Akçay, düzenlediği basın toplantısında, Türkiye'nin çözüm bekleyen en önemli sorununun terör ve güvenlik olduğunu, terörle mücadelenin topyekün olması gerektiğini, devleti yönetenlerin kararlı irade ve icraat göstermesi gerektiğini ifade etti.

Türkiye'nin zor bir dönemden geçtiğini belirten Akçay, "Terör saldırıları devam ederken bir yandan Başkanlık ve Anayasa tartışmaları yapılmakta, diğer yandan terörle yeniden müzakerenin sinyalleri verilmektedir. Milletimiz huzursuz ve endişelidir. Türkiye yönetim kaosu içindedir. Bugün ülkemizin çözüm bekleyen sorunu terör ve güvenliktir. 2002 yılında sıfırlanan terörün bugün başkentin kalbinde nasıl eylemler yapar hale geldiği, şehirlere, üniversitelere nasıl yuvalandığının muhasebesi yapılmak zorundadır. Türkiye; terör yüzünden Irak ve Suriye görüntüsü vermektedir" dedi.

Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş'un "Saldırının çok iyi planlanarak gerçekleştirildiğini görüyoruz" dediğine işaret eden Akçay, şöyle devam etti:

"Bir terör saldırısını tanımlarken çok iyi planlandığını söyleyebilmesi, Hükümetin ne kadar bilinçten yoksun, dilinin bozuk ve cahil olduğunu göstermektedir. Peki, terörist eylem yaparken çok iyi planlama yapıyor da sen Hükümet olarak terörle mücadele ederken neden çok iyi planlama yapamıyorsun? Şunların söylediğine bak. Bunların devirdiği çamlar, berbat ettiği çuval incirlerin hangi birini sayalım? Terörün bu noktaya gelmesinin yegane sorumlusu iktidardır. En baş sorumlu iktidardır. Bugün ülkemizde şehit kanlarının sorumlusu Dolmabahçe'de PKK ile anlaşma yaparak İmralı canisinin 10 maddelik ihanetini yol ve müzakere haritası olarak benimseyen bu Hükümettir."

Akçay, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun Hollanda dönüşünde yaptığı açıklamalarla bilinçaltını bir kez daha ortaya koyduğunu ileri sürerek, "Başbakan, 'biz terörle mücadele etmeyeceğiz' diyor. Peki ne yapacaksınız, müzakere mi edeceksiniz? Mardin konuşmasına baktığımızda terörle müzakere bile edilmeyeceği, doğrudan terörün taleplerinin yerine getirileceği görülmektedir. AKP'nin eli işte, gözü oynaşta. Zaten bugün terörle doğru dürüst mücadele edilmemekte, sadece günlük asayiş sağlanmaya çalışılmaktadır. Ey hükümet, milli çizgiye gel" diye konuştu.

"Davutoğlu'nun dünkü saldırıyı Türkiye içindeki bölücü terör örgütü üyeleri ve YPG mensubu bir kişinin gerçekleştirdiğini açıklamasını nasıl değerlendirdiği" sorusuna karşılık, Akçay, "Zaten ilk ihtimaller dahilindedir. Bu açıklamayı önemli buluyorum, ciddiyetle takip edilmeli ama işin özü, kim ya da hangi örgüt olduğundan ziyade bugüne kadar terör örgütleriyle etkin mücadele edilmeyişi ve bundan sonra kararlı şekilde edilmesidir" ifadesini kullandı.

Bunların terör eylemleri yapacağı konusunda analistler ve uzmanların öngörüde bulunduğuna işaret eden Akçay, şöyle dedi: 

Seçimlerden önce 'canlı bombaları eyleme geçmediği için yakalayamıyoruz' diyorlardı, şimdi eylem oldu, yakalamışlar herhalde. Bunu söylemekle ciddi iş yaptıklarını düşünmesinler. Marifet, bu eylemler olmadan bunu önlemektir, etkili önlemleri almaktır, eyleme geçmeden yakalamaktır, terör örgütlerini terör eylemi yapamaz hale getirmektir. 2002 yılında 57. Hükümet döneminde getirilmişti. 14 yılda getirdikleri nokta, başkentimizde ve kalbimizde patlayan canlı bombalardır. 10 Ekim'deki patlamayı unutmadık. Büyük kentler büyük tehditler altında."

Akçay, terör örgütlerinin neredeyse basın açıklamalarıyla nerede eylem yapacağını söyleyecek kadar küstahlaştığını belirterek, şunları kaydetti: 

"Dünkü saldırının da bir takım sembolik mesajları olduğu açık. YPG'yi bugüne kadar niye desteklediniz? Daha 'terör örgütüdür' diyeli birkaç ay oldu. YPG ve PYD'ye, 29 Ekim 2014'te Irak'ın kuzeyinden peşmergeleri Türkiye'den geçirerek Suriye'de yardımı gönderten kim? Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'biz gönderdik' diye açıklamalar yaptı. PYD'nin liderini Ankara'da ağırlayan, pohpohlayan, şımartan kim? Serok Ahmet... Yani sarmaş dolaş olmuşlar."

AA