Haberler |
Yargı kendi işine baksın |
Hukukçular Birliği Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Sinan Kılıçkaya, son zamanlarda yüksek yargının başında bulunan kişilerin kamuoyuna yönelik konuşmalarında yargının sorunlarından çok siyasî konulara değindiklerini belirtti. Kılıçkaya, “Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının en son konuşmasına baktığımız zaman yargının sorununun ne olduğu açıkça görülmektedir. Sorun malzeme, materyal ve mevzuat değildir. Yargının kendisine bakışı ve zihniyetidir. Çözüm, insanî vicdana ve hassasiyete sahip olabilmektedir” şeklinde konuştu.
Yargı, kendi işine baksın
Hukukçular Birliği Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Sinan Kılıçkaya, yargının özellikle yüksek mahkemelerin ülkede yaşanan gelişmeyi yakalayamadığını, çağın çok gerisinde kaldığını belirterek, “Yargılama süreleri makul kabul edilemeyecek kadar uzundur. Yüksek mahkemelerde özellikle Yargıtay ve Danıştay’da yargılama ve adalet kilitlenmiş durumda bulunmaktadır. Sadece temyiz incelemesi için yıllarca bekleyen dosyalar vardır” dedi. Sinan Kılıçkaya, yaptığı açıklamada, yüksek yargının, yargının gecikmesine ilişkin somut, acil sorunlarla ilgilenmek yerine daha çok kendilerince sorun gördükleri ülkenin genel durumuyla ilgilenmeyi tercih ettiklerini söyledi. Gecikmenin birçok bahanesinin olabileceğini ancak hiçbir bahane gecikmeyi özellikle adaletin gecikmesini haklı kılamayacağını vurgulayan Kılıçkaya, “Yönetici olmak sorumluluğu üstlenmek demektir. Yargının yöneticileri hiçbir bahanenin arkasına saklanamazlar. Görevleri ve sorumlulukları gecikmeye neden olan engelleri ortadan kaldırmaktır. Geciken adalet, adalet değildir. Halkımızın büyük çoğunluğunun adalete güveni zayıftır. Bunun birçok nedeni olmakla birlikte en önemli nedeni yargıdaki gecikmedir” dedi. Kılıçkaya, son zamanlarda yüksek yargının başında bulunan kişilerin kamuoyuna yönelik konuşmalarında yargının sorunlarından çok siyasî konulara değindiklerinin gözlendiğini söyledi. Kılıçkaya, “Yüksek yargı mensuplarının konuşmalarında yargının sorunlarını nasıl çözdüklerini veya çözmeye çalıştıklarını ayrıca bu konularda devletin diğer organlarının neler yapması gerektiğini anlatmalı ve çözümler üretmelidirler” diye konuştu. Yüksek yargıdaki gecikmenin yerel mahkemelerdeki gecikmeyi de tetiklediğine dikkat çeken Kılıçkaya, yüksek yargının kendisine çeki düzen vermesi halinde yerel mahkemelerin de çok daha seri ve düzenli çalışacaklarını söyledi.
“SORUN,YARGININ KENDİSİNE BAKIŞI VE ZİHNİYETİDİR”
Kılıçkaya, gecikmeye usul ve mevzuat bahane edildiğine dikkat çekerek, şunları söyledi: “İşini iyi yapan yargı mensupları mevcut mevzuatımızla da yargılama süresini makul sürelere çekebilirler. Kaldı ki mevzuat aynı ve sorunlar aynı olduğu halde bazı mahkemelerde, işini iyi yapan hakimlerde yargılama süresi makul kabul edilecek zamandadır. Aynı şekilde Yargıtay’ın bazı dairelerinde yığılma yoktur ve dosyalar çok çabuk çıkabilmektedir. Yargı özellikle yüksek yargı mensupları çağın gerisinde kalmamak için işini iyi yapmak zorundadır. Aksi halde yargı ülkenin gelişimine engel durumuna düşecektir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının en son konuşmasına baktığımız zaman yargının sorununun ne olduğu açıkça görülmektedir. Sayın Başsavcının konuşmasında yargının acil ve somut sorunları dışında her şey bulabilirsiniz, ancak yargının daha iyi işlemesine yardımcı olacak bir öneri veya görüş bulmak mümkün değildir. Sorun malzeme, materyal ve mevzuat değildir. Yargının kendisine bakışı ve zihniyetidir. Çözüm, insanî vicdana ve hassasiyete sahip olabilmektedir.” |
FATİH KARAGÖZ 14.06.2009 |