Haberler

“ÖNEMLİ BİLGİLER İÇERDİĞİNDE KUŞKU YOK”

“Şu ana kadar elde edilen deliller değerlendirildiğinde, ele geçirildiği iddia edilen belgenin, Genelkurmay Başkanlığının herhangi bir biriminde hazırlanmadığı kanaatine varıldı” denilen Genelkurmay Askerî Savcılığı açıklamasında, belgenin, millî güvenlik, kamu düzeni ve kamu güvenliği bakımından önem arz eden bilgiler içerdiğinde kuşku bulunmadığı belirtildi.

GERÇEK Mİ, SAHTE Mİ; İNCELENECEK

Önemli bilgiler içerdiği kabul edilen belgenin gerçek mi, sahte mi olduğunun kriminal inceleme ile ortaya çıkacağı ifade edilen açıklamada, belgeyle ilgili olarak alınan yayın yasağı kararının yasal ve haklı olduğu öne sürüldü ve belgenin Taraf'a ulaştılırıp yayınlanmasının suç olduğu savunularak, adlî yargı makamları gerekli işlemleri yapmaya davet edildi.

Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı, Taraf gazetesinde yayımlanan haberle ilgili olarak açıklama yaptı. Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı’nca yapılan ‘’basın açıklaması’’ şöyle: ‘’Taraf Gazetesinin 12 Haziran 2009 tarihli sayısında, ‘AKP ve Gülen’i Bitirme Planı’ başlıklı haberde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca (CMK 250. madde ile yetkili bölümü) yürütülen soruşturma kapsamında bir şüphelinin ofisinde yapılan aramada ele geçirildiği iddia edilen bir belgeye istinaden Genelkurmay Harekat Başkanlığı Bilgi Destek Dairesi 3. Bilgi Destek Şube Müdürlüğünde ‘İrtica ile Mücadele Eylem Planı’ adı altında bir çalışma yapıldığı, çalışmayı içeren belgenin altında 3. Bilgi Destek Şube Müdürü Deniz Kurmay Albay Dursun Çiçek’in paraf ve imzasının bulunduğu iddia edilmiş ve belgeye ait fotokopiler yer almıştır.

Taraf gazetesinde yayımlanan haber üzerine Genelkurmay Başkanlığınca derhal soruşturma emri verilmiş ve aynı gün saat 09.00’da Askeri Savcılığımızca olayla ilgili soruşturmaya başlanılmıştır. Soruşturma olayın bütün yönleriyle aydınlatılması kapsamında belgenin gerçek olup olmadığı, gerçekse kim veya kimlerin emriyle ne zaman nerede ve kim tarafından hazırlandığı, belgenin şüpheliye kim veya kimler tarafından verildiği hususlarını da içerecek şekilde süratle icra edilmektedir.

Anılan gazetede yayımlanan haberde bir şüphelinin ofisinde yapılan aramada ele geçirildiği iddia edilen belgenin, milli güvenlik, kamu düzeni ve kamu güvenliği bakımından önem arz eden bilgiler içerdiğinde kuşku bulunmamaktadır. Bu nedenle Askeri Savcılığımızca olayla ilgili olarak başlatılan soruşturmanın gereğine uygun olarak yerine getirilmesi amacıyla talebimiz üzerine Genelkurmay Başkanlığı Askeri Mahkemesince aynı gün belgenin içeriğiyle ilgili ‘yayım yasağı’ konulmasına karar verilmiş ve karar tüm basın ve yayın organlarına ulaştırılmıştır. Haberin yayımlandığı gün ve onu takip eden 13, 14 ve 15 Haziran 2009 tarihli basın ve yayın organlarında, haberde belirtilen belgenin gerçek olduğu varsayımıyla haberler yapıldığı, yorum ve değerlendirmelerde bulunulduğu görülmüştür.

Bu gelişme Genelkurmay Askeri Mahkemesince alınan yayın yasağı kararının yasal ve haklı gerekçesini göstermektedir. 5271 sayılı CMK’nın 157. maddesi gereğince ‘Soruşturma evresindeki usuli işlemler gizli’ olmakla birlikte, haberde yer alan iddiaların hassasiyeti, bazı basın ve yayın organlarında ele alınış ve kamuoyuna sunuluş şekli, yapılan yorum ve değerlendirmeler karşısında Askeri Savcılığımızca soruşturmanın gizliliğine halel gelmeyecek şekilde aşağıdaki açıklamanın yapılması zorunlu görülmüştür: “Askeri Savcılığımızca olayla ilgili olarak yapılan soruşturmada şu ana kadar elde edilen deliller değerlendirildiğinde, ele geçirildiği iddia edilen belgenin Genelkurmay Başkanlığı’nın herhangi bir biriminde hazırlanmadığına ilişkin bir kanaate varılmıştır.

Bununla birlikte, üzerinde gerekli ve zorunlu kriminal incelemelerin yapılması amacıyla habere konu belge 12 Haziran 2009 tarihinde, ele geçirildiği şekliyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan ve ulaştırıldığı şekliyle Taraf gazetesinden istenmiş, ancak belge henüz Askeri Savcılığımıza ulaşmamıştır. En kısa sürede Askeri Savcılığımıza gönderilmesi beklenen belge üzerinde yapılacak kriminal inceleme sonucunda, belgenin sahte veya gerçek olduğuna ilişkin kesin bir kanaate varılmasının mümkün olacağı değerlendirilmektedir. Diğer yandan, Taraf gazetesindeki haberde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca (CMK 250. Madde ile Yetkili Bölümü) yürütülmekte olan soruşturmada, bir şüphelinin ofisinde ele geçirildiği belirtilen ve yalnızca soruşturma makamlarında bulunması gereken belgenin, anılan gazeteye ne şekilde ulaştırıldığının ve yayımlanmasının Türk Ceza Kanunu’nun ilgili maddelerindeki suçları oluşturduğu dikkate alındığında, adli yargı makamlarınca sorumlular hakkında gerekli adli işlemlerin başlatılacağı düşünülmektedir. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.’’

16.06.2009

TSK: HUKUKA UYMAYANI BARINDIRMAYIZ

Genelkurmay’ın Taraf’ta yayımlanan “İrtica Planı” belgesiyle ilgili yaptığı açıklamada, “TSK, demokrasi ve hukuk devleti ilkeleri ile bağdaşmayan davranış ve düşüncelere sahip bulunan personeli barındıramaz” denildi.

