AYM bazı gazetelere Basın İlan Kurumu tarafından verilen resmî ilan kesme cezaları için bir kez daha “ifade ve basın özgürlüğünün ihlali” kararı verdi.
Daha doğrusu bu konuda benzer şekilde ilanları kesilen gazetelerin ayrı ayrı yaptıkları başvuruları toplu olarak değerlendirdiği “pilot” kararında bu sonuca vardı ve bundan sonra açılacak davalarda bidayet mahkemelerinin uyması gereken bir karar vermiş oldu.
Çünkü AYM’nin daha önce aynı konuda verdiği kararlara gerek BİK, gerekse bidayet mahkemeleri tarafından itibar edilmiyordu.
Bu dönemde başka bazı kritik davalarda da sık sık şahit olduğumuz bir anormallik...
Onun için bunu tesbit edip, “İhlal var” dediği kararlar hakkında ilgili mahkemelerin tekrar değerlendirme ve ısrar yetkileri olmadığını belirten AYM, kendi kararlarının kaale alınmayışını “sistematik bir sorun” olarak niteledi ve çözümünü TBMM’ye havale etti.
AYM benzer bir durumun cezaevlerinde uygulanan ve “Hukuka aykırı, ifade özgürlüğünün ihlali” olarak neticeye bağladığı gazete, kitap ve yayın yasaklarında da yaşandığını; bu yönde verdiği kararların da uygulamada dikkate alınmadığını kayda geçirmişti.
Yeni Asya’ya uygulanan keyfî yasağın dayandırıldığı gerekçeleri de reddeden AYM kararı, bunun en son örneklerinden biriydi.
BİK’in bazı gazetelere “basın ahlâk esasları” gerekçesiyle kestiği ve katlanarak artan cezalar için de “özgürlük ihlali” diyen AYM, böylece tek adam rejimiyle katmerlenen keyfîlikler zincirinin bir halkasını daha deşifre etti.
Bilindiği gibi Yeni Asya’nın da resmî ilan hakkı—15-20 Temmuz sürecindeki önceki kesintiler sayılmazsa—923 gündür verilmiyor.
Dahası ilan hakkı tamamen iptal edildi.
Zahiren gösterilen gerekçeler, tutulması zorunlu defterlerle ilgili bazı eksikler, haberlerdeki muhabir imzaları gibi “eften püften” şeyler. Ama bunlardan dolayı külliyen ilan iptali bugüne kadar görülmüş birşey değil.
Asıl sebebin ise bu süreçteki hukuksuzluklar, adaletsizlikler, hak ihlalleri, KHK mağduriyetleri gibi konulardaki yayınlarımızdan duyulan rahatsızlık olduğunu ifade etmiştik.
Dileğimiz, artık hukuka dönülmesi ve tüm bu hukuksuzlukların defterinin dürülmesi.
Daha fazla uzamadan, bir an önce...