Gündemde tartışılan ‘kayyım düzenlemeleri’ ile ilgili EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar cevaplanması zor sorular sordu.
Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, iş dünyası temsilcileri olarak 65. Hükümet’in önceliği ekonomiye vermesinden memnuniyet duyduklarını açıklarken, Adalet Komisyonu’nda görüşülmekte olan şirketlere kayyım atanmasına ve şirketlerin ortaklık payları veya menkul kıymetler idare yetkilerinin de kayyıma devredilmesine ilişkin düzenlemelerin iş dünyasında meydana getirdiği endişeye dikkat çekti.
KAYYIM KONUSU YENİDEN ELE ALINMALI
Doğrudan yabancı yatırımların önemi ortada iken, iş dünyasına birazcık nefes aldıracak söz konusu paketin konuşulduğu ortamda Adalet Komisyonu’nda görüşülmekte olan şirketlere kayyım atanmasına ve şirketlerin ortaklık payları veya menkul kıymetler idare yetkilerinin de kayyıma devredilmesine ilişkin düzenlemelerin iş dünyasında oluşturduğu endişeye dikkat çeken Yorgancılar, bu hususun iş dünyasını tedirgin etmeyecek şekilde yeniden ele alınması gerektiğine olan inancını dile getirdi. Yorgancılar, şunları söyledi, “Kayyım atanması, üreten ekonomi ile çelişmekle birlikte doğrudan yabancı yatırımcıyı kaçırtan bir uygulama niteliğindedir. Bu uygulama ile Türkiye cazibesini yitirirken, geleceğini de ipotek altına almış olacaktır. Çünkü tasarıyla, kayyım tedbirlerinin uygulanacağı suçların kapsamı oldukça genişletilmekte bu da şirketlerin hareket alanını daraltmaktadır.”
İşte cevap bekleyen o sorular?
Yorgancılar, hükümetin bir yandan yüz güldürürken, diğer yandan da sanayiciyi tedirgin edici risklerle karşı karşıya getirmeyeceği inancıyla bu yanlıştan dönmesini, endişelerin giderilmesini, üretim ve yatırım odaklı politikaların devamının gelmesini dileyerek şu soruları sordu:
-Kayyım tarafından yetkilerin orantısız kullanılması sonrasında, geriye getirilmesi mümkün olmayan zararlar nasıl telafi edilecek?
-Bu durumun ticari hayat üzerindeki etkisi nasıl olacak? Bundan nasıl bir fayda beklenmektedir? -Şirketlerin ticari yaşamdaki güvenceleri, özgürlükleri, ticari yaşamın istikrarı, rekabet koşulları tamamen farklı bir yöne gitmeyecek mi?
-Kayyımlara, görevleri nedeniyle tazminat davası açılamaması orantısız yetki kullanma konusundaki riskleri açıkça ortaya koymuyor mu?