Genelkurmay Başkanlığı, Taraf gazetesinde yer alan haberle ilgili yazılı bir açıklama yaptı. Genelkurmay açıklamasında şöyle denildi: “12 Haziran 2009 tarihinde bir gazetede, Genelkurmay Başkanlığı Bilgi Destek Dairesi tarafından hazırlandığı iddia edilen bir planla ilgili haber yer almıştır. Konunun ciddi görülmesi üzerine, aynı gün derhal Genelkurmay Askeri Savcılığına konunun bütün boyutlarıyla soruşturulması emri verilmiştir. Konuya ilişkin son durum hakkında, Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı tarafından kamuoyuna bilgi sunulmuştur. Türk Silahlı Kuvvetleri, hukuk devleti ilkelerine, hukukun üstünlüğüne bağlıdır ve bu konulara ilişkin en ufak bir çekincesi de bulunmamaktadır. Ayrıca, bugüne kadar bağımsız Askeri Yargı tarafından uygulanan hukuki süreçler de ortadadır. Türk Silahlı Kuvvetleri, daha önce de ifade edildiği üzere, demokrasi ve hukuk devleti ilkeleri ile bağdaşmayan davranış ve düşüncelere sahip bulunan personelini bünyesinde barındıramaz.

16.06.2009

TARAF’TAN YAYIN YASAĞINA İTİRAZ

TARAF gazetesi, yayımladığı “İrtica Mücadele Eylem Planı” belgesine ilişkin Genelkurmay Askeri Mahkemesi’nce verilen yayın yasağına itiraz etti.

Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’ne gelen Taraf gazetesi avukatlarından Ergin Cinmen, İstanbul Nöbetçi 9. Ağır Ceza Mahkemesi’ne yayın yasağının kaldırılması için dilekçe verdi. Dilekçede ‘’En yakın askeri mahkemeye sunulmak üzere Genelkurmay Askeri Mahkemesi’ne gönderilmek üzere İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi Sayın Başkanlığı’na’’ ibaresine yer verildi. Dilekçede, Taraf Gazetesi’nin karara konu olan yayınının Basın Kanunu, Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin ilgili maddelerine uygun olduğu ve askeri mahkemece verilen ‘’yayın yasağı’’ kararının esas açısından hukuka aykırı bulunduğu savunuldu.

16.06.2009

AKP’DEN G.KURMAY’A JET CEVAP

TARAF Gazetesi’nin yayınladığı AKP’yi ve cemaati yıkma planıyla ilgili Genelkurmay’ın yaptığı açıklamaya AKP’den jet yanıt bir yanıt geldi.

AKP Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ, açıklamanının tatmin edici olmadığını açıkladı. Bozdağ şöyle konuştu: “Açıklama böyle bir belge vardır ya da yoktur şeklinde olmalıydı. Bu tür bir açıklama için süreye ihtiyacı yok. TSK, köklü gelenekleri olan bir kurumdur ve arşivi bu işin aslını ortaya koymak için kâfidir. Genelkurmay’dan 4 gündür açıklama yapılmaması manidardır. Savcılar bu suça karışanları tespit etmeli ve gerekli işlemleri başlatmalıdır. Bu soruşturma askeri değil adli savcıların yetki alanındadır.”

16.06.2009

Dünyada OYAK’ın eşi benzeri yok

OYAK Genel Müdürü Coşkun Ulusoy, OYAK’ın dünyada benzeri olmayan bir kuruluş olduğunu belirterek, “OYAK, bir lirası olmayan bir tüzel kişiliktir, hiç kendi parası yoktur. OYAK’ın bütün kaynakları, 241 bin üyesinin birikmiş parasıdır” dedi.

OYAK Genel Müdürü Coşkun Ulusoy, OYAK’ın dünyada benzeri olmayan bir kuruluş olduğunu belirterek, hem emeklilik hem yatırım fonu olan dünyada tek kuruluşun OYAK olduğunu söyledi. Ulusoy, OYAK Grubu faaliyetlerine ilişkin Mardin Çimento Fabrikası’nda gerçekleştirilen sohbet toplantısında yaptığı konuşmada, 1961’de kurulan OYAK’ın askeri teşkilatın parçası olmadığını, devletten yardım ve katkı almadığını, holdinglere benzer bir şekilde vergi ödediğini anlattı. OYAK’ın bir anlamda Türkiye’nin ilk özel bireysel emeklilik fonu olduğunu anlatan Ulusoy, şöyle devam etti:

‘’Bir yatırım fonu, bir kredi kuruluşu, bir hayat ve sağlık sigortası kuruluşu. OYAK, bir lirası olmayan bir tüzel kişiliktir, hiç kendi parası yoktur. OYAK’ın bütün kaynakları, 241 bin üyesinin birikmiş parasıdır. Biz sadece o imkanları yöneten bir grubuz. OYAK’ın ana faaliyetleri, bir, emeklilik fonudur, iki, yatırım portföyüdür. 50’den fazla iştirakimiz var. Yan faaliyetlerimiz vardır, üyelere kredi hizmeti veririz. Ölüm ve maluliyet yardımı, hayat sigortası faaliyetlerimiz var, üyelerimize ait çeşitli fonlarımız var halka açık olmayan. OYAK budur, çok ilginç bir modeldir.”

OYAK’ın kurumsal yapısı hakkında bilgi veren Ulusoy, Temsilciler Kurulu’nun 75 üyeden oluştuğunu, 3 yılda bir toplanarak geçmiş 3 yılı tartıştığını, gelecek 3 yılın bütçesini değerlendirdiğini anlattı. Bu kurulun arasından 20 kişi seçerek genel kurula gönderdiğini, burada 20 seçilmiş üyenin yanı sıra görevleri icabı Genelkurmay Başkanı, kuvvet komutanları, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, Türkiye Bankalar Birliği başkanları, iki önde gelen iş adamı bulunduğunu dile getiren Ulusoy, şöyle devam etti: ‘’Kuranlar, toplumun her kesiminden kişiler daimi üye olsun diye düşünmüşler. Bunların içinde siviller, askerler var. Denetleme Kurulu da bir üye Genel Kurul üyesi, biri Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulundan, bir üye de Türkiye Bankalar Birliğinden geliyor. Genel Kurul 15 gün sürüyor. 2 bin sayfa bilgi, her şey açık bütün konuşmalar ses kaydına alınıyor. Bütün genel kurul toplantıları kitapçık halinde basılıyor, bütün üyelere yollanıyor. Gizli kapaklı hiçbir şey yok. Gereğinden fazla şeffaflık burada var.

