli dönemlere ait madeni, pişmiş toprak ve taş eserler ile M.Ö. 2. ve M.Ö. 1. bin yılına ait pişmiş toprak ve madeni eserler Anadolu Medeniyetleri Müzesi’ne kazandırıldı. Ayrıca, kaçak yollarla Almanya’nın Bremen kentine götürülen bronz ve gümüş sikkeler, 1. bin yılına ait mahmuzlu bronz ok ucu ve geç Bizans dönemine ait bronz kadın figürü de yapılan girişimler sonucu geri getirildi ve Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde koruma altına alındı. Genel Müdürlük, geçen yıl da tarihi eser alımı için bütçesinden 2 milyon TL ayırmıştı. Ankara/ aa
Bosna’daki ecdat mirası ayağa kalkacak SAVAŞLARDAN ve bakımsızlıktan dolayı yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalan Bosna Hersek’in başkenti Saraybosna yakınlarındaki Osmanlı mirası Konjiç Köprüsü, Türk İş Birliği ve Kalkınma İdaresi Başkanlığı (TİKA) tarafından restore edilerek ayağa kaldırıldı. Osmanlı Sultanı 4. Mehmet tarafından 1682 yılında yaptırılan köprünün açılışı, yarın Devlet Bakanı Faruk Çelik’in katılımıyla yapılacak. Osmanlı İmparatorluğu, yaklaşık 500 yıl barış ve huzur içinde yönettiği Balkanlar’a köprü, cami, medrese olmak üzere toplam 15 bin 787 adet de mimari yapı hediye etti. Balkanlar’ın 1912 yılında Osmanlı’nın elinden çıkmasıyla birlikte bu topraklarda yaşanan savaşlar, yeni kurulan ülkelerin idarecilerinin ilgisizliği, ecdat mirası eserleri Balkanlar’da yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bıraktı. Osmanlı eserlerinin yok olmaması için TİKA tarafından özellikle 2003 yılından itibaren Balkanlar’da önemli çalışmalar başlatıldı. Bu çalışmalar kapsamında başta Bosna-Hersek olmak üzere Makedonya, Kosova ve Arnavutluk’ta yok olmaya yüz tutmuş Osmanlı mirası eserler birer birer ayağa kaldırılmaya başlandı. Bu eserlerden birisi de Saraybosna yakınlarındaki 50 bin nüfuslu Konjiç şehrinin Türkçe ‘’Atlılar’’ anlamına gelen tarihi köprüsü ‘’Konjiç’’... Fatih Sultan Mehmet tarafından 1463 yılında Osmanlı topraklarına katılan Konjiç şehrindeki tarihi köprü, Sultan IV. Mehmet (Avcı Mehmet) tarafından 1682 yılında inşa ettirildi. Mostar Köprüsü gibi Neretva Nehri üzerine bir ‘’gerdanlık’’ görünümünde 6 gözlü, 82 metre uzunluğunda inşa ettirilen Konjiç Köprüsü, İkinci Dünya Savaşı’nda büyük oranda tahrip edildi. Tarihi köprü, 1955 yılına kadar sadece ayaklarıyla varlığını koruyabildi. Yugoslavya’nın efsanevi lideri Tito döneminde de üzerine beton dökülerek araç trafiğine açılan tarihi görünümünden uzaklaşan köprü, yıllarca kendisini ayağa kaldıracak ecdat torunlarını bekledi. Balkanlar’da Osmanlı’nın bıraktığı tarihi eserlere Türkiye’nin sahip çıkması ise Müslüman Boşnaklar için önemli bir moral kaynağı ve manevi destek oluyor. Kendi kültürlerine yönelik yapılan çalışmalarla moral bulduklarını ifade eden Boşnaklar, bu nedenle Türkiye’ye şükran duyduklarını kaydediyor. |
16.06.2009 |
“Türkiye Sevdası”nda 346. buluşma |
