7 Ekim’deki Hamas saldırılarını bahane eden İsrail’in o günden beri Gazze’de sürdürdüğü katliam devam ederken, Türkiye’yi yönetenlerin bu konuda izledikleri politikanın samimiyetsizliği, bu süreçte İsrail’le ticaretin hızlanarak artmasıyla açığa çıktı.
Kendisini “patronsuz gazeteci” olarak tanımlayan Metin Cihan’ın bu durumu TÜİK rakamlarıyla deşifre eden yayınları bunda bilhassa etkili oldu.
Cihan, X hesabındaki 3.12.23 tarihli sabitlenmiş mesajında bu çalışmaya nasıl başladığını şöyle anlatıyor: “20 gün önce Filistin halkı için ne yapabilirim diye düşündüğümde vardığım sonuç #israilesevkiyatıdurdur çağrısı yapmak olmuştu. Sevkiyatın detaylarını araştırınca tüm ihracatçı firmaların ve armatörlerin hiçbir şey olmamış gibi İsrail sevkiyatlarına devam ettiğini gördüm. Bu ikiyüzlülüğü herkese duyurmaya çalıştım. Yalanlamak istediler, daha fazlası ortaya çıktı. Dava açtılar, umursamadım. Gelinen noktada artık üstünü örtemeyecekleri bir noktaya vardı. Tepki büyüdü. Artık bir yaptırım kararının kaçınılmaz olduğunu düşünüyorum/umuyorum. Göstermelik olmamasını diliyorum. Yine bir dümen çevirirlerse ortaya çıkarmak için elimden geleni yapmaya söz veriyorum.”
İsrail’e yapılan ve Cihan’ın kalem kalem, rakamlarla açıkladığı sevkiyat bilgileri için evvela “İsrail istihbaratının, MOSSAD’ın propagandası” diyen iktidar, işi daha sonra “Ticareti devlet değil, özel şirketler yapıyor”a çevirdi, ardından bazı kalemlerdeki ticarete kısıtlama getirdiğini açıkladı.
Kamuoyundaki tepkinin büyüyerek devam etmesi ve konunun, iktidara 31 Mart seçim şokunu yaşatan önemli sebeplerden biri haline gelmesinin de etkisiyle alınan bu karar için “Petrol gibi stratejik ürünlerin sevkiyatını konu edinmeyen, ihracatı son dönemde artan ürünlere değinmeyen, detayları büyük ölçüde belirsiz bir ‘kısıtlama’ kararının ‘İsrail’le ticaret Filistin’e ihanet’ talebini tümüyle karşılamaktan uzak olduğu ortadadır” diyen Metin Cihan, “Filistin özgür olana kadar tam bir boykot uygulanmalı, Kürecik Radar Üssü gibi İsrail’in güvenliği için kurulmuş üsler kapatılmalıdır. Türkiye, İsrail’in güvenlik karakolu ve tedarik merkezi olmaktan çıkmalıdır” çağrısı yaptı.
Ve Cihan’ın 11 Nisan’daki paylaşımı: “İsrail ile ticareti kısıtlama da, bayram da pek etkilemiş görünmüyor. Ticaret Bakanlığı duyurusunun olduğu günden beri 11 gemi limanlarımızdan kalkıp İsrail’e ulaşmış. Şu an limanlarımızda bekleyen ve yüklemesi yapılan 7 gemi ise İsrail’e doğru yol almaya hazırlanıyor. İçlerinde çimento yüklü gemi de var, yakıt/kimyasal yüklü tanker de...”