Haberler |
Risâle-i Nur radikalliği tasvip etmez |
Rusya Müslümanları Merkezi Dinî İdaresi Başkanı Talgat Safa Tacuddin, “Risâle-i Nurların asla ve asla ekstremist (uç) görüşler taşımadığı ve radikalliğe taviz vermediği herkes tarafından bilinmelidir” dedi. 7. Avrasya İslâm Şûrâsına katılmak üzere İstanbul’da bulunan Rusya Müslümanları Merkezi Dinî İdaresi Başkanı Talgat Safa Tacüddin, Müslümanların ‘terörist’ olarak yaftalanmasından yakınarak, bu konuda evvela kendimizi sorgulamamız gerektiğini dile getirdi. Safa Tacüddin, yaklaşık bin sene önce ana vatanlarından hicret eden atalarının İslâmiyete ve bütün insanlığa hizmet ettiğini söyledi. Avrasya İslâm Şûrâsının önemine değinen Tacüddin, “İslâm Şûrâsının konusu dini eleştirmek değildir. Dini önce kendimiz anlamalıyız, sonra da başkalarına anlatmalıyız. Ana-babalarımız 14 yüzyıl boyunca Allah’ın dinini anlattı. Bugün ise ‘Allah birdir’ diyen insanlar terörist olarak tanıtılıyorlar. Nasıl bu noktaya geldik? diye önce kendimize bunu sormalıyız.” diye konuştu. Yeni Asya’nın sorularını cevaplandıran Talgat Safa Tacüddin, Rusya’da ve eski Sovyet ülkeleri olan Türki cumhuriyetlerde Risâle-i Nur eserlerinin yasaklanmasını da eleştirdi. İslâmiyet’in ekstremizm ve radikallik ile uzaktan yakından ilgisi olamayacağını özellikle vurgulayan Tacüddin, “Dinimizde ‘zorlama yoktur’ diye evrensel bir ilke bulunuyor. Böyle bir dinde ekstremizm ve radikalliğin yer almasına imkân var mı? Ayrıca Risâle-i Nur eserleri de hepimizin bildiği ve istifade ettiği, iman hakikatlerinin anlatıldığı nadide eserlerdir. Bırakın radikal içerikli olmasını, Risâle-i Nur Külliyatı tam aksi bir anlayışı içermektedir.” dedi. Bediüzzaman’ın eserlerinin Rusya’da ve bazı Türki cumhuriyetlerde yasaklanması ve Rusya ve Özbekistan gibi yerlerde Nur Talebelerinin kovuşturma geçirmesi ile ilgili sorumuzu da cevaplayan Rusya Müslümanları Merkezi Dinî İdaresi Başkanı Talgat Safa Tacüddin, “Biz Rusya’daki olaylarda elimizden geldiğince yetkili makamları bu konuda bilgilendirmeye çalışıyoruz. Ama siz de takdir edersiniz mahkemeler bağımsızdır. Bazen böyle kararlar alabiliyorlar. Bu kararlar eğer sadece Risâle-i Nur ve Nurcular ile ilgili kararlar ise elbette yanlıştır. Ancak bazen mahkemeler başka gerekçelerle cezalar verebiliyor ve bu Risâle-i Nur’a mâl edilebiliyor. Bu yanlışa da düşmemek lâzım. Özbekistan’da Nur Talebelerinin hapis cezası alması elbette bizi üzmüştür. Tekrar söylüyoruz, eğer bu karar sadece Risâle-i Nur okudukları için alınmışsa elbette sonuna kadar yanlış bir karardır ve bu kararın karşısındayız. Risâle-i Nurların asla ve asla ekstremist görüşler içermediği ve radikalliğe taviz vermediği herkes tarafından bilinmelidir” dedi. İslâm Şûrâsına katılan ve eski sovyet ülkelerinde görev yapan diğer katılımcılar da genel olarak Risâle-i Nur eserlerinin ekstremist görüşler içermediği ve alınan mahkeme kararlarının gerçeği yansıtmadığı yönünde kanaat bildirdi. |
UMUT YAVUZ / İSTANBULc 16.05.2009 |
Türkiye’ye büyük bir ihtiyaç var |
İsveç’te muhalefetteki Sosyal Demokratların tecrübeli ismi Anne Ludvigsson, Türkiye’nin AB’ye üyelik sürecini değerlendirirken, “Batı dünyası ile İslâm dünyası arasında gerçekten de Türkiye’ye ihtiyaç var” diye konuştu. İSVEÇ'TE muhalefetteki Sosyal Demokratların tecrübeli ismi Anne Ludvigsson, Türkiye’nin AB’ye üyelik sürecini değerlendirirken, “Batı dünyası ile İslâm dünyası arasında gerçekten de Türkiye’ye ihtiyaç var” diye konuştu. Ludvigsson, devlet yapılanmasının çözülmeye çalışılmasının güzel bir gelişme olduğunu söyledi. İsveç’in dönem başkanlığını devralması halinde, Türkiye’nin AB üyeliğinin ajandalarına alınacağını söyleyen Ludvigsson, bu konuda Türkiye’ye de yükümlülüklerin düştüğünü hatırlattı. Ludvigsson, “İsveç, Türkiye’nin üyeliği için destekleyecektir ve