Genel Kurul 3 üye seçiyor Yönetim Kurulu’na, bir seçim komitesi var 4 üye burası veriyor. Maliye Bakanı, Savunma Bakanı doğal üye. Yönetim kurulumuz 8 üyeli, ben doğal üyesiyim. 2 üyemiz sivil üyedir. Birisi bugün itibariyle Ankara Üniversitesi eski rektörüdür. Diğeri Anayasa Mahkemesi eski üyesi bir valimizdir. 3 muvazzaf askerimiz vardır, iki emeklimiz vardır, birisi daima hukukçulardan seçiliyor. Kanun ‘bu yönetim kurulu üyelerinden biri kurumu temsil eder’ diyor o da benim. Kurum adına beyanda bulunmak bana kalmış bir şey. İlginç bir kontrol yöntemi var.” Mardin / aa

16.06.2009

Okullar kapandı trafiğe dikkat

Karayolu Trafik ve Yol Güvenliği Araştırma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı İhsan Memiş, tatil sezonunun başlamasıyla karayolu trafiğinin üç kat artmasının beklendiğini belirterek, kazalara karşı dikkatli olunması konusunda tatilcileri uyardı.

Karayolu Trafik ve Yol Güvenliği Araştırma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı İhsan Memiş, tatil sezonunun başlamasıyla karayolu trafiğinin 3 kat artmasının beklendiğini belirterek, kazalara karşı dikkatli olunması konusunda tatilcileri uyardı.

Memiş, yaptığı açıklamada, ölümlü kaza olaylarının haziran, temmuz ve ağustos aylarında daha çok görüldüğünü belirterek, riskli döneme girilmesi nedeniyle sürücülerin daha dikkatli olması gerektiğini bildirdi.

Özellikle yaz aylarında trafik kazası riskinin azaltılması ve güvenli seyahat için bazı kurallara uyulması gerektiğini belirten Memiş, şunları söyledi: ‘’Trafik kazalarında yılda yaklaşık 10 bin kişi hayatını kaybediyor. Küçük bir ilçenin nüfusuna denk gelen bu sayıyı azaltmak için sürücüler tatil yolunda daha dikkatli olmalı. Sürücüler özellikle uykusuz ve yorgun şekilde yola çıkmamalı. Bu sebeple seyahate başlamadan önceki günlerde düzenli uyumaya dikkat edilmeli. Araç kullanırken dikkatin dağılmaması için cep telefonu kapatılmalı. Trafik kuralarına muhakkak uyulmalı. Ayrıca, aracın bakımı da ihmal edilmemeli.’’

Memiş ayrıca, yolda acele edilmemesi gerektiğini belirterek, ‘’Geç gidelim ama herhangi bir kazaya sebebiyet vermeyelim’’ dedi.

SÜRÜCÜ SAĞLIĞI

Derneğin Başkan Yardımcısı ve İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Yavuz Maşrabacı ise sürücülerin aç karınına seyahate çıkmamaları gerektiğini belirtti. Ağır ve yağlı yemeklerden de kaçınılmasını isteyen Maşrabacı, şu uyarılarda bulundu:

‘’Ağır yemek refleksleri azaltır. Bu nedenle sebze ve meyve tarzı gıdalar tercih edilmeli. Ayrıca, çeşitli hastalıkları olan sürücüler de doktor kontrolünden geçmeli, kullanacağı hapların yan etkisi olup olmadığını sormalı. Seyahat sırasında ise direksiyon başında sigara içilmemeli. Yolculukta yanlarına su, kuru ya da yaş meyve almalı. Aşırı dikkat ve yol stresi nedeniyle oluşabilecek kan şekeri düşüklüklerine karşı aralıklarla bu gıda ve içecekler tüketilmeli. Sürücüler bir günde 8 saatten fazla araç kullanmamalı ve her 200 kilometre veya 3 saatte bir en az 10-15 dakika dinlenmeli. Bu süre içinde araçtan inilip, kan dolaşımını artıran hareketler yapılmalı, derin nefes alma teknikleri uygulanılmalı.’’

Maşrabacı, uykusu gelen sürücülerin molalarda kısa süreli uyuması tavsiyesinde bulunarak, klimalı araç kullanan sürücülerin klima bakımını yaptırmasını, aralıklarla camı açarak da temiz hava alınmasını istedi.

Otomobilleriyle yalnız seyahat edenlerin kendilerini aktif tutacak hareketli tarzlardaki müzikleri tercih etmesi gerektiğini bildiren Maşrabacı, ‘’Sürücüler gözlerinde karıncalanma, esneme, göz kapaklarında ağırlık, ensede gerginlik hissederlerse dikkatleri ve tepki süreleri azalmış demektir. Bu tarz durumlarda hemen durup dinlenmeleri gerekir’’ diye konuştu.

16.06.2009

Belediye açıkları 4’e katlandı

Türkiye’de belediye bütçelerindeki açık 2 yılda 1,2 milyar liradan 5,2 milyar liraya yükseldi. 2006 yılını 1 milyar 267 milyon 340 bin lira açıkla kapatan belediyelerin 2007 yılında 2 milyar 184 milyon 431 bin lira olan toplam açıkları, 2008'de 5 milyar 223 milyon 72 bin liraya çıktı.

Bütçe Mayıs ayında 610 milyon lira açık verirken, beş aylık açık 20.7 milyar liraya ulaştı. Maliye Bakanlığı Mayıs ayı bütçe dengesi verilerini açıkladı. Mayıs’ta faiz dışı fazla 4.38 milyar lira oldu, bütçe açığı ise 610 millyon lira olarak gerçekleşti. Merkezi Yönetim Bütçesi, bu yılın 5 ayında 20 milyar 683 milyon lira açık verdi. Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğü verilerine göre, Ocak-Mayıs döneminde bütçeden 106 milyar 898 milyon lira harcama yapıldı. Bütçe gelirleri de 86 milyar 215 milyon lira olarak gerçekleşti.

