1339 [M. 1923] Tarihinde Meclis-i Mebusana hitaben yazdığım bir hutbenin suretidir.
10 maddelik beyanname Meclis Müzesine asılmalı
Bediüzzaman Said Nursi’nin Ankara’ya gelişinin ve Beyanname’nin 100. Yılı
Tarihi Beyanname 100 yaşında: Kainatın Yüksek Hakikati ve Beyanname’den Adalet Dersleri
***
“Şüphesiz namaz, mü’minlerin üzerine belli vakitler için farz olarak yazılmıştır. (Nisâ Suresi: 103)”
Ey Mücahidîn-i İslâm, Ey Ehl-i Hall ü Akd!
Bu fakirin bir meselede on sözünü, birkaç nasihatini dinlemenizi rica ediyorum.
Evvelâ: Şu muzafferiyetteki harikulâde nimet-i İlâhiye bir şükran ister ki, devam etsin, ziyade olsun. Yoksa, nimet şükrü görmezse gider. Madem ki Kur’ân’ı, Allah’ın tevfikiyle düşmanın hücumundan kurtardınız, Kur’ân’ın en sarih ve en kat’î emri olan salât gibi feraizi imtisal etmeniz lâzımdır; tâ onun feyzi, böyle harika suretinde üstünüzde tevali ve devam etsin.
Sâniyen: Âlem-i İslâm’ı mesrur ettiniz, muhabbet ve teveccühünü kazandınız. Lâkin o teveccüh ve muhabbetin idamesi, şeair-i İslâmiyeyi iltizamla olur. Zira Müslümanlar İslâmiyet hesabına sizi severler.
Sâlisen: Bu âlemde, evliyaullah hükmünde olan gazi ve şühedalara kumandanlık ettiniz. Kur’ân’ın evâmir-i kat’iyesine imtisal etmekle, öteki âlemde de o nurânî güruha refik olmaya çalışmak, sizin gibi himmetlilerin şe’nidir. Yoksa, burada kumandan iken, orada bir neferden istimdad-ı nur etmeye muztar kalacaksınız. Bu dünya-i deniye şan ve şerefiyle öyle bir meta değil ki, sizin gibi insanları işbâ’ etsin, tatmin etsin ve maksud-u bizzat olsun.
Râbian: Bu millet-i İslâm’ın cemaatleri, çendan bir cemaat namazsız kalsa, fâsık da olsa, yine başlarındakini mütedeyyin görmek ister. Hatta umum Şarkta umum memurlara dair en evvel sordukları sual bu imiş. “Acaba namaz kılıyor mu?” derler. Namaz kılarsa, mutlak emniyet ederler, kılmazsa, ne kadar muktedir olsa, nazarlarında müttehemdir.
Bir zaman, Beytüşşebap aşairinde isyan vardı. Ben gittim, sordum:
“Sebep nedir?”
Dediler ki:
“Kaymakamımız namaz kılmıyordu, rakı içiyordu. Öyle dinsizlere nasıl itaat edeceğiz?”
Bu sözü söyleyenler de namazsız, hem de eşkıya idiler.
Devamı için bknz:
Mesnevî-i Nuriye, Hubab, s. 112
LÛGATÇE:
çendan: gerçi.
dünya-i deniye: (fani cihetiyle) adi, alçak dünya.
ehl-i hall ü akd: meseleleri ve işleri halledip sonuca bağlayanlar; idareciler.
evâmir-i kat’iye: kesin emirler.
feraiz: farzlar.
imtisal: emre tamamen uyma, gerekeni yapma.
iltizam: gerekli görme, lüzumlu görme, tarafgirlik ve bağlılık.
istimdad-ı nur: nur isteme.
işbâ’ etmek: doyurmak.
Meclis-i Mebusan: Büyük Millet Meclisi; milletvekillerinin oluşturduğu topluluk.
mücahidîn-i İslâm: İslâm mücahitleri, İslâmiyet için cihad edenler.
refik: arkadaş, yoldaş.
salât: namaz.
sâniyen: ikinci olarak.
şeair-i İslâmiye: İslâma ait işaretler, İslâma sembol olmuş iş ve ibadetler.
şe’n: iş, durum, özellik.
tevali: uzayıp gitme, devam etme.
***
Konuyla ilgili benzer içerikleri okumak ve Bediüzzaman'ın Ankara yılları ile ilgili daha geniş bilgi edinmek için tıklayınız:
Bediüzzaman Said Nursi’nin Ankara’ya gelişinin ve Beyanname’nin 100. Yılı
Benden sordular ki: “Cumhuriyet hakkında fikrin nedir?” Ben de dedim: BEN DİNDAR BİR CUMHURİYETÇİYİM
Bediüzzaman cumhuriyetçidir
Meşrutiyet İslam’a uygundur
Bediüzzaman Said Nursi’nin Ankara’ya gelişinin ve Beyanname’nin 100. Yılı
Tarihi Beyanname 100 yaşında: Kainatın Yüksek Hakikati ve Beyanname’den Adalet Dersleri
Bediüzzaman Ankara’nın halet-i ruhiyesini tahlil ediyor
Dini ihmal ederek çağdaş medeniyete ulaşılır mı?
100 yıl önce bugün Bediüzzaman Mecliste törenle karşılanmıştı
“Hoşâmedî”nin 100. yılı
Tarihî çağrıdan 100 yıl sonra
Bediüzzaman Said Nursi’nin Ankara’ya gelişinin 100. yılı
Meşrutiyet İslam’a uygundur
Bediüzzaman’ın Ankara’ya gelişi konuşulacak
Bir asır önceki “güncel” beyanname