teşvik edecektir ama neticede bunu gerçekleştirecek olan yine Türkiye’dir” diye konuştu. Fransa’nın ve Almanya’nın Türkiye’nin üyeliğine muhalefeti hatırlatılması üzerine Ludvigsson, bunun tarihî olaylardan kaynaklanabileceğini ya da Türkiye’ye olan yanlış bakış açısından olabileceğini ifade etti. Ludvigsson, “Bu muhalefette, tabiî ki Türkiye’nin Müslüman bir ülke olması da önemli. Bence bu, Türkiye’nin gerçekte nasıl gözüktüğünü bilmedikleri içindir. Fakat ben kesinlikle onlarla aynı fikirleri paylaşmıyorum. Biz İsveç olarak hep söyledik; Türkiye hazır olduğu zaman, reformlarını tamamladığı zaman üye olacaktır” dedi. Ludvigsson ayrıca Hıristiyan Demokratların düşüncelerini değiştirmeleri adına İsveç Dışişleri Bakanı Carl Bildt’e neler yapılabileceği konusunda bir soru yönelttiğini de aktardı. Bu yönde sorularına tam bir cevap alamadıklarını söyleyen Ludvigsson, Türkiye’nin tam üyeliğini isteyeceklerini yineledi. Konuyla ilgili olarak Ludvigsson, “Yoksa Türkiye’deki insanlar AB’ne olan güvenlerini tamamen kaybedeceklerdir.” dedi. Şu an Türkiye dışişlerinin çok iyi çalıştığını gördüklerini belirten Ludvigsson, Türkiye’nin dış politika işlerini çok güzel becerdiğini, sorunları çözme ve komşularla ilişkileri iyi tutma ve Ortadoğu’daki girişimleri noktasında çok başarılı olduğunu söylerken, “Bütün bunlar Türkiye için bir artı olacaktır. Çünkü Batı dünyası ile İslâm dünyası arasında gerçekten de Türkiye’ye ihtiyaç var. Bu noktada da Türkiye’nin çalışmaları gayet güzel” diye ekledi. Stockholm / cihan |
16.05.2009 |
İŞSİZLİK VAHİM BOYUTLARDA |
Türk-İş, işsizlik rakamlarının, 3 milyon 802 bin kişiyle Ocak ayı rakamlarını da aşarak, “vahim boyutlara ulaştığını” bildirdi. Türk-İş’ten yapılan açıklamada, geçen yılın Şubat ayında 10,6 olan işsizlik oranının, bu yıl yüzde 16,1’e yükseldiği belirtildi. TÜRKİYE'DEKİ işsiz sayısı, Şubat 2009 döneminde, bir önceki yılın aynı dönemine göre 1 milyon 125 bin kişi artarak, 3 milyon 802 bin kişi oldu. 2008 yılının Şubat ayına göre işsizlik oranı ise 4,2 puanlık artışla yüzde 16,1 seviyesinde gerçekleşti. Ocak ayına göre işsizlik oranında 0,6 puan artış görüldü. Bu dönemde istihdam edilenlerin sayısı ise bir önceki yıla kıyasla 85 bin kişi azalışla 19 milyon 779 bin kişiye indi. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), üçer aylık dönemler itibarıyla her ay kamuoyuna duyurduğu Hanehalkı İşgücü Anketinin ‘’Ocak-Şubat-Mart’’ dönemini kapsayan ‘’Şubat 2009’’ sonuçlarını açıkladı. İşgücü anketine göre, Şubat döneminde Türkiye’de kurumsal olmayan sivil nüfus, bir önceki yılın aynı dönemine göre 820 bin kişilik artışla 70 milyon 236 bin kişiye, kurumsal olmayan çalışma çağındaki nüfus da 860 bin kişi artarak, 51 milyon 360 bin kişiye ulaştı. Bu dönemde, tarım sektöründe çalışan sayısı 206 bin kişi artarken, tarım dışı sektörlerde çalışan sayısı ise 291 bin kişi azaldı. İstihdam edilenlerin yüzde 22,2’si tarım, yüzde 20,5’i sanayi, yüzde 4,9’u inşaat, yüzde 52,4’ü ise hizmetler sektöründe yer aldı. Önceki yılın aynı dönemiyle karşılaştırıldığında, tarım sektörünün istihdam edilenler içindeki payı 1,1 puan, hizmetler sektörünün payı 0,8 puan artarken, sanayi sektörünün payı 1,7 puan, inşaat sektörünün payı da 0,3 puan azaldı.
İŞSİZLİK ŞEHİRLERDE YÜZDE 18,1
TÜRKİYE genelinde işsiz sayısı, Şubat döneminde, 2008’in aynı dönemine göre 1 milyon 125 bin kişi artarak 3 milyon 802 bin kişiye yükseldi. İşsizlik oranı ise 4,2 puanlık artışla yüzde 16,1 seviyesinde gerçekleşti. Kentsel yerlerde işsizlik oranı 4,7 puanlık artışla yüzde 18,1’ye, kırsal yerlerde ise 3,4 puanlık artışla yüzde 11,9 oldu. İşsizlik oranı Şubat ayında bir önceki aya göre şehirlerde 0,9 puan, kırsal bölgede 0,1 puan artış yaşandı. Ocak ayında kentlerde işsizlik oranı yüzde 17,2, kırsal bölgede yüzde 11,8 oldu.