16.06.2009

SICAKLAR ARTTI, YAYLA ZAMANI GELDİ

DOĞU Karadeniz’de, Türklerin tarih sahnesine çıktığı andan itibaren konar göçer hayat tarzlarının bir sonucu olarak ortaya çıkan ve Orta Asya’dan Anadolu’ya uzanan yaylalara göç etme geleneğinin en önemli unsuru olan küçükbaş hayvanların sürüler halinde yaylalara götürülmesi devam ediyor.

Göç sırasında, birkaç ay önce dünyaya gelen koyunların kuzuları, keçilerin yavruları olan oğlaklar, boynuzları ve kuyrukları süslenen, boyunlarına zil ve kelekleri takılan keçi ile koyunlar, sürüler halinde ve çoğunlukla yaya olarak yaylaya götürülüyor.

Bu tarihi yolculuğa ilk kez çıkan minik bir oğlak ise yaklaşık 2 ay önce Trabzon’un Maçka ilçesindeki Coşandere köyünde dünyaya geldi. Kafası siyah vücudunun diğer bölümleri beyaz olduğu için ‘’Karabaş’’ ismi verilen minik oğlak, bir süre köydeki çayırlarda beslendikten sonra sahibi Hasan Altıntaş tarafından önce aynı ilçedeki Samandıra Mezrası’na sonra yaylaya götürüldü.

Minik oğlağın sahibi Hasan Altıntaş, 35 yıldır çobanlık yaptığını, havaların ısındığı yaz ayının başında hayvanlarına otlak bulmak için Mayıs ayının sonunda yayla yolculuğuna başladıklarını söyledi. Yaylaya gitmeden önce nisan ayında çıktıkları mezrada 1 ay kaldıklarını anlatan Altıntaş, Mayısın 20’sinde ise yaylalara göç ettiklerini belirtti. Altıntaş, ‘’Mezra yaylaların biraz daha aşağısı, burada kaldıktan sonra yaylaya çıkıyoruz. 4,5-5 ay yaylada kalıyoruz, sonra yeniden önce mezraya, ardından da köye iniyoruz’’ diye konuştu.

Göç sırasında kullanılan Doğu Karadeniz’in yaylalarına giden yollar, dere kenarları, dağların etekleri ve yemyeşil ormanlarda kuzu ve oğlak melemeleri ile köpek havlamaları duyuluyor. Zaman zaman ve özellikle gece saatlerinde, söz konusu yollardaki sürücüler için trafik kazası tehlikesi oluşturabilen küçükbaş hayvan sürüleri, yolculuk sırasında bazen kısa süre yayla ile köyler arasındaki mezraalarda konaklıyor. Mezraadaki konaklamanın ardından küçükbaş hayvan sürüleri, sahiplerince otlakların daha bol olduğu yaylalara götürülüyor. Her yıl mayısın sonu ile haziranın başında küçükbaş hayvanlarla yapılan bu göç ile yaylalara çıkan hayvancılar, kış mevsiminin başlamasıyla kendilerini uyaran ‘’var git’’ çiçeklerinin sesini dinleyerek hayvanlarıyla rakımı alçak olan alanlara iniyor. Hayvanlara otlak bulmak için yapılan ve rakımı az olan alanlardan yaylaya ya da yayladan az rakımlı köylere doğru yapılan bu gelenek, hayvancılıkla uğraşan insanların hayat tarzını oluşturuyor. Hayvanların beslenmesi için gerekli olan bu göç yüzünden hayvancılıkla uğraşan insanlar da hayatlarının yaklaşık 4-5 ayını yaylada, diğer kısmını köy ya da deniz seviyesine yakın olan evlerinde geçiriyor. Hayatlarını koyun ve kuzuların hayat şekline göre belirleyen bu insanlar, yayla göçü öncesi, yayladaki evlerinde (kelif) kendilerine gerekli olan yiyecek ve eşyayı hazırlıyor.

Bu eşyayı genellikle kamyonlar, zaman zaman da at sırtında yaylalara götüren Doğu Karadeniz’deki hayvancılar, kışın yaklaşmasıyla tarihte ‘’yaylak’’ olarak bilinen yaylalardan eskiden ‘’kışlak’’ olarak adlandırılan kışlık yerleşim yerlerine dönüyor. Trabzon/aa

16.06.2009

624 yıldır hutbe kılıçla okunuyor

ÇANAKKALE’NİN Gelibolu ilçesindeki ‘’Gazi Süleyman Paşa Camii’’nde 624 yıldır cuma hutbesi imamın elinde kılıçla okunuyor. Gelibolu Gazi Süleyman Paşa Cami İmamı Mehmet Mutlu, yaptığı açıklamada, Osmanlı’nın kılıçla fethettiği yerlerdeki en büyük camilerde hutbeye kılıçla çıkılmanın bir gelenek olduğunu söyledi. İslâm’da bunun ‘’sünnet’’ olduğunu belirten Mutlu, ‘’Çünkü Peygamber efendimiz kılıcına dayanarak hutbeleri okumuştur. O yüzden ecdadımızda fethettikleri yerlerdeki en büyük camilerde kılıçla hutbeye çıkmayı bir gelenek haline getirmiştir’’ dedi. Gazi Süleyman Paşa Camii’nin Osmanlı’nın Avrupa’da yapmış olduğu ilk cami olduğunu vurgulayan Mutlu, camide kılıçla hutbe okuma geleneğinin Osmanlı’nın bölgeyi fethinden bu yana sürdüğünü ifade etti. Mutlu, ‘’Camide, o tarihten beri de kılıçla hutbeye çıkılıyor. Gelibolu’ya dışarıdan gelenler neden kılıçla hutbeye çıkıldığını merak ederek soruyorlar. Biz de onlara bunu anlatıyoruz’’ diye konuştu. 1385 yılında Murat Hüdavendigar döneminde inşa edilen ve zamanın en görkemli şaheserlerinden biri olan Gelibolu Gazi Süleyman Paşa Camii (Halk arasındaki adıyla Büyük Cami), dikdörtgen plân üzerine kurulu, doğu, batı ve kuzeyde 3 kapısı bulunuyor. Caminin üç cephesinde yuvarlak kemerli pencereleri bulunuyor. Çanakkale/aa

16.06.2009

Kene sağlıkçıyı da tehdit ediyor

Türk Sağlık-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, kenenin çiftçiden sonra en çok sağlıkçıyı tehdit ettiğini belirterek tedbir alınmasını istedi. Türk Sağlık Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, yaptığı yazılı açıklamada, keneye bağlı sağlık çalışanı ölümlerinin 2006 yılından beri görüldüğüne dikkat çekerek, “2006 yılında Çorum’da Hemşire Nazlı Yazıcı, 2008 yılında da Bolu’da hemşire olarak görev yapan Arzu Öğren hastalardan KKKA hastalığı bulaşması nedeniyle hayatlarını kaybettiler. Geçen sene Ankara’da ve Diyarbakır’da doktorlarımıza hastanelerde hastalık bulaşmıştı. Son olarak da Samsun’da bir sağlık teknisyeni arkadaşımız hastadan bu hastalığın bulaşması nedeniyle vefat etti. Keneye bağlı ölümlerde meslek olarak çiftçilerden sonra sağlık çalışanları ikinci sırada. Hastanelerde önlemlerin arttırılması gerekiyor” şeklinde konuştu.

