Ekonominin çarkları zenginlere çalıştığını ve toplumun köleleştiğini anlamak için ekonomist olmaya gerek yok; herkes enflasyon rakamlarına bakarak anlar!
Zira, en iyi ekonomi analisti rakamlardır. Eylül 2019’da 99 lira olan 5 litrelik zeytinyağının fiyatı Temmuz 2023’te 825 lira. Gıdada enflasyon yüzde 105. Dünya genelinde son bir yılda yüzde 10,5 oranında gerileyen gıda fiyatları Türkiye’de ise 46 aydır ara vermeden artıyor.
Prof. Dr. Aziz Konukman, “TÜİK’in yüzde 68,5 dediği enflasyon, bu rakamın çok üzerinde. Resmi verilerde bile eğitimde yüzde 104, sağlık ve ulaştırmada yüzde 80, gıdada ise yüzde 70’in üzerinde.” diyor. Enflasyonu azdıran en önemli sebeplerden birisi her sahada devam eden insan, kaynak ve zaman israfı. Ki, “Yolcu garantili” havalimanlarına, köprülere, yollara, milyarlar ödeniyor.
İşsizlikte Avrupa şampiyonuyuz. Enflasyon, faiz, zam, dolaylı ağır bir vergidir. Ve enflasyon sadece fiyatları artırmıyor, nice ahlaksızlık, yolsuzlukların da sebebidir. Bankalar kâra doymuyor. Bankacılık sektörü net kârı, şubat ayında 42,75 milyar TL olurken, önceki ay 31,99 milyar TL’ydi. Ocak-şubat döneminde ise, bu rakam 74,73 milyar TL oldu. Faiz ve döviz artarken, olan asgari ücrete oldu. Emekli maaşı ile yaşamak açlıkla mücadeleye dönüştü. Açlık sınırı 20 bin lirayı geçti. Emekli maaşı sefalet aylığı oldu. Türkiye gündeminde uzun süredir tartışılan emeklilerin düşük maaşlarının kaynağı, AKP iktidarının 2008’de ‘’reform yapıyorum’’ diye çıkarttığı kanun...
AKP toplumu, bilhassa dindarları köleleştirdi! “Zenginler olan havas tabakası, avâmı ve fukarâyı ücret mukâbilinde hizmetkâr ittihaz etmesi, yani sermaye sahipleri ehl-i sa’yi (çalışanı) ve ameleyi küçük bir ücrete mukâbil istihdam etmeleridir. Bu devirde sû-i istimâlât o dereceye vardı ki, bir sermâyedar, kendi yerinde oturup, bankalar vâsıtasıyla bir günde bir milyon kazandığı halde; bir bîçare amele, sabahtan akşama kadar, tahte’l-arz (yeraltı) mâdenlerde çalışıp, kùt-u lâyemût (ölmeyecek) derecesinde, on kuruşluk bir ücret kazanıyor.”1
2003’ten beri adım adım kapitalist sistemi uygulayan AKP, akraba, çevre ve partidaşlarını zengin; diğer “eşhası fakir ve sefih ve ahlaksız!”2 etti. Hırsızlık, yolsuzluk, rüşvet ve kayırmacılıkla adalete zulüm külahı giydirmiş, “riyaset-i şahsiyeye/tek adam yönetimi”3 ile adalet, eğitim, ekonomi ve barışı da çökertip toplumu köleleştirmiş!
Dipnot:
1-Mektûbât, Enst./intr., s. 353.;
2-Tarihçe-i Hayat, s. 68.;
3-ESDE, s. 110.