GENÇ NÜFUSTA İŞSİZLİK YÜZDE 28,6
ŞUBAT 2009 döneminde genç nüfusta işsizlik oranı yüzde 28,6 olarak hesaplandı. Bu oran 2008 yılının aynı döneminde yüzde 21,5, Ocak ayında yüzde 27,9 idi. Türkiye’de tarım dışı işsizlik oranı, bir önceki yılın aynı dönemine göre 5,6, bir önceki aya göre 0,8 puanlık artışla yüzde 19,8 seviyesine çıktı. Bu dönemdeki işsizlerin 5,7 puanlık artışla yüzde 19’unu erkek nüfus, 5 puanlık artışla yüzde 22,5’ini kadın nüfus oluşturdu. Söz konusu dönemde istihdam edilenlerin de yüzde 73,8’ini erkek nüfus meydana getirdi. Ankara / aa |
16.05.2009 |
DP’de kongre günü |
Demokrat Parti 5. Olağanüstü Büyük Kongresi bugün Ankara Anadolu Gösteri ve Kongre Merkezinde toplanacak. Yeni Genel Başkanın seçileceği kongrede şu ana kadar Süleyman Soylu, Hüsamettin Cindoruk ve Mehmet Ali Bayar genel başkan adaylıklarını açıkladı. Demokrat Parti (DP) 5. Olağanüstü Büyük Kongresi bugün Ankara Anadolu Gösteri ve Kongre Merkezi’nde toplanacak. Genel Başkan Süleyman Soylu, 29 Mart’ta yapılan yerel seçimlerde partisinin aldığı oy oranının ardından olağanüstü büyük kongreyi toplama kararı almıştı. 1112 delegenin oy kullanacağı kongrede genel başkan seçiminin yanı sıra Genel İdare Kurulu’nun 50, Merkez Karar Kurulu’nun 70 ve Yüksek Haysiyet Kurulu’nun 20 üyesi de belirlenecek. Şu ana kadar Süleyman Soylu, Hüsamettin Cindoruk ve Mehmet Ali Bayar genel başkan adaylıklarını açıkladı. İlk iki turda genel başkan seçilmek için kayıtlı delegenin salt çoğunluğu aranacak. Herhangi bir aday ilk iki turda salt çoğunluğu sağlayamazsa üçüncü turda en çok oyu alan genel başkan seçilecek. Kongreye 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, eski genel başkanlar Tansu Çiller ve Mehmet Ağar da davet edildi. Kongrede, bazı tüzük değişikliklerinin de yapılması planlanıyor. Ankara / aa |
16.05.2009 |
İş adamları: Kriz çabuk gitmez |
ABD’de başlayan ekonomik krizin dünyayı etkisi altına almasının ardından, son dönemde en çok kafaları meşgul eden ‘’Krizin etkileri ne zaman hafifleyecek, ne zaman düze çıkılacak?’’ sorusuna, iş dünyasının temsilcileri birbirinden farklı cevaplar verdi. İş adamlarından bazıları son çeyrekten itibaren düzelme beklerken, bir kısmı krizin etkilerinin 4-5 yıl daha süreceği öngörüsünde bulundu. Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, aşağı olan sürecin, önce yatay bir seyir izleyip sonra yukarı çıkacağını söyledi. Yorgancılar, ‘’Yılın son çeyreğinde yukarıya doğru bir eğilim başlayacağını bekliyorum. Dünyada hiçbir kriz sonsuz değil, mutlaka düzelecek. Ama şu anki hali hazır durumda maalesef 6. ve 9. ay periyotlarının sonuna kadar bir şey beklemek hayal’’ diye konuştu. Ege Sanayicileri ve İşadamları Derneği (ESİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Sıtkı Şükürer de, ekonomi uzmanlarının, şu anda yaşanan kısmi iyileşmenin de geçici olabileceği değerlendirmeleri yaptığını, şu anda yaşanan süreci ‘’sahte şafak’’ diye isimlendirdiklerini ifade etti. Şükürer, bu krizin aslında bir ‘’W’’ harfi gibi inişli-çıkışlı seyredeceğini belirtti.
“GENÇ’’ SANAYİCİLER, YENİ PAZARLARIN PEŞİNDE
EGE Genç Sanayici ve İşadamları Derneği (EGİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Elmasoğlu ise şu anda gelen sinyallerin olumsuz olduğunu, krizin Türkiye’de uzun süreceğini bildiklerini söyledi. ‘’Ancak biz EGİAD olarak yerimizde durmuyoruz. Keşfedilmeyen pazarlarla ilgili çalışmalarımız var. Özellikle Türk Cumhuriyetleri, Irak, İran, Ürdün, Afrika ülkeleri olmak üzere’’ diyen Elmasoğlu, bu pazarlara yönelik yaptıkları çalışmaları, oralara ilişkin bütün bilgileri üyeleriyle paylaştıklarını dile getirdi. Elmasoğlu, ‘’Yani kriz geliyor diye tabiri yerindeyse bir mağaranın içine saklanıp, krizin bizi ne zaman vuracağını beklemiyoruz. Özellikle Dış İşleri Komisyonumuz bu konuda ciddi çalışmalar yürütüyor. 2 ay önce Afrika’daydım, önümüzdeki ay yine gidiyorum. Hedefimiz yeni pazarlar yaratmak’’ dedi. İzmir / aa |
16.05.2009 |
Çiçek: Anlaşarak değiştirebiliriz |
Devlet bakanıÇiçek, herkesin anayasanın değişmesini istediğini ama kimsenin adım atmadığını söyledi. Çiçek, ''uzlaşarak, anlaşarak, 5 madde dışında bu anayasa'nın geri kalan tüm maddelerini değiştirebiliriz'' dedi. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Anayasa değişikliği çalışmalarına herkesin katkı sağlamasını isteyerek, ‘’Kimsenin kimseyi beklemesi gerekmiyor. Herkes ‘değişsin’ diyor ama kimse adım atmıyor. Uzlaşarak, anlaşarak, en başta ana muhalefet partisi, Mecliste grubu bulunan partiler, meslek, sivil toplum örgütleri dahil herkesle 5 madde dışında bu anayasanın geri kalan tüm maddelerini değiştirebiliriz’’ dedi. Yeni Anayasa çalışmalarını değerlendiren Çiçek, Türkiye’de uzunca bir süredir Anayasa değişikliğinin gündemde olduğunu ifade ederek, 1982 Anayasası yürürlüğe girdikten kısa bir süre sonra bu Anayasayla ilgili çok ciddi tartışmaların başladığını kaydetti. Önce Anayasanın yapılış tarzına, Anayasanın kamuoyuna sunulmasıyla ilgili yönteme itiraz edildiğini belirten Çiçek, o dönemde bu Anayasanın kabul edilmemesi yönünde bir kampanya sürdürmenin suç teşkil ettiğini anlattı. Çiçek, ‘’Dolayısıyla demek ki Türkiye, 1983’ten beri, 26 yıldır tartışılan bir Anayasayla idare ediliyor’’ dedi. Türkiye’nin AB ile müzakere yapan bir ülke konumuna geldiğini, bu sebebeple de kendi mevzuatını AB müktesebatına uyumlu hale getirmesinin zorunlu olduğunu hatırlatan Çiçek, şöyle konuştu: ‘’En evvel düzeltilmesi gereken Anayasa olduğu yerde duruyor. Çünkü bu Anayasanın müktesebata uymayan, günümüzün anlayışına uymayan bir çok maddesi var. Türkiye şöyle bir çelişkiyle karşı karşıya: Siz iktidar ve parlamento olarak çıkardığınız yasaları Anayasaya uygun çıkarmak mecburiyetindesiniz. Aksi halde Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilir. Anayasa eğer AB müktesebatına uymuyorsa yani yanlışsa doğru bir işi yanlış bir anayasaya uydurmak gibi bir garabeti Türkiye yaşıyor. Onun için de zaman zaman Türkiye’de reformların yapılamamasının önündeki en büyük engel olarak bu Anayasa duruyor.’’ Yapılacak anayasanın AKP’nin anayasası değil, Türkiye Cumhuriyeti’nin anayasası olacağını ifade eden Çiçek, ‘’Dolayısıyla buna herkesin katkı vermesi lazım. Herkes ‘değişsin’ diyor ama kimse adım atmıyor. Biz adım atmaya başladığımızda da ‘Bu AK Parti’nin anayasası olacak, Meclis çoğunluğuna güveniyor’ tarzında anayasa değişikliğine taraftar olmayanlar bahane arayıp Türkiye’de bir gergin tartışma başlatıyor’’ diye konuştu. ‘’Bize göre Anayasanın değişmesi gerekiyor’’ diyen Bakan Çiçek ‘’5 madde dışında bu Anayasa’nın geri kalan tüm maddelerini de değiştirebiliriz, uzlaşarak, anlaşarak, herkes katkı vererek en başta ana muhalefet partisi, Meclis’te grubu bulunan partiler, dışarıda meslek örgütleri, sivil toplum örgütleri dahil herkesle birlikte biz bu Anayasa’nın istisnaları dışında tümünü değiştirebiliriz. Bu işin gerçekleşeceği mekan, platform, çatı TBMM’dir’’ dedi. Ankara / aa
TOPTAN: TEKLİF GELİRSE LİDERLERLE PAYLAŞACAĞIM
TBMM Başkanı Köksal Toptan, Anayasa değişikliği ile ilgili kendilerine bir öneri gelmesi halinde, bunları TBMM’deki siyasi partilerin liderleri ile paylaşacağını bildirdi. TBMM’de gazetecilerin, Anayasa değişikliği çalışmalarına ilişkin sorularını cevaplayan Toptan, kendilerine bu konuda gelen teklifleri değerlendireceklerini söyledi. Toptan, şöyle devam etti: ‘’Örneğin TÜSİAD, Barolar Birliği, bazı üniversiteler var. Siyasi partiler de var. Bunlardan somut öneri gelirse ben, öneriyi siyasi partilerimizle, sayın liderlerimizle paylaşacağım. Örneğin bana Barolar Birliği ‘şöyle bir Anayasa değişikliği istiyoruz’ diye, bizim incelememizde de ciddi olarak ele almamızın lazım geldiği sonucuna varacağımız bir öneri gelirse ki Barolar Birliği’nin çalışması o ciddiyettedir, o zaman ben onları alır, Meclisteki siyasi partilerin liderlerine, 4 grup başkanına götürürüm.’’ |
16.05.2009 |
Burası da Van’ın Pamukkalesi |
VAN’IN Başkale ilçesine bağlı Dereiçi Köyünde Denizli Pamukkale’yi andıran tabiat harikası travertenler yerli ve yabancı turistlerin ilgisini bekliyor. Tarihî, kültürel ve tabiî güzellikleriyle Anadolu’nun gelecekteki en önemli turizm şehirlerine aday Van, gizli kalmış tabiat harikası güzellikleriyle göz kamaştırıyor. Terör sebebiyle yıllarca kaderine terk edilen bölgenin tabiî güzellikleri şimdi tanıtılarak turizme kazandırılması gerekiyor. Van / cihan |
16.05.2009 |
Bakkal amca, marketler yasasını bekliyor |
BAKKALLAR, her geçen gün sayıları artan büyük marketlere karşı ayakta kalmaya çalışıyor. Bursa Bakkallar Esnaf Odası Başkanı Nedim Sezer, bu yılın ilk 4 ayında 146 yeni bakkal açıldığını belirterek, “Ülkemizin tek faizsiz kredi veren kurumu bakkal amca kaldı. Çünkü ‘kara kaplı’ defter sadece orda geçiyor.” dedi. Eski işlerin kalmamasından yakınan Sezer, her şeye rağmen ayakta durduklarını söyledi. Marketler Yasası’nın çıkmasıyla bakkal amcanın rahatlayacağını belirten Sezer, “Şehrimizde 3 bin 235 bakkal, ekonomik krize rağmen faaliyetine devam ediyor. Büyük marketlere girip de bir tane ekmek alamazsınız, kara kaplı deftere yazdıramazsınız. Tüketicilerimiz bakkal amcaya sahip çıkması lâzım. Vatandaş bakkalına sahip çıkmalı.” diye konuştu. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı bünyesinde hazırlanan ‘Alışveriş Merkezleri, Büyük Mağazalar ve Zincir Mağazalar Kanunu Tasarı Taslağı’ büyük mağazalara şehir merkezlerine uzak mekânlarda açılma şartı getiriyor. Taslağa göre büyüklüğü 400 metrekareden fazla olan marketler Pazar günü açılmayacak. Resmî tatil günlerinde de kapalı olacak. Diğer günler akşam saat 20.00’da kapanacak. Taslak marketlerle ürün satın aldıkları tedarikçiler arasındaki ilişkiye de müdahale ediyor ve marketlerin satmak üzere toptancıdan ya da direkt üreticiden aldıkları ürünün parasını en çok 60 gün içinde ödemesini mecbur kılıyor. Ürünün cinsine göre bu süre 10 güne kadar da inebiliyor. Taslakta dikkat çeken bir başka madde de market markalı ürünlerin satışına getirilmek istenen kısıtlama. Fiyat avantajı ile satılan market markalı ürünlerin toplam marketin satış cirosu içinde yüzde 20’yi geçmemesi şartı getirilmeye çalışılıyor. Bursa / cihan |