16.06.2009

Yolları için kampanya başlattılar

AĞRI’NIN Patnos ilçesinde bozuk yolların düzeltilmesi için toplanan 9 bin imza, Başbakanlık, Ulaştırma Bakanlığı ve Karayolları Genel Müdürlüğü’ne gönderildi. Patnos Dedeli Yatılı Bölge İlköğretim Okulu (YİBO) Müdürü Adil Yıldırım öncülüğünde başlatılan ve Patnos Kaymakamlığının da desteklediği imza kampanyasına Patnoslular yoğun ilgi gösterdi. Patnos-Erciş ile Patnos-Ağrı arasındaki kara yolunun duble yol yapılması ve mevcut yolun da onarılması için başlatılan imza kampanyası için komisyon kuruldu. Komisyon, yolların görüntüsünü de çekerek toplanan 9 bin imzayı, Başbakanlık, Ulaştırma Bakanlığı ve Karayolları Genel Müdürlüğüne gönderilmek üzere Kaymakamlık Yazı İşleri Müdürü Hikmetullah Yiğit’e teslim etti. Dedeli YİBO Müdürü Adil Yıldırım, başlattıkları imza kampanyasına gösterilen yoğun ilginin, durumun ne kadar vahim olduğunu ortaya koyduğunu belirterek, ‘’Bu yolda artık ölümlü kazaların son bulmasını istiyoruz’’ dedi.

16.06.2009

Sigara denetimini engelleyene hapis

İZMİR Karşıyaka 4. Ceza Asliye Mahkemesi, 19 Temmuz 2009 tarihinde başlayacak sigara yasağı öncesinde örnek bir karara imza attı. Mahkeme, 11 Haziran Cuma gün yapılan duruşmada verdiği kararla, İzmir’de bir alışveriş merkezi içinde yer alan kafenin iki çalışanını, sigara denetimine engel oldukları gerekçesiyle 6’şar ay 20 gün hapis cezasına çarptırdı. Sigara ve Sağlık Ulusal Komitesi Hukuk Danışmanı Turgut Kazan, alışveriş merkezleri içinde yer alan işletmelerde sigara içilmesi için, söz konusu mekanların kapılarının dışarı açılması ve hava geçişinin engellenmesi şartının bulunduğunu belirterek, genelgede yer alan bu hususların bilinmemesi sebebiyle çoğu iş yerinin ve vatandaşın yasaya aykırı davrandığını söyledi. Kazan, geçen yıl ağustos ayında İzmir’de bir alışveriş merkezinde, İzmir Valiliği ve İl Sağlık Müdürlüğü tarafından görevlendirilen kişinin, kafede denetim yapmak istediğini, ancak iki görevlinin denetime engel olduğunu belirterek, açılan dava sonucunda iki çalışanın ‘’denetim görevinin yapılmasını zorla engelledikleri’’ gerekçesiyle ceza aldığını kaydetti.

16.06.2009

MAZLUMDER’den suç duyurusu

İNSAN Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği (MAZLUMDER), Taraf gazetesinde yayımlanan belgeyle ilgili Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu. MAZLUMDER Genel Başkanı Yardımcısı avukat Emrullah Beytar, terör ve organize suçlara bakmakla görevli Başsavcıvekilliğine suç duyurusu dilekçesini sunduktan sonra, Ankara Adalet Sarayı önünde basın açıklaması yaptı. Belgeyi, ‘’darbe planı’’ olarak niteleyen Beytar, ‘’Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ ve Kurmay Kıdemli Albay Dursun Çiçek hakkında, Anayasayı ihlal suçundan cezalandırılmaları istemiyle suç duyurusunda bulunduk’’ dedi. Ankara/aa

16.06.2009

Kayseri Barosu: Failler cezalandırılmalı

KAYSERİ Baro Başkanı Ali Aydın, özellikle askeri bürokrasi içinden bu tür birtakım girişim ve eylemlerin meydana gelmiş olmasının öncelikle Türk Silahlı Kuvvetlerinin toplum nezdindeki itibarını sarstığını söyledi. Aydın, şunları dile getirdi: “Eğer böyle bir belge doğru değilse Genelkurmay Başkanlığı tarafından açıklanmadıysa bu durumunda kamuoyunu tatmin edecek bir şekilde açıklanmasını bekliyoruz. Tabi ki böyle demokrasi dışı bir davranış kabul edilemez bir yaklaşım. Biz ülkemizde artık çok daha sağlıklı bir demokrasi, insan hak ve özgürlüklerine dayalı bir hayat standardı arzu ediyoruz. Bunun içinde demokratik hayatı kesintiye uğratacak hiçbir girişimi hoşgörüyle karşılamamız, görmemiz anlamaya çalışmamız mümkün değil. Bu bakımdan hem Genel Kurmay Başkanlığı’nın kendi içinde idari soruşturmasını yapması, hem de diğer adliyelerin, savcılıkların bu konuda harekete geçerek bu tür eylemlere girişenleri veya teşebbüs edenlerin hak ettikleri cezaya çarptırılmalarını kamuoyu olarak en acil bekliyoruz.”

