Şiirler, şarkılar bazen insanların kaderlerinden izler taşır. “Nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz, nasıl ölürseniz öyle haşrolursunuz” hitabının izdüşümüdür bir nev'î. Çok değil henüz bir iki hafta önce hepimiz nefesimizi tutmuş, endişeli bir bekleyiş içinde helikopter kazasında kaybolan insanlarımızın kurtulması için duâlar ediyorduk. Ancak mutlu haber ne yazık ki gelmedi. Ölüm şekli, yeri, müteveffaların kimlikleri itibarıyla acımız ayrıca büyüktü. Şiir ve kader dedik ya başlıkta, merhum Muhsin Yazıcıoğlu’nun hayatta iken yazdığı “Üşüyorum” şiirinin ölüm biçimi ile paralellik gösterdiğini görünce “ takdir-i İlâhî” bu deyiverdim. Önce şiiri bir okuyalım:
“Bir coşku var içimde bugün kıpır kıpır,
Uzak çok uzak bir yerleri özlüyorum
Gözlerin parke parke taş duvarlarda
Açılıyor hayal pencerelerim
Hafif bir rüzgâr gibi süzülüyorum
Kekik kokulu koyaklardan aşarak
Güvercinler ülkesinde dolaşıyor
Bir çeşme başı arıyorum.
Yarpuzlar arasında kendimi bırakıp
Mis gibi nane kokuları arasında
Ruhumu dinlemek istiyorum
Zikre dalmış her şey,
Güne gülümserken papatyalar
Duâlar gibi yükselir ümitlerim
Güneşle kol kola kırlarda koşarak
Siz Peygamber çiçekleri toplarken
Ben çesme başında uzanmak istiyorum
Huzur dolu içimde, ben sonsuzluğu düşünüyorum.
Ey sonsuzluğun sahibi sana ulaşmak istiyorum
Durun kapatmayın pencerelerimi
GÜNEŞİMİ KAPATMAYIN
BETON ÇOK SOĞUK ÜŞÜYORUM…”
Bu şiirin yazarı merhum Muhsin Bey Mehmet Akif Ersoy’la özdeşleşmiş Tâceddin Dergâhı’nda toprağa verildi. Aynı gün gazetemizde yine nefis bir İbrahim Özdabak çizgisi vardı: Muhsin Beyin kabrinin yer aldığı karikatürde Mehmed Akif’in aşağıdaki dizeleri vardı. Ne büyük bir tevafuk dedim. Adeta büyük şair Mehmed Akif, merhum Muhsin Bey’in şiirine cevap yazmış gibi diyordu ki:
“ - Nerde kaldın? Beni hiç yoklamadın evlâdım
Haklısın, bende kabahat ki haber yollamadım.
Bilirim çoktur işin, sonra bizim yol pek uzun. .
Hele dinlen azıcık, anlaşılan yorgunsun.
Bereket versin ateş koydu demin komsu kadın
ÜŞÜYORSAN eşiver mangalı eş eş de ısın. ”
Şiir ve kaderin birbiriyle benzeşmesi ancak bu kadar olur. Bu vesileyle hem büyük şairimize hem de Muhsin Yazıcıoğlu ve kazada vefat edenlere Cenâb-ı Hak’dan rahmet diliyorum.
07.04.2009
E-Posta:
alioktay@alioktay. net
|