Peki, bu konuda kime ya da kimlere güveniliyor; tabiî ki etiket üzerindeki TSE ya da ‘Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı izniyle üretilmiştir’ ibaresine. Siz ne kadar güveniyorsunuz bilemem, ama biz güvenmiyoruz. Biz kim miyiz? Bizler gıda mühendisleriyiz. Mesleği yok edilen mühendisler...
Güvenilir gıda için yapılan denetimleri kimler yapıyor hiç merak edeniniz var mı? Sakın gıda mühendisleri cevabını verip bizi kendi bildiklerimizle çelişkiye düşürmeyin. Cevabı biz verelim: Bakanlık harici denetimleri zabıtalar yapıyor. Bakanlığa gelince, sadece % 20’si konunun uzmanı. ‘Ee siz ne yapıyorsunuz?’ diyorsunuzdur şimdi. Buyrun beraber bir bakalım gıda mühendisleri ne yapıyor Türkiye’de.
Seçenek bir: Özel sektörde asgarî ücretle yoğun ve esnek çalışma saatlerinin yanında firmanın usûlsüzlüklerine rağmen, üretimi Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı izniyle! gerçekleştirmek.
Seçenek iki: KPSS’den 85 ve üzeri puanlar alarak Pollyanna misali atama beklemek. Atamaları beklerken yine asgarî ücretle farklı ya da kendi alanlarında köle olmak.
Seçenek üç: Kurumsal ve işini lâyıkıyla yerine getiren insana ve insan sağlığına önem veren gıda firmalarında çalışmak. Ancak buralara girebilmek için de maddî gücünüz olacak ki istenilen donanıma sahip olabilmek için gerekli kurs, seminer, yurtdışı dil eğitimlerini alabilesiniz.
Üniversiteye yüksek puanlarla girip yine KPSS’den yüksek puanlar alarak atama bekleyen gıda mühendisleri varken, denetimlerin zabıtalara yaptırılmasındaki mantığı ya da çıkarını henüz anlamış değiliz. Tek isteğimiz atanmak değil. Özel sektörde daha insancıl şartlarda, akşam başımızı yastığa koyduğumuzda “Bugün de sağlığı tehdit edici üretim yapılmasına sessiz kaldım” demeden yapabilmek istiyoruz mesleğimizi.
Belirttiğimiz çalışma şartlarını bizlere makul görebilirsiniz, ama kendi sağlığınız bu kadar ucuz olmamalı. Sağlığınıza sahip çıkın! Güvenilir ve uygun olmayan ürünleri 174 Alo Gıda hattına bildirin. Güvenilir gıda ve sağlıklı yaşam için sizin de elinizi taşın altına koymanız dileğiyle...