16.06.2009

Bursa Barosu: Demokratik devletlerde çok tehlikeli

BURSA Barosu Başkanı Zeki Kahraman, belgeye tepkisini “Hukuki altyapısı olmayan her türlü girişime karşıyız” sözleriyle ifade etti. Kahraman, belgede adı geçen kişi ve kurumların suçu tespit edilmeden kurumların bitirilmesi için eylem planı hazırlamanın demokratik devletlerde çok tehlikeli olduğuna dikkat çekti. Kafası kesilen gençler, 8 kişinin öldürülmesi gibi tüyler ürpertici, toplumu duyarsızlaştıran, insanlarda endişeye yol açacak olaylarda konulmayan basın yasağının bu konuda konulmasının anlaşılmaz olduğunu belirterek, sözlerine şöyle devam etti: “Buna karşıyız. Tabii ki kanunlarımızda yayın yasağına yönelik düzenlemeler var, ancak kamunun bilgi alınması engellenmemeli. Kamunun bilgi alması kutsal bir görevdir. Belgede adı geçen kişi veya kuruluşların eğer varsa içerisinde bulunduğu hukuksuz durumu ortaya koymak gerekir. İstihbarat mensupları dünyanın heryerinde görev yapar, yasal ortamda işlemler yapılır. Suçu tespit edilmemiş kişi veya kurumları bitirmeye yönelik eylem planları demokratik devletlerde tehlikelidir. Bu kim için olursa olsun çok tehlikelidir.”

16.06.2009

Hüsamettin Cindoruk ve Salih Uzun’dan ortak açıklama

DEMOKRAT (DP) Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk ve Anavatan Partisi (ANAVATAN) Genel Başkanı Salih Uzun, “12 Haziran 2009 tarihli Taraf Gazetesindeki bir haberin içeriğinde yer alan bilgiler ile haberin ardından yaşanan gelişmelerin, her iki parti tarafından derin bir dikkat ve endişeyle izlendiğini” bildirdi. Cindoruk ve Uzun imzasıyla yapılan ortak yazılı açıklamada, söz konusu haberde yer alan belgenin gerçek olup olmadığı hakkındaki şüphenin derhal ortadan kaldırılması gerektiği belirtildi. Kamuoyunda çeşitli spekülasyonlara yol açan bu şüpheyi, ivedilikle gidermesi gereken makamın Genelkurmay Başkanlığı olduğuna dikkat çekilen açıklamada, DP ve ANAVATAN’ın Türkiye’de demokrasi, hukuk düzeni, çağdaşlık, özgürlükler ve devlet kurumlarının birbirleriyle uyum içinde çalışabilmesi için gerekli sivil anayasal düzenin kararlı ve inançlı savunucuları olduğu vurgulandı. Açıklamada, “Çünkü ortak değerin demokrasi olduğu bir toplumda demokrasinin aklından üstün akıl olmaz. Demokrasi ince hesap kaldırmaz. Demokrasi toplum mühendislerine bırakılamayacak kadar ciddi bir rejimdir” ifadesine de yer verildi.

16.06.2009

CHP: Başbakan gereğini yapmalı

CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, Genelkurmay Askeri Savcılığının, ‘’İrtica ile Mücadele Eylem Planı’’ adı altında bir belgenin, Genelkurmayın, herhangi bir biriminde hazırlanmadığına ilişkin açıklamasını, ‘’Eğer belge sahteyse de doğruysa da Sayın Başbakan’ın, bunun gereğini yapmak üzere harekete geçmesi gerekiyor’’ diye değerlendirdi. CHP’li Kılıçdaroğlu, Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı Ercan

İpekçi başkanlığında, ATV ile Sabah gazete ve dergi grubunun bağlı olduğu Turkuvaz iş yerlerinde grevde olan gazetecileri TBMM’de kabul etti. Kılıçdaroğlu, bir gazetede yer alan ‘’AKP ve Gülen’i Bitirme Planı’’ haberinin ardından, Genelkurmay Askeri Mahkemesince, soruşturmayla ilgili belgelerin içeriği hakkında yayın yasağı getirmesini ve Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığının, ‘’ele geçirildiği iddia edilen belgenin, Genelkurmay Başkanlığının herhangi bir biriminde hazırlanmadığı kanaatine varıldığı’’ açıklamasına ilişkin, gazetecilerin sorularını cevapladı. Bu sürecin sağlıklı gelişebilmesi için öncelikle basına uygulanan sansürün kaldırılması gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, ‘’Bu süreçte, bu yasak kaldırılacak, insanlar özgürce tartışacaklar. Bu süreç açılmalı. Belgenin sahte olup olmadığı, sağlıklı tartışma sürecinde ortaya çıkabilir. Bu yasağın ivedilikle kalkması gerekir’’ dedi. Kılıçdaroğlu, başka bir soru üzerine ‘’Bu tartışma süreci sonunda, birileri tarafından bu belge sahte olarak üretilsin veya doğru olsun, iki halde de gereği yapılmalı. Eğer sahteyse, Sayın Başbakan’ın, çok daha aktif şekilde bunun gereğini yapmak üzere harekete geçmesi gerekiyor. Doğruysa da harekete geçmesi gerekiyor. İki halde de Sayın Başbakan’ın verdiği sözün arkasında duracağını umuyor ve diliyoruz’’ karşılığını verdi.

Menderes: Sorumlular sivil yargının huzuruna

çıkarılmalı

AYDIN Menderes, “Konu askeri savcıların incelemesi ile kapatılamaz. Bu eylem planını hazırlayanlar ve bunun hazırlanmasından doğrudan ya da dolaylı olarak sorumlu olanlar, sivil yargının huzuruna çıkarılmalıdır” dedi. Hazırlanan Eylem Planı’na sert tepki gösteren Aydın Menderes, hedefin doğrudan anayasal düzen olduğunu söyledi. Kamuoyuna sızan eylem planı için sivil yargının derhal harekete geçmesi gerektiğini ifade eden, Menderes, hükümet ve Adalet Bakanlığı’nın, hızla sivil savcıları konunun incelenmesi için görevlendirmesi gerektiğini ifade etti. Eylem planının Türk Ceza Kanunu’nun suç saydığı fiilleri kapsadığını hatırlatan Menderes, “Bundan dolayıdır ki, konu askeri savcıların incelemesi ile kapatılamaz. Hükümet ve Adalet Bakanlığı, hızla sivil savcıları konunun incelenmesi ile görevlendirilmedir. Bu eylem planını hazırlayanlar ve bununun hazırlanmasından doğrudan doğruya ya da dolaylı olarak sorumlu olanlar, sivil yargının huzuruna çıkarılmalıdır. Sivil bir mahkemede yargılanmalı” diye konuştu. “Derhal sivil savcılar devreye girmeli. Genelkurmay’a gidip araştırma yapmalı”diyen Menderes, Türkiye’nin yeni bir demokrasi ve hukuk sınavından geçtiğine dikkat çekerek, şunları kaydetti: “Bu aynı zamanda Türkiye’nin, öncelikle mevcut iktidarın demokrasi ve hukuk devleti ile imtihanı olarak görüyorum. Hatta devletin bütün kurumlarıyla imtihanı olarak değerlendirmek mümkündür. Gün elbirliği ile demokrasiye sahip çıkma günüdür.”