16.05.2009 |
19 Mayıs’ta cezaevlerinde açık görüş var |
TUTUKLU ve hükümlüler, 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı dolayısıyla bugünden itibaren 22 Mayısa kadar açık görüşten yararlanacak. Adalet Bakanı Sadullah Ergin imzasıyla Cumhuriyet başsavcılıklarına gönderilen genelgeye göre, Adana E Tipi, Ankara 1 ve 2 No’lu L Tipi, Alanya L Tipi, Antalya E ve L Tipi, Aydın E Tipi, Bursa E Tipi, Çorum L Tipi, Denizli D Tipi, Diyarbakır E Tipi, Gaziantep E Tipi, İzmir Buca Kapalı, Maltepe 1 ve 3 No’lu L Tipi, Mersin E Tipi, Metris 1 ve 2 No’lu T Tipi, Ümraniye E Tipi, Silivri 3, 4, 5, 6, 7 ve 8 No’lu L Tipi kapalı ceza infaz kurumlarındaki hükümlü ve tutuklular 16-22 Mayıs arasında belirlenen görüş gün ve saatlerinde açık görüş yapabilecek. Diğer bütün ağır ceza merkezi ve müdürü bulunan bağlı ceza infaz kurumlarında kalan hükümlü ve tutuklulara 16-20 Mayıs arasında beş gün açık görüş yaptırılacak. Müdürü bulunmayan bağlı ceza infaz kurumlarında kalan hükümlü ve tutuklulara ise 16-18 Mayıs arasında üç gün açık görüş imkânı tanınacak. Açık görüşler, görüş süresi yarım saatten az ve bir saatten fazla olmamak kaydıyla 09.00-17.00 saatleri arasında yaptırılacak. Kamuoyunda yanlış anlaşılma, tartışma ve polemiklere sebep olduğundan kapalı ceza infaz kurumlarında açık görüşü izlemek, röportaj yapmak, görüntülemek veya fotoğraf çekmek üzere başvuruda bulunan yazılı ve görsel basın kuruluşları ile mensuplarına izin verilmeyecek. Ankara / aa |
16.05.2009 |
Her öğrencinin bir ağacı olacak |
ZONGULDAK Çevre ve Orman Müdürlüğünce okullarda çevre orman kolu oluşturularak her öğrencinin bir ağacı olması hedefleniyor. Alınan bilgiye göre, 180 bin 172 hektar normal ve 13 bin 848 hektar bozuk orman varlığı bulunan Zonguldak’ta ağaçlandırma çalışmalarına öğrencilerin de katkıda bulunması amacıyla çalışmalar yapılıyor. İl Millî Eğitim Müdürlüğünün katkılarıyla okullarda oluşturulması planlanan çevre orman kolunda görevlendirilecek öğretmenlerin öğrencilere fidan için tohum dikilmesi, meyve ve orman ağaçlarının bakımı gibi konularda eğitim vermesi planlanıyor. Projeyle öğrencilerin fidanların bakımını yapması da hedefleniyor. İl Çevre ve Orman Müdürü Nazmiye Uzun, okullarda öğrencilerin dikeceği tohumların fidan olmasını izleyeceklerini, adeta fidanlarıyla birlikte büyüyeceklerini söyledi. Uzun, öğrencilerin ilköğretim okulunu tamamladıklarında boyları kadar fidana sahip olabileceklerini belirterek, ‘’Fidanı 2-3 yaşına geldiğinde büyüyeceği toprakla buluşturacağız. Yani öğrenci, tohumdan fidana, fidandan ağaca o süreci izleyecek’’ dedi. Zonguldak / aa |
16.05.2009 |
Emniyet: Okula gaz bombasını biz atmadık |
İSTANBUL Emniyet Müdürlüğü, ‘’Başakşehir’deki olaylı yıkım sırasında basında adı geçen okul bahçesine gaz bombasını emniyet görevlilerinin atmadığını’’ bildirdi.İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nden yapılan yazılı açıklamada, ‘’Başakşehir ilçesi Altınşehir Mahallesinde kaçak olarak inşa edilen binaların önceki gün Büyükşehir Belediye Başkanlığı ekiplerince yıkımı esnasında meydana gelen olaylarla ilgili bazı basın yayın organlarında yanlı ve tek taraflı haber ve görüntülere yer verildiği’’ ileri sürüldü. Yıkımı engellemek isteyen bir grubun, polise taşlarla saldırıp, yıkımın yapılacağı yollara barikat kurarak, TEM (O-2) Otoyolu’nu trafiğe kapatma girişiminde bulunmasının, gruba müdahale edilerek önlendiği belirtilen açıklamada şunlar kaydedildi: ‘’Görevlilerimiz haberlerde bahsi geçen okul bahçesine gaz bombası kesinlikle atmamış, gruba müdahale esnasında kullanılan gaz bombası grup içerisinden bazı kişilerce yerden alınarak bahsi geçen okulun bahçesine atılmıştır. Ayrıca, okul bahçesine atıldığı iddia edilen gaz bombası fişekleri kullanılan gaz tabancasının içerisinde kaldığından okul bahçesine gitmesi imkansızdır.’’ Açıklamada, göstericilerin çıkardığı olaylar sonucu 2 belediye otobüsü, 1 ambulans, 2 hususi araç, TV kamerası, Türk Telekom’a ait telefon kulübelerinin hasar gördüğü, 19 emniyet personelinin yaralandığı, bunlardan 11’inin tedavilerinin hastanelerde devam ettiği de vurgulandı. İstanbul / aa |
16.05.2009 |
Geleneksel Mersin pikniği yapıldı |