TÜRKİYE Sevdası’nın 346. tanıtımı Şebinkarahisar Kalesi Tanıtım Turizm Kültür Sanat Alanında yapıldı. 7 Gün 7 Gece Şebinkale Şiir Şenlikleri kapsamında gerçekleştirilen 12. Hikmet Okuyar Ödüllü Şiir Yarışması’nın ödül töreni sırasında aşık ozan ve şairlere ödül olarak verilen Türkiye Sevdası’nın tanıtımını ŞÜSİYAD Başkanı Hikmet Okuyar yaptı. 14. Şebinkarahisar Bir Bahar Akşamı Şiir Dinletisi etkinlikleri sırasında da resmi özel kuruluşları ziyaretler sırasında da Türkiye Sevdası, 346. tanıtımı maksadıyla yöneticilere, dernek başkanlarına, berberlere, halk temsilcilerine, gençlere, şiir yorumcularına ve şiir sevenlere armağan edildi. |
16.06.2009 |
Birdir Bir’de “oyun adabı” var |
EĞLENCELİ Din Eğitimi ve Kültürü Dergisi Birdirbir’in “oyun adabı” konulu 33. sayısı çıktı. Kur’an Ansiklopedim köşesinin yazarı Esra Nur Uçkan bu sayıda Kur’ân’da adı geçen renkleri anlatıyor. Yeşil, beyaz, siyah, sarı, mavi ve kırmızı… İbrahim Hasan ve Hatice’nin maceraları devam ediyor… Bu kez kahramanlarımız maç yapmaya karar veriyorlar. Maç esnasında birden bire sahaya giren kuşla oyunun seyri değişiyor. Bu sayının ödüllü bulmacasını doğru cevaplayan tam 20 kişiye, Erdem Yayınları’ndan Masal Ormanı adlı kitap hediye. 0 (216) 481 3023 |
16.06.2009 |
Ankara ve İstanbul’a iki yeni müze |
KÜLTÜR ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Türkmenistan Avaza Turizm Bölgesi’ndeki bazı tesislerin açılış törenine katılmak üzere Türkmenistan’ı ziyaret etti. Ziyaret kapsamında gazetecilerin sorularını cevaplandıran Günay, Türkiye turizmine ilişkin açıklamalarda bulundu. Günay, önümüzdeki dönemde müze projelerine hız vereceklerini belirterek, iki önemli proje üzerinde çalıştıklarını ifade etti. Bunlardan birinin Ankara, diğerinin de İstanbul’da olacağını kaydetti. Günay, “Buraya Türkiye’nin en büyük müzesini yapmak istiyoruz. Konsepti hazırladık. Galeriler yatay gezildiğinde tematik, dikey gezildiğinde tarih sırasına göre dizayn edilecek. 40 bin metre kare alanı bulunacak. Bir haftada ancak gezilebilecek. Adı da hazır. Türkiye Uygarlıklar Müzesi olacak. Eylülde bu proje için yarışmaya çıkacağız” dedi. İstanbul’da ise Sultanahmet bölgesini yeniden planladıklarını kaydeden Günay, “Arkeoloji Müzesi eserleri sergilemekte yetersiz kalıyor. Boşaltılan darphane binası Arkeoloji Müzesi’ne eklenecek. Böylece müzenin teşhir alanı 20 bin metre kareye çıkacak” diye konuştu. |
16.06.2009 |
Saraya camlı koruma |
AĞRI’NIN Doğubayazıt ilçesindeki tarihi İshak Paşa Sarayı 7 bin metrekare camla, kışın kardan yazın güneşten korunacak. Ağrı Kültür ve Turizm Müdürü Muhsin Bulut, yaptığı açıklamada, Ağrı Dağı’nın yakınında, Doğubayazıt’ın 5 kilometre uzağındaki İshak Paşa Sarayı’nda restorasyon çalışmalarının devam ettiğini söyledi. Sarayın tamamının 7 bin metrekare camla kaplanacağını, böylece yazın güneşten kışında kar ve yağmurdan korunacağını belirten Bulut, “Yağan karlar çamlar arasından gecen ısı sensörleri yardımıyla