16.06.2009

Adalet Bakanlığı, 3 bin sözleşmeli memur alacak

Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü taşra birimlerine, sınavla 3 bin sözleşmeli infaz ve koruma memuru alınacak. Sınav, 20 Temmuz 2009 tarihinde yapılacak. Merkezi sınavda en az 70 puan almak (Lisans mezunları için 2008 KPSSP3, Önlisans mezunları için 2008 KPSSP93, Ortaöğretim mezunları için 2008 KPSSP94 puanı), en az lise veya dengi okul mezunu olmak, merkezi sınav tarihi itibariyle 18 yaşını doldurmuş, 30 yaşını bitirmemiş olmak, erkeklerde 170 cm., kadınlarda 160 cm.’den kısa boylu olmamak, Güvenlik soruşturması olumlu olmak. Başvurular, 24 Haziran 2009 tarihinde başlayacak, 6 Temmuz 2009 tarihine kadar devam edecek. Müracaatlar, ilgili adli yargı ilk derece mahkemesi adalet komisyonu başkanlıklarına veya buralara gönderilmek üzere mahallî cumhuriyet başsavcılıklarına yapılması gerekiyor. 20 Temmuz 2009 tarihinde yapılacak olan sınav sonucunda sözleşme imzalamaya hak kazanan adaylar Maliye Bakanlığı’ndan alınan vize gereğince 15 Eylül 2009 tarihinden sonra göreve başlatılacak.

16.06.2009

Dokunulmazlık dosyaları TBMM başkanlığında

BazI milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılması hakkındaki 5 ayrı Başbakanlık Tezkeresi, TBMM Başkanlığına sunuldu. AK Parti Tokat Milletvekili Şükrü Ayalan, DTP Van Milletvekili Özdal Üçer, DTP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, DTP Şırnak Milletvekili Sevahir Bayındır ve DTP Diyarbakır Milletvekili Aysel Tuğluk’un yasama dokunulmazlığının kaldırılması hakkındaki Başbakanlık Tezkereleri, TBMM Anayasa ve Adalet Karma Komisyonuna sevk edildi. Ankara / aa

16.06.2009

Şanlıurfa’da terör operasyonu: 3 gözaltı

ŞanlIurfa’da terör örgütü PKK’ya katılma hazırlığında olan 1 kişiyle, örgüte elaman temin ettikleri iddia edilen 2 kişi gözaltına alındı. Şanlıurfa Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekipleri, inşaat işçiliği yaptığı öğrenilen Ali U’nun (20) pasaport işlemleriyle uğraşan Metin G. (21) ve Muhittin I’nın (20) bu kişiyi Irak’ın kuzeyinden terör örgütünün dağ kadrosuna katma hazırlığında olduğunu öğrendi. Bunun üzerine zanlıları takibe alan ekipler, Ali U’yu, Şırnak’ın Silopi ilçesinden yurt dışına çıkmak üzereyken yakaladı. Muhittin I. ve Metin G. de Şanlıurfa’da gözaltına alındı. Yapılan incelemede, zanlılardan Metin G’nin Şanlıurfa’nın Viranşehir ilçesinde bu yılki Nevruz kutlamalarının ardından çıkan olaylarda polise taş ve molotofkokteyli atıp, polis araçlarına zarar veren grupta yer aldığı belirlendi. Terörle Mücadele Şubesinde ifadeleri alınan zanlılar daha sonra adliyeye sevk edildi.

16.06.2009

Simav beşik gibi

Kütahya’nIn Simav ilçesinde son 24 saat içinde çok hafif şiddetli 3 deprem meydana geldi. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü, dün saat 17.35’te 3.5, saat 20.07’de 2.8, saat 21.32’de 3.2 büyüklüğünde merkez üssü Simav ilçesi olan 3 sarsıntı tespit etti. Can, mal kaybına yol açmayan 5 ve 25.8 kilometre arasındaki derinliklerde oluştuğu belirlenen depremler, vatandaşlar arasında tedirginliğe neden oldu. Sarsıntılar sırasında bazı vatandaşların ev ve iş yerlerinden çıkarak bir süre sokaklarda beklediği belirtildi. Kütahya / aa

16.06.2009

MHP’de olağanüstü kongre yok

MHP’de olağanüstü kongre talebi üzerine oluşturulan komisyon, olağanüstü kongrenin toplanmasına gerek olmadığına karar verdi. Genel Sekreter Cihan Paçacı yaptığı yazılı açıklamada, 29 Mayıs 2009’da, 253 kişinin vekaletnamesinin bulunduğu bir yazı ile Ankara 21. Noterliği aracılığıyla MHP’ye başvurularak büyük kongrenin olağanüstü toplantıya çağrılmasının talep edildiğini hatırlattı. Talebin Başkanlık Divanı’nda görüşüldüğünü ve Siyasi Partiler Mevzuatı ile Parti Tüzüğü açısından incelenmesi için komisyon kurulduğunu kaydeden Paçacı, komisyonunun yaptığı çalışma ve tespitler sonucunda, Genel Başkanlık, Merkez Yönetim Kurulu ve Merkez Disiplin kurullarında Siyasi Partiler Kanunu uyarınca büyük kongrenin olağanüstü toplanmasını zorunlu kılacak herhangi bir boşalmanın söz konusu olmadığına karar verildiğini belirtti. Cihan Paçacı, delege sıfatı olmadığı halde olağanüstü kongre talebi için imza atarak hem parti mensuplarını hem de kamuoyunu yanıltan bazı şahıslarla ve bunları bu tür suça teşvik eden, yönlendirenler hakkında Türk Ceza Kanunu’nun ilgili maddeleri uyarınca gerekli yasal işlemin yapılması için Cumhuriyet Savcılıklarına suç duyurusunda bulunulacağını kaydetti.

