Ünye Müftüsü Vedat Başsan, Ramazan ayında kötü alışkanlıklar nasıl bir kenara bırakılıyor, ibadetlere nasıl dikkat ediliyor ise sonrasında da alınan bu mesafenin korunması gerektiğine vurgu yaptı.
Müftü Başsan, Ramazan ayının insanın hayatına ölçü alması gereken bir zaman dilimi olduğuna dikkat çekerek, “Ramazan ayından sonra da alınan mesafe, insanların kendisini kötü alışkanlıklardan korumasının daim olması gerekir.” dedi.
Başsan, şunları kaydetti: “Aslında Ramazan’dan sonra da farklı bir zaman değildir. Zaman, insan ve insanın istekleri aynıdır. O zaman farklı olan nedir? Ramazan Ayı Rabbimizin de bildirdiğine göre ehemmiyeti, önemi, verilen sevapların kat kat daha fazla olduğu insanların manevi bir kampa girdiği bir zaman dilimidir.
RAMAZAN’DA İTİKÂFA GİRMELİYİZ
Öte yandan bizim ihmal ettiğimiz bir sünnet var. Ünye gibi bir ilçede bile çok az sayıda insanlar itikâfa giriyorlar. Nedir itikâf? Ramazan’ın son 10 gününü Kur’an ile zikir ile ibadet ile geçirdiğiniz vakittir. Yani bir nevi inzivai bir hayat yaşıyorsunuz. Bunu yapanlar çok az sayıdalar. Hâlbuki bugünkü insanların o kadar itikâfa ihtiyacı var ki! Hayat o kadar çetrefilleşmiş ki! Stresli bir hayata sahibiz. Sizin bu insanları itikâfa girmeleri için zaman ve mekân ayarlamanız lazım. Bunlar yabana atılacak şeyler değildir.
KÖTÜ ALIŞKANLIKLARI OLANLAR, RAMAZAN’DA ONLARI BİR TARAFA BIRAKIYOR
Özellikle de irade eğitimi. Bugün kötü alışkanlığı olan insanlar bile oruç tuttuğu zaman kötü alışkanlıkları bir tarafa itiyor. Bu da demektir ki insan güçlü bir varlıktır. Allah insanları güçlü yaratmıştır. Sabır, yardımlaşma, kardeşlik duygusu artı insanın iradesi güçlü oldu mu, zayıf varlık olduğunu, bir damla suyun bile ne kadar kıymetli olduğunu görüyorsunuz. Kulluk denilen şey dolayısı ile sadece Ramazan’a ait değildir. Ramazan sonrasında da devam ettirmeniz gerekir. Efendimiz de bu anlamda, 'Az ama devamlı olan şeyler sizin için daha hayırlıdır.' buyuruyor. Onun için bu Ramazan’da kazanılan şeyler bir çırpıda bir kenara bırakılmamalıdır. İnsan kötü alışkanlıkları Ramazan’dan dolayı bir kenara koyuyor. Haa o zaman bu kötü bir şey ise, bu alışkanlıklar Ramazan’dan sonra bırakılan yerden alınmamalıdır.
KULLUK, RAMAZAN’LA DA SINIRLI DEĞİLDİR
Ramazan’da bir mesafe almışsak o mesafemizi korumamız lazımdır. Kulluk, Ramazan’la da sınırlı değildir. Kulluk buluğ çağından itibaren başlayıp ölene kadar olan Dünya hayatında Allah ile olan münasebetiniz demektir. Bunun adına her şeyi koyabilirsiniz. Yani çalışırken ki bu kendi şahsi işiniz de olabilir. Yapılan her fiilde Allah’ın koyduğu ölçülerden şaşmadan devam etmektir. Zaten o ölçüler de Allah’ın değil yine insanın işine yarayan ölçülerdir. Allah o ölçüleri yine kulları için koymuştur. Yeme içmeyi nasıl terk edemiyorsanız; ibadeti de terk edemezsiniz. İbadetler de ruhun gıdasıdır. İbadet derken sadece namaz oruçtan bahsedilmez. İnsanın yürümesi, kazancı, davranışları, konuşması, gençliğin nereye harcandığı ve bütün fiillerini de sayabilirsiniz. İnsanın yaradılış gayesi de budur. Necm Suresi’nde; 'Biz sizi başıboş mu bıraktık.' diyor. Başıboş değilsiniz. Boş yere de yaratılmadınız. Ölçüsüz bir hayat olamaz. Hayatınız da bir disiplin olması gereklidir. Uymanız gereken bir kurallar olmalıdır. Rabbim inşallah bütün mü ‘minim diyen kullarına bu iradeler ile yaşamayı ömür boyu nasip eylesin.”