MERSİN Yeni Asya Temsilciliğinin her yıl düzenlediği geleneksel pikniğin 6.sı yapıldı. Mersin Yeni Asya okuyucuları ve dostlarının dâvet edildiği grup, sabahın erken saatlerinden itibaren Erdemli, Akkum Gençlik Kampındaki denize nazır piknik alanına gelerek aileleriyle birlikte müstesna bir gün geçirdiler. Bu yıl gazetemiz yazarlarından Ali Ferşadoğlu’nun da pikniğe iştirak etmesi dâvetlileri sevindirdi. Yazarımız Ali Ferşadoğlu, yaptığı sohbet sonrası soruları da cevaplandırdı. Daha sonra Mersin Üniversitesinden bu yıl mezun olacak olan üç öğrenciye plâket verildi. Mersin / Hüseyin Küçükoğlu |
16.05.2009 |
Tuz ruhunu kola şişesine koymayın |
İNÖNÜ Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sema Uğuralp, kimyasal temizlik maddelerini şişeye koyan anneleri uyardı. Doç. Dr. Sema Uğuralp, annelerin bahar temizliğine dikkat etmeleri gerektiğini, bu süreçte çocukların zarar görebileceğini söyledi. Bahar temizliği süresince çocuklarda, çamaşır suyu ve tuz ruhu içilmesinden kaynaklanan yemek borusu yanığı vak'alarının arttığını vurgulayan Uğuralp, ‘’tamamen önlenebilir bir durum olmasına rağmen alınan maddenin cinsine, miktarına, yoğunluğuna ve temas süresine göre yemek borusunda değişik derecelerde yanıklar oluşabilmektedir. Hatta yemek borusu yanıkları ölümle sonuçlanmaktadır’’ dedi. |
16.05.2009 |
Bilgisayarı bırak, sokağa koş |
İZMİR’DE ay sonunda ‘’Alsancak Şenlikleri’’ kapsamında düzenlenecek Sokak Oyunları Festivali, zamanının büyük bölümünü TV ve bilgisayar karşısında geçiren şehirli çocuklara sokakta ve bir arada oynamanın güzelliğini hatırlatacak. Alsancak’ta 27 Mayıs Çarşamba ve 28 Mayıs Perşembe günleri iki ayrı okulun bahçesinde yapılacak ‘’Sokak Oyunları’’ faaliyetlerinde, çocuklar öğretmenler eşliğinde yağ satarım bal satarım, kutu kutu pense, sek sek, istop, yakartop, mendil kapmaca, ip atlama, saklambaç, elim sende, körebe gibi açık mekânlarda oynanan oyunları oynayacak. |
16.05.2009 |
Atlantis’te ilk uzay yürüşüyü tamam |
HUBBLE uzay teleskobunun onarım ve modernizasyonu için gönderilen Atlantis uzay mekiğindeki astronotların ilk uzay yürüyüşünü tamamladıkları bildirildi. NASA’dan yapılan açıklamada, astronotların bu yürüyüşte, yeni bir kamera, yeni bir bilgisayar ve uzay araçlarının teleskoba kenetlenebilmesini sağlayacak yeni bir mekanizma yerleştirdikleri belirtildi. Programlanan beş uzay yürüyüşünün ilki olan bu yürüyüş, yedi saat yirmi dakika sürdü. Astronotların, “birkaç yorgunluk belirtisine rağmen, teleskobun durumunu iyi gördükleri” kaydedildi. |
16.05.2009 |
Kanserde yeni umut |
BİLİM adamlarının kanserle ilgili araştırmaları sürerken, şimdiye kadarki çalışmaların ilgi çeken sonuçları arasında daha önce bazı mide rahatsızlıklarında kullanılan zencefilin kanser tedavisi sürecindeki mide bulantılarına karşı yardımcı olmasının belirlenmesi de yer alıyor. Amerikan Kilinik Onkoloji Derneğinin (ASCO) Başkanlığını yapan ve Şikago Üniversitesi kan kanseri uzmanlarından Dr. Richard Schilsky, konuya ilişkin sunumun yapıldığı ASCO toplantısındaki açıklamasında, zencefilin binlerce yıldır mide rahatsızlıklarında kullanıldığını hatırlatarak, kanser hastalarının acılarını azaltmak için ne yapabileceklerini sürekli sorduklarını, araştırmaların da tedavi sürecinde mümkün olduğu kadar düşük dozda kullanılan zencefilin bu konuda çok iyi sonuç verdiğini gösterdiğini kaydetti. |
16.05.2009 |
13 yıl boyunca çocuklarının hergün fotoğraflarını çekti |
İNGİLTERE’DE bir baba, 13 yıl boyunca 2 çocuğunun günbegün fotoğraflarını çekti. İngiliz Daily Mail gazetesinin haberinde, baba Muniş Bansal’ın (36), yakında 13’üne girecek olan 12 yaşındaki kızı Suman ve 10 yaşındaki oğlu Jay’in doğdukları günden bu yana 8500’den fazla dijital görüntüsünü biriktirdiği ve bunlardan 600 albüm yaptığı belirtildi. Muniş, kızı ve oğlunun büyüdükçe yaptığı şeyden utandıklarını belirterek, çocukları evden ayrılana kadar bu işe devam edeceğini ve bir gün her ikisinin de bundan dolayı kendisini takdir etmesini umduğunu kaydetti. |
16.05.2009 |
Kur’ân’ı okudu, Müslüman oldu |
ANTALYA’NIN Alanya ilçesinde yaşayan Rus kadın, Kur’ân-ı Kerim’den etkilenerek İslâmiyeti seçti. Rus Oxana Maslova (38), Alanya Müftülüğü’ne gelerek Müslüman olmak istediğini söyledi. Alanya Müftüsü Ahmet Hamdi Başpınar’la birlikte Kelime-i Şahadet getiren Maslova böylece Müslüman oldu. Müftü Tanpınar, Maslova’ya Rusça Kur'ân-ı Kerim ve ihtida belgesi verdi. Müslümanların aile yapısından da etkilendiğini aktaran Maslova, şunları söyledi: ‘’Türkiye’de Müslüman ailelerin sıcaklığından, çocuklarına sahip çıkmasından ve daha sıcak bir aile hayatı olduğundan dolayı Müslümanlardan etkilendim. Maalesef bizim ülkemizde, Türkler’deki gibi sıcak aile kavramı yok. Fatiha, İhlâs Sûresi, Ayet el Kürsi, namazda okunması gereken sûreleri biliyorum. İslâm ile ilgili birçok şey okuyorum. Okuduğum duâların anlamını öğrendim. Bilerek okuyorum. Kelime-i Şahadet’in mânâsını biliyorum. Günlük ibadetlerimi yerine getiriyorum’’ diye konuştu. |
16.05.2009 |
Domuz gribi laboratuvarda üretilmedi |
