"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Âile ifsat komitelerinin tehdidi altında!

Ali FERŞADOĞLU
30 Nisan 2024, Salı
İnsanlığın ilk, en eski, en mukaddes müessesesi âile hayatıdır. Mukaddesliğini, “Cennette kurulmasında ve ilk ceddimiz, Hz. Adem (as) ile ilk annemiz Hz. Havva’nın (ra) nikahlarını Allah’ın kıymasından” alır.

Ve en muhteşem, en huzurlu, en mutlu aile modeli Peygamber Efendimiz (asm), sahabe-i Kiram, yani, Asr-ı Saadet’tir. Ne yazık ki, âile; Hz. Adem’den (as), özellikle Asr-ı Saadet’ten günümüze, bütün insanlığın ve ümmetin Allah’a sığındığı deccalizm/süfyanizm ve şubeleri “dinsizlik, ifsat ve ahlaksızlık komitelerinin” tehditi altında! 

Çağımız medeniyetinin sefih cephesi imansızlık, ahlaksızlık, sefahet ile nefsi arzulara palazlandırıyor. Bu ise başta aile müessesesini tahrip ediyor. Cahiliye Devri hortlamış gibidir. Kadınlara düşkünlük, “kuvve-i şeheviyeyi” odak noktası yapmak, her yere kadını çıkarmak; kadını putlaştırmaktır. Sırf kadınlığı için ve hayatının gayesini, “şehvet”e, şehevî duygulara endekslemek “dişi putçuluk”tur. Bugün kadın moda ve kozmetik sanayiinin de odak noktasıdır. Kadın, yuvasından çıkıp beşeri yoldan çıkarmış. Keza, bazı şuursuz bayanlar da kocaya ve erkeklere tapınıyor! Halbuki, tapınılacak yegâne varlık; herşeyi yaratan Allah’tır. 

Bilgi ve inanç kirliliğinin de şiddetle hüküm sürdüğü bugünlerde sağlıklı bir aile yuvası kurmak ve devam ettirmek sağlam bir iman ve çaba gerektiriyor. Bunun için eş seçimi, aile hayatı, hayatî önem taşıyor! Eş olarak kadın da erkek de çocuklar da Kur’ân ve Sünnet-i Seniyyenin çizdiği ölçüler çerçevesinde oluşturulmalı. Eşler, Allah hesabına, O’nun emanetleri ve sonsuz hayatta bir arkadaş olarak görmeli.

“Nev-i beşerin hayat-ı dünyeviyesinde en cemiyetli merkez ve en esaslı zemberek ve dünyevî saadet için bir Cennet, bir melce’, bir tahassüngâh (sığınak) ise, âile hayatıdır. Ve herkesin hânesi, küçük bir dünyasıdır. Ve o hâne ve âile hayatının hayatı ve saadeti ise, samimi ve ciddî ve vefâdarâne hürmet ve hakiki ve şefkatli ve fedâkârâne merhamet ile olabilir. Ve bu hakiki hürmet ve samimi merhamet ise, ebedî bir arkadaşlık ve dâimî bir refâkat ve sermedî bir beraberlik ve hadsiz bir zamanda ve hududsuz bir hayatta birbiriyle pederâne, ferzendâne, kardeşâne, arkadaşâne münâsebetlerin bulunmak fikriyle, akîdesiyle olabilir.”1

Âileyi, “hürmet ve hakiki ve şefkatli ve fedâkârâne merhamet” ve muhabbetle kurtarabiliriz!

Dipnot: 

1-Sözler, Enst./intr., s. 93.

Okunma Sayısı: 1021
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı