Dünya

Suriye ve Irak’la su birliği

Dışişleri Bakanı Davudoğlu, “Bu sonbaharda güzel yağışlar aldık. Özellikle son 15 günde. Mümkün olduğu kadar ve verebildiğimiz kadar Suriye ve Iraklı dostlarımıza su vereceğiz” diye konuştu.

DIŞİŞLERİ Bakanı Ahmet Davutoğlu, Şam’da devam eden İslâm Konferansı Teşkilâtı (İKT) toplantıları çerçevesinde bulunduğu Şam’da Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari ile bir araya geldi. Toplantının ardından açıklama yapan iki bakan görüşmede bölgesel sorunlar, Irak’ta seçimlerin ardından son durum ve Irak’ın su ihtiyacı konularının değerlendirildiği bilgisini verdiler. Davutoğlu, “Yapıcı bir görüşme gerçekleştirdiklerini” belirterek, “Görüşmemizde su meselesini de konuştuk. Basra'da pirinç tarlalarında çalışan insanların zorluklarını anlıyoruz. Onların sıkıntıları bizim sıkıntılarımızdır. Onların geleceği bizim geleceğimizdir. Gerek Irak’ta, gerekse Suriye’deki çiftçilerin beklentileri, bizler için de aynı derecede önemlidir” dedi. Geçen iki yıl yağış miktarının yeterli olmaması dolayısıyla Türkiye’deki barajların su miktarlarında ciddî miktarlarda azalma olduğunu kaydeden Davutoğlu, “Bu sonbaharda güzel yağışlar aldık. Özellikle son 15 günde. Mümkün olduğu kadar ve verebildiğimiz kadar Suriye ve Iraklı dostlarımıza su vereceğiz” diye konuştu. Zebari ise, “Irak’ta özellikle ziraat alanında suya çok ihtiyaçları olduğunu” vurgulayarak, “Suriye’nin de suya ihtiyacı var. Türkiye su konusunda önemli bir karar aldı. Yakın zamanda su akışı sağlanacak. Türkiye’den, Fırat nehrinden önümüzdeki günlerde gelecek büyük miktarda su Irak ve Suriye’nin ihtiyacını karşılayacaktır” dedi.

YENİ VİZYON ŞART

Öte yandan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, İKT 36. Dışişleri Bakanları toplantısında yaptığı konuşmada, “Eskisinden daha fazla barışa, karşılıklı diyaloğa, iletişime ve istikrara ihtiyacımız var” dedi. İslâm dünyasında yeni bir yapının ortaya çıktığına dikkat çeken Davutoğlu, “Şu bir gerçek ki, İslâm dünyasında jeo stratejik, jeo politik ve jeo ekonomik bir kültür ortaya çıkıyor. Zamanımızın beklentilerine, geleneklerine ve değerlerimize göre, yeni vizyon belirlememiz gerekiyor” diye konuştu.

İSRAİL, BARIŞA KATKI VERMELİ

Konuşmasında bölgesel meselelere değinen Davutoğlu, “Filistin sorunun iki devlet prensibine dayalı olarak çözülmesi gerektiğini” belirterek, “İsrail derhal iki devlet prensibine dayalı çözüm için ciddî bir adım atmalı ve barışın sağlanması yönündeki çabalara katkı vermeli” dedi.

BATI TRAKYA TÜRKLERİ MAĞDUR

Konuşmasında, Batı Trakya Türkleri’nin yaşadıkları sorunları da gündeme getiren Davutoğlu, “Batı Trakya Türkleri azınlık hakları konusunda ciddî mağduriyetler yaşıyor” dedi. Orta Doğu’nun yanı sıra Kosova ve Dağlık Karabağ meselelerine de değinen Davutoğlu, Türkiye’nin bazı OECD ülkelerinin Kosova’yı tanımasından dolayı son derece memnun olduğunu kaydetti. İKT’nin, devlet yapılanması konusunda Kosova’ya desteklerini sürdürmesi gerektiğini belirten Davutoğlu, aynı tavrın Bosna Hersek’e de gösterilmesi çağrısında bulundu. Davutoğlu, Dağlık Karabağ sorununu ise Kafkasya’nın çözülememiş ciddî bir sorunu olarak değerlendirerek, şunları söyledi:

“Yaklaşık 20 yıldır bu sorun çözüm bekliyor. Ermenistan’ın işgal edilmiş Azerbaycan’dan, Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünün korunması şartıyla çekilmesi gerekiyor.”