DÜNYA Sağlık Örgütü (DSÖ), uzmanların domuz gribi virüsünün ilk olarak bir laboratuvarda ortaya çıktığı iddialarını reddettiğini bildirdi. DSÖ grip şefi Keiji Fukuda, Avustralyalı bir araştırmacının bu yöndeki iddiası üzerine, örgütün hafta sonunda uzmanları alarma geçirdiğini söyledi. Fukuda, uzmanların birkaç gün delilleri inceledikten sonra, domuz gribi virüsünün de diğer griplerin çoğunda olduğu gibi, büyük ihtimalle tabiî olarak ortaya çıkmış olduğu sonucuna vardıklarını belirtti. |
16.05.2009 |
Türk-İş: İşsizlik, vahim boyutlara ulaştı |
TÜRK-İŞ işsizlik rakamlarının, 3 milyon 802 bin kişiyle Ocak ayı rakamlarını da aşarak, ‘’vahim boyutlara ulaştığını’’ bildirdi. Türk-İş Yönetim Kurulu, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan 2009 Şubat dönemi istihdam rakamlarına ilişkin yazılı açıklama yaptı. Geçen yılın Şubat ayında 10,6 olan işsizlik oranının, bu yıl yüzde 16,1’e yükseldiği belirtilen açıklamada, ‘’İşsizlik, 3 milyon 802 bin kişiyle Ocak rakamlarını da aşarak vahim boyutlara ulaşmıştır’’ denildi. Açıklamada, rakamların, gerçek gündemin işsizlik ve yoksulluk olduğunu gözler önüne serdiği, gün geçtikçe artan işsiz sayısının toplumsal sorunları derinleştirdiği ve Türkiye’nin işsiz, mutsuz ve umutsuz insanlar ülkesi haline geldiği ifade edildi. İşsizliği önleyecek uygulamaların hayata geçirilmesi gerektiği vurgulanan açıklamada, ekonomik krizin işsizliği tetiklediğine işaret edildi. Açıklamada, şunlar kaydedildi: ‘’Hükümetin krize karşı aldığı önlemlerin, işsizliği önleme adına bir katkısı olmadığı açıktır. Hükümet, krize karşı önlem politikalarını gözden geçirmeli, emeği ile geçinenleri de dikkate alarak üretimi yeniden organize etmeli, sosyal ve ekonomik meseleleri birlikte değerlendirecek bir vizyonu vakit geçirmeden gündeme almalıdır. Türk-İş, işsizlik ve ekonomik krize ilişkin önerilerini defaatle kamuoyu ile paylaşmış, başta AKP Hükümeti olmak üzere yetkili tüm kurumlara görüşlerini iletmiştir. Gelinen nokta, artık gerçek çözümlerin üretilmesini gerekli kılmakta, bu konuda da en büyük görev AKP Hükümeti’ne düşmektedir.’’ Ankara / aa |
16.05.2009 |
Ergün: Nisan ve Mayıs rakamları daha olumlu olacak |
SANAYİ ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, ‘’Şubat 2009’’ sonuçlarına ilişkin, ‘’Bunlar Şubat ayına ait rakamlar, Şubat ayı da Türkiye’de krizin etkilerinin daha fazla yaşanmış olduğu bir aydı’’ değerlendirmesini yaptı. Gazetecilerin sorularını cevaplayan Ergün, işgücü anketiyle ilgili olarak, istatistiklerin 1-2 ay geriden geldiğini, Mart ve Nisan ayındaki üretim artışıyla, kapasite kullanım oranlarıyla ve tüketici güven endeksiyle birlikte düşünüldüğünde aslında Nisan, Mayıs ve Haziran aylarında işsizlik oranlarında da bir düşme olacağının görüldüğünü söyledi. Ergün, ‘’Bunlar Şubat ayına ait rakamlar, Şubat ayı da Türkiye’de krizin etkilerinin daha fazla yaşanmış olduğu bir aydı. Ama Mart ve Nisan ayları itibariyle bir toparlanmanın başladığını, o ayların rakamları bizim önümüze koymuş oldu. Nisan ve Mayıs rakamları Şubat rakamlarından çok daha olumlu rakamlar olacağını düşünüyorum’’ diye konuştu. İstanbul / aa |
16.05.2009 |
Memurlara yeni bir sendika daha geldi |
MEMUR sendikacılığına yeni bir sendika daha katıldı. Sağlık ve sosyal hizmet kolunda kurulan Tüm Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası (Tüm Sağlık-Sen) üye çalışmalarına dünden itibaren başladığını duyurdu. Memur sendikacılığına yeni bir açılım getireceklerini belirten Tüm Sağlık Sen Genel Başkanı Okay Erözgün, 2009 sonu itibariyle eğitim, büro, Diyanet ve belediye hizmet kollarında da örgütlenerek konfederasyonlaşacaklarını söyledi. Kamu çalışanlarının yüzde 50’ye yakınının hiçbir sendikaya üye olmadıklarını ifade eden Erözgün, öncelikle bu memurlara ulaşarak memur sendikacılığını güçlendirmeyi hedeflediklerini kaydetti. Tüm Sağlık-Sen olarak Nisan ayında kuruluşlarını tamamladıklarını ancak üye çalışmalarına dünden itibaren başladıklarını dile getiren Erözgün, başta sağlık ve sosyal hizmet kolları olmak diğer hizmet kollarında da örgütlenerek memur sendikacılığında iddialı bir konuma geleceklerini belirtti. Ankara / Ahmet Terzi |
16.05.2009 |
AB: IMF ile anlaşın |
AVRUPA Birliği, bankacılık sektörünün gücüne rağmen küresel krizden olumsuz etkilenen Türkiye’ye Uluslararası Para Fonu’ya (IMF)anlaşması tavsiyesinde bulunacak. 19 Mayıs’ta toplanacak Türkiye-AB Ortaklık Konseyi için hazırlanan taslak AB belgesinde, ekonomik durgunluk ve emtia fiyatlarındaki düşüşün Türkiye’nin dış finansman ihtiyacını azalttığı belirtilerek mevcut şartlarda en büyük tehditlerin dış talepteki duraklamayla küresel krizin daha da derinleşmesi ihtimali olduğu kaydedildi. Taslak belgede “Avrupa Birliği, taze kaynak ve yatırımcı güvenini sağlamak için Türkiye’yi biran önce IMF’yle anlaşmaya teşvik eder” denildi. Brüksel / aa |
16.05.2009 |
Eskişehir’de korkutan patlama |