16.06.2009

Milli Eğitim Bakanı Çubukçu sözünü tuttu

MİLLİ Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’nun partisinin Seyhan ilçe kongresinde “Adana’ya fen lisesi yaptırılacağı yönündeki sözü” hayata geçiriliyor. Milli Eğitim Müdürü Abdulgafur Büyükfırat, fen lisesi için Yüreğir Açık Oto Pazarı civarında bir yerin tahsis çalışmalarının sürdüğünü bildirdi. Büyükfırat, Bakan Çubukçu’nun talimatıyla yerin Milli Eğitim’e devri konusunda Defterdarlık ile çalışma yapıldığını kaydetti. Fen Lisesi’nin 24 derslikli ve 96 öğrenci kapasiteli olacağını kaydeden Büyükfırat, model projelerden birinin uygulanacağını belirtti. Adana / cihan

16.06.2009

Belediyelerin iki yakası bir araya gelmiyor

Türkİye’de belediye bütçelerindeki açık 2 yılda 1,2 milyar liradan 5,2 milyar liraya yükseldi. Belediyeler geçen yıl, müteahhitlere 10,6 milyar lira ödemede bulunurken, vatandaştan 1,7 milyar lira emlak vergisi topladı. Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğü verilerine göre, büyükşehir, il, ilçe ve belde belediyeleri, 2006 yılını 1 milyar 267 milyon 340 bin lira açıkla kapatırken, belediyelerin bütçe açığı 2008’de 5 milyar 223 milyon 72 bin liraya yükseldi. Toplam harcamaların 12 milyar 313 milyon 445 bin lirasını büyükşehir belediyeleri gerçekleştirdi. Büyükşehir belediyelerinin toplam geliri de 9 milyar 860 milyon 132 bin lira oldu. Buna göre 5,2 milyar liralık bütçe açığının 2 milyar 453 milyon 313 bin lirasının büyükşehir belediyelerine ait olduğu belirlendi. Geçen yıl 30 milyar 959 milyon lirayı bulan belediye harcamalarının 5 milyar 944 milyon 940 bin lirasını personele yapılan maaş ve diğer ödemeler oluşturdu. Yıl içinde müteahhitlere 10 milyar 663 milyon 245 bin lira ödeme yapıldı. Belediyelerin 2008 yılı içinde elde ettiği 25 milyar 736 milyon 12 bin liralık gelirin 4 milyar 77 milyon 274 lirası ise vergilerden geldi. Ankara / aa

16.06.2009

Büyükanıt: Görüşme devlet işi

Eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, iki yıl önce Başbakan Erdoğan’la Dolmabahçe’de yaptığı görüşmeyle ilgili “ilk ve son kez” konuştu: “Dolmabahçe görüşmesi devlet işidir.” Milliyet gazetesinden Fikret Bila’ya konuşan Büyükanıt, şunu kaydetti: “Uzun meslek yaşantım boyunca hiç gizli ve gizemli bir işin, hareketin içinde bulunmadım. Şüphesiz herkes gibi ben de tenkit edilebilirim. Tenkit edenlerden makul olmalarını beklemiyorum. Ama insaflı olmalarını, şeref ve haysiyetimi rencide etmemelerini beklemek sanırım hakkımdır. Size bu konuda yaptığım bu açıklama, ilk ve son açıklamamdır. Bundan sonra bu kampanya devam ederse, mecbur kalırsam yargı yoluna başvurmaktan başka çarem kalmayacaktır. Bunu yapmaktan da çekinmem.”

16.06.2009

Ardahan Belediyesi'nde 30 gözaltı

EskİArdahan Belediye Başkanı Mikail Kayatürk ve 29 belediye personeli, yolsuzluk yaptıkları iddiasıyla gözaltına alındı. İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Ardahan Belediyesi hizmet binasında dün sabah saatlerinde arama çalışmalası yaptı. Yaklaşık 2 saat süren arama çalışmalarının ardından, Eski Ardahan Belediye Başkanı Kayatürk ile 29 belediye çalışanı, ihaleye fesat karıştırdıkları iddiasıyla gözaltına alındı. Zanlılar, Ardahan Devlet Hastanesindeki sağlık kontrollerinin yapılmasının ardından sorgulanmak üzere emniyete götürüldü. Ardahan / aa

16.06.2009

Yanlış ilâç hasta ediyor

HASTALIKLARIN tedavisinde vazgeçilmez yere sahip olan ilâçlar, doğru kullanılmadıkları takdirde sağlık için önemli tehdit oluşturabiliyor. Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. İsmail Özcan, “Doktorunuza muayeneye giderken kullandığınız tüm ilâçları ve önceki tedavi bilgilerinizi yanınızda bulundurunuz. Doktorunuzun bilgisi olmadan ikinci bir ilâca başlamayınız. İlâçları doktorunuzun anlattığı kullanım şekline uyarak kullanın. İlâç tedavisine başladıktan sonra gelişen yeni bir yakınmanızın ilâca bağlı olabileceğini daima aklınızda bulundurun. İlâç kullanımına gereksiz yere devam etmeyin ve önerilenden daha önce son vermeyin. İlâca bağlı gelişebilecek olumsuz bir durumda sağlık personeline bilgi verebilmek için, birlikte yaşadığınız yakınlarınızı ilâçlarınız hakkında bilgilendirin. Tedaviniz tamamlanınca artan ilâçlarınız varsa, maddi yetersizlik sebebiyle ilâç alamayan kişilere verilmek üzere doktorunuza verin.” uyarısında bulundu. Bursa/cihan

16.06.2009

Astronomların gözü Samanyolu ötesinde

Astronomlar, Samanyolu’nun dışındaki ilk gezegenin yerini tespit ettiklerini düşünüyor. İtalyan, İsviçreli, İspanyol ve Rus bilim adamlarından oluşan bir ekip, daha yakındaki bir gökcisminin uzaktaki bir yıldızla aynı hizaya geldiğinde ışığı eğmesi yöntemine dayanan çekimsel mikro mercekleme metoduyla yaptığı gözlemde, Andromeda gökadasında tespit edilen Samanyolu dışındaki ilk gezegenin Jüpiter’den 6 kat büyük olduğunu tahmin ediyor. Araştırmacılar, bulgularını İngiliz Kraliyet Astronomi Birliğinin aylık yayın organında yayımlayacak. Londra/aa

16.06.2009