25.05.2009

Amr Musa, Mutteki ve Malki’yle görüştü

Davutoğlu ayrıca Şam’da Arap Birliği Genel Sekreteri Amr Musa, İran Dışişleri Bakanı Manuçehr Mutteki ve Filistin Yönetimi Dışişleri Bakanı Riyad Malki ile de bir araya geldi.

Amr Musa, Davutoğlu ile görüşmesinden sonra yaptığı açıklamada kendisinin öncelikle Davutoğlu’nu yeni görevinden dolayı tebrik ettiğini söyledi. Musa, kendisini bakan olarak görmekten mutlu olduğunu dile getirdi. Amr Musa görüşmede Ortadoğu barışı, Obama yönetiminin yeni politikaları, Türkiye’nin bölgedeki rolünü konuştuklarını söyledi. Musa ayrıca İsrail işgalindeki topraklarda yerleşimlerin durdurulması konusunu ele aldıklarını aktardı.

25.05.2009

Raşa Rantisi: Filistin halkı arasında ihtilâf yok

17 NİSAN 2004 tarihinden İsrail’in düzenlediği saldırıda şehit olan HAMAS Lideri Prof. Abdülaziz Rantisi’nin eşi Raşa Rantisi, İHH İnsanî Yardım Vakfı’nın ev sahipliğinde düzenlenen Filistin Sivil Dayanışma Konferansı için Türkiye’ye geldi.

Filistin’de direnişin her geçen gün güçlendiğine dikkat çeken Raşa Rantisi, şöyle konuştu: “Filistin’deki ihtilâf Filistin halkı arasında değil. Asıl İhtilâf projeler arasındadır. Filistin’de bugün iki proje vardır. Birinci proje, Filistin halkının özgürlüğünü savunan ve bunun ancak direnişle olabileceğini savunan projedir. İkinci proje ise sadece hezimetçi ve teslimiyetçi, Siyonistlerle işbirliğini öngören projedir. Bu projedekiler İsrail saldırılarına karşı direnmek yerine işbirliğini, teslimiyetçiliği savunurlar. Oysa özgürlük ancak ve ancak direniş projesiyle gerçekleşir. Zafer ise ancak birlikte direnerek gerçekleşir. Filistin ihtiyacı olan bu birlikteliktir.”

Gazze’de yaşamaya devam edeceğini ifade eden Raşa Rantisi, “6 çocuğumla birlikte Gazze’de yaşamaya devam edeceğim. Benim çocuklarım Filistin halkının bir parçası. Onlar kalplerin Filistinli komutanların, liderlerin mesajlarını taşıyorlar. Biz açıkça söylemek gerekirse özgürlüğün ağır bedellerini ödemeye hazırız. Özgürlüğe ulaşmak için inanç ve çaba gerekiyor. Biz bu çabayı göstereceğiz” dedi.

Filistin’e destek veren bütün İslâm ümmetini selâmladığını ifade eden Raşa Rantisi, “Göstermiş olduğu duyarlılıktan dolayı Türkiye Başbakanı Tayip Erdoğan’ı ve Venezuela Devlet Başkanı Hugo Chavez da selâmlıyorum” şeklinde konuştu.

1955 doğumlu olan Raşa Rantisi, Gazze İslâm Üniversitesi ilahiyat mezunu. Üniversitede tefsir bölümünde master yapan Rantisi, aynı zamanda Hamas kadın kolları üyesi.