eriyerek oluklar vasıtasıyla dışarı atılacak. Bu vesileyle yağmur ve kar suları sarayın temeline zarar vermeyecek” dedi. Çalışmaların 3 ay sonra biteceğini anlatan Bulut, “Büyük bir açılışla sarayımızın yeni yüzünü ziyaretçilerle buluşturacağız. İlerleyen yıllarda sarayın güçlendirme çalışmaları da yapılacak. Saray için ne gerekiyorsa yapılacak” şeklinde konuştu. Saraydaki cam kaplamayı yapan firmanın İnşaat Mühendisi Adnan Vural, geçen yıl ağırlıklı olarak güçlendirme, eksik ve bozuk yerlerdeki düzenleme yaptıklarını söyledi. Çatının alt yapısının hazırlandığını ifade eden Vural, “Koruyucu çatının üzerine cam ve alüminyum sistem, sarayı bundan sonra kar ve yağmur suyunda tamamen koruyacak. Eylül ayından sonra sarayı ziyarete gelenlerin içeriden gökyüzünü göreceği sözünü verebiliriz” dedi. |
16.06.2009 |
Selimiye’ye “Ters lâle” ilgisi |
YILDA 800 BİN KİŞİNİN ZİYARET ETTİĞİ SELİMİYE’DE, TERS LÂLE MOTİFİ TURİSTLERİN EN ÇOK İLGİSİNİ ÇEKEN YERLERDEN BİRİ. EDİRNE Müftüsü Ömer Taşcıoğlu, ‘’Yılda 300 bin kişinin ziyaret ettiği camimizde, ters lâle motifi turistlerin en çok ilgisini çeken yerlerden biri’’ dedi. Taşçıoğlu, yaptığı açıklamada, Edirne’ye sınır olması dolayısıyla Yunanistan ve Bulgaristan’dan gelen turistlerin, Selimiye Camisi’ni görmeden ilden ayrılmadıklarını belirtti. Selimiye Camisi içindeki ters lâle motifinin ise en çok merak edilen motif olduğunu bildiren Taşçıoğlu, şöyle konuştu: ‘’Müezzinler mahfelinin kuzeydoğu yönünde, köşedeki mermer ayağında, bir küçük ters lale motifi bulunur. Rivayete göre, bu lale, cami arsasının sahibi olan ve burada lale yetiştiren kişinin arsaya cami yapımı için çıkardığı güçlük ve ters tutumunu sembolize etmektedir. Ayrıca eski harflerle yazılmış lale sözcüğü tersten okunduğunda Osmanlıların kutsal alameti olan hilâl okunur. Yılda 300 bin kişinin ziyaret ettiği camimizde, ters lâle motifi turistlerin en çok ilgisini çeken yerlerden biri. Ters lâle dahil Selimiye çinilerinde 101 ayrı lale motifi kullanılmıştır. Selimiye Camisi’nde sıva üstü ve ahşap boyama kalem işlerinde değişik lâle motifleri kullanılmıştır’’ Selimiye çinilerinin de İznik’in en parlak döneminin üretimi olduğunu ifade eden Taşçıoğlu, Selimiye Camisi çinilerinin, başka yapılarda rastlanmayan özgün ve Osmanlı mimarisi ile Türk çini sanatı içinde çok özel bir yere sahip olduğunu bildirdi. Taşçıoğlu, inanç turizmi kapsamında Edirne’ye gelen yabancı turistler en çok Selimiye Camisi’ni ziyaret ettiklerini vurguladı. Selimiye Camisi’ne en fazla ziyaretçinin Ramazan ayında geldiğini anlatan Taşçıoğlu, ‘’Selimiye Cami, sanat değeri çok yüksek bir yapıdır. Yerli ve yabancı ziyaretçiler binanın ihtişamı karşısında etkileniyorlar. Mimar Sinan’ın ustalık eseri olan yapı, Ramazan ayında dolup taşıyor. Hafta sonları günlük yaklaşık 1000 kişinin ziyaret ettiği camimizi, yılda yaklaşık 350 bin kişi ziyaret ediyor’’ diye konuştu. Edirne/ aa |
16.06.2009 |