ESKİŞEHİR'DE bir apartmanın giriş katında bulunan parke dükkanında belirlenemeyen sebeple meydana gelen patlamada 35 kişi yaralandı. Edinilen bilgiye göre, Tunalı Mahallesi Gaffar Okkan Caddesi’ndeki 3 katlı binanın bodrumunda deposu, giriş katında da ofisi bulunan parke dükkanında patlamanın ardından çıkan yangının dumanından 4’ü polis 35 kişi etkilendi. Patlama sırasında caddeden geçen ve apartmanın yakınlarında park halinde bulunan 7 araçta maddi hasar oluştu, çevredeki bazı binaların camları kırıldı. Vali Mehmet Kılıçlar, iş yerinin bodrum katında inşaat malzemelerinin depolandığını belirterek, “Patlamanın iş yerinin bodrum katındaki parke yapımında kullanılan tiner benzeri malzemelerden kaynaklandığı tahmin edilmektedir. Patlama sonucu 35 kişi yaralanmış olup 1 yaralının durumu ağırdır. Hastaneye sevk edilen yaralıların çoğu dumandan etkinlenmiştir” dedi. Bu arada Eskişehir Doğalgaz Dağıtım AŞ, ekiplerin yaptığı ilk incelemelerde patlama olan yerde doğalgaz kullanılmadığının belirlendiğini bildirdi. Eskişehir / aa |
16.05.2009 |
Batı Akdeniz'de petrol umudu |
TÜRKİYE Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) tarafından Burdur’a bağlı Bucak ilçesinde başlatılan petrol ve doğal gaz arama çalışmalarında, Türkiye’nin en derin sondaj rekoru kırıldı. Türkiye’nin dört bir yanında petrol ve doğal gaz arama çalışmalarını sürdüren TPAO, Bucak ilçesinin batısında daha önce yaptığı sismik araştırmalar sonucu sondaj kuyusu açtı. Tamamen Türk petrol ve jeoloji mühendisleri ile işçilerinden oluşan 35 kişilik ekip, 24 saat vardiya usulü çalışarak bir yıldan fazla ‘’Yuvaköy-1’’ adı verilen sondaj kuyusunda petrol ve doğal gaz arama çalışmalarını sürdürüyor. ‘’Yuvaköy-1’’ petrol ve doğal gaz arama sondaj kuyusunda 6 bin 136 metrenin aşıldığı bildirildi. Böylece 20 yıl önce Türkiye’nin en derin sondaj kuyusu unvanına sahip olan Antalya’nın Demre ilçesindeki ‘’Demre-1’’ arama kuyusunun rekoru da kırılmış oldu. TPAO Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdür Yardımcısı Yurdal Öztaş, ‘’Ümidimiz odur ki, bu örtü kayamızın altında hepimizi mutlu edecek bir petrol veya gaz varlığına erişir ve emeğimizin karşılığını inşallah hep beraber görürüz’’ dedi. Antalya / aa |
16.05.2009 |
“Vizesiz Avrupa”da önemli adım |
Akdenİz Üniversitesi (AÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi ve Vizesiz Avrupa Araştırma Grubu Başkanı Prof. Dr. Harun Gümrükçü, Almanya İçişleri Bakanlığı tarafından hizmet sunumu için belirli kesimlerden Almanya’ya gelecek Türk vatandaşlarını vizeden muaf tutma kararını ‘’önemli, ancak yetersiz bir adım’’ olarak nitelendirdi. Gümrükçü, Almanya’nın Hamburg şehrinde konuyla ilgili olarak düzenlediği basın toplantısında, böyle bir kararın çıkmasını 19 yıldan bu yana beklediklerini ifade ederek, ‘’Alman hükümetinin vize uygulaması konusunda aldığı karar önemli bir adım, ancak yetersiz. Bunun arkasının gelmesi lazım. 1973 yılından 2009 yılına kadar hangi haklarda kötüleştirme yapıldı bunun ele alınması gerekir. Almanya sadece vize konusunu gündeme almış. Sadece kamyon şoförleriyle hizmet sunumunda bulunan belirli kesimleri vize muafiyeti kapsamına alıyor. Oysa vizesiz dolaşım hakkı tüm Türk vatandaşlarına verilmeli. Bu kazanılmış bir haktır. Yasaların tekrar gözden geçirilmesi gerekir’’ dedi. 1965 yılında kabul edilen yabancılar yasasının sadece hizmet sunumunu değil, hizmet alınımını da içerdiğine dikkat çeken Gümrükçü, Alman hükümetinin bunu ve vize muafiyeti dışında Türklerin diğer bazı haklarını da göz ardı ettiğini kaydetti. Hamburg / aa |
16.05.2009 |
Eruh’ta hain tuzak: 1 korucu şehit |
SİİRT'İN Eruh ilçesinde teröristlerce döşenen mayının patlaması sonucu 1 geçici köy korucusu şehit oldu, 1 korucu yaralandı. Edinilen bilgiye göre, ilçeye bağlı Dağdöşü Köyü kırsal alanında yürütülen operasyonlar sırasında, terör örgütü PKK’nın daha önce döşediği mayın patladı. Olayda, geçici köy korucusu Ömer Dayan şehit oldu, korucu Emin Demir yaralandı. Yaralı Demir, Siirt Asker Hastanesinde tedavi altına alındı. Bölgede operasyonlar sürdürülüyor. Eruh / aa |
16.05.2009 |
Adlî Tıp Kurumu için araştırma talebi |
CHP, Adlî Tıp Kurumunda yaşanan gelişmeler ile bilirkişilik müessesesinin incelenmesi için Meclis Araştırması açılmasını istedi. Adana Milletvekili Nevin Gaye Erbatur ve arkadaşları tarafından TBMM Başkanlığına sunulan araştırma önergesinde, Adlî Tıp Kurumunun, ‘’Üzmez Davası’’ diye bilinen çocuk istismarı davası başta olmak bazı davalardaki tutumunun, kamuoyunda ‘’rahatsızlık doğurduğu ve tartışmaya sebep olduğu’’ belirtildi. Araştırma önergesinde, adaletin işleyebilmesi için Adlî Tıp Kurumunun siyasî baskıdan uzak, liyakata uygun yönetilmesi gerektiğine yer verilerek, adlî tıp hizmetlerinin sunumunda uzman personelinin önemine değinildi. Önergede, Adlî Tıp Kurumunda yaşanan gelişmeler ile bilirkişilik müessesesinin incelenmesi için Meclis Araştırması açılması istendi. Ankara / aa |
16.05.2009 |