25.05.2009

Lavrov: HAMAS’la temas sürdürülmeli

RUSYA Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Hamas’la teması sürdürmek gerektiğine inandıklarını belirtti.

İnterfaks ajansının haberine göre Lavrov, Hamas lideri Halid Meşal’le sürgünde yaşadığı Suriye’nin başkenti Şam’da görüşmesinden sonra yaptığı açıklamada, Hamas’la teması devam ettirmenin gerekliliğinden emin olduklarını söyledi. AB, ABD, BM ve Rusya’dan oluşan Orta Doğu Dörtlüsünün Hamas’ı boykot etmeyen tek üyesi olan Rusya’nın Dışişleri Bakanı Lavrov, İslâm Konferansı Teşkilâtı’nın (İKT) dışişleri bakanları toplantısı için Şam’da bulunuyor. Bu arada İKT Genel Sekreteri Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu da Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile görüştü.

Görüşmenin muhtevasına ilişkin olarak bilgi veren İhsanoğlu, Lavrov ile, “Rusya ve İKT arasındaki kalıcı ve sürekli ilişkilerin geldiği noktayı değerlendirdiklerini” söyledi. Rusya’nın İKT bünyesinde özel temsilcisinin bulunduğunu hatırlatan İhsanoğlu, Lavrov’un, “Rusya’nın, Orta Doğu’da barış için daha fazla katkıda bulunma arzusunda olduğunu” kendisine bildirdiğini, bunu çok olumlu karşıladıklarını belirtti. İhsanoğlu, “Rusya ve ABD gibi devletlerin, dünya ve Orta Doğu barışına büyük katkıları olabilir” dedi.

25.05.2009

İsrail, ABD'ye meydan okudu

İSRAİL'İN Stratejik Sorunlardan Sorumlu Bakanı Moşe Ya’aalon, ABD’nin kendi siyasetini İsrail’e zorlamasını kabul etmeyeceklerini, yerleşim inşaatlarının durmayacağını, ancak yasa dışı Yahudi yerleşimlerine de izin verilmeyeceğini söyledi.

Moşe Ya’alon, İsrail’in Kanal 2 televizyonuna yaptığı açıklamada, Başbakan Binyamin Netanyahu’nun geçen hafta ABD’de Başkan Barack Obama ile yaptığı görüşmeyi değerlendirirken, “Yerleşimler hiç bir zaman, barış sürecinin başarısızlığının sebebi, barış önünde bir engel olmamıştır” dedi.

Moşe Ya’alon, İsrail’in 2005 yılında Gazze’deki yerleşimlerini boşaltmasına da atıfta bulunarak, “Hatta İsrail, Filistin topraklarından çekildiğinde de terör durmadı. Biz Yahudi toplumlarını (Gazze’den) söküp attığımızda da karşılığında ‘Hamasistan’ı aldık” diye konuştu.

Ya’aalon ayrıca, “Ulusal büyümeyi de dikkate alarak, yerleşimlerdeki inşaatları durdurmayacaklarını” vurguladı. Ya’alon, “Oralarda yaşayıp kendi hayatlarını sürdüren, çocuklarını büyüten insanlar var. Bunlar için ev gerekiyor mu? Barışın gelmesini önleyen bu konutlar değildir” dedi.

25.05.2009

Özbekistan’daki zulüm dünyaya şikâyet edildi

MAZLUMDER Özbekistan’daki insan hakları ihlallerini uluslararası alana taşıyor.

Özbekistan da yaşanılan insan hakları ihlallerine karşı uluslararası kuruluşların harekete geçmesi için MAZLUMDER girişimlerine devam ediyor. MAZLUMDER Genel Merkezi’nden konuyla ilgili yapılan açıklamada şöyle denildi: “Özbekistan da yaşanılan insan hakları ihlallerine karşı uluslararası kuruluşların gerekli çalışma ve araştırmaları yapması için MAZLUMDER olarak Agit ve Birleşmiş Milletler’e başvurularımız gönderilmiştir. Bildiğiniz üzere Özbekistan’da sadece Nurcu oldukları gerekçesi ile çok sayıda insan 6 ila 9 yıl arasında değişen hapis cezalarına çarptırılmıştı. Özbekistan idarecileri bu kararları onayladıklarını belirtmiş, hiçbir şekilde şiddete bulaşmamış, tamamen ifade ve din-vicdan özgürlüklerini kullanan insanları dini görüşlerini savundukları ve yaydıkları gerekçesi ile cezalandırılmalarına destek vermiş idi. MAZLUMDER, tüm insan hakları ihlallerine nerede ve kim tarafından yapılırsa yapılsın karşı olduğunu ve bu ihlalleri ortadan kaldırmak için yasal tüm başvuru ve şikâyet mekanizmalarını kullanacağını bildirir. Bu nedenle Özbekistan da yaşanan hak ihlallerinin son bulmasına katkı sunacağını düşündüğümüz için BM İnsan Hakları komiserliğine ve AGİT’e başvurularımızı içeren mektupları gönderdiğimizi kamuoyuna duyururuz.”

25.05.2009

Hariri cinayeti Hizbullaha yıkılmaya çalışılıyor

LÜBNAN'DAKİ Hizbullah grubu, eski Lübnan Başbakanı Refik Hariri’ye 2005’de düzenlenen suikast ile bağlantıları olduğu iddialarını yalanladı.

Hizbullah’a ait El Manar televizyonunda yayımlanan açıklamada, Alman “Der Spiegel” dergisinde yer alan son iddiaların, “7 Haziranda yapılacak gelen seçimler öncesinde imajlarını bozmayı amaçlayan yalanlar olduğu” öne sürüldü. Açıklamada, Hariri suikastını kovuşturmak üzere kurulan BM desteğindeki uluslar arası mahkemeden de, “bu tip yalanların yayımlanmasına karşı sıkı tedbirler alınmasının istendiği” belirtildi. Bu arada İsrail Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman, eski Lübnan Başbakanı Refik Hariri’nin 2005 yılında öldürüldüğü suikastın arkasında Hizbullah’ın bulunabileceğine ilişkin iddiaların ortaya atılmasından sonra, Hizbullah lideri Şeyh Hasan Nasrallah için uluslar arası tutuklama emri çıkarılmasını istedi. Lieberman, kabine toplantısında yaptığı konuşmada, Hariri’nin öldürülmesine Nasrallah’ın karıştığı yolundaki haberin uluslar arası toplum için bir uyarı olması gerektiğini belirterek, “Nasrallah için uluslar arası tutuklama emri çıkarılmalı ve yargı önüne getirilmelidir” dedi.

25.05.2009

Mogadişu’dan 57 bin kişi kaçtı

BİRLEŞMİŞ Milletler, hükümete bağlı askerler ile isyancı güçler arasında meydana gelen çatışmalar sebebiyle Somali’nin başşehri Mogadişu’dan 57 bin kişinin kaçtığını açıkladı.

BM açıklamasına göre, yalnızca Cuma günü yaklaşık 7 bin kişi şehri terk etmek zorunda kaldı. Açıklamada, çatışmalar sebebiyle 7 Mayıstan bu yana şehri terk edenlerin sayısının 57 bini bulduğu belirtildi. Kaçanların çoğunun Mogadişu yakınlarındaki yollara kamp kurduğu, sığınacak yerleri olmadığı, yeteri gıda ve içme suyu elde edemedikleri ifade ediliyor. Somali’de 2007 yılında başlayan çatışmalarda 17 bin 700 sivilin öldüğü, bir milyondan fazla sivilin evlerini terk ettiği bildirilirken, 3 milyon kişinin de acil gıda yardımları sayesinde hayatını sürdürdüğüne işaret ediliyor.

25.05.2009

Arnavutluk yüzünü Avrupa’ya çevirdi

ARNAVUTLUK Başbakanı Sali Berişa, ülkesinin geleceğinin ve kaderinin Avrupa’da olduğunu söyledi.

Lideri olduğu iktidardaki Demokratik Partinin 9’uncu meclis toplantısında konuşan Berişa, NATO’ya üye olan Arnavutluk’un AB ile de istikrar ve ortaklık anlaşması imzaladığını ve AB’ye tam üyelik başvurusunda bulunduklarını hatırlatarak, “Arnavutluk’un geleceği ve kaderi Avrupa’dadır” dedi. Berişa, başşehir Tiran’daki Kongre Sarayında düzenlenen toplantıda şunları söyledi: ‘’Bugün zaferin alternatifini, Demokratik Partinin seçim programını ilân etmekteyiz. Demokratik Parti Arnavutluk vatandaşlarının en çok güvendiği partidir. Demokratik partinin yönetiminde, bu 4 yıllık dönemde Arnavutluk bölgede başarının tarihine dönüştü.’’ Sali Berişa, 18 yıl önce Avrupa’nın en yoksul 4 ülkesinden biri olan Arnavutluk’ta geçen yıl büyük ekonomik büyüme olduğunu, Arnavutluk’un yabancı yatırımların teşvik edilmesi konusunda lider ülke haline geldiğini vurguladı.

25.05.2009

Müzik festivalinde felâket

FAS'IN başşehri Rabat’ta düzenlenen müzik festivalindeki bir konserde çıkan panik sonucu 11 kişinin öldüğü bildirildi.

Polis, önceki akşam yaklaşık 70 bin kişinin izlediği konserin sonunda meydana gelen olayda beşi kadın, ikisi çocuk olmak üzere toplam 11 kişinin öldüğünü, otuz kadar kişinin de yaralandığını belirtti. Yaralıların çoğunun bugün hastaneden taburcu edildiği, yedi kişinin ise halen hastanede gözetim altında tutulduğu kaydedildi.

25.05.2009

18 ABD askerinde domuz gribi tesbit edildi

KUVEYT'TEKİ Amerikan askerî üssünde bulunan 18 Amerikan askerinin, domuz gribi hastalığına yol açan H1N1 virüsü taşıdığı belirlendi.

Kuveyt devlet haber ajansı KUNA’nın bir hükümet yetkilisine dayanarak verdiği haberde, “Belirsiz sayıda ABD askerinde H1N1 virüsü bulunduğunu” duyurmasının ardından, dün basına açıklamada bulunan Kuveyt hükümet yetkilisi İbrahim El Aldülhadi, “ABD’den Kuveyt’teki üslerine gelen askerlerin 18’inde virüs bulunduğunun belirlendiğini” söyledi. Öte yandan ABD Büyükelçiliğinden KUNA haber ajansına yapılan yazılı açıklamada, “Aralarında Kuveyt’teki askerî üslerden transit geçen askerlerin de olduğu bir grup Amerikan askeri personelinde H1N1 virüsünün bulunduğu, geçici olarak doğrulandı” ifadeleri yer aldı. Açıklamada ayrıca, askerlerin Kuveyt halkıyla herhangi bir temasının olmadığı vurgulandı.

25.05.2009

New York’ta Türk Günü Yürüyüşü yapıldı

ABD’nın New York şehrinde Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu (TADF) tarafından düzenlenen 28. geleneksel Türk Günü Yürüyüşü ve Festivalinin yürüyüş bölümü yapıldı.

Manhattan’da 56. sokakla Maddison caddesinde başlayan yürüyüş Türkevi’nin ve BM binasının hemen yanındaki Dag Hammerskjold parkında tamamlandı. Son derece renkli görüntülerin ortaya çıktığı yürüyüşe TADF’ye bağlı derneklerin yanı sıra Türkiye’den ve Türk Cumhuriyetlerinden gelen ekipler de katıldı. Yürüyüşü binlerce Türk ellerinde Türk bayrakları ve kırmızı beyaz kıyafetlerde izledi. New York sokakları Türk bayraklarıyla doldu.

25.05.2009